Ben en başından beri Fenerbahçe kulübünün şike yaptığına inanmıyorum. Ama Aziz Yıldırım'ı bitirme planı falan bana mantıklı gelmiyor. Siyasi nedenler olabilir, soruşturmanın patlak verdiği günü düşünürsek bu ihtimal artar lakin sadece Aziz Yıldırım'ı bitirmek adına bu kadar insan zan altında bırakılır mı ? Ben sanmıyorum.
İddianame olayları olurken kazanmamız güzel oldu.. Futbolcuların da etkilenmemiş olması güzel bizim için..
Av. Abdullah Kaya: Biz mahkemede konuşacağız. Tek tek tüm maçlardan beraat edeceğiz. Teşebbüs bile yok.
Av. Abdullah Kaya: Bütün bu suçlamalardan teker teker beraat edeceğiz. Göreceksiniz.
Av. Abdullah Kaya: ARTIK BİZİM SAVCILIKLA İŞİMİZ KALMADI BİZ ARTIK MAHKEMEDE KONUŞACAĞIZ ARTIK SAVCI BEY NE YAPACAK ONU BİLMİYORUZ.
Av.Abdullah Kaya: FB taraftari rahat olsun tum suclamalardan aklanarak cikacagiz. Herkes gorecek bunu.
Abdullah Kaya "Savcının son 5 maçın sonucunu biliyorduk sözü gerçektir." e hani yalandı savcı bey ?!
(/s)
Neyin ne olduğu yavaş yavaş ortaya dökülmeye başlandı.
Kim de ne suç varsa cezasını çeksin 20 klüpte şike yaptıysa 40 klüpte şike yaptıysa hatta teşvik yaptıysa küme düşürülsün ki bir daha akıllarına bile gelmesin bu durum.
Bu işin içinde Giresunspor ve Beşiktaş'ta var benim tuttuğum iki takım ama ne yaptılarsa cezasını çeksinler.
Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır. "Bertolt Brecht"
Bu iddianame ortadayken Beşiktaş ve Trabzonspor'un Avrupa'da mücadele etmesi başlı başına saçmalık. TFF acele aldığı kararların bedelini elbet ödeyecektir. Ya hiçbir takımı göndermezdin ya herkese yol açardın. Binlerce defa söyledik , sonucu görüyoruz. UEFA ve TFF savunmalarına baktığımızda olayın çarpıklığını görüyoruz. Bu durum en çok Türk futbolunun başına bela olacak hani bazıları Fenerbahçe'yi Avrupa'dan men ederek Türk futboluna hizmet ettiğini söylüyordu ya önümüzdeki günlerde neler olacağını göreceğiz.
Fenerbahçe 3 Temmuz'dan beri defalarda kıyıma uğradı o yüzden bu iddianame bana hafif geldi. Silahlı örgütlü suc, çıkan silahlar, Emenike'nin aldıgı cantalar vs vs öyle haberler gördük ki en kötü senaryoya alıştık, diğerleri için şok olmuştur bu iddianame. Herkese sabır diliyorum. Türk futbolu iflah olmaz durumda, sonumuz hayrolsun.
Bende olay Aziz Yıldırım'ı yada başka bir şahsı bitirme planı olsaydı çok rahat halledebilirlerdi. Bi kaset atılırdı ortaya sorun çözülürdü.
eto'o bitmiş.
Bu olay patlak verdiğinden beri herkesi dinledik. Çeşit çeşit olaylar anlatıldı. Görüyoruz ki aslında kimse neyin ne olduğunu bilmiyor.
Mantık çerçevesinde baktığımda kimse işin sonunda rezil olacağını bile bile bu kadar büyük çaplı bir işin altına girmez. Bitirme operasyonu yapacak kişilerde bu kadar düşüncesizce davranarak bir adamı bitirmezler.
Bu süreç gösterdi ki bir tarafa şirin görünmeye çalışanlar var, eline koz geçirdi diye aşağılayanlar var ve ne olduğunu anlamaya çalışanlar var.
Tabi birde ana konu dışında olayları farklı yerlere çekmeye çalışanlar var. Bu akşam Telegol'e bağlanan Aziz Yıldırım avukatı da bunlardan birisidir. Aynen çeşit çeşit senaryolar yazıp insanlarda farklı izlenim uyandıran görsel ve sözel basın gibi. Bağlanan avukat, Mehmet Baransu iddianamenin açıklanacağı tarihi biliyor dedi. Telefon kapandıktan sonra gördük ki Serhat Ulueren'de bu tarihten bahsetmiş. Aziz Yıldırım'ın kaç avukatı var diye sorulduğunda 5 avukat ve bu 5 avukata bağlı birçok avukat arkadaşımız bu davaya bakıyor dendi. Gazeteciler bu tarihi biliyorsa veya öngörüyorsa siz 5 avukat + bağlantılı avukatlar bunu tahmin edemiyor ya da bilemiyorsanız bunun ayıbını kendinizde aramanız lazım. Bunun dışında sanki iddianame zamanı herkese duyurulmuş da avukatlardan saklanmış gibi yaparsanız, açıklanan her şeyi en son biz duyuyoruz diye yönlendirme yaparsanız toplumda kimse iddia edilen şikeyi, suçlamaları konuşmaz ve bize oyun oynanıyor, kirli işler dönüyor diye konuşmaya başlar. Bu durum basın tarafından düzeni yeterince şaşırtılmış süreci daha da şaşırtır.
Sonunda birşeyler belli oldu iddia da olsa artık fikir sahibiyiz.Benim garibime giden iddianamede adı geçen 8 takımdan 7si şu anda Süper Ligde.Bu 7 takımdan da 6sı ilk 7yi oluşturuyor.
TFF Fenerbahçe'ye değil Türk Futboluna yanlış yaptı . İddianamede adı geçen Beşiktaş ve Trabzonspor'un Avrupa Kupaları'na devam etmesi maalesef ki başımıza büyük işler açacak gibi duruyor.
Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük, bir başka bahar için, sadece yaprak döktük.
Bence doğru olan devam etmeli. Çünkü; o hala bir iddianame. Kesin değil. Siknti bizim katılmamış olmamız bence
Eğer adaletsizlik karşısında tarafsız kalıyorsanız, zalimin tarafını seçmişsiniz demektir.
Yasa değişikliği artık kaldı.Hiçbir milletvekilinin böylesine sıcak bir dava devam ederken ve yasa değişikliği veto yemişken tekrar meclise sunma cesaretini gösteremeyeceğini dün Bülent Arınç dile getirdi.Bana kızsanız da bu yasa değişikliği için şu anda uygun zaman olmadığını düşünen tek kişi ben değilim. İnsanların şike yaptıktan sonra alacağı ağır cezalar var.Doğrudur... Bu cezalar çok ağır olabilir fakat bu suçu işlemediğiniz sürece sizin bu cezalarla muhatap olmak gibi bir durumunuz yok. Belki gelecek yıllarda bu yasa düzenlenebilir fakat bu dava yasanın şu anki haliyle görülmeliydi ve öyle de olacak artık. Yasadan önceki maçlarda yapılan şike o tarihte suç kapsamına girmediği için "nitelikli dolandırıcılık" olarak adlandırılarak iddaanamede yer bulmuş. Galatasaray'ın Denizlispor ile ilgili kasadan kaybolan 1 milyon meselesi de iddaanamede varmış fakat yasadan önce teşvik suç olmadığı için cezai işlem yokmuş teşviklere.
Şampiyonlar ligine Fenerbahçe'nin alınmayışı konusu apayrı bir konu.Şikenin yapılmış ya da yapılmamış olmasından ziyade usül yanlışı var diyelim. Ama benim komiğime gidenseFenerbahçe'nin , bir insanın evi yanarken evine üzüleceğine içerde kalan parasına üzülür gibi , Kulüp tarihine kara bir leke sürülmek üzereyken ve takımın ligden düşürülmesi konuşulurken ,bunların sebeplerini ve sonuçlarını araştırmaktansa gidip UEFA ile uğraşıyor olması. Platini'nin dün TV'de röportajını gördüm. Neden Fenerbahçe'yi almadınız diyorlar. Adam gayet rahat " Siz de biliyorsunuz nedenini. İddaaname açıklanınca göreceksiniz" diyor. Hiç öyle şüphe falan yok yani. TFF'den 2 adamı ateşe atmanın anlamı yok. Hala işlendiği iddaa edilen suçu işleyen kişilerle değil , işlerini yapmaya çalışan kişilerle,kurumlarla ve camialarla uğraşmaya çalışan bir Fenerbahçe yönetimi kriz yönetiminde başarısız olmuştur. Usül konusunda yanlış yapılmış olsa bile, dava sonuçlanmadan Şampiyonlar ligine alınması gerekiyor olsa bile, kusura bakmayın ama bu suçların işlendiği delillerle kanıtlandığı gün hiçkimse Fenerbahçe'yi ve bu suçları işleyenleri savunamaz. "Şüphemiz vardı,çıkardıki,bakın gerçek çıktı" diyip kenara sıyrılır herkes. Bence Fenerbahçe yönetimi yanlış yolda ama yol da sizin , Fenerbahçe de, başkan da, yöneticiler de... O yüzden tüm yaşananları bazen gülerek, bazen üzülerek,bazen de acıyarak izlemekten başka yapacağımız birşey yok...
Kopan bir ipe düğüm attığınızda, ipin en sağlam yeri o düğüm olur.
Ama ipe her dokunuşunuzda canınızı acıtan yer o düğümdür...http://www.twitch.tv/nannar_hhc
Aziz Yıldırım'ı bırakıp kaçacak sandılar, işte burada yanıldılar. Hatırlarsanız o dönemde Fenerbahçe camiasında da daha birlik oluşmamıştı, şüpheler vardı ve basın sürekli yönlendirme peşindeydi. Bu ŞL'ye gönderilmeme saçmalığında da, yine hatırlayanlar olacaktır - işine gelmediği için balık hafızalı olanlar da olacak tabi - Beşiktaş yönetimi olaya sizin gibi yaklaşmadı işte yöneticisini ve teknik direktörünü süreç bitene kadar görevden almayı düşündü iyi niyet gösterdi, eğer süreç devam edene kadar Aziz Yıldırım da başkanlığı bıraksaydı ya da Fenerbahçe sert çıkmasaydı böyle olmazdı gibilerinden, saçmalamalarının dibine durdukları olmuştu.
Niyetlerini açık açık belli etmeseler de ki belli ettiklerinde ne olacağı malum, bu şekilde laf kalabalığı yamayı tercih ettiler. Ama Aziz Yıldırım defalarca ben rahatım, suçlu olmadığımı biliyorum, her iddiayı da çürüteceğim neden istifa edeyim ki dediğinde, panik oldular. Fenerbahçe camiasının da birleşmesi, muhalif olması beklenenlerin bazılarının da açıkca Fenerbahçe için destek olması işleri karıştırdı. Yukarıda dediğim gibi ŞL kozuyla yine istifa ettirmeye zorladılar Aziz Yıldırım'ı ama etmedi.
Olay elbette sadece Aziz Yıldırım'ı bitirmek değil, olay büyük çaplı bir organizasyon ama amaçlarından biri de Aziz Yıldırım'ı bitirmek. O dönemde hatırlayın, yine birileri basında çıkıp yönlendirme çabasındaydı, işte Fenerbahçe suçunu kabul etsin, Aziz Yıldırım istifa etsin, yeni yönetimle temiz sayfa açılıp, içimizde temizlendik densin ve iyi niyet belirtisi olarak aır ceza almasın şeklinde.
Ben bu tür parçaları birleştirdiğimde bu sonuca varıyorum. Yoksa bu olay Aziz Yıldırım'ı ya da Fenerbahçe'yi bitirmek değil diyenler, TFF'nin neden Beşiktaş ve Trabzon'u Avrupa Kupaları'na gönderirken Fenerbahçe'yi göndermediğinin açıklamasını yaparlarsa sevinirim.
Fenerbahçe yönetimi yasanın değişmesini, içeride tutuklu yatanlar çıksın diye istiyor. Zaten aklanacağım diyor Aziz Yıldırım. Ayrıca dava devam ederken yasa değişmez cümlesini de anlayamıyorum. Türk Ceza Kanunu değişti, yani barındırdığı tüm yasalar, o dönemde mahkemeler davaya bakmadı mı? Ya da her hafta neredeyse 1 yasa değişiyor mecliste ceza kanunu ile alakalı? Buna ne demeli?
Şike yapılmadığına gönülden inanıyoruz, bunu niye konuşalım ki? Bunu ispatlayacak olan da Aziz Yıldırım ve bu nedenle davanın başlamasını bekliyoruz. Yani bu sebeple rahatız ve mağduriyetimiz olan, hakkımız olan ŞL'nin gasp edilmesine seyirci kalınmasına sinir oluyorum.
Platini neden öyle diyor, çünkü TFF Platini'ye Fenerbahçe kesin şike yaptı diyor, % 1 ihtimal bile yok şike yapmadıklarına dair diyor, e herhalde Platini çıkıp öyle diyecek, kendi federasyonu Fenerbahçe hakkında böyle derse. İddianame açıklandı, ne gördük? Aynı suçtan yargılanan 2 takım avrupada 1 tanesi değil? Bunu nasıl izah edersiniz?
Dediğim gibi benim CAS davasına yoğunlaşmam, orada bazı şeylerin çok net görülmesi. Şike davasında daha deliller nedir, suçlamalar tam nedir bilmiyoruz ve elimde aksini ispatlayacak deliller de yok, o zamanı geldiğinde zaten ispatlanacak ve asıl dananın kuyruğu o zaman kopacak. Bu ŞL'ye alınmama konusunda çıkacak sonucun kat ve kat fazlası fatura edilecek, o açıdan rahatım.
TCK'da değişiklik, yürütülmekte olan tek bir dava yüzünden yapıldığı apaçık ortadaysa, yine yanlıştır. Elimizdeki örnekte bir adet kanun ve bir adet dava var; yapılmak istenen değişikliğin kategorik değil, hipotetik olduğu şüphe götürmez bir hakikat; bu yüzden eleştiriliyor.
Yine de benim kanaatim yasanın değiştirilebilmesi gerektiği ama kulüp yöneticilerinin talebi doğrultusunda, milletvekillerinin kişisel çabalarıyla değil, hukuki bir süreç işletilerek.
"Beşerin taptığı bir kendisinin heykelidir"
Savcı iddianameye ne isterse yazsın, tutuklamaları ikna olurlarsa hakimler yapıyor.
@nannar
Yasa değişikliğini kimse dava örtbas edilsin -varsa suç işleyenler- ceza yemekten kurtulsun diye istemedi Aziz Yıldırım'da bunu istemedi ama sağolsun can düşmanlarımız ortaya ne atılsa nimeti Fenerbahçe'den bilme gibi bir lüksleri mevcut. (bkz Fenerbahçe desteklememesine rağmen m.a.a'nın başkan olması ve onu oraya Fenerbahçenin getirdiğini kabullenme arzusu) Özel Yetkili Savcılar adli sistemde kendine yer bulduklarından beri herhangi bir suçtan şüpheli görülen ve tutuklananların %54'ünün serbest kaldığı bu sistemde tabi ki bu abukluğu düzeltmek için adımlar atılacaktı ama ileri demokrasi görüşümüz buna el vermedi sağlık olsun böylesi daha iyi, bugünün yarını da var.
Pierre Cornu Türkiye'ye gelip bakkal hasan ve kasap hamza ile görüşmedi demi ? TFF'nin bu konularda en yetkili iki ağzı ellerinde hiçbir belge olmamasına rağmen "hayır efendim Fenerbahçe'nin %1 bile suçsuz olma durumu yoktur" demesini siz normal karşılıyor, efendim Fenerbahçe niye bunlarla uğraşıyor diyorsanızPlatini dediğin gibi bir açıklama yaptı doğru ama kendisine vahiy mi geldi ? Cornu "bana Fenerbahçe kesin şike yapmıştır suçsuz olma durumu %0'dır dediler" diye aktardıktan sonra Platini tabi kendinden emin şekilde öyle bir açıklama yapar.
Neyse akın ak karanın kara olacağı günleri önümüzdeki zaman belirleyecek bekleyip görelim.
...
Şunuda anlamaları önemli rakip taraftarlarının. İddianame sadece F.Bahçe takımı için yazılmadı. Sadece F.Bahçe'nin adı geçmiyor. Hatırlatmak gerek ki orada Beşiktaş ve Trabzonspor'da var. Bu durumda sadece bizim men edilmemizi hiç bir kuvvet anlatamaz zaten mantığıda yok. Bu durumda tabiki UEFA ile uğraşırsın çünkü aptalca bir kararla bizim hakkımızı yediler.
Ayrıca acınacak yada gülünecek bir halde olduğumuzu sanmıyorum. Tüm bunlara rağmen liderliğimiz devam ediyor. Bana göre yönetim son derece başarılı oldu bu konuda. Daha konuşmadılar bile doğru düzgün. Bence fırtına öncesi sessizlik bu. Hele büyük başkan çıksın sonra sorulacak hesaplar.
Ayrıca bu yasa değişikliğinin sanki Aziz Yıldırım ve ekibi istiyormuşcasına yazılmaya devam ediliyor. Aziz Yıldırım yasada değişiklik istemediğini 342.000 defa söyledi.
Platininin konuşmasına atıf yapmışsınız ama adamın ne demesini bekliyorsunuz merak ediyorum. iki tane kendini bilmez çıkmış %1 bile ihtimal yok demiş, adam ne desin ? Fenerbahçe babamın kulübü ona güveniyorum mu desin ? yapmayın Allah aşkına..
diğer bir konu; ceza ağır ama zamanı yanlış diyorsunuz. ceza ağır dedikten sonrasının hiç önemi yoktur zaten. orada bitmiştir. ayrıca; türk hukuku sisteminde şöyle bir durum var: suçun işlendiği zamanki kanun neyse o uygulanır diye. ama ek olarak da; sonradan yasa çıkarsa hangi kanun suçlunun lehineyse o uygulanır diyor. Hukuk Sistemi buna izin vermişken zaman yanlıştı durumuna sığınmak oldukça saçma...
ve ek olarak Fenerbahçe süreci kötü yönetti demişsiniz.. ne yapması gerekiyordu ? Aziz Yıldırım ın istifa mı etmesi gerekiyordu ? yoksa; tüm camianın bu kadar kenetlenmesinden mi korkuldu ? geçiniz bunları.. Fenerbahçe süreci çok iyi yönetmiştir, yapması gerekeni yapmıştır.
Eğer adaletsizlik karşısında tarafsız kalıyorsanız, zalimin tarafını seçmişsiniz demektir.
Cezaları ağır ama kanunun gündeme geldiği şekilde değiştirilmesini yanlış bulan biri olarak buna cevap vermeliyim sanırım.
Cezaların ağırlığı, kanunun içeriğine bağlı bir ayrıntı; değiştirilecekse hukuki bir kapsam içerisinde, sadece ve sadece cezalara ağır olduğu için değiştirilmeli, hem de kanunun konusu kapsamındaki bir grup kulüp başkanı ve temsilcisinin mecliste kapı kapı dolaşması yoluyla değil.
"Beşerin taptığı bir kendisinin heykelidir"
ben dediklerinize hak veriyorum.. ama orada suçlunun menfaatine uygun hangisiyse onun yapılması doğru olandır. zamana yanlış diyebilirsiniz ama bu yanlışlık suç ve cezadaki orantısızlığının önüne geçemez..
hele ki; zamanı yanlış diyen siyasileri de zamanında gördük, nasıl kanun değiştirdiklerini şip-şak.. ve 4 parti ortak kararla hangi kanunu değiştiriyor. Bunu reddetmek millet iradesine aykırıdır kanımca.. iyi yaptı reddetti Gül diyen siyasiler neden meclise girip de red yönünde oy kullanmadılar.. ya da kanunun ilk halinden memnun değilim diyen Sayın Cumhurbaşkanımız neden bu kanunu ilk geldiğinde onayladı da kuruluna incelettirmedi ? çıkıp biri neden bu cezalar dünyanın hiçbir yerinde yok, ne yapıyorsunuz demedi.. siyasilerin konuşabilecekleri şimdi mi akıllarına geldi?
ve ek olarak bu kanunun yapımında kulüplerin de söz hakkı vardı. onların da fikirlerinin alınmasını yanlış olarak görmüyorum.
Eğer adaletsizlik karşısında tarafsız kalıyorsanız, zalimin tarafını seçmişsiniz demektir.
TFF yöneticileri "Fenerbahçe'nin şike yaptığı kesindir" demişse demekki bu iddaanameden önce verilen belgelerde birşeyler gördüler ve UEFA'ya bildirdiler. Bence işin aslı şu şekilde. Bu tamamen bir senaryodur.Herkes farklı yorumlayabilir. Gerçektir demiyorum ama bence süreç şu şekilde oldu.
Aziz Yıldırım ve diğer yöneticiler,Beşiktaş,Trabzon ve diğer alakalı kulüpler hakkında açılan bu davada suçlu kişi sayısı 100 ise 300 kişi sorguya alındı. Yani bağlantıları olan ve şüpheliler de sorguya alındı ve işin sonunda işleye işleye esas olan kişiler içerde kaldı. Diğerleri çıktı (Emenike ve diğer futbolcular vs vs.) Yani bence tüm bu bahsi geçen suçlar işlendi. Adliye tarafı üzerine düşeni yaptıktan sonra topu TFF'ye attı. Kardeşim karar sırası sizde dedi. TFF ise hiç görülmemiş bir korkaklıkla davrandı ve topu başkalarına atmaya karar verdi. Önce belge bilgi yok dedi.Sonra klasörler dolusu belgeler TFF'ye gönderilince köşeye sıkıştı. İyice panikledi.Kurul belgeleri inceledi ve BENCE şike yapıldığına dair çok net bilgiler almış olmasına rağmen yine korkak davranmayı tercih etti ve basına çıkıp "Kesin şike yapıldığına dair kanıtlar yok,İddaanemeyi bekleyeceğiz" diyerek topu yine auta gönderdi. Fakat hesaplanmayan bir kurum vardı, o da UEFA. UEFA işe el atarak Türkiye'ye temsilci gönderdi. Temsilci kendisini dikkate almayan savcı belge göstermeyince TFF'ye yöneldi. TFF Türk halkına ve basına açıklamaya cesaret edemediği bazı şeyleri UEFA'ya açıklamak zorunda kaldı.Bunu da Türk futbolu yararına değil,tamamen korkusundan yaptı. Sonrasında UEFA bilgileri yorumladı ve en çok ön plana çıkan Fenerbahçe'yi şampiyona dışına itmesini rica etti TFF'den. TFF de zaten biryerlerden emir almak için bekliyordu.İnsiyatif kullanmaya niyeti yoktu yani Emir geldiği anda hiç önünü sonunu düşünmeden Fenerbahçe'yi ŞL'ye göndermedi. Aslında o gün bilgi ve belgelere dayanarak " Biz bu sene Avrupa kupalarına takım göndermiyoruz" diyebilme cesaretini göstermiş olsaydı yine bu günlere gelinmeyecekti ama diyemediCAS işe el atınca da UEFA bence gerçekleri anlattı. Yani bence şu anda yalan söyleyen taraf TFF. Yani BENCE metriste bulunan ve yargılanacak olanların hepsi de idaa edilen suçları işlemiştir. Ama TFF de bu işte panik olarak gereken kararları gereken zamanlarda verememiştir. "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" tarzı bir fikir değil bu. Konu sadece Azşz Yıldırım olsa bir ihtimal derdimki "Aziz Yıldırım'ı bitirme planı olabilir" Ama işin içinde o kadar insan ve o kadar insanın iş ve aile hayatları var. Bir Aziz Yıldırım için böylesine bir senaryo çizilebiliyorsa helal olsun derim
Ama yine işin sonunda eğer tüm şüphelilerin suçları işledikleri kanıtlanırsa ne CAS'taki davada ne de diğer mahkelemelerde Fenerbahçe lehine karar alınacağını düşünmüyorum.Çünkü o an geldiğinde ortada "Şike yaparak maçları lehine sonuçlandırmış bir başkanın yönettiği bir kulüp" yaftası vurulacak Fenerbahçe'ye. Diğer kulüpler zaten sessizce sonucu bekliyorlar. Fenerbahçe taraftarı diyorki "Ne yapsaydık, kenetlenmesek daha mı iyidi?". Yani şu anda içerde yöneticisi olan tek kulüp Fenerbahçe değil. Mersin İdman Yurdu,Sivas, Beşiktaş ve diğer spor kulüplerinin de yöneticileri içerde ama onlar sessizce sonucu bekliyorlar...Ben eminimki eğer ortada iddaa edilen suçları işlemedikleri ispatlanırsa Beşiktaş olsun Sivas olsun tüm kulüpler haklarını o günden sonra aramaya başlayacaklardır ki bence de dogru olan bu....
Kopan bir ipe düğüm attığınızda, ipin en sağlam yeri o düğüm olur.
Ama ipe her dokunuşunuzda canınızı acıtan yer o düğümdür...http://www.twitch.tv/nannar_hhc
Örnek çok ama şimdiki başbakanımız milletvekili olamadı diye kanunun değiştiğini de hatırlatır, o dönemde kanunun değişmesi için çabalayan başbakanın da şimdiki cumhurbaşkanımız olduğunu düşündüğümüzde, kişiye özel kanun değişmez gibi sebepler konusunda çelişki doğuyor.
O dönemde kanunu değiştirmeselerdi o zaman, bekleyip yeni seçim döneminde değiştirselerdi. Ayrıca önceki mesajda da belirtilmiş, her önüne geleni onaylamak dışında mevcut yasanın içeriğinden madem ki rahatsızdınız, o dönemde neden bu çekincelerinizi bildirip, iade etmediniz yasayı? Şu anki iade olayını da çıkıp karşıt milletvekillerinin görüş bildirme olayını da samimi bulmuyorum. O oturuma gelmeyen milletvekilleri vardı deniyor, gelip ret oyu verselerdi, zaten yasa değişmemiş olacaktı ve uzunca bir süre gündeme gelmeyecekti. Ama o zaman da başka kesimlerden tepki gelecekti, şimdi topu cumhurbaşkanına attılar ve onun da bir kesim tarafından sorumlu olarak görülmesi pek bir şey değiştirmeyecek.
Sivas, Beşiktaş ya da Trabzonspor. Bu klüpler kendi federasyonları tarafından satılmadı. Hal böyle olunca, Fenerbahçe'nin hakkı göz göre göre gaspedilince ne yapacaklardı? Susup bekleyecekler miydi? Elbette hakkını aramak için CAS'a başvuracaktı.
Şu anda sıkıntı burada, iddianamede adı yazan diğer kulüpler avrupaya giderken, Fenerbahçe gidemiyor. Olayın şike ile alakası yok, o davanın da zaten şike ile alakası yok. Eğer 0 tolerans olayı varsa neden Beşiktaş ve Trabzon avrupada, olayın 0 toleransla alakası yoksa neden Fenerbahçe avrupada değil?
Mahkeme sonuçlandığında zaten federasyon da gereken kararı verir, suç ispatlanırsa küme düşürme yaşanırsa zaten şampiyonluğu ve avrupaya gitme hakkı elinden alınır Fenerbahçe'nin ve gereken cezalar verilir, avrupada 5 sene 10 sene 50 sene oynamamak gibi.
Dediğiniz gibi, o gün beklenseydi eğer ve o günden sonra herkes hak aramaya başlasaydı, Fenerbahçe ŞL'de oynuyor olurdu. Ayrıca şu da var, bu sadece ufak bir kısım, eğer ki Fenerbahçe aklanırsa işte hak aramaya o zaman başlayacak, tarihinin en iyi kadrosunu oluşturmak üzere olan bir takımı dağıttılar resmen, şimdi gördükleriniz hak arama falan sayılmaz onun yanında.
Yönetim süreci çok iyi yönetti, madem ki ŞL'de yokuz bizi küme düşürün teklifini de yaptı federasyona, neden kabul edilmedi? Camianın kenetlenmiş olması, Fenerbahçe içinde karışıklık çıkmasını bekleyenleri üzmüş olsa da yapacak bir şey yok, tüm camia yeri geldiğinde takımına iç çekişmeleri kenara bırakıp sahip çıkabileceğini gösterdi. Bizi kandırıyorlarsa ki % 0 ihtimal veriyorum, kandıranlara da yine bu camia kenetlenerek cevap verir.
Sui misal emsal olmaz diye bir laf var; yanlışı yanlışla mı savunalım yani?
"Beşerin taptığı bir kendisinin heykelidir"