1 ile 30 arası toplam 17312 sonuç

Konu: Galatasaray Sohbet Alanı

Hybrid View

  1. #1
    Nesil
    2007
    Yer
    Istanbul
    Mesajlar
    596

    Default

    Herkes Caner örneğinden bahsetmişte Baros'un da hakeme el hareketinden dolayı kırmızı görüp yine 3 maç ceza aldığı unutulmuş. Ayrıca sezon başında belliydi hakemlerin ve M.Ali Aydınlar federasyonunun GS'a karşı tutumu. Arena'da 4-2 kaybedip 9 kişi bitirdiğimiz maçı hatırlayın mesela? Sabrinin 2.sarıdan kırmızı gördüğü pozisyonda adam artık hakem yüzünden sinir krizi geçirmişti. Sezon başından beri rakip taraftarların hakemle, kırmızı kartla götürdünüz işi diye maçları izlemeden fanatik.com u takip edip yorum yapanlar oldu. Bugün Dormund, Bayern, Barca gibi bulunuğu ligin üstünde top oynayan takımların istatistiklerine bakarsanız en çok penaltıyı kazanan ve rakibe en çok kırmızı kart gördüren takımlar olduklarını göreceksiniz. Verilenleri konuşmaya gelince herkes futbol profu ama verilmeyenleri sayan yok. Verilmeyen penaltımızla kupadan elendik, Caner Erkin 2 GS maçında da nasıl atılmadan sahada kaldı fenerliler bile şaşırmışlardı, en son Trabzon maçında Cech'in yaptığı hareket kırmızı değilde nedir? Arşive baksam çok daha fazlasını bulurum da şu an aklıma gelenler bunlar. Fatih Terim konusunda da objektif olmak istiyorum bu ceza çok önce verilmeliydi, sahanın ortasına kadar geldiği zamanlar oldu haklı olup olmaması tartışılır ama yapmaması gereken şeylerdi belki cezası zamanında verilseydi play-off'un son 2 maçına hocasız çıkmayacaktık, ceza verilmesi için bu zamanında beklenilmiş olduğunu da düşünüyorum bi yandan bu TFF ile herşey mümkün sonuçta.

    Diğer bir konu ben fenerli arkadaşların kendilerini başarılı görmelerine de anlam veremiyorum. Tarihinin en kötü sezonunu geçirip ilk 11'nden 10 futbolcuyu değiştirdikten sonra ligi açık ara önde bitirmek mi başarıdır yoksa ortlaması 3-4 sezondur aynı takımda oynayan futbolcuların kendilerine haksızlık yapıldığını düşünerek kenetlenlendikten sonra liderden 9 puan fark yemesi mi? Herkes giden futbolculardan bahsediyor da Lugano dediğin adam zaten her sene 2-3 hafta geç geliyodu Avrupa'da kulüp bulmak için, önce rest çekiyodu sonra özür diliyodu taraftar da havaalanında karşılıyodu, Santos desen gittiği takım zaten Arsenal gerçekçi olalım Türkiye'de hangi takımın oyuncusuna Arsenal'dan teklif gelirde gitmez istemez? Giden tek adama Emenikeydi, iyide futbolcuydu ama yerine Sow geldi bi şekilde eksikliğini kapattı. Hatta Sow'u 2.yarı fener değilde GS alsaydı play-offlar formalite icabı oynanıyor olurdu. Fenerin bu sene ki başarılı gözükmesinin sebebi TS ve özellikle Beşiktaş'ın çok kötü ve istikrarsız bir sezon geçirmeleriydi.

    Sözüm o ki fenerli arkadaşlarımız kendilerine haksızlık yapıldığını düşünerek, ne dediği açık açık belli olan Emre'ye sahip çıkarak, Aykut Kocaman'ı kazandığında göklere çıkarıp en ufak puan kaybında yerden yere vurarak ve en önemlisi Aziz Yıldırım'a hala bel bağlıyarak takımlarına zarar veriyorlar. Futbolda Türk takımlarının şimdiye kadar kazandığı en büyük başarıların (4 sene üst üste şampiyonlul, UEFA kupası, Super kupa) mimarı olan Faruk Süren bugün şikeden içeri alınacak olsa ve bi şekilde içeride tutulmaya devam edilse emin olun önce yönetimden ebediyen uzaklaştırılır sonrasında da türbünler de cezamızı verin gidelim pankartları görürsünüz.

    Sözün özü bu sene feneri başarılı görmek polyanacılıktır, tüm fenerliler eli yüreğinde izledi bütün play-off maçlarını (saraçoğluna 4-2-4 ile çıkan Ş.Güneş hariç) kazandıklarınızı da kendi attığınızla değil rakibin kaçırdıklarıyla kazandınız. Bilmiyorum bu forumda da var mı olsun biz sizi daha çok yendik diyen ama her takım bu sene Galatasaray'ın başarısını kabul etmelidir ve bu senenin yeni bir periyodun başlangıcı olduğunu da bilmelidir.

    Saygılarımla.

  2. #2
    Nesil
    2010
    Yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2,805

    Default

    Quote Originally Posted by GeanyGS View Post
    Herkes Caner örneğinden bahsetmişte Baros'un da hakeme el hareketinden dolayı kırmızı görüp yine 3 maç ceza aldığı unutulmuş. Ayrıca sezon başında belliydi hakemlerin ve M.Ali Aydınlar federasyonunun GS'a karşı tutumu. Arena'da 4-2 kaybedip 9 kişi bitirdiğimiz maçı hatırlayın mesela? Sabrinin 2.sarıdan kırmızı gördüğü pozisyonda adam artık hakem yüzünden sinir krizi geçirmişti. Sezon başından beri rakip taraftarların hakemle, kırmızı kartla götürdünüz işi diye maçları izlemeden fanatik.com u takip edip yorum yapanlar oldu. Bugün Dormund, Bayern, Barca gibi bulunuğu ligin üstünde top oynayan takımların istatistiklerine bakarsanız en çok penaltıyı kazanan ve rakibe en çok kırmızı kart gördüren takımlar olduklarını göreceksiniz. Verilenleri konuşmaya gelince herkes futbol profu ama verilmeyenleri sayan yok. Verilmeyen penaltımızla kupadan elendik, Caner Erkin 2 GS maçında da nasıl atılmadan sahada kaldı fenerliler bile şaşırmışlardı, en son Trabzon maçında Cech'in yaptığı hareket kırmızı değilde nedir? Arşive baksam çok daha fazlasını bulurum da şu an aklıma gelenler bunlar. Fatih Terim konusunda da objektif olmak istiyorum bu ceza çok önce verilmeliydi, sahanın ortasına kadar geldiği zamanlar oldu haklı olup olmaması tartışılır ama yapmaması gereken şeylerdi belki cezası zamanında verilseydi play-off'un son 2 maçına hocasız çıkmayacaktık, ceza verilmesi için bu zamanında beklenilmiş olduğunu da düşünüyorum bi yandan bu TFF ile herşey mümkün sonuçta.

    Diğer bir konu ben fenerli arkadaşların kendilerini başarılı görmelerine de anlam veremiyorum. Tarihinin en kötü sezonunu geçirip ilk 11'nden 10 futbolcuyu değiştirdikten sonra ligi açık ara önde bitirmek mi başarıdır yoksa ortlaması 3-4 sezondur aynı takımda oynayan futbolcuların kendilerine haksızlık yapıldığını düşünerek kenetlenlendikten sonra liderden 9 puan fark yemesi mi? Herkes giden futbolculardan bahsediyor da Lugano dediğin adam zaten her sene 2-3 hafta geç geliyodu Avrupa'da kulüp bulmak için, önce rest çekiyodu sonra özür diliyodu taraftar da havaalanında karşılıyodu, Santos desen gittiği takım zaten Arsenal gerçekçi olalım Türkiye'de hangi takımın oyuncusuna Arsenal'dan teklif gelirde gitmez istemez? Giden tek adama Emenikeydi, iyide futbolcuydu ama yerine Sow geldi bi şekilde eksikliğini kapattı. Hatta Sow'u 2.yarı fener değilde GS alsaydı play-offlar formalite icabı oynanıyor olurdu. Fenerin bu sene ki başarılı gözükmesinin sebebi TS ve özellikle Beşiktaş'ın çok kötü ve istikrarsız bir sezon geçirmeleriydi.

    Sözüm o ki fenerli arkadaşlarımız kendilerine haksızlık yapıldığını düşünerek, ne dediği açık açık belli olan Emre'ye sahip çıkarak, Aykut Kocaman'ı kazandığında göklere çıkarıp en ufak puan kaybında yerden yere vurarak ve en önemlisi Aziz Yıldırım'a hala bel bağlıyarak takımlarına zarar veriyorlar. Futbolda Türk takımlarının şimdiye kadar kazandığı en büyük başarıların (4 sene üst üste şampiyonlul, UEFA kupası, Super kupa) mimarı olan Faruk Süren bugün şikeden içeri alınacak olsa ve bi şekilde içeride tutulmaya devam edilse emin olun önce yönetimden ebediyen uzaklaştırılır sonrasında da türbünler de cezamızı verin gidelim pankartları görürsünüz.

    Sözün özü bu sene feneri başarılı görmek polyanacılıktır, tüm fenerliler eli yüreğinde izledi bütün play-off maçlarını (saraçoğluna 4-2-4 ile çıkan Ş.Güneş hariç) kazandıklarınızı da kendi attığınızla değil rakibin kaçırdıklarıyla kazandınız. Bilmiyorum bu forumda da var mı olsun biz sizi daha çok yendik diyen ama her takım bu sene Galatasaray'ın başarısını kabul etmelidir ve bu senenin yeni bir periyodun başlangıcı olduğunu da bilmelidir.

    Saygılarımla.
    Baroş her maç hakeme "F..k Off" diyor hareketler çekiyor Caner Erkin'in Has...r'i de onun gibi bişii ama bunu her oyuncu yapıyor ama Baroş direk hakeme söylüyor. Senelerdir bize karşı yapılan hakem hatalarını görememek sizin en kadar kör baktığınızı gösterir bir durum o da ayrı tabi. İyi ki bir maç 9 kişi kalmışsınız her maç rakipleriniz 10 kişi kalıyor ya da penaltı kazanıyorsunuz.

    Diğer bir konu biz kendimizi başarılı görmemiz çok normal zor bir süreçten geçiyoruz sizin dışardan gördüğünüz kadar basit değil. Sen ve bazı galatasaraylı arkadaşlar anlamamakta ısrarcı ama bu süreç sadece oyuncuları kaybetmek değil bunu yaşarsanız daha iyi anlarsınız. Başkansız , transfersiz , o kadar eksikle oynayan bir takımın 2. olması mı başarıdır yoksa her şeyi yerinde olan bir takımın 1. olması mı sizin vicdanınıza kalmıştır. Sow transferi 2. yarı gerçekleşti bunuda hafızanıza sokun artık.

    Siz başkanınıza istediğiniz gibi davranırsınız o sizin sorununuz. Biz takımımızı , oyuncumuzu , hocamızı sahipleniyoruz sahiplenmeyenler utansın. Siz kovarsınız biz suçsuz olduğunu düşünürüz aradaki fark bu.

    Sözün özü bu dönemde Beşiktaş , Bursa ve Trabzonspor kötüyken Fenerbahçe ise saha dışında TFF , UEFA , Etik Kurul , Mahkemelerle uğraşırken kendini çook başarılı görmek iyimserlikten başka bişey değildir. Futbol'da puan iyi oynayana verilmiyor golü atana veriyor. Kaçırmıcaksın o zaman atıcaksın yapcak bişey yok.
    Mayıslar sizin olsun biz Nisan'da şampiyonuz

  3. #3
    Nesil
    2009
    Yer
    Turksportal
    Mesajlar
    3,984

    Default

    Quote Originally Posted by furkan58 View Post
    Baroş her maç hakeme "F..k Off" diyor hareketler çekiyor Caner Erkin'in Has...r'i de onun gibi bişii ama bunu her oyuncu yapıyor ama Baroş direk hakeme söylüyor. Senelerdir bize karşı yapılan hakem hatalarını görememek sizin en kadar kör baktığınızı gösterir bir durum o da ayrı tabi. İyi ki bir maç 9 kişi kalmışsınız her maç rakipleriniz 10 kişi kalıyor ya da penaltı kazanıyorsunuz.

    Diğer bir konu biz kendimizi başarılı görmemiz çok normal zor bir süreçten geçiyoruz sizin dışardan gördüğünüz kadar basit değil. Sen ve bazı galatasaraylı arkadaşlar anlamamakta ısrarcı ama bu süreç sadece oyuncuları kaybetmek değil bunu yaşarsanız daha iyi anlarsınız. Başkansız , transfersiz , o kadar eksikle oynayan bir takımın 2. olması mı başarıdır yoksa her şeyi yerinde olan bir takımın 1. olması mı sizin vicdanınıza kalmıştır. Sow transferi 2. yarı gerçekleşti bunuda hafızanıza sokun artık.

    Siz başkanınıza istediğiniz gibi davranırsınız o sizin sorununuz. Biz takımımızı , oyuncumuzu , hocamızı sahipleniyoruz sahiplenmeyenler utansın. Siz kovarsınız biz suçsuz olduğunu düşünürüz aradaki fark bu.

    Sözün özü bu dönemde Beşiktaş , Bursa ve Trabzonspor kötüyken Fenerbahçe ise saha dışında TFF , UEFA , Etik Kurul , Mahkemelerle uğraşırken kendini çook başarılı görmek iyimserlikten başka bişey değildir. Futbol'da puan iyi oynayana verilmiyor golü atana veriyor. Kaçırmıcaksın o zaman atıcaksın yapcak bişey yok.

    Ya gözünü sevdiğim bizim yaşadıklarımız bizim yaşadıklarımız... O yaşadıklarınızın takıma ekstra hırs ve motisvasyon olarak yansıdığını görmüyor musunuz? Volkan'ın sırf bu süreçten hırslanması sebebiyle kaç maç kurtardığını? Stoch'un kaç maç kazandırdığını? Baroni'nin 40 yıllık Fenerbahçe'li gibi nasıl bir değişim gösterdiğini ve takıma yaptığı katkının kat be kat arttığını? Alex'in ayağım kopsa oynarım dediğini? Bu yaşadığınız süreç olmasaydı belki lig çoktan bitmişti şu anda. Yukarıda G.Saray için yazdığımı Fenerbahçe'ye uyarlayalım sezon başına göre;

    Not: di ekleri sezona başlarken anlamında, artık öyle değiller anlamında değil (ve en iyi ifadeleri sizin yorumlarınıza göre)

    Volkan: Türkiye’nin en iyi kalecisiydi.
    Gökhan: Türkiye’nin en iyi sağ bekiydi.
    Ziegler: Juventus’un başarılı performansı nedeniyle Sampdoria’dan transfer ettiği bir bek oyuncusuydu.
    Yobo: Türkiye’nin en iyi savunma oyuncusuydu.
    Serdar: Türkiye’nin en iyi yerli savunma oyuncusuydu. Milli takıma kadar yükselmişti.
    Cristian Baroni: Fenerbahçe için yeterliliği zaman zaman tartışılan bir oyuncuydu.
    Emre: Türkiye’nin en iyi orta saha oyuncusuydu.
    Alex: Türkiye’nin en iyi yabancı oyuncusuydu ve ligin uzun yıllardır skora en çok etki eden oyuncusuydu.
    Stoch: Geçen sezon beklenenden az forma şansı bulmuş ancak yeteneği tartışılmayacak çok hırslı bir oyuncuydu.
    Mehmet: Geçen sezonlarda ligin en çok koşan ve taraftarların en beğendiği oyunculardan biriydi.
    Sow: Fransa ligi gol kralıydı. Kaldı ki Fransa liginde gol kralı olan oyuncuların kariyerleri düşünülürse çok büyük bir transfer.

    En çok forma şansı bulan yedekler;

    Bekir: Standart bir yedek olarak kabul edilen bir oyuncuydu.
    Selçuk: Kariyerinde kritik gollerle Fenerbahçe’ye önemli yararlar sağlamış ancak oyun tarzı nedeniyle zaman zaman eleştirilen bir oyuncuydu.
    Caner: Geçen sezonu G.Saray’da kiralık geçirmiş, istikrarsız bir oyuncuydu.
    Dia: Fransa kariyeri gayet başarılı, ligin en süratli 2-3 oyuncusundan biriydi.
    Bienvenu: Emenike’nin gitmesinden sonra alelacele transfer edilen tanınmayan bir forvet oyuncusuydu.
    Semih: Geçen sezonki şampiyonluğa çok önemli katkılar yapan, taraftarların çok beğendiği bir oyuncuydu.
    Özer: Alex’in veliahtı olarak gösterilen çok şeyler beklenen bir oyuncuydu.
    Orhan: Gençlerbirliği’nde gösterdiği yüksek performanstan dolayı transfer edilmiş başarılı bir savunma oyuncusuydu.
    Özgür: Fenerbahçe’nin altyapısından yetişmiş bir oyuncuydu.
    Bilica: Pek sevilmeyen, kalitesi tartışılan bir oyuncuydu.

    Diğer:

    Mert, Serkan, Sezer, Gökay, Recep

    Son şampiyon olarak sezona başlayan Fenerbahçe'nin şu yazdığım ilk 11'inden bir tek Baroni tartışılıyordu. Şimdi gidenleri falan geç, şu kadroyla G.Saray'ın kadrosunu sezon başına göre kıyasladığında hangisi daha ağır basıyor? Yaşadığınız sürecin hırs ve motivasyon olarak yansıması da düşünüldüğünde o 9 puanlık farkı bizim değil sizin yapmanız lazımdı asıl. Siz sürece değil, sezon başında takıma yeterince kondisyon yükleyememiş, Stoch ve Dia gibi ligin en iyi iki kanat oyuncusunu taktiksel saplantıları yüzünden yeterince iyi kullanamamış, takımın geriye çekilmesine engel olamamış Aykut Kocaman'a bağlayın bence başarı veya başarısızlığınızı (nasıl görüyorsanız).


Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •