Kulüp Üyesi
Özel Oyuncu
Olaya böyle bakarsak 1 aydır lider biziz ama her maç sonucunda Fenerbahçe taraftarı şampiyon olmuş gibi seviniyor.Bu inanç,güven işi.Takımına inanmayan güvenmeyen insan böyle konuşmaz.İki takım taraftarı da takımlarına güveniyor.O yüzden yenicez kazanıcaz demek gayet normal bir şey.Originally Posted by ForCimbom
Yedek Oyuncu
takıma inanmak güvenmek ne ki? böyle saçma sapan bir kılıf mı olur ya? nedir güvenmek, inanmak? çocuk mu yetiştiriyoruz, savaşa mı gidiyoruz? olacakları, veya muhtemel gerçekleri görmezden gelip işi inanıyoruz güveniyoruz geyiğine getirmek cidden yanlış bir tutum.
bir kere,
antalyaspor'la oynamıyorsun.
kaldı ki , defalarca ve defalarca ve defalarca gördüğümüz, mesela yine dün de tecrübe ettiğimiz beşiktaş maçı gibi oynanmadan skor tescillenmiyor, -her ne kadar biz beşitaşı yendiğimizi kabul etsek de kendi aramızda- sözgelimi ortaya ismini attığım antalyaspor da bizzat bize bunu birden çok defa yaşatmış bir takım.
son bilmemkaç yılda görmedik sanki bilmiyoruz bazı şeyleri,
kadıköy'de top yuvarlak değil diyordu- kendisi noktasındaki durum belirsiz olan- bir spor yazarı. vurun ama adam haklı.
fenerbahçe seyircisi maç içinde müthiş baskı kuruyor, hakemlere bizzati etki etme yönünden nirvana seviyesindeler. hatta biliyoruz ki, sadece fenerbahçe taraftarının böyle bir etkisinin olamayabileceği temkiniyle araştırıp yargısına vardığımız fenerbahçe lobisi gerçeği de gün gibi açık aslında. hakemler fenerbahçe maçlarında fenerbahçe oyuncularına kart göstermeden faul çalmadan 1 değil 2 değil 3 kere düşünüyorlar. nitekim emre belözoğlu 2 maçta bir zokora kadar ahlakdışı olmasa bile rakibinin kaval kemiğinde şut çalışması yapıyor lakin hiçbir zaman karşılığını görmüyor hakem tarafında bu hareketlerin.
yine fenerbahçe stadında yine hesap kitap yapmadan sahaya çıkmayan hakemler, en ufak bir aksilik durumunda bile acil durum vaziyeti alıyor ve eyyama kadar giden kuraldışı karar varyasyonları kart kombinasyonları-"sarı takıma 3 siyah takıma5 sarı versem ? " gibi- deniyor.
hakemlerin futbolcuların-yalnızca rakip futbolcular- teknik direktörlerin-yalnızca rakip teknik direktör- hayati durumları, sağlıkları; hep oynananacak maçın neticisinin art planında kalıyor. hakemin kafası yarıldığında bu bir kural içerisinde yeri olan karar gerektirmesi iken maç olduğu gibi seyrine devam edebiliyor. oraya gelen rakip takımlar kendi sahalarında fenerbahçeli futbolcular fenerbahçeli teknik sorumlular fenerbah.çeli yöneticiler fenerbahçeli tercümanlar fenerbahçeli aşçılar fenerbahçeli masörler ve fenerbahçeli otobüs şoförlerine özgürce kutlamaslarını yapıp sevinçlerini yaşamalarına imkan tanıyorken bu saraçoğlu'nda gerçek bir katliam sebebi olarak anılıyor. değil kutlama yapmak, sahada fenerbaheçe futbolcusu, tribünde de fenerbahçe taraftarı varken sahada söz hakkına sahip olmak, hakemle diyaloğa girmek, hatta iyice haddini aşıp fenerbahçeli futbolcuya söz söyleme cüretine girişmek tarifi getirilemeyen bir cürüm halini alıyor.
hepsini bir kenara koyduk veya hepsini bir şekilde atlattık diyelim. kızılmasın şimdi ama fenerbahçe balı diye bir şey var bu dünyada. yokmuş gibi davranmak görmezden gelmek pek de fayda sağlamayacağı gibi tabii ki de engel de olunamaz. ama görmezden gelmemekte fayda var konunun anafikrinde ortaya attığım gibi. siz isterseniz bir milyon kere pas yapın yüzde 98 topla oynama oranın sahip olun 44'ü isabetli 44 şut atın, fenerbahçe maçlarında bir öneme sahip değil. top günündeyse veya istekliyse -ki çok düşük ihtimal- galatasaray'a veya başka herhangi bir rakip takıma gol atma, maçı kazanabilme fırsatı verir. yoksa degaj ustası volkan attığı uzun topla tek pasta stoch'u karşı karşıya bırakır ve golü yedirir, siz de kalakalırsınız.
hayatta hiçbirşeyin belli olmadığı gerçeği gibi değil, çok daha yoğun ve etkin bir belirsizlik bilinciyle yaklaşmak lazım futbola. hele türkiyedeki futbola, hele fenerbahçe maçına.
Mesaj Yetkileri
Alıntılı Yanıtla