Bu sezon için söyleyeceğim tek şey var..
Fenerbahçe tarihinin en kahraman oyuncularını izledik.. Hepsinin alnından öpüyorum.. Bana tekrar tekrar iyi ki Fenerbahçe'liyim dedirttiler bi çok kez..
Bu sezon için söyleyeceğim tek şey var..
Fenerbahçe tarihinin en kahraman oyuncularını izledik.. Hepsinin alnından öpüyorum.. Bana tekrar tekrar iyi ki Fenerbahçe'liyim dedirttiler bi çok kez..
Başın öne eğilmesin, aldırma gönül aldırma...
Bu taraftar sizinle gurur duyuyor, ötesi yok. Şampiyon olsanız da gurur duyuyor, olmasınız da gurur duyuyor, kupalar alsanız da gurur duyuyor, almasanız da gurur duyuyor.
Yarışı 2 kulvarda da sonuna kadar getirdiniz ya, biz orada zaten size hakkımızı helal etmiştik.
Fenerbahçe şampiyon olmadığına göre Türk futbolu da temizlenmiştir. Bu kahraman ekip, taraftarın kalbinde, hiç önemli değil çıkın son maçı da oynayın sonra futbolu bırakıyorum diyen çıkarsa aranızdan ona da eyvallah derim...
"YÜCE ATATÜRK"
Bu maçın böyle bitmemesi gerekiyordu. son 3 senede kendi sahamızda 2 kere şampiyonluk kaybettik. Biz final oynayarak "temizliğimizi" ispat edemezdik, kupa ile ancak temizliğimizi ispat edebilirdik. Bugunkü manşetlerde, söylemlerde görüyoruz bunu. Yapacak bir şey yok Silkinip çarşamba günkü kupayı bırakmamak lazım. O kupayı da verirsek durdurulamaz çöküşün başlangıcı olur belki 3 Temmuz yıkamadı ama Çarşamba günü yıkılabiliriz.
Kendisinden 10 aydır haber alınamıyor:
http://www.tff.org/default.aspx?pageID=285&ftxtID=13032
"Beşerin taptığı bir kendisinin heykelidir"
Fenerbahçe İdeolojisi
08 Mayıs 2012
10 Temmuz 2011 günü Türkiye’de kimsenin hiç beklemediği bir şey oldu. Türkiye’nin diyorum aslında sürecin içinde olanlar yapacakları eylemin hem farkındaydı hem de kararlıydı; çünkü bilinçliydi.
Bazen alanlardaki, caddelerdeki kalabalıkların sayısı çok önemli olur.
Bazen de o kalabalığın temsil ettiği değerler…
Kiminde milyonlarca kişiyi bir araya getirirsiniz ancak o kişilerin sahip olduğu düşünceler güçlü anlamlar ifade etmez.
Fenerbahçe taraftarı o gün Topuk Yaylası’na çıkıp yalnızlığa terk edilmiş futbolcusunu kucakladıktan sonra kendisini Bağdat Caddesinin seline bıraktı.
O yürüyüş yakın zaman içinde ülkemizde görülmüş ilk toplumsal kitle hareketiydi. Açıkçası hem yürüyenler hem de o yürüyüşe karşı duranlar için içinde belirsizlikler barındırıyordu.
Fenerbahçeli olmadığı halde o yürüyüşün ne anlam taşıdığını o an fark etmiş bazı kişilerin selin içine kendilerini bıraktığına şahit olduğum için burada rahatlıkla paylaşabiliyorum.
O kitle Şükrü Saraçoğlu’nun önünden köprü yoluna döndüğünde Fenerbahçe’nin kaderini ellerine alacaklarını ve bunun yaklaşık 300 küsur günlük bir mücadeleye dönüşeceğini belki de o an bilmiyorlardı.
Hiç kimse bilemezdi; ancak şu bir gerçekti ki Fenerbahçe taraftarının taraftarlık bilinci ülkemizde sıklıkla dile getirilen takım tutma formatının çok üzerindeydi ve bugün rahatlıkla ifade edebiliyoruz ki ideolojik bir temel üzerinde yükseliyordu.
Aziz Yıldırım ve arkadaşları bu ideolojinin ne olduğunu çok iyi öğrendikleri için 2000 yıllara damgasını vuran ve bugün birilerinin ele geçirmek istedikleri o gösterişli yapıyı Fenerbahçe Taraftarının sahip olduğu bu bilincin üzerine kurdu.
Fenerbahçe İdeolojisi olmasaydı; Şükrü Saraçoğlu kulübün öz kaynaklarıyla tamamlanamazdı. Fenerbahçe taraftarı için Maraton ve Fenerium tribünlerinin önemi büyüktür; ekonomik olarak kendileri katkı yapmıştır.
Fenerbahçe İdeolojisi olmasaydı; Fenerium diye dünyanın sayılı spor markalarıyla yarışacak hale gelen ve anlaşılması güç bir marka, fenomen ortaya çıkmazdı.
Fenerium 3 Temmuz Darbesi sürecinin en önemli direniş mevzilerinden biri olmuştur. Cebinde 1 TL parası olan taraftar acaba orada kulübü için satın alabileceği bir ürün olabilir mi diye mağazalara koşmuştur.
Fenerbahçe İdeolojisi olmasaydı; süreç içinde inşa edilmiş tesislerin hiçbiri tamamlanamazdı.
Topuk Yaylası bugün Fenerbahçelilerin en güzel zamanlarını geçirebilecekleri muhteşem bir dinlenme ve aktivite yeri olmuştur.
Fenerbahçe İdeolojisi olmasaydı; Ataşehir’deki dev spor salonu yapılamazdı. O salonun gücü bugün çok iyi anlaşılmıyor ama zaman içerisinde anlaşılacaktır.
Fenerbahçe İdeolojisi olmasaydı; FBTV, Radyo, Fenerbahçe Dergisi olamazdı. Bu kadar geniş kitlelere yayın yapamazdı.
Fenerbahçe İdeolojisi olmasaydı; resmi rakamlara göre 300.000 ancak süreç içindeki kayıtlara bakılırsa 700.000 adet Taraftar Kart üyesi olamazdı.
Fenerbahçe İdeolojisi olmasaydı; Fenerbahçe’nin yarıştığı tüm spor alanlarında salonları ve tribünleri dolduran taraftarı olmazdı.
Fenerbahçe İdeolojisi olmasaydı; bugün diğer kulüplerin de önemini fark ettikleri futbol dışındaki spor branşlarındaki başarılar gerçekleşemezdi. Büyük bir ihtimalle Filenin Sultanları Olimpiyatlara gidemezdi.
Fenerbahçe İdeoloji olmasaydı; futboldaki bu büyük gelirler oluşmazdı. Fenerbahçe’nin borsadaki değeri diğer üç kulübün değerinden fazla olmazdı.
Fenerbahçe İdeolojisi olmasaydı; 3 Temmuz Darbesi Fenerbahçe’yi yerle bir ederdi.
Ama Fenerbahçe İdeolojisi vardır!
İdeolojiler kitleleri bir arada tutan üstyapı kurumlarıdır. Ortak bir bilince karşılık gelir ve bu bilinci taşıyan insanların sayısı ne kadar fazlaysa ideoloji de o kadar güçlü olur.
Bir şeyleri değiştirebilme iradesine sahiptir.
Bugün çeşitli toplumsal kesime ait kişiler bu ortak bilincin altında bir arada toplanmışlardır. Fenerbahçelilik duruşu diğer birçok değer, düşünce ve eylemin önüne geçmiştir.
Fenerbahçe taraftarı bu bilinçli duruşunu gösterdiği için “karaya doğru hızla çarpmak üzere ilerleyen dev bir tankeri durdurmakla kalmamış, yönünü değiştirmiştir.” (ŞM - alıntı)
Yönünü değiştirdiği Fenerbahçe’nin kaderiydi.
Aslında dün gece kaybedilen şampiyonluğu ben Denizli ve Trabzon maçlarında kaybedilen şampiyonluklarla bir tutmuyorum. Çünkü o maçlara çıkarken ipler bizim elimizdeydi ve puan olarak avantajlıydık ama dün gece hem puan olarak gerideydik hem de futbolun 3 sonucundan 2'si Galatasaray'a yarıyordu. Bu bakımdan elimizde olanı kaybettiğimiz söylenemez.
Çoğu Galatasaraylı arkadaş playoff sisteminden dert yanıyor ama o sistem sayesinde şampiyon olduklarını unutmasınlar. Sezon başında Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor'un gelişen olaylar sonrasında yaşamış olduğu travma yüzünden hem zihinsel hem de psikolojik anlamda çok etkilendiklerini unutmamak gerek. Akabinde playoff yüzünden sıkışan fikstür yine bu takımları etkiledi. Beşiktaş ve Trabzonspor Avrupa kupalarında mücadele etmesi yüzünden 8 günde 4 maçlara kadar düşerken, Fenerbahçe Avrupa kupalarında mücadele etmemesine rağmen anlamsız bir şekilde sıkışık fikstürle oynatılmak zorunda kaldı (Pazar-Çarşamba-Cuma) maç yaptığını biliyoruz.
Şimdi Galatasaray'a bakıyoruz. Gelişen olaylarda eti yok sütü yok psikolojik ve mental açıdan iyiler. Playoff yüzünden rakipler fiziki açıdan dökülürken 6-7 günde temiz temiz maçlarını yaptılar. Kısaca Playoff sistemi ekmeklerine yağ sürdü diyebilirim. Çoğu işin sonuç kısmına bakar "Biz 9 öndeydik de puanlar böyle oldu" ama kimse oraya kadar sürecin nasıl geldiğini görmez.
Şuana kadar söylediklerim Galatasaray'ın başarısını küçümsemek adına değil, Playoff sisteminin Galatasaray açısından olumsuz olduğu tezinin aksini göstermek amaçlıydı. Bana göre bu sistem en çok onlara yaradı. Psikolojik ve Mental açıdan yorgun rakiplere bir de Fiziksel yorgunluk eklenince avantaj onların oldu ve bunu en iyi şekilde kullanıp Şampiyonluğa ulaştılar.
...
Bizim geçen sene beşiktaş ile oynayacağımız bir Süper Kupa vardı onu da yalan ettiler valla lanet bir sezon geçirdik. Tek kelime ile lanet.
Mayıslar sizin olsun biz Nisan'da şampiyonuz
sus boşver ses etme![]()
![]()
![]()
Keşke verilen emeğin görülmesi için kıstas kupa olmasa ama öyle. Umarım Türkiye Kupasını alacak mücadeleyi sahaya yansıtırız. Sow'u takımla 2-3 antrenmana çıkması halinde mutlaka kullanmamız gerekecek. Elimizde kullanabileceğimiz bütün güçleri sahaya sürmeliyiz. Bu sezonunun son resmi maçını kupayla bitirmek gelecek sezon adına büyük bir moral motivasyonu olacaktır.
...
Türkiye Kupası finali hangi stat'da ?
...
Şikesiz, lekesiz, tertemiz
![]()
- Rıdvan Dilmen : "Brezilya Milli Takımı'nın sol beki fazla oynayamıyor Fenerbahçe'de, sebep?"
- Aykut Kocaman : "Brezilya Milli Takımı'nın sol bekinin bunu düşünmesi lazım."
Adamlarda haklı Samet, bu hepsinin zaferi.
...
o basligi atan ibrahim setenmis ; twitterdede soledi fenerbahce sampiyon olsa yine ayni baslik atilcakti dedi
Fenerbahçe taraftarı zerre kadar üzülmemeli.Bir burukluk var içimizde, tarihi bir kapağı kaçırdık.Bu bir şampiyonluk değil tarihi bir kapak olacaktı, olmadı.11 aydır yıkılmayan bir camia dünde yıkılmadı.Başka takım olsaydı şimdi küme düşmüştü.Ama bu takım, bu taraftar dimdik ayakta kaldı.Onun için:
- Rıdvan Dilmen : "Brezilya Milli Takımı'nın sol beki fazla oynayamıyor Fenerbahçe'de, sebep?"
- Aykut Kocaman : "Brezilya Milli Takımı'nın sol bekinin bunu düşünmesi lazım."
3 Temmuz diyorsunuzda Aykut Kocaman'ın elinde yinede iyi bir kadro vardı. Dünkü maça bakıyorumda sanki beraberlik yeten takım Fenerbahçe gibi sahaya çıkmışlardı. Mehmet Topuz yedek sahada 3 ön libero var. Selçuk Şahin takımı atağa çıkaramıyor , Cristian'da çok etkisizdi. Bitmiş Semih'ten sırf bir tane frikik golü attı diye umut arıyor. Galibiyet için gol bulmanız lazım oyuna giren adam Gökhan Gönül. Aykut Kocaman çok başarısızdı dün.
Söylediklerin dünkü maç içinse, Sakat Sow, Alex ve Gökhan Gönül kadronun hücum yönünde belini büktü. Dia'nın da oyundan atılması işin tuzu biberi oldu. Takım savunma ve orta alan olarak iyi ama hücum yönünden eksik olunca gol yollarında da aksaklık oldu. Ayrıca Gökhan Gönül oyuna girmedi. Özellikle playoff sürecinde sakat ve cezalı oyuncular Fenerbahçe'yi oyun olarak çok etkiledi, Buna rağmen 6 maçta toplanan 13 puan takdir işidir.
...
Dün akşamki maç konusunda söylediğin bazı şeylere katılırım.Tüm Fenerbahçe taraftarını katmıyım ama kendi adıma 3 temmuzdan beri yaşananlardan dolayı buralara kadar gelmemiz bile inanılmaz bir başarı bana göre.Samimiyetimle söylüyorum Başkanın tutuklandığı gün ve devamında ilerleyen süreçte, bu sezon ilk 5 bile hayal diyordum çevremdeki herkese.Ona rağmen Play ofda ezeli rakibinle arandaki 5 puan farkı kapatıp şampiyonlukta iddialı duruma geliyorsun ve lig kupasında finale çıkıyorsun.Eldeki kadronun zayıf olduğunu söyleyemez kimse.Ama futbolda mentalite diye, moral diye birşey var.Sen hiç kendini bir Fenerbahçe'li yerine koydun mu?Her hafta farklı bir haber, farklı bir spekülasyon.Neler yazıldı neler çizildi az çok hepimiz biliyoruz.E futbolcular görmüyor mu bunları?Yine diyorum ne olursa olsun final ayağına geldi.Galatasaray'ı dün akşam yensek bitmişti olay.Ama bu olmadı diye koca sezon mücadele edip işi buraya kadar getiren teknik adamından tut, malzemecisine kadar bütün takımın ve tabiki taraftarımızın verdiği mücadeleyi ve duruşunu çöpe atamam.Canları sağolsun.
- Rıdvan Dilmen : "Brezilya Milli Takımı'nın sol beki fazla oynayamıyor Fenerbahçe'de, sebep?"
- Aykut Kocaman : "Brezilya Milli Takımı'nın sol bekinin bunu düşünmesi lazım."
Adamın sağ elinde ne var.
...
Bil bakalım buradaki taraftarların ellerinde ne var.
![]()
- Rıdvan Dilmen : "Brezilya Milli Takımı'nın sol beki fazla oynayamıyor Fenerbahçe'de, sebep?"
- Aykut Kocaman : "Brezilya Milli Takımı'nın sol bekinin bunu düşünmesi lazım."
bir tane yöneticide çıkıp taraftarı korumadı yazık 19 mayısta hiçbiri kalmasın görevde 3 tane aziz yıldırım olsun yeter bize