Quote Originally Posted by DisCo View Post
Tabi tartışalım.

Bana katılacağını düşündüğüm bir fikrimi paylaşayım. Tüm yönetimler en hatalı oldukları dönemde bile hatasızmış gibi konuşur, kendi kurumlarının lehinde açıklamalar yaparlar. Büyük kitlelerin olduğu bir ortamda bunu yapmazsan koltuğundan olursun. Günü geldiğinde Galatasaray yönetimi günü geldiğinde diğer takımın yönetimleri bunu yapıyor.

Bu bağlamda Uefa, Federasyon, Fenerbahçe mücadelesinde yöneticilerin konuşmaları üzerine fikir sahibi olduk. Neticede onlar işin içindedir dedik.

Fenerbahçe yönetimi gelişen olaylara ani reaksiyon gösterdi. Yani yüksekten düşerken kafanı korumaya çalışırsın ama elin kırılır. Verdiğin o ani reaksiyon bilinçsizdir. Bu şekilde ani tepki verilince birisi biz bu davayı açarsak kazanırız dedi.

Düz mantık baktığında gerçektende kazanılması yüksek bir davaydı; tekrarlıyorum dümdüz bakarsan.

Uefa'nın dediğini doğru algılamak lazımdı. Uefa: "Başkanı ve birçok yöneticisi tutuklu olan bir takımı turnuvalarıma almam." dedi. Tam da burada sıfır töleransın ne demek olduğunu algılıyoruz. Çünkü adamlar böyle bir operasyonu yapan kurumlara güveniyor.

Bu noktada Uefa talimatını verdi ve Mehmet Ali Aydınlar'da kararı açıkladı. Hayatımı ortaya koyacak şekilde söylüyorum ki eğer zorda kalmasalardı bu kararı kendileri almazdı. Aynı olay Demirören federasyonunun başına da gelecektir. Nasıl Başbakan ver kupayı dediğinde verdiyse Uefa yap dediğinde yapmak zorundadır. Yapacak ve ona da güle güle diyeceğiz. Sadece bizi rezil ettiği ile kalacaktır.

Bu şekilde ilerleyen bir süreçte Fenerbahçe'nin davayı gerek federasyona karşı gerekse Uefa'ya karşı kazanması mümkün değildi. Artık kim aklı verdiyse yanlış değerlendirme sonucu davayı açtılar ve geri adım atmamak içinde direndiler. Sonucun kaçınılmaz olduğunu görünce de davayı kaybedip sıkıntı yaşamamak adına davayı çektiler.

Adını da ülke ve Fenerbahçe menfaatleri diye koydular. Fenerbahçe menfaatleri vardır doğrudur. Yeri geldiğinde Fenerbahçe yönetimi ülkenin menfaati içinde kendi haklarından da vazgeçebilir, helal olsun derim.

Ama bu süreçte ülke menfaati için alınan bir karar yoktur.
Bunlar varsayım. Gerçek olması en muhtemel olay "adaletin bekçisi" Cornu'nun savunmasındaki olaylar. Malum mektuba kadar her şeyin açıklaması orada.

Uefa istemiştir orası ayrı, ama TFF'nin tek seçeneği o muydu? Aylardır çektiğimiz de bu zaten. Uefa'nın biz yapmadık dediği bir olayı örnek gösterilerek ortada dolaşan bir Uefa sopası var.

Şu an disiplin soruşturması açılmış zaten sanırım ondan sonra karar çıkar ne olacaksa. Bizi paklayacaksa ne olur sipariş mektupla paklamasın Uefa.