Almanya'da bir TÜRK...
Değişik bir heyecan yaşamak için daha önce hiç mücadele etmediğim bir lig olan Bundasliga'yı seçtim. Almanya'da Bayern saltanıtına son vermek için Schalke'yle oyuna başladım.
Sözleşme imzaladığım gün medyada çıkan tecrübesiz Türk teknik direktörün bu takım için yetersiz olduğu onun yerine daha kariyerli bir hocanın gelmesi gerekirdi gibi haberleri hiç kafama takmadım. Çünkü ben buraya işimi yapmaya, başarılı olmaya gelmiştim.
Neyse bu tartışmalarla sezona hazırlanmaya başladık. Ben prensiplerim gereği ilk sezon genelde pek transfer yapmam. Schalke'ye de baktım ve taktiğime uygun oyuncular fazlasıyla olduğu için hiç transfer yapmadan sezona başladım. Transfer bütcemi iyi koçları getirerek kullandım.
Ve Bayern Münich ile ilk maçımı Lig Kupası finalinde yaptım. Maalesef Bayern'e ilk maçımda yenildim ve kupayı kaybettim. Maç 1-1 sona erdi ve penaltılarla kupa Münich'e gitti.
Bu şoku çabuk atlatıp lige başladım. Artık ligi kazanmak zorundaydım. Bayern'e başka kupa kaptırmamalıydım.Sezon içersinde yaptığımız iki maçtan ilkini evimde 4-2 kazandım. Deplasmandaki maçı ise 4-3 kaybettim.
Bu arada ŞL'de de grup maçlarında 1 beraberlik ve 1 mağlubiyetle grup lideri olarak 2. tura çıktım. Ama 2. turdaki rakibim Chelsea'ydi ve ilk maç deplasmanda 2-0 yenildim. 2. maç bir ümit diyordum ama pek umduğum gibi olmadı evimde de maçı 3-1 kaybederek toplamda 5-1 ile ŞL'den elenmiş oldum.
Artık tüm konsantremi lige ve kupaya vermiştim. Ligde son 4 maç kala Bayern'in 10 puan önünde liderdim. Artık kendime şampiyonum gözüyle bakıyordum ama 3 maç üst üste puan kaybedince acaba dedim kendi kendime. 2 mağlubiyet ve 1 beraberlik almıştım. Fark 2 ye düşmüştü. Son maç evimde HSV ileydi ve mutlaka kazanmam gerekiyordu. Bunun bilincinde olan takımım beni yanıltmadı ve 3-0 gibi net bir skorla galip gelip Şampiyonluğumu ilan ettim.
Sezonun son maçı ise Koln'e karşı kupa maçıydı. Maç 1-1 sona erdi. Bu sefer penaltılarla gülen taraf bendim ve sezonu 2 kupayla kapatmanın sevincini yaşıyordum. Aşağıda da ilk sezon oynadığım son 25 maç;
2. sezona yeni transferle başlamam gerekiyordu. Artık takımı tanıyordum ve eksikleri kapamam gerekiyordu. Öncelikle daha önceden anlaşılmış olan Abel ve Halil takıma katıldı. İlk olarak Kerlon'u almak vardı planlarımda. Ben teklif yaptığımda aç avrupa kulüpleri de atladı hemen. Serbest kalma maddesi 8 milyon doları gösteriyordu ama napalım Kerlon için değerdi ve kıydım paraya ve kadroma kattım. Defansı sağlama almam gerekiyordu. Bunun için de Anderlecht'e başvurdum hemen. İlk olarak Deschacht'ı transfer ettim. Daha sonra hiç bir zaman vazgeçemediğim Anelka'yı kadroma kattım. Ligin başlamasına yakın kaleci ihtiyacı da hissettiğimden dolayı bir de kaleci aramaya başladım. Kulüp bu arada ekstra bütçe yarattı ve beni rahatlattı. Sadece kaleci almayı düşünürken araya bir de defans sıkıştırdım ve Stekelenburg ve Vanden Borre transferleriyle transfere nokta koydum.
Burada ödediğim ücretler fazla gelebilir. Genellikle taksitle aldığım için finans pek zarar görmedi
Takımdan ayrılan oyuncuların başında Lincoln geliyordu. İlk sezon taktiğim gereği ondan istediğim verimi alamadım. Aşağıda da takımdan gönderdiğim diğer oyuncular bulunmakta.
Sezona şahane bir başlangıç yaptım. Lig Kupasını kazandım önce. Bu seneki tüm kupalar benim diyordum. ŞL grup maçlarında ilk maçta Liverpool'a yenildim sadece. Kalan maçlarımı kazanarak 15 puanla lider olarak gruptan çıktım.
2. turda Porto ile eşleştim rahat geçerim diye düşünüyordum. İlk maç deplasmanda 6-4 bitti. Kaybetmiştim ama evimde 2 farkla kesin yenecektim. Ve 2. maçta tam 6 tane attım karşılaşmayı 6-1 kazanarak çeyrek finale yükseldim.
Real Madrid'le eşleştim çeyrek finalde. İlk maç evimde 0-0 bitti. 2. maçı da deplasmanda 1-0 kaybettim ve ŞL yine veda ettim.
Tekrar lige ve kupaya döndüm. Bu sefer ligde 11 puan farkla şampiyon oldum ama kupayı lig 2.cisi Bremen'e kaptırdım. Ve sezonu yine 2 kupayla kapatmış oldum.(Lig kupası ve Lig)
3. sezon başlamıştı. Takımımdan memnundum. Sadece hem FB'ye yardımım olsun hem de eksik olduğunu düşündüğüm sol kanada Alex'i aldım. Bir de DMC'ye de yedek olarak Arouca'yı aldım.Önceki sezonki kadromdan da hiç bir oyuncuyu göndermedim.
Sezona yine lig kupasını alarak başladım. Hem de Bayern'e 4 gol atarak.
Bu arada Meksika federasyonundan teklif geldi. Adımı Dünya çapında duyurmak istediğim için teklifi kabul ettim.Artık hedefim ligden çok ŞL'di. Önceki senelerde şanssız kuralar sonucu erken turlarda elenmiştim ama bu sefer finale çıkmayı kafama koymuştum.Grup maçlarını yine rahat bir şekilde 1. olarak bitirdim.
2. turda Porta çıktı. Sevindim. Çünkü 1 sezon önce yine 2. turda karşılaştığım Porto'yu çok rahat elemiştim. Ve beklediğim gibi de oldu. Toplamda 7-0 la eledim. Çeyrek finalde zorlu takımlar vardı. İçlerinden gelmesini istemediğim takımlardan biri olan Juventus rakibim oldu. Ama yılmak yoktu. Eğer şampiyon olmak istiyorsam zorlu rakipleri de elemem gerekirdi. İlk maçı İtalya'da oynadık. 0-0 bitti karşılaşma ve ben ümitlenmiştim. Alex'inde bir penaltı kaçırdığı 2. maçta Juve'yi 2-0 yenerek yarı finale yükseldim.
Artık kupaya çok yaklaşmıştım.Yarı Finaldeki rakibim aynı grubu paylaştığımız ve ŞL'de beni yenebilen tek takım olan İnterdi. Diğer eşleşme ise Chelsea ve Barcelona arasındaydı. Kendimi şanslı hissediyordum. Artık Finale çıkmam gerekirdi. Gruptaki maçta İnter'e tam 5 gol atmıştım ilk maçta. Bu sefer ilk maç İtalya'da değil benim sahamdaydı. Karşılaşma 0-0 golsüz sona erdi. Evimde gol atamadığım için eleneceğimi düşünüyordum. Çünkü banko forvet oyuncularımdan Kuranyi 3 ay sakatlanmıştı. Gol makinam Anelka 3 hafta sakatlanmıştı. Kerlon sakatlıktan yeni çıkmıştı. Tüm bunların üstüne maç esnasında Halil de sakatlanmasın mı? Oyuncuların pozisyonlarıyla oynayarak bir takım çıkardım sahaya. İlk yarıyı 2-0 önde kapattım. Bunu hiç beklemiyordum. Skoru korumak için taktiğimde değişikliğe gitmedim. İnter saldırırsa kontradan goller bulurum diye düşünüyordum. Ve beklediğim gibi de oldu. Karşılıklı atılan birer golle maç 3-1 bitti ve ben finaldeydim.
Finaldeki rakibim Chelsea. Açıkçası pek ümidim yoktu. Çünkü Barça'yı 4-1 gibi net br skorla elemişlerdi. Bu arada ligde 9 puan öndeydim ve üst üste 3. şampiyonluğumu ilan ettim.
Ve Final günü geldi çattı. Taktiğimde değişiklik yapsam mı diye düşünüyordum. Ama sonuçta beni buraya kadar getiren bir taktiğim vardı ve finale çıktığıma göre de işe yarıyordu.Karşılaşma başladı. Daha ne olduğunu anlamadan Torres attı bir tane. 14 de Lampard 2 ledi. 27'de de yine torres durumu 3-0 yaptı. Yarım saatte dağılmıştı takımım. Devre arasında kazanmaktan başka çaremiz yok dedim ve taktiğimi Burak'ın(Hurmet) "son dakikaları kurtarmak" taktiğine çevirdim. Asamoah'la 52'de bir gol buldum. Üstün oynuyordum ve içimden de acaba dönecek mi diye geçiriyordum. Evet üstün oynuyordum, pozisyonlara giriyodum fakat gol yok. Dakika 70 oldu yok,80 oldu yok artık pek ümidim kalmamıştı. Chelsea iyice defansa çekilmişti. Artık 90 dakika bitmişti uzatmalar oynanıyordu. 90+1 de Kerlon attı bir tane. Ben sevinemiyordum bile bu dakikada mı atılır gol diye. Derken oyuna başladı Chelsea takım artık komple hücuma çıkmıştı. 90+4 de imkansız gerçekleşti ve Kerlon iğne deliğinden geçirip şahene bir gol atarak maçı uzatmalara götürmeyi başarmıştı. O anki halimi kelimelerle anlatmam imkansız sanırım. Öyle bir sevindim ki evin içinde bağırmaya, hoplayıp zıplamaya başlamıştım.
Uzatmalarda gol olmadı ve maç penaltılara kaldı. Takımın kondisyonu çok düşmüştü. Ve penaltılarda zorlanacağımı düşünüyordum ki öyle de oldu zaten. Resim herşeyi anlatıyor oraya bakın ben o anı anlatamayacağım.
Sonuçta Kupayı alamamıştım. Finalde elendim. Eğer şampiyon olsam istifa edip kendime yeni bir takım arayacaktım. Ama şu anda ŞL'ni kazanmadan bu takımı bırakamam.
Gelelim taktiğime 3 sezon boyunca aynı taktiği kullandım. 4-2-4 gibi 4-2-2-2 dizilişiyle oynadım. Kendi yaptığım bir taktiktir. Defansiz oyunu hiç sevmediğim için hep atak hep atak. İyi 2 DMC bulursanız fazla da gol yemezsiniz. Ligde bazı maçlarda da 3 defans 3 forvete döndüğüm oluyor. Antreman programımda vieri'in antrenman programı.
Evet yorumlarınızı bekliyorum. Kadrom aşağıdaki gibi. Şampiyonlar Ligini kazanabilmem için önerileriniz varsa beklerim. Bu sezon ŞL yi kazanmak için elimden geleni yapacağım ve gelişmeleri de burada sizlerle paylaşacağım.
Evet, kariyere kaldığım yerden devam
Öncelikle ligden başlayayım. Bu sene hedefim ŞL olduğu için lige pek önem vermedim ve 2 puan farkla 4. defa şampiyon oldum.
Şimdi gelelim Şampiyonlar Ligi'ne;
Gruplarda kuralar çekildiğinde çok basit bir gruba düşmüştüm. Tek beraberliğimi Newcastle deplasmanında aldım.
2. turda rakibim Arsenal'dı. İlk maç deplasmanda 2-1 kaybettim ama umutluydum. Ben evimde Arsenal'ı yenecek güçteydim. Maç başladı, 2-0 öne geçtim fakat Owen durumu 2-1 e getirdi. Ben maç uzatmaya gidecek diye beklerken 90. dakikada sahneye Kuranyi çıktı ve durumu 3-1 yaptı ve ben genelde 4-3 lük üstünlükle çeyrek finale çıktım.
Çeyrek Finalde istesem bu kadar kolay bir rakip bulamazdım.Rakibim Alman Ligi'nden de tanıdığım Hertha Berlin'di. İki maçı da rahat bir şekilde yenip yarı finale yükseldim.
Artık heyecan artmıştı. Rakiplerim Bayern, Real Madrid ve Juventus'tu. Benim için gelmesini istediğim en iyi rakip Bayerndi. Ama olmadı, Juventus ile eşleştim. Artık iş ciddileşmişti. İlk maçı evimde 2-2 beraberlikle sonuçlanmıştı. Açıkçası moralim çok bozulmuştu. 2-0 öndeyken 10 kişi kalıp 2 gol yiyerek avantajımı kaybetmiştim. Deplasmanda Juventus'u yenmek hiç de kolay bir iş değildi. Ama sonuçta beklemediğim bir galibiyet aldım. Maçın bu kadar kolay geçeceğini hiç düşünmemiştim...
Ve Final....
Evet gerçekten Final. Çünkü bu maçtan sonra Schalke kariyerime noktayı koyacağım. Ve rakibim de Bayern. İstesem bu kadar olmazdı herhalde. Bayern'e karşı kupayı kazanmak benim için büyük bir zevk olacak.
Ve maç günü geldi. 3. dakikada Demichelis oyundan atıldı ve Bayern 10 kişi kaldı. Artık kupa benimd derken Makaay gol attı ve Bayern 1-0 öne geçti. Anelka'nın cevabı gecikmedi 3 dakika sonra durumu eşitledi. Maç ortadaydı. 1 kişi fazla olmama rağmen oyunda üstünlüğü bir türlü yakalayamıyordum. Artık maç 1-1 bitti derken 90+ da kazandığım bir penaltıyla maçı uzatmaya götürmeden şampiyon olacaktım. Penaltıyı Süperstarım Anelka kullandı ve golü attı. 2-1 öne geçmiştim artık kupa benimdi. Ve hakem maçı bitirdi. Şampiyon olmuştum, Hedeflerime ulaşmıştım....
Artık Schalke'deki misyonumu tamamlamıştım. Daha mütevazi bir takıma gitmek istiyordum fakat boşta olan bir Chelsea, Milan ve Juve vardı. 1 sene daha büyük bir takımla Avrupa'da kupa kazanıp ondan sonra vatanıma dönmeye karar verdim ve teklifleri değerlendirmeye başladım. Milan'a gitmeyi düşünüyordum ama ligi 5. sırada bitirmişler ve ŞL mücadele edemiyorlar. Ben de Premier Ligi seçtim ve Chelsea'nın teklifini kabul ettim. Bu sene flaş transferlerle Chelsea'yı Avrupa Şampiyonu yapmak için uğraşacağım. Sonrası da nasip bakalım.....
Bu hikayemi okuyup yorum yapanlara şimdiden teşekkür ediyorum...
Saygılarımla....
Serkan Özışık (sekopej)...
Alıntılı Yanıtla
Kolay gelsin, çok güzel yazmışsın. Dandik değil, özenmişsin en azından.
Anelka iyi tercih ama akexi alman sırf para kaybı olmuştur herhalde 
Originally Posted by sasanargiz
Ayrıca DMC ye Arouca yı almıştım geçen sezon. poulsen de var. Beni götürür onlar. Defansta Abel'i 7,5 milyon dolara sattım. Gioda ile anlaştım o gelecek onun yerine.
