Arkadaşlar özgürlükçü bir tavır takınıyoruz. Ancak her özgürlüğün sınırı vardır.

Başörtülü kişi istediği yere girsin çıksın, olur. Alkol, isteyen istediği gibi için, saat sınırı olmadan, olur. İsteyen istediği yerde öpüşsün, olur. Daha bir sürü şey var bunun gibi. Siz eğer ben özgürlükçüyüm diyorsanız, saydığım ve aklınıza gelen benzer örneklerden herhangi birini kabul ediyorsanız, diğerlerini de kabul etmek zorundasınız.

İsteyen istediğini yapsın, ama türban yasak olsun ! Bu yanlış.
Türban her yerde serbest olsun, ama alkol, öpüşme yasak olsun ! Bu da yanlış. Bizim eksik olduğumuz nokta, bu saydıklarımızın hepsini aynı anda kabul edemiyor oluşumuz. Örnek; hükümetin davranışı.

Ancak şöyle bir durum da var ki; herşey serbest olsun diyoruz ancak özgürlüğün de bir sınırı var tıpkı herşeyin olduğu gibi. İşte bu sınırı çok iyi belirlemek lazım. Şimdi biz birşeyi serbest bırakınca bunun gerisini de getirecek insanlar da var. Halkın esas korkusu bu. Sen türbanı bugün serbest bıraktın okullarda, 5 yıl sonra çarşaf da serbest olsun denirse naparız ? Sen bugün alkolü belli saatlerde yasaklıyorsun, 5 yıl sonra tamamen yasaklarsa naparız ? Bu tip endişelerimiz olduğu için insanlar tepki verme ihtiyacı duyuyorlar aslında.
(Verdiğim örneklere Aynı şekilde ters örnekler de düşünülebilir. )