ıstanbul'da catisma yoksa, hersey yolunda" izlenimi doguruluyor hukumet tarafindan.. oysa ankara'da 2 gündür polis terörü devam ediyor durmaksızın. ama hala direnisin tek nedeni gezi parkıymıs gibi davranıyor yöneticiler, acıklama yapan sanatcılar.. olayı yalnızca gezi parkıymıs gibi anlatıp anlattırıp, yargı kararı ne olursa olsun biz halk oylaması yapıp oraya o kıslayı dikecegiz demek "direnisiniz, sizin fikriniz bizim icin hala bir şey ifade etmiyor" demek değil midir.Toplantıyla ilgili açıklama yapan Bakan Hüseyin Çelik: "Yargı kararı çıkıncaya kadar Gezi Parkı'na dokunulmayacak, lehte karar çıkarsa bile halk oylamasına gidilecek" dedi.
yalandan bir uzlasma politikası ile amaclanan,
-devletin, anayasal ve demokratik haklarından biri olan protesto hakkını kullanan vatandaslarına(avukatlar dahil) orantısız polis müdahalesi, şiddeti uygulamasının
-medya sansürünün
-valinin ve bazı makam sahiplerinin halka söyledigi yalanları ve bölücü söylemlerin
-basbakanın provakatif, ayrımcı, ırkçı, saldırgan tavırları-söylemlerinin
-ve polis devlet terörünün ortaklasa kırdığı kemiklerin, öldürdüğü ve sakat bıraktığı insanların
göz ardı edilmesini saglamak degil midir. bunlar unutturulmaya calısılıyor. uzlası yalanlarına kanılmamalı zira daha bu sabah basbakan gezi parkındaki insanlara yine hakaretler savuruyordu. direniş bahsettigim konularda da tatmin edici sonuclar elde edilene dek devam etmeli, uzlası yalanına takılmamalı.
ha şayet hükümet ile direnisciler uzlasırsa -ki öyle olacak gibi duruyor- en azından bu direnis, gelecek icin iyi bir uyarı olmus olur hükümete. herhangi bir rant hareketinde halkın direnişiyle karsılasacaklarını bilirler ve şayet yine bu tarz bir tavır izlenirse bu sefer uzlasmakta mümkün olmayabilir.
