Quote Originally Posted by Rind-i Şeyda View Post
Fikirden çok mizah ürettiği sürece direniş kalıbı için uygun olmayacak bir ifade. İlk birkaç gün direniş temsili noktasında hedefine ulaşmaya çalışırken sonraki günler tabir-i caizse cılkı çıkmıştır.

Özal döneminin apolitik çocuklarının ve sanal dünya ile büyümüşlerin bir nevî eğlencesi hâline gelmiştir.

Halk devrimi/darbesi her neyse plansız programsız şekilde yapıldığında sonraki süreç kaotik ve sancılı geçer. Milli ve manevi değerlerden çok modernizme hitap eden bu hareket ayakları yere sağlam basmadığı sürece sadece mizahi tarafıyla zihinlerde kalacak buna eminim. Üslup sorununun siyaseten tavan yaptığı bir dönemde üslupları zorlamak kimseye bir şey kazandırmaz.

Asıl olan vatandır. Şahısların hiçbir önemi yok bence. Ben bunları kimsenin düşündüğünü zannetmiyorum. Sorun sistem ise kemalist sistemin omurgasını oluşturduğu sistem sorunludur. Bilhassa buna yoğunlaşmak gerekir. Eylemcilerin kemalist sistemin ortaya çıkardıklarıyla sorunları olduğunu düşünmüyorum. Mevzunun modernizm olduğuna eminim. Maalesef hareket aktif iken düşünce bazında sınıfta kalmıştır.
“Devrim, bir akşam yemeği değildir. Devrim, bir edebi eser değildir. Devrim, incelikle yapılmış bir nakış değildir. Devrim, bir şiddet eylemidir.”

- Burada bir devrim gerçekleştiriyoruz.
+ Devrim mi? Devrim de ne oluyor?
Sakın bana devrimden söz etme. Ben
devrimleri ve nasıl başladıklarını çok iyi bilirim. Kitap “okuyan”
insanlar, kitap “okumayan” insanlara giderler. Fakir insanlara
“Artık değişim vakti geldi” derler. Böylece fakir insanlar değişikliği
yapar. Sonra kitap okuyan insanlar büyük, cilalı masalarda oturur,
konuşur, konuşurlar. Yemek yiyip dururlar. Peki fakir insanlara ne olur?
Onlar ölmüştür. İşte sizin devriminiz bu! O yüzden sakın bana devrimden
söz etme! Ben devrim derken neden bahsettiğimi biliyorum. Ya sonra ne olur?
Yine aynı şeyler yaşanır!

Yabandan Gelen Adam 1973 (İZLEMENİ ŞİDDETLE TAVSİYE EDERİM)...