Fakat koyulan yazıda direnişle ilgili bir yorum yok ki zaten? Yani bu eylemlere destek vermeyenlere (karşısında olanlara demiyorum) karşı çok saygısız ithamlara yeniden başlandı. Veya AKP mitingindeki kadının pokemonlu, hayvanlı videoları kol geziyor. Saygı bekleyen insanların saygısızlık yapmaması lazım. Sonuçta o birimizin teyzesi, birimizin arkadaşı, birimizin annesi, birimizin kardeşi, komşusu, her kimse ne, "insan". İkinci cümlesinden "şerefsizler" diye konuşan insanlar var- salt forumdan bahsetmiyorum- ve benim sinirlerimi bozan şey bu. Mesela babamla konuşma fırsatı bulduğumda, babam da eylemcileri anlamayan bir bakış açısıyla bakıyor buna da tepkiliyim.
Dediğin şekilde bir olaya maruz kalmadım, kalmak da istemem. Ha şu var birkaç kez taksime, beşiktaşa gittim hatta karaköyden beşiktaşa tek başıma yürüdüm bir sürü eylemci vardı, polis vardı biber gazı yemeyi çok istedim -merak ettim- ama kimse bulaşmadı bana açıkçası![]()
Olay zaten polis vs. vatandaş olayı değil, olmamalı. Eylemcilerin arasında da çok saldırgan ve kötü niyetli insan var. "Hayır onlar çok az kişiler onları zaten herkes engelliyor" demeyin, çok az değiller. Ama bu polisler için de geçerli. Yani polis vs. eylemci kavgasının haklısı, haksızı yok. Canı yanan, canının yandığıyla kalıyor, onun acısını onun yakınındakiler çekiyor maalesef hayatları boyunca. Bunun sorumlusu da bu olayları buraya tırmandıran devlet yetkilileridir, polisin eylemci çadırlarına sabah 5.30da aniden müdahalede bulunmalarıdır, başbakanın diyaloğa girmeksizin, krizi körüklemesidir. Ve tabii hükümetin son zamanlarda yaptığı bazı düzenlemelere de tepkili olan bir kesim var. Ben bunu başbakanın "sabit fikirli" olmasına bağlıyorum. Benim ailem muhafazakar bir aile. İçki sigara kullanan yoktur, hatta karşıdırlar. Ben mesela sigara kullanıyorum, içki de ara sıra kullanıyorum.
Sigara kullanmama rağmen kapalı alanlarda sigara yasağına karşı değilim, hatta sigara zamlarına da. Çünkü devletin halkı koruması gibi bir görevi de var ve sigaradan halkın aldığı zarar (mesela ölüm sayıları) artıyorsa devlet buna bir dur demeli. Bu onların görevi. Bir şekilde azaltılacak. Kimse eğitim meğitim demesin, zira herkese her yerde sigara zararlıdır diye bas bas bağırılıyor ama bu sigara içmeye engel değil
İçki ise ne olduğunu sadece içen bilir bence. Ben sarhoşluktan öldüğümü de bilirim zevk için içtiğimi de. Mesela haftada bir arkadaşlarıyla bir rakı içen, veya gece tv başında takılmak için 2 bira alıp evine giden insanın kimseye bir zararı yoktur. Ama başbakan bunu bilemiyor, anlayamıyor, çünkü ben de ailemin bakış açısından biliyorum. "Ayda yılda bir de olsa içen adam ayyaştır" mantığı buradan geliyor. Bilmemekten. Ben iki tarafın da tamamen içinde olduğum için az çok objektif değerlendirmeler yapabildiğimi düşünüyorum bu konuda. "Gecenin bir saati içki içip insanları rahatsız etmeye hakkınız yok!" diye bağıran AKPlileri de kınıyorum çünkü bir o içkiyi erken bir saatte alıp gece yine içebilirsin, ikincisi insanlara rahatsızlık verecek şekilde içecek olan insanlar için o saat sınırı bir işe yaramaz. Gereksiz. Boş yere halktan tepki görüyorsun başbakan![]()