Originally Posted by
uAburak89
Doğru olmadığını biliyorum ama olması gereken bu maalesef.
Mevcut yabancı kuralı ile zaten Avrupa'da ciddi başarılar elde etmek çok zor. Ligi kazanmak çok daha önemli. Bunun da yolu ortada. Bu senede dahil olmak üzere şampiyon olan takımları inceleyince tablo daha da netleşiyor zaten.
Burası Türkiye, bir hafta öncesi bile unutuluyor zaten. Bu sezon fark kapanır gibi olduğunda Ersun Yanal'ı yerin dibine sokanlar şimdi sessiz, aynı şekilde bir anda Mancini'ye tapma noktasına gelenler de şimdi tepkili. Kazanıyorsan, başarılısın. 2. olmak dahi her zaman başarısızlık.
Hücum oyna, forvetlerin üst düzey performans versin, diğer mevkilerden 1 veya 2 ekstra performans katkısı al, duran toplardan etkin bir şekilde yararlan şampiyonsun. Mancini veya onun tarzı hocalar için sağlam bütçe, sağlam bir yapı, sabır lazım. Bizde bu yok. Bu sezon bu puanı Fatih Terim alsa sanki bu takımın şampiyonluklarının 3'te 1'ini almamış gibi şeyler yazılırdı, söylenirdi.
Ünal Aysal ve yönetimin 2 sene daha görev alacağı kesinleşti dün, gerekenleri yapmazlarsa ne olduklarını anlamadan seçim kararı alınır. Bizim kongrelerde farklı oluyor, muhalefet de. Başka kulüpler gibi değil.
Futbolu yöneten federasyon başkanının hak edilerek alınan kupaları somurtarak ve istemeyerek verdiği, tarafını her daim belli ettiği bir ortam var. 3 temmuz ile ortaya çıkarılan suç örgütünün etkin bir kolu olan basın, sallandı ama yıkılmadı, talimatlı haberler devam ediyor. Zaten sözde Galatasaray'lı olan basın mensuplarından çekilenler bile yeter, uzağa gitmeye gerek yok. Kazanamadığın her maç, bunlara gün doğuyor. O yüzden uzun vade düşünme zamanı değil bence, gelecek sezon Beşiktaş veya başka bir takım şampiyon olamazsa Galatasaray ve Fenerbahçe için 4. yıldız mücadelesi demek olacak. Önemli bir sezon.
Mevcut yabancı kuralına bahane üretmeyelim. Galatasaray UEFA Kupası'nı alırken ilk 11'de 4 yabancı vardı. 5 bile değil.
Fark azalınca bile hiç eleştiri getirmedim. Ersun Yanal'ı yerin dibine dokanların futbol bilgisinden de şüphe ederim. Taraftar tedirgindi. Daumlu dönemlerin tekrar edileceğini sandığı için korktular ama basın bilerek bunun üzerine gitti ki malzeme çıksın. Hiç kimse Ersun Yanal'ın oynattığı güzel futbolu eleştirmemiştir. Eminim bundan. Şampiyon olamasa bile en azından taraftar gözünde kredisi olurdu.
Mancini'nin başarılı olduğunu düşünmüyorum. Aksine şampiyon olsa bile bence başarısızdı. Ne futbolcuları yönetebildi ne de en azından maçtan maça bile olsa doğru taktiği bulabildi, rakibi analiz edebildi. Mancini gibi önce savunmayı kontrol eden ve yavaş tempo ile az gol yemek üzerine bireyselliği ön plana çıkaran sistemlerin hocaları, yaratıcı oyuncuları az bulunan liglerde iş yapamazlar. Mancini, oyuncuları yönetebilecekse Barcelona'da (ki hiç sanmıyorum) çalışabilir ama kurguyu maçtan maça değiştirebilecek analiz yeteneği olmaması, hücum varyasyonları yaratamaması onu önemli hocaların arasından çıkarıyor. Barcelona bile bir sistem takımıdır, Mancini o ağırlığı taşıyabilecek bir antrenör vasfı göstermedi hiç bir zaman. Hasbelkader Calciopoli skandalı ile önü açıldı, rakipsiz ligde İtalya şampiyonu oldu. Keza bitik Manchester United önünde en pahalı İngiliz takımını mucize son dakika golü ile şampiyon yaptı.
Mancini kalırsa seneye de aynı senaryonun tekrarlanması mümkün. Daha nasıl oyunu ileri taşıyabileceğini kestiremiyor Mancini. Nasıl bir gelecekten bahsedebiliyorsunuz ki? Mancini'yi koruyacaksanız sıkıntı yok. Bütün Fenerbahçeliler Mancini'nin kalmasını arzu eder zaten. Savunma mekanizmasına geçmeyin lütfen. Argüman varsa dinlerim ama karalama kampanyası yaptığımı iddia etmeyin yeter.
Ersun Yanal'ın neden bu kadar başarılı olduğunun altında tamamen hücuma dayalı bir kurgu oluşturmaya çabalaması var. Bu denemelerinde oyunu genişletmek önemli yer tuttu. Analizi ön planda tutan bir antrenör olduğu için bunu sahada sürekli risk ederek yapmadı. Oyuncuları da tanıyordu keza. Caner'i bek yaptığı zaman sistem içerisinde ofansif kanat oyuncusu olacağını biliyordu. Ne istediğini, ne yapacağını bilirsen sonuca çabuk gidersin. Mancini hâlâ ne yapacağını bilemiyor ve hâlâ arayış içerisinde.
Hücum oyna, forvetlerin iş yapsın, duran toptan gol at diye özetlersen hiç bir işe yaramaz. Çünkü o zaman 5 forvet oyna yine de şampiyon olamazsın. Futbol analiz işidir. Diğer takımların eksiklerini avantaja çevirebilmen gerekir. Mancini kendi defolarımı nasıl tamir ederimin peşinde zaman öldürdükçe rakipler açıklarını değerlendiriyor. Bu temposuzluk Galatasaray'ı öldürüyor. Aykut Kocaman'ın Avrupa Ligi Yarı Finali'ne giden yolda savunma kurgusu işe yaradığı gibi Mancini'nin kurgusu Şampiyonlar Ligi'nde de işe yaradı ama orada 2 maçlık periyotlar oynadığından kolay gol yememeyi başardığında 1 gol atmaya oynuyor olacak iki takım da maç sonuna kadar. Lig aynı şey değil, aynı kurgu ile lig maçlarını çıkaramıyorsun. 0-0 bitiyor, son dakikada yiyorsun ya da atıyorsun diyelim. Bu şekilde mi şampiyon olacaksın? Yoksa maç başından sonuna kadar gol pozisyona girmek üzerine kurgulu hücum futbolu ile mi? Aykut Kocaman da hücum futbolu oynatırken yanlış hamleler ile elini zayıflatıp dar kadro ile savunma futbolu oynatmak zorunda kalmıştı. Onun da ilk tercihi değildi ama kendi hatasıydı.
3 Temmuz diye hâlâ bahane üretmeyin. Bu sezon en çok hakemlerden canı yanan 2-3 takımdan biri Fenerbahçe. Haketmediniz ki şampiyonluk elimizden kaçtı diyebilesiniz. Ortada birbirinden bağımsız oynayan futbolcular topluluğu vardı. Uzun vadeli bile düşünsen ortada bir sistem olmak zorunda ve sisteme uygun genç yetenekleri bularak sistemin eksikliklerine uygun yontarak geliştirmek zorundasın. Galatasaray daha ne oynayacağını bilmiyor. Transferler de hasbelkader alınmış birbirinden bağımsız oyuncular. Fatih Terim de pek taktisyen sayılmazdı, sistem antrenörü değildi ama iyi motive ederdi, maç içinde hücum hamleleri deneyerek 90 dk bitmeden çözüm yaratırdı en azından iyi ya da kötü. Mancini ondan da beter, tribündeki seyirci gibi maç izliyor. Skordan bağımsız ve faydasız hamleleri ile çıldırtıyor seyircileri. Dayanamazdım herhalde Galatasaray taraftarı olsam.
TURKSPORTAL Interactive - FM Türkiye
Cengiz Haskan
Fenerbahçe Araştırmacısı
Alıntılı Yanıtla
