-
Evet artık temelli İstanbul'lu olmuştum, otellerde yat kalk nereye kadar... Zaten böyle bir düşüncem vardı kelepir bi daire buluncada kaçırmak istemedim, dünyanın en güzel manzaralarından birisi baksanıza.. gerçi biz futbol adamıyız bugün burdayız, yarın başka bir yerde ama olsun şu manzara için 800 bin euro'm feda olsun ... Neyse, araba var evde aldık ama bir eksik vardı.. bir değil aslında bir kaç tane.. eşya yok ki evde arkadaş, şimdi birde bunun alış verişini yapmak lazım.. nasıl olacak nasıl yaparım derken aklıma Burcu'yu aramak geldi..
Aradığımda tam kanaldaymış program yeni bitmiş, ben hiç uzatmadan konuyu açtım; ev için bir kaç eşya alacağımı kendisinden yardımcı olmasını istediğimi söyledim, oda yardımcı olmayı kabul etti. Birazdan kanaldan çıkacağını söyledi, Mecidiyeköy'de buluşalım diyordu. Bende zaten dışardaydım biraz daha kanalda oyalanmasını almaya geleceğimi söyledim ve beni beklemeye başladı.
Çok geçmeden kanala gelmiştim mesaj attım aşağıya insin diye, neyse geldi naber nasılsın karnın açmı falan derken '' aslında yesek iyi olurdu ama daha yeni yedim kanaldayken bişeyler söyledik, boşver biz işimizi halledim'' deyince, banada aç açına alış veriş yapmak kaldı.
Önce oturma gurubunu tamamladık, mobilyalar falan derken beyaz eşyalarda çıktı aradan; şimdi geldik yatak odasını almaya... İçimden diyorum sen hangini beğenirsen onu alalım senin tercihin önemli sonuçta falan ama :P dışıma yansıtamıyorum tabii... Neyse ortaklaşa bi karar verdik, hiç çaktırmadımda ona yazdığımı.. Nihayet tamamladık alışverişi napıcaksın falan dedim, ''yapıcam bişey yok en kötü eve gider dinlenirim biraz '' dedi...
Futbolla ilgilenen bir kadın sonuçta bi yerden muhabbet açayım dedim PES geldi aklıma, playstation falan oynuyomusun, konsol oyunlarıyla aran nasıl der demez, '' gelde sana Barça'yla bi çakıyım '' dedi; bak kızım dedim: '' realde almışım Barça'nın elinden süper kupayı, sanalda sana vermiyim.'' Baktım bu bi atarlandı, giderlendi falan gel dedi boyunun ölçüsünü alıcam senin.. Eyvallah dedikte, oynayalım oynamasınıda nerde ? O, genç güzel bi kadın haliyle magazinsel bi yönüde var, e bende gayet başarılı, yakışıklı bi futbol adamıyım; dışarda birileri görürse bizi drek magazine malzeme diyerektennn Burcu'ya benim evde oynamayı teklif ettim. Bi kaç saniye düşündükten sonra tamam hadi gidelim dedi. (Kafamda deli sorular hakim beyy)
İşte geldik en cafcaflı bölüme.. Evde eşya yoktu, boş ev ps nerden buldun diye sorabilirsiniz, bulduk işte biyerden karıştırmayın orasını...
Kız dehşet çıktı yahu... O aldı barçayı, bende zorlamıyım diye Newcastle'ı aldım.. baktım havalanmaya başladı '' bak doğru düzgün bi takım al, sonra ağlama falan '' demeye başladı, neyse güldüm geçtim. Ulan kız leblebi gibi gol atıyor, hani çaktırmıyorum da içim içimi yiyor bi yandanda.. maç bitti 6-2 aldı maçı, e bu sefer ego yaptık ya rövanş yapıcaz dedim..
Bizim ki Bayern Münih'i aldı bu sefer, bende Manchester City'i aldım. Ya kafayı yicem, kız soldan sağdan Ribery'le Robben'le akın akın geliyor.. Bizim Silva, Aguero, Negredo sünüyo yerlerde... neyse zorladım falan maç 3-3 berabere bitti penaltılara kaldık, baktım hırs yaptı iyice bastım kareye sonuna kadar dışarı attı benim eleman penaltıyı...
Burcu'ya baktım, penaltı kaçınca havalara zıpladı çocuk gibi, boynuma sarıldı falan.. o an göz göze geldik.. Neyse sonrasını burda anlatmıyorum...
İyi geceler dostlar...
-----------------------------------
Bir kaç hafta sonra....
-----------------------------------
Evimin yakınlarında küçük bir spor salonu vardı oraya yazılmaya karar verdim. Artık çalıştırdığım herhangi bir takım olmayınca salonada gidemiyordum haliyle, formdan düşmemek adına haftada bir kaç gün salona gitmeye karar verdim.
Geçen yine salondayım, basmışım amino asidi taş gibiyim; bench'te 110 basıyorum falan :P birden telefon çalmaya başladı. Cepte telefon titrerken dikkatim bozuldu aniden ağırlığın altında kalıyordum nerdeyse.. Neyse arayan Burcu'ymuş, Prag'daki Chelsea - Münih süper kupa finaline davet ediyordu beni. E bende seve seve gelirim dedim ne olacak... zaten bütün spor camiası orda olacaktı gider biraz gövde gösterisi yapardık Süper Kupayı son alan teknik adam olarak..
----------------------
Uçağımız Prag hava alanına indi, bizde kalacağımız otele doğru gitmeye koyulduk... Geçen seneki finalden farklı olarak dünya futbolunun ünlü isimleri burdaydı nerdeyse, Zidane'dan tut, Figo'ya, Cantona'ya kadar... Tabi ünlü teknik adamlarda burdaydı; Lucescu, Ancelotti, Ferguson, Wenger, Moyes, Hitzfeld, Lippi, Fatih Terim gibi başarılı taktisyenlerde bu maçı izlemek için gelmişti..
Spoiler: Chelsea - Bayern Münih UEFA Super Cup
Çok ilginç bir maç oluyordu, Mourinho yine çelsi kalesinin önüne otobüsü çekmişti, maçın normal süresi 2-2 bitmiş, penaltı atışları sonucunda Münih bizden sonra süper kupanın yeni sahibi, avrupanın en büyüğü olmuştu.
Maçtan bize kalan hatıra ise işte bu kareydi...
