Borclar yuksek (yani gelirlerin onemli bir kismi temlik altinda)
Oyuncu maliyetleri de yuksek.
GS ve FB bunu simdiye kadar buyuyerek, yani gelirlerini yukselterek dondurebiliyordu.
Fenerbahce'nin gelirleri son bir kac yildir dususte. Hatta bu yil tribun gelirlerinin ve sponsor gelirlerinin de dusmesiyle toplam gelir daha da dusuyor. Ama kadro maliyeti/giderler ayni seviyede veya yukseldi. Fenerbahce gelirlerini yukseltmek, ve/veya kadro maliyetini dusurmek zorunda ki gelir artsin/maliyet dussun ve transfer yapilabilsin. Cunku mevcut Fenerbahce kadrosunun maliyetini ve borc odemelerini, gelirler karsilamiyor. En buyuk avantaj yuksek bedelli sozlesmelerin oldukca kisa sureli olmasi ve bu maaslardan kurtularak yeni transfer butcesi yaratilabilmesi. Ancak yuksek bir transfer butcesi icin oyuncu satmak veya yeni gelir yaratmak zorunda Fenerbahce (ornegin sponsorluk).
Galatasaray yeni stat ile gelirlerini yukseltti ama bu gelirler ile beraber kadro maliyeti de yukseldi. Gelirlerin son bir kac yildaki gibi yukselise devam etmesi mucize olur. Bu nedenle transfer butcesi yaratmak icin kadro maliyetinin dusmesi gerekli cunku mevcut gelirler borc odemelerini ve kadro maliyetini karsilamaya yetmiyor. Kadro genisliginin tek avantaji, iskartaya cikartilmis gereksiz oyuncularla beraber genc ve 3-4 yil oynamaya devam edebilecek oyuncularin da mevcut kadroda elde olmasi.
Besiktas'in gelirleri ise onumuzdeki yillarda yukselecek. Ancak gerek mevcut borc stoku, gerek stadyum insaatinin maliyeti yuzunden su an icin Besiktas'in cok kipirdayacak alani yok. Kadro da zaten bu nedenle oldukca genc ve 3-4 yil degismeden oynayabilecek oyuncularla kuruldu. Besiktas'in gelirleri yukseldikce kadro maliyeti ve borclari karsilayacak hale gelebilir ancak Besiktas su anda tipki Fenerbahce ve Galatasaray gibi elinde olmayan gelirleri harcayarak sahaya takim suruyor ve bu nedenle borclar her yil yukseliyor.
Trabzonspor'un durumu belki de en vahim olani. Cok yuksek kadro maliyeti ve diger 3 takima yaklasamayacak gelir seviyesi var. Yaratici bir yonetim cikip, kulube cok yuksek gelirler yaratamazsa, yeni stat ile yukselecek gelirlerle bile kulubun zor donecegini dusunuyorum. Ibrahim Haciosmanoglu'nun donemini ben Galatasaray'da Adnan Polat donemine benzetiyorum. Henuz kazanilmamis gelirleri harcanarak bir kadro kuruldu ve bu kadronun tek sansi bir kac yil ust uste cok basarili olmak ve gelirleri yukselterek kendi kendini finanse etmek.
Oyunda kulupler borclanmiyor (uzun vadeye yaydiginiz transfer bedelleri disinda). Sadece mevcut borclarini eritiyor. Oyunda kuluplerin hayatta kalmasi esas. Bu nedenle de kazanilmamis gelir harcanamiyor (zaten FFP de izin vermiyor). Borclar duzenli bir sekilde odenip, borc stogu zamanla dusuyor.
Gercekte ise kulupler henuz kazanilmamis gelirlerini harcayarak (yani borclanarak) transfer yapiyorlar. Ancak bu oyunda mumkun degil.
Kisacasi oyun, mali disiplini olmayan kuluplerimizin mali disiplinle davranmasini sagliyor.
Alıntılı Yanıtla
