Türkçe'yi seviyorum.
Evet
Hayır
Türkçe'yi seviyorum.
hep destek tam destek...![]()
tabiki katılıyoruz dilimiz yozlaşmasın örnek verecek olursam bizim ookulun orda bir kuaför var fırça yerine kuaförün ismini fırcha koymuş terbiyesiz![]()
bence ilk kendin düzelt
Arkadaş yanlış basmıştır ondan ookulun olmuştur yani. Ayrıca çok büyüttünüz beyler yani okunuş olarak orda der ama mesela şöyle yazsaydı:'' bzm oklun orda bi kuafr far frça yerhne'' gibi söylese haklısın da, yapmayın arkadaşlar ya... O zaman cümlenin ilk harfi büyük harfle başlıyacağından ''tabiki'', ''Tabiki'' olacak hatta ''Tabiiki'' olacak.
rasit sen benim ne anlatmak istedigimi anlamadin herhalde
ben bilerek arkadasin cümlesini virgülü virgülüne yaptim cünkü orada bütün milletin yanlislarini bulup onlarin suratlarina vuruyordu arkadas,söyle konusun yok su virgüller olacak yok de ayri yazilacak falan,bende ondan dolayi arkadasa bir gönderme yaptim.farkindaysan ben cümlelere baslarken kücük harf ile baslarim,virgülleri falan cok az koyarim.Hatta bu yazdigim yorumun bile icinde en azindan 10 tane yanlis vardir.
Algılayamadığınız nokta şu; orada "kampanyaya destek olalım, evet, hepimiz düzgün Türkçe konuşalım ve yazalım" diye atlayıp, yamuk Türkçe kullananlar eleştirilmiş.. Bir de milletin yanlışlarını düzeltmeye çalışırken daha beter yanlış yapanlar..
Yani orada "Yes abicim, güzel Türkçe'ye bendende okey (Dikkat edin "de" bağlacı birleşik)" şeklinde ortaya atılanlardan alıntı yapılmış..
Ayrıca "Tabiiki" değil, "tabii ki" olacak..
Açıklama 1: Türkçe' de "nokta" diye bir "noktalama işareti" var.. Kendisi klavyemde de mevcut, iki defa üstüne basınca bu çıkıyor "..", ben cümle bittiğinde kendisine iki defa basıyorum.. Ama sen de haklısın bir defa basan da var, üç defa basan da.. İki defa basınca kafan karışmış ve "Cümle bitti mi acaba?", "Yazan cümlenin manasının geri kalanını okuyucuya mı bırakmış?", "Neden bir, üç değil de iki?" gibi sorularla boğuşurken yazdıklarımın ne anlama geldiğini anlayamamışsın.. Zordur elbet..Originally Posted by hakan sükürü
Açıklama 2: Cümlelerimi bir değil de iki nokta ile bitirmek benim kişisel imzam, bunu yapmaktan keyif alıyorum, dahası cümlenin anlamını da değiştirmiyor, güzel Türkçemizi de bozmuyor.. Hatta dikkat etti isen, forumda en düzgün Türkçe' yi kullanan kişi de benim.. En düzgün diyorum, çünkü iki çeşit kullanımı var bu meretin, düzgün ve düzgün olmayan.. Ben birinci gruptanım, benim gibi olan herkes "en düzgün kullanan".. Geri kalanlar da öğrenme çabası içindeler ne güzel onlar için..
Açıklama 3: Klavyemdeki noktaya her bastığımda iki tane nokta çıkıyor.. Bak ".." gene oldu.. Bak ".." ".." Hep oluyor..
Seç, beğen al..
Herkesin bir hatasını bulup yüzlerine vurmaya kalksa idim, mesajım en azından üç sayfa tutardı.. Ben sadece eğlenceli olanları çıkardım ve de ukalaları elbette.. Ayrıca böyle bir başlığın altında böyle hata yapanlar artist değil, hatalarını yüzlerine vurduğum (aslında amacım kendilerinin yüzlerine vurmak değil, kendilerini kendi gibi olanlara teşhir edip eğlenmekti) için ben mi artistim?.. Gülünç olmayalım..
Ayrıca kampanyaya katılmadığım gibi, kendisini desteklemiyorum da.. Katılmaya ihtiyacım yok, kampanya dahili Türkçe konuşmak anlamsız.. Türk olduğum, bu coğrafyada yaşadığım ve bu kültürü aldığım için Türkçe konuşurum; kampanya çerçevesinde Türkçe konuşmaya karşıyım.. Hem bence o alıntıladıklarım öyle konuşmaya devam etsinler ki, kim nedir bilelim.. Öyle değil mi?..
Yazina hak veriyorum. İki nokta koyup koymaman önemli değil bu sizin tercihiniz.
Eğer edebiyatımızı incelersen hakan_sükürü Orhan Veli ve Attila İlhan gibi iki usta edebiyatçımız kendine özgü imla kuralları geliştirip uygulamışlar. Önemli olan kurduğun imla değil, karşı tarafa yazdığını anlatabilmendir.
absürt = saçma
adapte olmak = uyum sağlamak
adisyon = hesap fişi
ambiyans = ortam, hava
analiz = çözümleme
anons etmek = duyurmak
antipatik = sevimsiz, itici
bodyguard = koruma
bye bye = hoşçakal
catering = yemek hizmeti
center = merkez
counter = sayaç
cv = özgeçmiş
data = veri
deklare etmek = bildirmek
departman = bölüm
dizayn = tasarım
download = indirmek
dökünam = belge
driver = sürücü
e-mail = e-posta
elimine etmek = elemek
emergency = acil
empoze etmek = dayatmak
entegre olmak = bütünleşmek
ekstra = fazladan
exit = çıkış
feedback = geri bildirim, geri besleme
finish = varış, bitiş
full= dolu,tam
full time = tam gün
global = küresel
illegal = yasa dışı
imitasyon = taklit
irregular = düzensiz
izolasyon = yalıtım
jenerasyon = nesil
klasifikasyon =sınıflandırma
kompleks = karmaşık
komünikasyon = iletişim
konsensus = uzlaşma
koordinasyon = eşgüdüm
kriter = ölçüt
laptop = dizüstü bilgisayar
link = bağlantı
mantalite = anlayış,zihniyet
monoton = tekdüze
nick name = kullanıcı adı
objektif = nesnel, tarafsız
okey = tamam
okeylemek = onaylamak
online = çevrimiçi
opsiyonel = seçmeli
optimist = iyimser
part time = yarı zamanlı
partikül = parçacık
perspektif = bakış açısı
pesimist = kötümser
pozisyon = durum,konum
prezentasyon = sunum
printer = yazıcı
print out = çıktı
provoke etmek = kışkırtmak
randıman = verim
reaksiyon = tepkime
recycling = geri dönüşüm
relaks olmak = rahatlamak
revize etmek = yenilemek
save etmek = kaydetmek
security = güvenlik
sempatik = sevimli, canayakın
spontane = kendiliğinden
star = yıldız
start almak = başlamak
timing = zamanlama
transfer = nakil
trend = eğilim
versiyon = sürüm, uyarlama
Alıntıdır..
Yine başladık
(ŞAKAYDI)
"Bir milleti dilini unutturarak yok edebilirsiniz" Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu
Ünlü fizikçi Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, bir milleti yok etmenin yolunun o milletin dilini unutturmaktan geçtiğini belirterek, "1945'lerden bu yana Türkiye'de de süren bu süreçte sona gelindi. Türkçe, yüzde 50'si İngilizce olan bir dil haline getirildi. Üzerine basa basa söylüyorum. Çok yakında Türkiye'den Türkler'i silecekler" dedi.
Bursa Nilüfer Belediyesi tarafından, 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri kapsamında, Uludağ Üniversitesi (UÜ) Fethiye Kültür Merkezi'nde Türkçe konferansı tertip edildi. Ünlü fizikçi Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nun konuşmacı olarak katıldığı konferansı, CHP Bursa Milletvekili Mustafa Özyurt, Büyükşehir Belediyesi eski başkanlarından Ekrem Barışık, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve akademik çevreden çok sayıda davetli izledi. 2 saat süren konferans, sunum ile başladı. Sunumu takiben Nilüfer Belediye Başkanı Bozbey, etkinliğin önemine ilişkin bir açıklama yaptı.
Slayt gösterisinin ardından konuşmasına dilin bir milletin var olmasındaki önemine değinerek başlayan Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, bir milleti yok etmenin yolunun o milletin dilini unutturmaktan geçtiğini söyledi. Bunun tarihte Batılı devletler tarafından çeşitli milletler üzerinde defalarca uygulandığını belirten Prof. Dr. Sinanoğlu, Fransa'nın 'Hatay'ı işgal ettiğinde' binlerce yıldır Türkçe eğitim veren Türk okullarındaki eğitim dilini Fransızca olarak değiştirdiğini hatırlattı. Yine aynı şekilde Amerika'nın 60 milyon Kızıldereli'yi keserek onlara dilini unutturduğunu söyleyen Sinanoğlu, Gambiya'dan da örnek verdi. Gambiya'nın 'ortasından nehir geçen' küçük bir ülke olduğunu belirten Sinanoğlu, "Gambiya'nın bir tarafı İngilizler, diğer tarafı da Fransızlar tarafından işgal edildi. Bunların burada ilk icraatları, dili değiştirmek oldu. İngilizler eğitim dili olarak İngilizce'yi, Fransızlar da Fransızca'yı zorunlu hale getirdi. Çok değil bir nesil sonra, nehrin iki tarafındaki akrabalar birbirlerini anlayamaz oldu" dedi.
Türkiye'de de 1945'lerden bu yana benzer çabanın sürdüğünü vurgulayan Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, Türkçe'nin yüzde 50'si İngilizce olan dil haline getirildiğini ifade etti. Türkiye'de eğitimin A'dan Z'ye sıfır olduğunu öne süren Sinanoğlu, "Bizim millet İngilizler'den çok çekti. Bu milletin kuyusunu kazıyorlar. Milletleri millet olmaktan çıkarıp, ruhsuz ve alışveriş düşkünü kalabalık haline getirmek istiyorlar. Bunun için uğraşıyorlar. Türkiye'de eğitim, her yönüyle sıfırdır. Anaokulundan üniversiteye kadar sıfırdır. 1945'lerde start verilen bu süreçte sona gelindi. Üzerine basarak söylüyorum. Çok yakında Türkiye'den Türkler'i silecekler" diye konuştu.
1935 doğumlu Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, atom ve moleküllerin çok elektronlu kuramı ile 26 yaşında Amerikan Yale Üniversitesi'nde doçent oldu. 50 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramını bilim dünyasına kazandıran Prof. Dr. Sinanoğlu, modern üniversite tarihinin en genç profesörü olma unvanını elinde bulunduruyor.
Last edited by Oghuse : 07.Şubat.2008 at 03:53
OKUL kelimesi Fransizcadaki EKOL kelimesinden geliyormuş..
1. ''Nick''im hakan_sükürü değil, hakan sükürü'dür.
2. Arkadaş herkesin açığını bulmaya çalışıyor da bende 2 nokta yan yana kullanmamasını söyledim. Ha diyorsunuz ki kendine özgü imlası varmış falan, o zaman bende '' ne diosun kardşim ne sanıosun kendini yhaa'' yazarsam -ki böyle yazmaktan fazla hoşlanmam ama hızlı yazarken mesela ''fazla'' yerine ''falza'' yazabiliyorum- kimse bana karışmamalı o zaman.
Ben şahsen bu hususta kimseye karışmam da, ille de karışacak olsam, "falza" yazmış olmana değil, "bende" yazmış olmana karışırdım..
Ve bir "iki noktacı" olarak diyorum ki, "İki nokta'ya uzanan eller kırılsın"..
Forumda uzun süredir dikkatimi çekiyor. Özellikle Football Manager bölümünde o kadar kötü bir Türkçe dili kullanılıyor ki buna Türkçe bile denmez. Mesajlarında ki imla kuralları olsun, harfleri doğru kullanma olsun çok büyük eksiklikler var. Karşı taraf yazıyı okurken zorlanıyor bazıları pes ediyor. Aslında buraya iki üç güzel örnek koyacaktım ama o kişiler rencide olur diye koymuyorum. Lütfen biraz daha anlaşılır ve Türkçe konuşmaya özen gösterelim.
Ben elimden geldiği kadar herkesi uyarmaya çalışıyorum.
Ben zaten özen göstererek yazıyorum ara sıra birkaç hatam olmuyor değil ama elimden geldiğince düzgün yazmaya çalışıyorum...
Konuyu lk önce forum hakkındaki öneriler ve şikayetler bölümüne açacaktım ancak vazgeçtim. Konuyu buraya açma nedenim, her üyenin bir günde defalarca ziyaret etmesidir. Her neyse.
TSI Forumları, Football Manager Türkiye Resmi Araştırma sitesinin forumlarıdır. Son derece ciddi bir çalışma yapısına sahip bu sitede gördüğüm ufak tefek eksiklerden biri de üyeler tarafından Türkçe'mizin güzel kullanılmayışıdır.
Alfabemizdeki 29 harf, günlük konuşmalara yetmezmiş gibi "w, x, q" gibi harfleri kullanıyor, bazen daha da abartıp "v" yerine "w", "g" yerine "q" yazıyoruz.
"z" yerine "s", "v" yerine "f" yazılması da ayrı bir garipliktir. Şirin görünme, alışkanlık; her ne bahane ile olursa olsun yapılan bu tür yanlışlar yüzünden, dünyanın en güzel dillerinden biri olan Türkçe'miz yazım yönünden bir yozlaşmaya uğruyor.
Özellikle internetin yaygınlaşması, "icq, messenger" gibi anlık yazışmaların yapıldığı ağların kullanılması ile bu yozlaşma daha da fazlalaştı ve tarafımca tahammül edilemez hale geldi. Yine bir kaç saniyeden tasarruf etmek, şirin görünmek vb. bahanelerle kelimelerden sesli veya sessiz harf eksiltmeler de cabası.
Bugünün gençleri olarak biz, basit dil bilgisi ve milli dil bilincinden uzaklaşırsak, yarın yetiştireceğimiz nesillerin arkasından "ah, vah" çekmemiz komik olur.
İsteğim ve şahsi kanaatim, TSI Forumlarında Türkçe'nin düzgün yazılıp, kullanılması forum kurallarından biri haline getirilmeli. Gerekirse basit dil bilgisi kuralları -özellikle "dahi, bile" anlamındaki de bağlacının kullanımı- konusunda konular açılıp, sabitlenmeli; biz, üyelerin bu bilinci kazanmaları, forumlarımızda düzgün Türkçe ile yazması teşvik edilmelidir.
Bir nevi şahsım adına duyduğum rahatsızlığı ortak bir paydada yok etmek için bir kampanya başlatıyorum. Takdir sizindir.
Not: Benzer bir konu bulunduğu halde açmam da durumun vehametini gösterir nitelikte zannımca.
Last edited by Defuser : 19.Haziran.2008 at 17:59
Altına imzamı atıyorum. MSN dilinden nefret ediyorum. Şunlar ne demektir acaba ?
-eft.
-güsel
-sefimli
-we
-arqadasım
-öle
..
Lütfen hepimiz özen gösterelim Türkçe'mize. Bu konuda bilinçli olalım.
Evet bende nefret ediyorum böle konuşulmasından ne varsa bunda bizim kültürümüzün bozulması Türkye Cumhuriyetinin bitmesi demektir.Lütfen dikkat edelim düzgün konuşmaya ve kullanmaya lütfen arkadaşlar...
aslında bende öyle konuşuyorum genellikle msnde çünkü yapabileceğim demek yerine yapabilcem demek çok daha rahat oluyor. bi keresinde bi arkadaşım ben yerine phen yazmıştı ne gülmüştüm yaa![]()
Güzel bir konu arkadaşım , fakat vardı sanki forumda.Hem de sabit başlık olarak. http://forum.turksportal.net/vb/showthread.php?t=10146
Türkçe kelimeler varken İngilizce kelimeler kullanmak sizi daha karizmatik göstermez arkadaşlar.Mesela Eralp cümlelere büyük harflerle başlayarak düzeltebilirsin kendini.
El aLışkanLıgı oLmuş bende ''ğ'' ye uzanamıyor sanki eLim aLışkanLık işte..