Şükrü Saraçoğlu'nda Bir Efsane Doğdu!!!
Merhaba arkadaşlar.Buraya oyunu ilk aldığımdan beri oynadığım Fenerbahçe kariyerimi yazmak istiyorum.Henüz 3 sezon bitirdim biliyorum az fakat çeşitli nedenlerden dolayı oynayamadım.Şimdi sizlere oynarken en çok zevk aldığım kariyerimi yazmak istiyorum.
Tarih 2.7.2006 pazartesi sabahı bütün fenerliler şok bir haberle uyandılar tabii spor yazarlarıda.Nedeni ise çok basit.Malum Zico takıma yeni gelmiş haftası geçmeden yerine genç ve tecrübesiz bir teknik adam getirilmişti.O teknik adamda bendim.Sabah saat 10.00 sularıyla Başkan Aziz Yıldırım bir basın toplantısı düzenledi.Yanında bende vardım.Basın toplantısında Zico nun görevine son verildiğini onun yerine Uğuray Yüksel in getirildiğini söyledi.Herkes şaşkınlık içerinde kalmıştı.Bende basına karşı kendimi tanıttım fakat herkes çok şaşkındı.O şaşkınlıkla toplantı bitti.Aziz Yıldırım toplantı sonunda bana ‘’sana güveniyorum benim yüzümü kara çıkartma her şey sana bağlı’’dedi ve yanımdan ayrıldı.Haftalarca gazetelerde boy boy haberlerim çıktı bütün herkes beni ve başkanı eleştiriyordu.En sonunda canıma tak dedi ve bir toplantı düzenledim.Toplantıda ‘’herkes bana güvenmeyebilir bunda son derece haklıdırlar fakat şuan kimsenin beni eleştirmeye hakkı yok.Çünki ben henüz hiçbir maça çıkmadım.Sabırla bekleyin sizleri süper bir Fenerbahçe ile tanıştıracağım.Bu takımda yapacak çok işim var.Ben bir fanatik Fenerliyim tabiî kide bu takımın çıkarlarını düşüneceğim.Siz rahat olun ben her şeyin garantisini veriyorum.’’dedim ve oradan ayrıldım.Biliyordumki üzerime çok büyük bir yük konulmuştu.
Hemen çalışmalara başladım.Öncelikle kendi ekibimi kurmak istedim ve Avrupanın en deneyimli hocalarını çağırdım ve de onlarda beni kırmadılar bana yardımcı olmayı kabul ettiler.Bu ünlü hocalar ise Pako Ayestaran,Ivan Carminati ve Franco Baresi idi.Onlarda Hedefleri ve idealleri olan bir takımla çalışmaktan son derece mutlu olduklarını belirttiler.Daha sonra takımın eksik bölgelerine hemen transfer istedim.Hertha dan Malik Fathi yi 29,5 mil.$,Hamit i Shalke den 12,25 mil.$,Gökdeniz i 10,5 mil.$ ve son olarakta genç yetenek Serkan Gedik i de 55 bin$ a aldım.Toplam 52 mil$ harcama yaptım.Herkes yine şaşırdı.Çünki çok para harcanmıştım bu transferlere.Ben ise normal karşılıyor medyaya normal cevaplar veriyordum.Nitekim o sezon herkesin ağzı açık kaldı.Fenerbahçe bütün dallarda başarılı olmuştu çünki.100. yılımızda 79 puanla açık ara şampiyon olduk.Şampiyonlar liginde ise Real Madrid,Roma ve Shaktar ın yer oldığı gruptan 6 puanla çıktık.O grupta Real hariç herkes 6 puandaydı biz ise averajla çıktık.ikinci turdaki rakibimiz İnter di.Ben yenileceğimizi düşündüm hemde farkla.Fakat oyuncularım olağan üstü bir performans sergilediler.İlk maç deplasmanda San Siro daydı.Maçı nasıl olduysa 3-1 yendik hemde eze eze.Ertesi gün manşetlerde kahraman fener,işte Türklerin gücü gibisinden manşetler atılmıştı.Ben ise henüz turun garanti olmadığını bir maç daha olduğunu söyledim.İkinci maç günü geldiğinde bir basın toplantısı yaptım.Toplantıda ’’İnter buraya stresli geldi biz ise rahatız her şey bizim lehimizde onlar baskı kuracaklardır bunu biliyorum biz o baskıdan kurtulup onları vuracağız.’’ Dedim.Maçı 1-0 kaybettik ama biz turladık.Medya bizi övdü tabi.Bende sene başında nerdeydiniz dercesine laf soktum herkese tabii hiç bir şey diyemediler.
Sırada Celtic vardı ilk maç deplasmandaydı.Biz ilk maçı 2-0 kazandık.Kendi evimizdeki maçta ise herşey çok değişti birden.Çok eksiğimiz vardı.Celtic bunu değerlendirdi ve 3-0 kazandı.Herkes şoktaydı.Hiç beklemediğimiz bir tokat yemiştik ama elden ne gelir…O sezon 100. yılımızda Türkiye Kupasınıda müzemize götürdük.25 yıllık hasreti bitirdik ve gazetelere fenerin kurtarıcısı olarak boy gösterdim.Başkan bir basın toplantısı düzenleyerek ‘’Bu çocuğa sene başında kimse sahip çıkmadı.Herkes onu eleştirdi ama bugün bakıyorumki herkes onu olumlu eleştiriyor.Bir eleştiri yapmak için önce onu izlemek gerekir değimli?Bu çocuğa dikkatli bakın gözündeki hırsa iyi bakın.Bizi çok büyük sürprizler bekliyor.’’ Dedi ve toplantıyı bitirdi.
İkinci sezonuma iki transferle başladım.Betis den Edu ve HSV den Kompany idi.Edu ya 35,5 Kompany ye ise 34 mil$ verdim.Medya bu sefer kötü karşılamadı.Çünki bu oyuncular avrupada en iyi topçulardan ikisiydi.Avrupa arenasına yine iddialı çıkmak istiyorduk ve takımıma son derece güveniyordum.Şampiyonlar ligi grupları açıklandığında memnun olduğumuz bir gruba düştük:Liverpool,Ajax ve Bordeaux.Bu gruptan 3. olarak çıktık.Umudumuzu kaybetmedik çünkü uefa kupasını kaldırma şansımız doğdu.Hemen bir basın toplantısı düzenleyerek ‘’Kimse üzülmesin alıcağımız bir uefa var.’’dedim.İlk rakibimiz Boavista idi.zaten hemen eledik.(top:4-0).Sonraki rakibimiz Belçika şampiyonu Anderlecht di.Bize kök söktürdüler.Öylesine bir mücadele beklemiyorduk açıkcası.İlk maçı 1-0 kaybettik deplasmanda.İkinci maçta taraftarımızın desteğiyle 2-0 aldık.Bir sonraki rakip West Ham dı.İlk maç deplasmandaydı ve güzel oyunumuzun karşılığında 2-1 galip geldik.Evimizdede rahat oynadık riske atmadan 1-1 bitirdik maçı.Yarı finalde kolay bir rakip geldi karşımıza :Lille.Herkes garanti gözüyle bakıyor beni ve takımımı yüceltiyordu.Kurduğum kadroyla ve teknik heyetle başarıdan başarıya koşuyorduk.Takım o kadar mutluyduki ayaklarımız yerden kesiliyordu.Nede olsa avrupada başarıya aç bir takım.Hemen bir toplantı yaparak ‘’yükseklerde uçuyoruz önümüze bakmamız gerek ayağımızı yere sağlam basmamız lazım aksi halde bu kupa hayal olur.Şuan itibariyle çok kritik bir dönemeçteyiz emin adımlar atmamız lazım.Zaten gerisi gelecektir.Paniğe yada heyecana kapılmamamız lazım biz profesyonel bir takımız.Zaten Daum zamanında bol bol tecrübe edinmiş bu takım(burada biraz güldüm) artık tecrübelerini sahaya yansıtma vakti.Bütün Türkiye yi kenetlenmeye çağırıyorum Avrupa da başarı istiyorsak genç i yaşlısı fenerlisi cimbomlusu kenetlenmemiz lazım.’’ Diyerek bitirdim konuşmayı.Lille i çok kolay geçtik.Zorlanmadık.Toplamda 3-0 la turu geçtik ve artık finaldeydik.Rüyada gibiydi takım.Yılların arzusu gerçekmi olucaktı yoksa.Fakat rakibimiz Porto idi bu yüzden fazla rehavete kapılmadı takım.Bu arada ligdede 87 puanla şampiyon olmuştuk.Ayrıca Türkiye kupasını bir kez daha kazandık.Şimdi ise sıra UEFA ya geldi.Final maçında takım olarak herkes çok heyecanlıydı ya kaybedersek endişesi oyuncularımın konsantrasyonunu çok etkiledi.Hemen bir konuşma yaptım takımımla. ‘’bu kupayı sadece kendinizi tatmin etmek yada kanıtlamak için almıyacaksınız.Televizyonları başında 30 milyon fener taraftarı ve 70 milyon türk halkı sizden bu kupayı bekliyor.Bu kupayı onlar için alacağız ve ülkemizin imajını düzelteceğiz.Siz elinizden geleni yapın.rakibiniz sizin denginizde bir ekip değil.Rahat olun stres yapmayın.Rahatlık kapının klidini açacaktır.şimdi çıkın ve o kupayı bana getirin!!!’’
Henüz maçın başında bir gol yedik.Herkesin umutları tükenir gibi olmuştu.İlk yarı böyle bitti.Oyuncularıma ‘’golü unutun golü yememiş gibi farz edin.Skor tabelasına bakmayın.0-0 mış gibi oynayın.Ve rahat olun.Şimdi tekrar çıkın ve o kupayı bana ve türk halkına getirin.Hadi oğullarım göreyim sizi!!!’’ Maçın ikinci yarısı başladı ve tuncayla eşitliği sağladık.Artık daha çok baskı kurmanın vakti gelmişti.Adamlara sahayı dar ettik. Ardı ardına 2 gol birden geldi ve maçı kazandık.Herkes çocuk gibi seviniyor ve ağlıyordu.Görülmeye değer bir sevinç vardı.Ben ise sahanın ortasına gelip ALLAH’A ağlayarak şükrediyordum.Kupayı kaldırdığımızda tekrar göz yaşlarımı tutamadım.Öylesine bağırıyordumki kulakları sağır edicek cinsten.kupayı aldık ve ilk uçakla Türkiye ye döndük.Bizi çok kalabalık bir grup karşıladı bana ve takımıma olan sevgilerini görünce bir kez daha ağladım.Beni omuzlarına aldılar ve otobüse kadar görtürdüler.O gece inanılmaz bir geceydi.Asla unutamam o geceyi.
Ertesi gün Aziz Yıldırım toplantı yaptı. ‘’ bu çocuğu iyi izleyin demiştim değilmi.Bakın neler yaptı.Onu canı gönülden kutluyorum.Her zaman arkandayız Uğuray.Yaptıklarınla seninle gurur duyuyoruz…’’
Böylece rüya dolu bir sezonuda bitirdik.Yeni sezona hiçbir oyuncu transfer etmeden girmeyi tercih ettim çünki kadrom oldukça genişti.(kusura bakmayın geçmiş yılların kadrolarını koyamıyorum çünkü bulamıyorum oyunda.).Lig başlamadan önce Liverpool dan ve Çek milli takımından teklif geldi.Çok düşündüm fakat takımımı yalnız bırakmaya gönlüm el vermedi ve elimin tersiyle reddettim Liverpool un teklifini.Çek milli takımın teklifini ise hazır olmadığım için reddettim.
Lige oldukça iyi başladık üst üste galibiyetler bizi hemen lider yaptı.Zaten bahis şirketleri bizi favori gösteriyorlardı.Süper kupa finalimiz vardı.Rakibimiz Chelsea idi.Ben fark yiyeceğimizi umdum.Fransada ki maçtan önce bir toplantı yaparak rakibimize göz dağı verdim.Bunu mecburen yaptım çünkü takımımın moralini yükseltmek ve karşı rakibi korkutmak için yaptım.Bu taktik işe yaradı.Maçın başından beri biz üstündük.Maçıda çok rahat bir şekilde kazandık.3-1.Ertesi gün gazeteler bizi kahraman ilan ediyor İngiliz basını ve dünya basını ise bize övgü dolu sözler söylüyorlardı.Bir taraftar topluluğunun başkanı stad önünde bir konuşma yaptı. ‘’Şükrü Saraçoğlu’nda bir efsane doğdu.O efsane ise bizi bugünlere getiren Uğuray Yüksel dir.Ve o bizi mutlu ettiği ve gururlandırdığı için onu ölümsüzleştirmek istiyoruz’’dedi.Konuştuğu yerin yanındada beyaz örtülü bir şey vardı.Taraftar topluluğunun başkanı örtüyü kaldırdığında gözlerime inanamadım.Bir heykel yapılmıştı.Önde ben arkada ise mücadele eden takımım vardı.Gerçekten çok mutlu olmuştum.Bu başarılardan sonra nihayet Hıncal Uluç un gözünede girmişti takımım.Artık Hıncal abi eskisi gibi bizi eleştirmiyor hatta bizi övüyordu.Sonra şampiyonlar ligi grupları belli oldu.Yine Roma ile aynı gruba düştük..Gruptaki diğer iki takım ise Partizan ve Braga idi.Gruplar belli olunca bir basın toplantısı düzenledim ‘’Biz bu gruptan elimizi kolumuzu sallaya sallaya çıkarız.Kimsede bir şey diyemez.’’ Dedim.Biraz öyle oldu fakat gruptan kılpayı çıktık.Nedeni ise bütün takımın sakat olmasıydı.Takımda 10 sakat vardı vede hepsi as oyuncularımdı.Roma maçına ve Partizan maçlarına yedek oyuncularımla çıktım.Çoğuda yeni Avrupa arenasına çıkıyordu.Bu arada Arsenal bana bir teklifte bulundu.Bu teklif dede çok düşündüm.Arsenal hemde şampiyonlar liginde favori olarak gösterildi.Bir takımıma baktım bir Arsenal e baktım ve kararımı verdim.Gidecektim!!! Akşam Aziz Yıldırım a telefon ettim olanları anlattım.Kendisi çok üzüldü yalvardı fakat kariyerim açısından bulunmaz bir fırsattı.Sabah haberleri izlediğimde Aziz Yıldırım ı hastaneye kaldırıldığını gördüm.Hemen onun yanına gittim.Yolda bir kez daha düşündüm ‘’Ben bu takımın parçasıyım takımın bana ihtiyacı var onları yarı yolda bırakamam dedim ve kararımdan caydım’’Aziz Yıldırımın yanına gittim ve anlattım.Kendini şimdi daha iyi hissettiğini söyledi.Artık her şey yoluna girmişti.Şampiyonlar ligi grubundan çıktık bismillah dedik karşımıza juve çıktı.Toplantıda ‘’Yenilmemek için gidiyoruz’’ dedim.Ama 2-0 galip ayrıldık.Evimizdede 2-1 yenildik ama biz çıktık çeyrek finale.Bu sefer hedefimiz final oynamaktı.Yine karşımıza güçlü bir ekip çıktı:Manchester United.Bu sefer kesin yenilcez dedim.İlk maç değlasmandaydı ve mucize gerçekleşmedi 3-0 kaybettik.Kendi evimizde 1-0 geriye düştük maçı 3-1 e taşıdık aha da maçı alıcaz galiba dedim keşke demez olaydım.Hemen gol yedik.Ardından gol attık ama nafile.Ve maç 4-2 bitti.Avrupa maceramız bu sene kısa sürmüştü ama olsun ben yinede takımımla gurur duyuyorum..Bu arada kontratımın bitmesine çok kısa bir süre kalmıştı.Yönetimle masaya oturduk.Onlar yıllık 850 bin $ maaş,190 mil$ transfer bütçesi ve 150 mil dolar maaş bütçesi sundular önüme.Ben ise maaşı beyenmedim çünkü yapmış olduklarıma bakılırsa en azından 1 mil $ almam gerektiğine karar verdim.Onlar ise reddetti.3-4 Kere masaya oturduk hepsindede olumsuz yanıtlar alınmıştı.Ertesi gün medya bunu bildirmiş ‘’Fenerde değişik rüzgarlar esiyor,fener yaban elleremi kalacak,Yüksel sıkıldı.Nolur gitme!!!,Fener babasını kaybediyor’’ Gibi manşetler atıldı.Tuncay ve Kompany imzalamadığım için çok üzüldüler tabi başkanda çok üzüldü ve hayal kırıklığına uğradığını belirtti.Herkes Uğuray Yüksel in haklı olduğunu yazdı ve taraftar siteleri bana bizi yalnız bırakma dercesine çağrıda bulundular.Sonradan gönlüm el vermedi bir daha masaya oturduk ve bütün tekliflere evet dedim ve iş tatlıya bağlandı.Taraftarlarda derin bir oh çektiler.
Neyse ligi 88 puanla şampiyon olarak bitirdik tabi Türkiye kupasınıda aldık.
Sezon bittiğinde Appiah sözleşme teklifimi reddetti ve Tottenham a gitti.Aslında üzülmemiştim gittiğine.Çünki takıma artık taze kan lazımdı.Hemen bir sol bek ve defansif orta saha aramaya başladım.Sol beke Marcelo yu aldım.Henüz 21 yaşındaydı ve çok gençti.Sonra Fernando Gago yu aldım.İkisi toplam 16 Mil$ a geldi.Bu arada yine bir İngiliz takımı West Ham dan teklif geldi.Kadrolarına baktım bu takım dikiş tutmaz dedim ve hemen reddettim.Bu arada takımın şuanki bütçeside 333 milyon $ oldu.Şimdi ise takımımın başındayım ve başarılarıma devam etmek istiyorum.Bu takımı Avrupada EN İYİSİ yapana kadar bırakmak yok!!!
YAZIMI OKUDUĞUNUZ VE BANA VAKİT AYIRDIĞINIZ İÇİN BÜTÜN OKUYANLARA CANI GÖNÜLDEN TEŞEKKÜR EDİYORUM.
BU ARADA ARKADAŞLAR AVRUPADA 15. SIRADAYIM.1. OLMAK İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIM.TABİ SİZİN DESTEKLERİNİZLE
SAYGILARIMLA
UĞURAY YÜKSEL
Buyrun arkadaşlar buda taktik ve antreman update im.(forum bölümümüzde mevcuttur fakat sizler forumda aramayasınız diye buraya koydum)http://rapidshare.com/files/16929103...reman.rar.html
Originally Posted by ronaldinhocem
enteresan...
arkadaşım tüm yazını okudum ve bitirince aklıma ilk gelen şey şu oldu senin adına; Allah başka dert vermesin...
