Ingiltere sezon basindan beri bas bas bagiriyor tek takim'in (Chelsea) bu kadar guclu oldugu bir lig ilgi cekmiyor, tribunler dolmuyor diye. Seneler sonra ilk defa Ingiltere'de tribun'de mac seyreden seyirci sayisinda azalma var. Buna karsilik Premier lig bazi ABD sporlarinda oldugu gibi takimlara belli bir "salary cap" yani toplam maas limiti getirilmesi dusunuluyor.
Takimlarin birbirleri arasinda fark yukseldikce, daha cok kazanan seyircinin, daha cok egelendigini de varsayarsak, daha yuksek kalitede takim'a sahip olan takim'in taraftari takimi daha cok mac kazandigi icin daha cok egelenecektir. Yani Anadolu takimlarinin seyircileri eglenmesin demeye calismis galiba burada sayin Yildirim. Yani yukaridaki istekleri, futbol'un eglence icin seyredilen bir sey olmasi temennisi ile cakisiyor. Ingiltere'de, Hollanda'da da var futbol'u cok ciddiye alan ve fanatik derecede olanlar ancak o insanlarin cok buyuk bir kismi bilet fiyatlarinin cok yuksek tutulmasi nedeniyle stat disinda kaliyorlar.Biz futbolu vatan millet meselesi yapıyoruz. Hollanda-Türkiye maçına gittik. Maç öncesi stat restoranında yedik içtik. Tribünde müzik gruplarını izledik. Adamlar eğleniyor. Hakem bizim aleyhimize bir faul verdi. Hep beraber tribünden sahaya doğru hücum ettik. Yanımda bir Hollandalı kadın bana dedi ki; "Siz maç keyfine mi geldiniz, kavga etmeye mi?"
Kendi liglerinde kaliteli rakiplerle cok daha nadir oynayan takimlar bu sefer Avrupa'ya cikinca sacmalarlar. Ornegin belki de dunyadaki en degerli kadro'ya sahip olan Inter'in Valencia'ya elenmesi, Barcelona'nin Thuram, Zambrotta, Gudjohnssen ile takviye yapilan yildizlar toplulugunun Liverpool'a elenmesi ornek."Havuz sistemi adaletsiz"
"Adalet herkesin hak ettiğini almasıdır. Bence şu an uygulanan havuz sistemi adaletsiz. Hatta havuza bile gerek yok, herkes kendi ürününü pazarlamalı. Real Madrid, Inter, Milan... Bakın bu kulüplere Federasyon’un naklen yayından kestiği yüzde 15 pay çok. Almanya’da bu rakam yüzde 2. Ama futbolun içinde siyaset var. Bu işler zor. Ben Federasyon Başkanı olamam çünkü Fenerbahçeliyim.
Son yillarda Ingiltere takimlarinin surekli basarili olmasinin nedenlerinden bir tanesi kendi liglerinde surekli zorlu maclara cikmalari. Takimlar arasinda fark'in diger ulkelerden cok daha az olmasi. Bu nedenle de dunya'da en cok izlenen lig olmus durumda. Yuksek kalite futbol seyrettirdigin icin de hem seyircilere daha yuksek fiyata bilet satabiliyorsun, hem maclarini dunyanin 4 bir tarafinda yayinlatabiliyorsun, hem de en kaliteli futbolculari ulkene gelmeye, ulkende mac oynamaya ikna edebiliyorsun. Kimse sasirmaz herhalde Anelka'nin Ingiltere'ye, ve ozellikle Ingiltere'ye donmek istemesinin nedeninin futbol kalitesinin yuksek olmasi dendiginde.
Italya'da ise bu sene UEFA kupasinda 2. Tura cikan takim yok. Yani lig kalitesiz.. Hem de gecmise gore cok kalitesiz. UEFA kupasina gidecek takimlar parasizliktan iyi transfer yapamiyorlar. Inter devamli oyuncu aliyor ama cogu Moratti'nin sayesinde. TV kontrati da ayrica, taraftar sayisi az oldugu icin, havuz sistemindeki Man Utd, Chelsea, Liverpool gibi takimlardan daha dusuk. Milan'in yuksek olmasinin tek nedeni de takim'in sahibi Berlusconi'nin ayni zamanda Italya'da bir medya devi olmasi.
Kaliyor Ispanya. Ispanyol takimlarinin ve ozellikle Real Madrid ve Barcelona'nin Guney Amerika'da inanilmaz buyuk bir takipci kitlesi var. Buna uzak dogu da eklendigi zaman aldiklari rakamlar mantikli oluveriyor. Bu takimlarin aldiklari paralarin bu kadar yuksek olmasinin nedeni Ispanya icindeki degil disindaki izeyici potansiyelinin cok buyuk olmasi.
Simdi eger havuz dagilir, ve bu sayede ozellikle Anadolu takimlarinin geliri duser ve kalitesi de bununla beraber duserse, en fanatigi disinda kim Turkiye'de, Turk takimlari arasindaki futbolu seyreder? Ozellikle son zamanlarda daha kaliteli liglerin maclari televizyon'dan bedavaya verildigi surece? Lig kalitesiz olur, eger benim tuttugum takim karsisina gelen takimlarin %95'ini duzgun futbol bile oynamadan sahadan silip supururse bu bana zevk vermez. Ve Turkiye ligini seyretmek yerine kanali degistirir, Ingiltere'de orta siralara oynayan iki takim'in kiran kirana mucadelesini seyrederim.
Sayin Yildirim'in bu mantigi Turk futbolunu tek kelime ile katleder. Zaten kendisi de soylemis. Olaylara sadece Fenerbahce acisindan bakabildigini, farkli pencelerelerden bakamayacak kadar fanatik oldugunu belirtmis. Belki bu durumda, kisa donemde Fenerbahce'nin geliri yukselir, ancak Sayin Yildirim'in fikirleri 15 sene oncesinin futboluna ait olan fikirler. Yani demode fikirler.
Alt yapi hocasi yok cunku son 5-6 seneye kadar Avrupa'da bir yere gelebilmis Turk futbolcu yok. Son 5-6 senede birseyler yapmis oyuncularin cogu da halen futbol'un icinde. Tabii alt yapi hocasi olmaz, cunku alt yapisi olan emekli futbolcu yok veya cok az. Takimlar arasindaki kalite farki havuz sisteminin bozulmasi ile daha da acilirsa eger, bu eksiklik ilelebet devam eder.Altyapı meselesi
Türkiye’de altyapı hocası yok. Büyük kulüplerin oyuncu yetiştirmesi zor. Avrupa’da da büyük kulüpler oyuncu yetiştirmiyor. Messi’yi Arjantin’den alıp geliyor. Bir tarihte Trabzon bizden Murat Bölükbaşı’yı kaçırdı. Bir gol atınca ortalık yıkıldı ama şimdi nerde o çocuk?
Bu konusmalardan sonra Aziz Yildirim ile ilgili dusuncelerim biraz degisti. Kendisi tipik bir Turk patronu. Dusuncelerinde fazla derine girememis ve ornekleri goz boyamak icin isine geldigi gibi ortaya atmis. Bir cok kisinin de daha derine inmedigi veya inemedigi icin kabullenmesini beklemis...



Alıntılı Yanıtla