Kağıt mendili olan var mı?![]()
![]()
Kağıt mendili olan var mı?![]()
![]()
Yazı çook güzel bravo![]()
Emrah dün yazını okudum. Sabahtan akşama kadar 6-7 saat FM oynadım. Şiödi yine okudum. Gecemi senin yüzünden FM'ye heba edeceğim. Alacağın olsun senin emi![]()
Football Manager 2006&2007&2008 Türkçe Dili Çevirmeni & Çevirmen Ekibi Yöneticisi - Turksportal Site ve Forumları Eski Yöneticisi
Mor Menekşeler Şampiyonluğa Koşuyor!!!
Ligin ilk yarısında fırtına gibi esen mor menekşeler, oynadığı 19 maçın 15'ini kazanarak büyük bir başarıya imza attı. Ancak İnter, Roma, Palermo ve Roma'nın da başarılı performanslar göstermesi nedeniyle ikinci ile aradaki puan farkı açılmadı. Fio, UEFA kupasında oynadığı ilk 3 maçını kazandı ama son maçında Ajax'a karşı aldığı 3-0'lık ağır yenilgi sonrası liderliği Ajax'a devretti. Grubu ikinci sırada tamamlayan Fiorentina, Fenerbahçe ile eşleşti, ilk maç Floransa'da. İtalya kupasında da önüne geleni yıkan Fiorentina yarı finalde Lazio'yu, 2-0 ve 1-3'lük skorlarla yenerek adını finale yazdırdı. Finaldeki rakip ise İnter'i yarı finalde eleyen Milan oldu. İşte ilk yarının puan durumu ve maçların skorları :
Shot at 2007-07-08
Shot at 2007-07-08
Devre arası transfer döneminde, daha önce anlaşılan Antonio Barragan kadroya dahil oldu. Ayrıca 2 Temmuz'da takıma katılacak şekilde, başarılı kaleci Ochoa "bedelsiz olarak" transfer edildi. Bedelsiz alınan Grella Sampdoria'ya ve Liverani de Parma'ya toplam 6 milyon dolara satıldı. Mutu Everton'a kiralandı. Reginaldo da kiralanan bir diğer oyuncu.
Takımda, yeni transferler Alou Diarra ve Massimo Donati beklenenin çok üzerinde performanslar ortaya koydular. Diarra şu anda ligin en değerli 2., Donati de 5. oyuncusu...
Devam edecek...
Süpersin abi bravo sana.![]()
transferleri fazla tanımıyorum..ama olsun..şampiyon bitirirsin...
KAleci iyi olmuş Emrah. Ayrıca bedelsiz alınan oyunculardan kar etmekte baya iyi olmuş. Artık bu sene şampiyon olacaksın gibi.
Sonra dönüş vakti...![]()
Artık bir hedefimiz var. Zor olsa da "namağlup şampiyonluk".
Vay vay vay şampiyonluk kesmez diyorsun yani Emrah...![]()
Kesmez artık. (Sen önce şampiyon ol be adam)
.
.
.
Birleştirilen Mesaj:
Laf aramızda ligde büyük takımlar dışındaki takımlar çok zayıf bu sezon. O yüzden rahat yeniyorum. Ama böyle gitmeyebilir.
.
.
.
[b]Birleştirilen Mesaj:
.
.
.
Birleştirilen Mesaj:
Fiorentina 32 Maç Sonra Yenilgi İle Tanıştı
Fiorentina, ligdeki ilk yenilgisini 28. haftada San Siro stadında oynanan İnter maçında aldı. Bu maçta İversen sakatlanınca çaresiz kalan Sir, onu yine de oyunda tuttu ve İversen takımına beraberliği getiren golü attı. Ancak ikinci yarıda iyice yorulan İversen saha kenarına alındı ve yerine giren, 12 maçtır suskun olan, hatta medya tarafından çok ağır bir biçimde eleştirilen Pazzini yine kötü bir futbol oynayınca, Toni de suskun kalınca; İnteri, kinci yarıda Adriano ile bulduğu golle maçı 2-1 kazandı ve Fiorentina'nın yenilmezlik ünvanına son verdi. Böylece Fiorentina'nın "namağlup şampiyonluk hayalleri suya düştüğü gibi İnter de şampiyonluk potasına iyice girmiş oldu. Şimdi; Fiorentina, İnter ve Roma çok ilginç bir şampiyonluk yarışına girmiş durumdalar. Bakalım ipi kim göğüsleyecek...
Shot at 2007-07-09
İversen şu anda 22 golle, 18 gollü Lavezzi'nin önünde gol krallığında ilk sırada. Bakalım İtalya'daki ikinci sezonunda ikinci gol krallığı tacını takabilecek mi İversen...
Son 10 haftaya girilirken Fiorentina, İnter'in 4, Roma'nın 5 puan önünde lider durumda. İnter maçından sonra İnter'in teknik patronun "Floransa'dakilerin kendine güvenleri çok fazla. Kendilerine bu kadar güvenmesinler. Biz adamı böyle yaparız. Adamın yenilmezliğine böyle son veririz, anadın mı!!!" şeklindeki açıklamasına Sir Gürbüz'den şok yanıt geldi : "Elbette birgün yenilecektik. Bunu yapan takım da tamamen tesadüf olacaktı. Şimdi bu galibiyeti buraya çekmelerine bir anlam veremiyorum. İnter takımı çok iyi oynadı ama yaşadığımız sakatlıklar unutulmasın. Bizim yenilmezliğime son verecek takım tesadüf olacaktı evet, İnter veya bir başkası bizi yenebilirdi. Böyle bir tesadüdten medet umanlar asla bizim rakibimiz olamaz. Ancak günlük başarılara sevinirler. Biz İnter gibi 100 milyon liralar harcamıyoruz. Onlar 1 sezonda, Ribery, Malouda ve Arango'yu alırken, biz o oyunculardan bir tanesini bile alamazdık. Fakat bu iş yürek işi. Şu anda İnter'in 4 puan önündeyiz ve fikstür avantajımız var. İnter düşünsün!!! Bugünkü maçta da oyuncularımın gösterdiği performanstan son derece memnunum. Lafla peynirli ****er yürümez!!!Biz onlardan çok daha iyi bir takımız. Bunu sezon sonunda daha iyi anlayacaksınız. İnter'in teknik patronuna da selamımı söyleyin, o anlar!".
Fiorentina bu süreçte Roma ve Milan ile berabere kaldı ve İnter'e yenildi. Artık puan tablosunun son 10 sırasındaki takımlarla oynayacak olan mor menekşeler, rakiplerine göre daha avantajlı. Bakalım hangi el diğerinden üstün, yakında göreceğiz...
Devam edecek, şampiyonluk kutlamalarına bekliyorum...![]()
Arkadaşlar özür.. İnternet bağlantım çöktüğü için bir süre giremedim nete. Fiorentina'nın son durumu hakkında raporu hazırlıyorum. Bitince hemen vereceğim. 2. sezon bitti.
Not : Ayrıca bu mesaj birleştirme olayına da kılım.
artik birlesmez abi icin rahat olsun
basarilar abi 3.sezonunda.
Yeni okudum.Başarılar..
Abi az kaldı şampiyonluğa
FLORANSA BAYRAM YERİ GİBİ - TAM ANLAMIYLA BİR HAT-TRICK!!!
Floransa'da büyük mutluluk... Yıllardır şampiyonluğa hasret olan mor menekşeler, 2007/2008 sezonunu İnter'in "12" puan önünde bitirerek şampiyonluğa uzandı (Son şampiyonluk - 1969). Bu şampiyonlukta hiç kuşkusuz, Sir Emrah Gürbüz'ün hırsı temel etkendi. Başarılı ve genç teknik adam, Fiorentina'ya geldiğinden beri oyuncularına hep savunmanın önemini anlatmaya çalıştı. Transferleri de hep savunmaya yönelik yaptı. Hatta forvet oyuncusu alırken bile savunma yönünün iyi olup olmadığına bakıyordu. Atletico Madrid'deyken bu anlayışından biraz uzaktı. Önceliği hücum olarak belirlemişti ama hesaba katmadığı birşeyler vardı. Her zaman yediğinden fazla atamayacağını kestirememişti Sir ve orada şampiyonluğu kıl payı kaçırmıştı ama gerek Atletico'da gerekse Fiorentina'da olsun çok iyi yaptığı bir iş vardı!
UEFA KUPASI FLORANSA'DA!!!
UEFA kupasına umutsuz başlayan Fiorentina, hedefi, gruplara kalmak ve gidebileceği yere kadar gitmek olarak belirlemişti ama son derece iyi kuralar çekti ve karşısına gelen rakipleri alt ederek kupaya uzandı. Grupta ilk 3 maçını almasına rağmen son maçta Ajax'tan 3-0'lık ağır bir yenilgi alan Fiorentina'da taraftarlar bu yenilgiden dolayı çok endişelendiler. Ancak Sir Gürbüz'ün dediği "her işte bir hayır vardır, elenmek hariç" sözünden de anladığımız gibi grupta 2. olmak Fiorentina'nın daha kolay ekiplerle eşleşmesini sağladı. Gruptan sonraki turda Fenerbahçe'yi kolay geçen Fio, sonraki turda da Feyenoord'u eledi. Yarı finalde karşısında bir tanıdık vardı, Sampdoria. Sampdoria'yı çok zorlanmasına rağmen eleyen Fiorentina böylece finale yükselmiş oluyordu. Finaldeki rakip Blackburn Rovers - Newcastle United maçının galibi olacaktı. Herkes Newcastle'ın geleceğini düşünürken yine Fiorentina taraftarını sevindirecek bir sonuç çıkmıştı ve B. Rovers, Fiorentina'nın finaldeki rakibi olmuştu. Sir kolay bir rakip geldiğinin farkındaydı ama tedbiri elden bırakmıyordu ve oyuncularına sürekli "Blackburn çok çok güçlü bir takım ama sizde onları yenebilecek herşey var, kaybederseniz de bende sizi öveceğim herşey var" diyerek onları cesaretlendiriyordu. Maç günü geldi çattı ve Fiorentina, hafızalardan kolay kolay silinmeyecek bir galibiyete imza attı. Maçın sonucu Fiorentina 6-1 Blackburn Rovers. Bu kupa zaferi İtalya'yı yine sokağa döktü. Ünlü "sende yok bende var" meydanında toplanan Fiorentina taraftarları sabaha kadar danalar gibi eğlendiler.Fiorentina 2'de 2 yapmıştı ama bir zafer daha yaşayabilirdi.
FİORENTİNA İTALYA KUPASINDA ZAFERE KOŞTU!!!
İşte Floransa şehrinin makus talihindeki ilk ve tek hat-trick'in son ayağında Fiorentina, İtalya Kupası'nda AC Milan ile eşleşti. Rakip çok güçlüydü ama soyunma odası koridorlarında yankılanan şu ses maç başlamadan galibi fısıldar gibiydi : "Sizi buraya ben değil başarılarınız getirdi, şimdi çıkın ve oynayın. Taktik vermeyeceğim, uyarmayacağım. Bu şekilde kupayı alırsanız, benim bugüne kadar söylediğim şeyleri anladığınızı düşünürüm. Bugün maçı kazanmak için benden daha çok istemeniz gerekiyor. Bir oyun oynamak istiyorum.Bugün kazanmayı ne kadar istediğinizi test edeceğim. Size yanlış taktikle vereceğim ve siz maç içinde bunların doğrusunu uygulayacaksınız. Eğer kazanmayı gerçekten istiyorsanız, size şehrin anahtarını vereceğim ve burdan çıkıp gidebileceksiniz". Bu konuşmadan sonra Fiorentina, Milan'ı zor da olsa 1-0 mağlup ederek İtalya Kupası'nı da müzesine götürdü. Böylece şehir hiç bitmeyecek bir şarkıyla irkildi. Şampiyon Fiorentina!!! Şampiyon Fiorentina!!! En Büyük Fiorentina!!!
Sezonun Son Puan Durumu :
Shot at 2007-07-14
Ev Puan Durumu :
Shot at 2007-07-14
Deplasman Puan Durumu :
Shot at 2007-07-14
Fiorentina Taraftarlarından Büyük Jest! :
Shot at 2007-07-14
2. Sezonun Özeti, Tüm Kategoriler :
2. sezonda Fiorentinalı oyuncular her kategoride ilk sırayı aldılar. Dikkat çeken olaylar ise : İversen'in 28 golle, İtalya'daki ikinci sezonunda da gol kralı olması; yeni transferlerden Massimo Donati'nin ligin en iyi İtalyan oyuncusu seçilmesi.
Shot at 2007-07-14
3. sezon başladı, aşk hikayemiz kaldığı yerden devam ediyor...
Emrah abi tebrikler. 3 kulvarda da kupaya uzandın. Sna bir lakap taktım bu yüzden; Sir II. İmparator.![]()
Emrah tebrikler 3 kulvarda da şampiyonluk.
Aşk hikayesinin devamını bekliyoruz...![]()
İŞTE BİR BOMBA DAHA!
2. sezonunda 3 kupa birden kaldıran Sir Gürbüz'lü Fiorentina, Bayern Münih'ten Lukas Podolski'yi 36 milyon TL'ye transfer etti. Bu transfer Fiorentina taraftarları ve yönetimi tarafından ayakta alkışlandı.
BİR DİĞER BOMBA!!!
Ochoa "ücretsiz" olarak alındı.
SON BOMBA!!!
Orta sahanın sağında Donati'ye alternatif olarak, İngiliz oyuncu Barnes alındı.
Lukas Podolski ve Ochoa süper transferler gücüne güç katacak nitelikteler Emrah valla sağlam giriyorsun bu sezonada. Bu sezonda Şampiyonlar Liginde kupa bekliyoruz...![]()
LUCA : "KARIM BENİ ALDATTI, ÇOK FORMSUZUM (!)"
Gazete Haberi :
Fiorentina'nın süperstar'ı Luca Toni, karısının kendisini aldattığı gerekçesiyle antrenmana katılmadı. Sir Gürbüz'den izin alan yıldız futbolcu, "kendimi toparlayana kadar gelemem" dedi. Toni, "İtalya'da bu tür şeyler olabildiğini, saygı gösterilmesi gerektiğini (Benzerlik : Hakemler de insan, onlar da hata yapabilir. Saygı göstermek gerek)" ekledi. Önemli olan şeyin kendisinin değil, karısının mutluluğu olduğunu söyleyen Luca Toni kameralarımıza çok üzgün bir şekilde yansıdı.
Luca Toni düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi :
"Dün, karımın beni aldattığı ve bunun ilk olmadığı "kara" haberini aldığımda dünya başıma yıkıldı sanki. Roma maçı öncesi olacak şey miydi! Hemen hocamı aradım ve sesim kısık ve göğsüm çekik bir halde ona durumu anlattım. Sanırım birkaç gün antrenmana çıkamayacağım."
Sir Emrah Gürbüz'e sorduk :
Basın : Hocam Toni'nin durumunu biliyorsunuz. Sizce bu durum takımı etkiler mi?
Sir : Her zaman söylenen, klasikleşmiş "önemli olan takımın iyi olması" deyimini bu durumda kullanamıyoruz ama siz merak etmeyin. Çünkü Toni'nin söylediği mecaz anlamlı. Yani başlığı dikkatli okursanız, başka bir "şey"i kastediyor.![]()
Boynuzlu Luca boynuzlu Luca.
![]()
Basın Toplantısı Devam Ediyor...
Basın : Nasıl yani hocam anlamadık?
Sir : Boşverin şakaydı, Toni sakatlandı ve birkaç gün dinlendiriyorum onu. Size böyle bir şaka yapmak istedik.![]()
Nasıl yani yengenin bir kabahati yok mu?![]()
GURBET VE SAİRE...
3 kulvarda da başarılı olmuştuk ama tek bir dostum bile aramıyordu. Neden aramıyorlardı? Yoksa sevdiğim kadının değerli (!) kocasının Türk Telekom'un yeni sahibi olmasının bir önemi var mıydı? Böyle kaç akşam daha yaşayacağım bilmiyorum. Gözlerim telefonda, klüptekiler dışında birinin aramasını bekliyordum ama aramıyorlardı. Peki o ne yapıyordu? Beni unutmuş muydu? Bu soruları yanıtlamak için daha kaç bahar yaşayacaktım bu ızdırabı?
İtalya'da sezon sonu herkes şampiyonlukları kutlarken, bende hüzünle sevinç bir aradaydı. Acaba doğru muydu yaptıklarım? Benim için başarının amaç değil de araç olduğunu bilselerdi bana hangi gözle bakarlardı? Kendilerini, bir adamın, amacına ulaşmak için kullandığı kuklalar olarak görmezler miydi? İntikam için o kadar kararmıştı ki gözlerim, bu sorular, tokken yoldan geçen bir satıcının sattığı yiyeceklerden farksızdı.
Sezon sonunda tatil için ülkeme gittim. Önce İstanbul'a gittim, ordan da Malatya'ya geçtim. Sanki birileri bizim elele geçtiğimiz kaldırımlardan kimsenin geçmesine izin vermemişti. Kaldırımlar aynı şekilde bizi selamlar gibiydi. Evlendiğimizde almayı düşündüğümüz evin yanından geçtim ve şöyle bir durup öylece baktım. Sanki, ikimiz de içindeydik ve pencereden gördüğüm kaynayan tencere geleceğimizdi. Zamanında biz de geleceğimizi kaynatmayı hayal ederdik, sonra inşallah diye bitirirdik sözümüzü. Bu kaldırımlar şimdi sanki beni boşluğa sürükleyen, vaktiyle kafama çarpıp yere düşmüş taşlardan ibaretti ve de benim aşkımı kanatan...
Devam edecek...