Quote Originally Posted by Bandidas View Post
Üzülüyorum ama bir yandanda seviniyorum. Niye mi? Çevremde o kadar kişi var ki. BJK'li ve GS'li. Biz ŞL'de devlerle maç yapıp yenilip fark yiyince benimle o kadar alay ettiler ki, şimdi anlamışlardır ne kadar zor olduğunu. Sözün bittiği yer evet ama aynı zamanda Türk Futbolunun da bittiği yer. FB o kadar dedi, Ulusoy'la olmaz diye, yabancı sınırlandırılması kalksın diye. Hala Ulusoy'u savunanlar var mı merak ediyorum...
Yabanci sinirlamasi ile ne alakasi var bunun?

Besiktas sahada Bobo, Cisse, Delgado ve Diatta yabancilari ile oynadi. 3 tane daha yabanci oynatabilirdi pekala. Peki bu kalitedeki yabancilardan 10 tane daha olsa ne fark ederdi acaba?

Skor 2-0 olduktan sonra Besiktas iyice hirpalandi. Butun mac planlari suya dusmustu ve oyuncular ne yapacagini bilmez durumdalardi. O sirada Liverpool geriye cekildi ve etkili bir pres ile Besiktas'in herhangi bir atak gelistirmesini engelledi.

Ikinci yarinin hemen basinda skor 3-0 olduktan sonra zaten artik taktiksel disiplin diye bir sey kalmadi Besiktas'da. Sadece o da degil, artik oyuncular kosmamaya, mucadele etmemeye, markaj yapmamaya basladi. En onemlisi, hareketli Liverpool karsisinda alan markaji yapmayi bilmeyen defans oyuncularimiz darmadagin oldu.

Hakan Arikan'a gelince. Her uzun oyuncu ille de iyi kaleci olmaz. Hakan'a kalecilik egitimini kim vermisse, pek vermemis. Bir kaleci'ye ilk ogretilen sey, topu tokatladigi takdirde topu tokatladigi yerin tehlikesiz yer olmasi gerektigidir. Hakan hem iyi top tutamiyor, hem de topun nasil tokatlanmasi gerektigi konusunda herhangi bir egitim gormemis. Temel egitimden yoksun bir Hakan Arikan'in bence ne milli takim'da, ne de Besiktas'da yeri henuz yok. Evet boyu uzun, fiziyi yerinde ancak ne zamanlamasi iyi ne de bir kalecinin beynine islenmesi gereken temel bilgilere sahip.

Milli takim'in basarisiz skorlari ile bu macin skoru bizi 1980'lerin basindaki halimize geri dondurmustur. Zayif, ayakta duramayan, topu kontrol etmek icin 3-4 defa topa dokunmasi gereken, yaraticiliktan yoksun, pozisyon almayi bilmeyen, temel egitimi zayif oyuncularla bundan daha fazlasi da beklenemez.

Turkiye'nin su anda elinde bir firsat var. 1990'li yillarin sonunda buyuk basarilar yasatmis oyuncular futbolu birakti veya birakmak uzere. Bu oyuncularin acilen bilgilerini ve birikimlerini genc oyunculara aktarabilecegi bir platform olusturup, ozellikle alt yapidan hem fiziksel hem de zihinsel acidan hazir oyuncular yetistirmek zorundayiz. Herhangi bir egitim almamis, sadece yetenekli oyunculari sahaya surerek de bu sonuclari bence zaten alir Turkiye.