Sayfa 3 / 6 İlkİlk 12345 ... SonSon
61 ile 90 arası toplam 151 sonuç

Konu: Taurasi Aklandı

  1. #61
    Nesil
    2009
    Yer
    ANTALYA
    Mesajlar
    2,731

    Default

    Sen patrondan izin al olmazsa, Turgut'un turnuvası bugün bitecekti. Şu işe bir el atın. Zaten mahkeme işlerini Şekip Mosturoğlu takip edecek olursa, mahkemeyi kaybeder, üste birde ceza öderiz. Olmadı dilekçeyi A.FaruK'a yazdıralım. Şöyle Rize şivesiyle...

  2. #62
    Nesil
    2007
    Yer
    İstanbul
    Mesajlar
    5,342

    Default

    Taurasi'nin dopingli çıktığını eleştirenleri eleştirmekte ayrı bir komik. O zamanki Hacettepe Tıp Merkezinin raporunda dopingli çıktığı yazıyor. Ne yapsalardı inanmasalarmıydı ?

  3. #63
    Nesil
    2009
    Yer
    ANTALYA
    Mesajlar
    2,731

    Default

    Şu mantık tartışılır: Messi en iyi zamanında Fenerbahçe'ye gelecek. Ligin en zayıf takımıyla oynanacak maç öncesi doping yapacak. Bu aklın alacağı birşey değil. "Var bu işte bir iş, ya birisi yemeğine birşey katmış olmalı, ya bir yanlışlık" demek ve "vur abalıya" saldırmamak lazımdı. Tabii Taurasi'nin dünya basketbolu için ne anlam ifade ettiğini bilmek lazım. Kobe Byrant Fenerbahçe'ye geliyor ve Erdemir maçı öncesi doping yapıyor. Böyle birşey.

  4. #64
    Nesil
    2010
    Yer
    Rize #53, Mersin #33
    Yaş
    33
    Mesajlar
    1,833

    Default

    Siz dilekçeyi yazı ben düzenlemeyi yaparım üstüne. İsterseniz Lazca yazarım isterseniz Rize Şivesiyle fark etmez. Nasıl olsa bu iş bizim elimize bakıyor değil mi ?

  5. #65
    Nesil
    2009
    Yer
    ANTALYA
    Mesajlar
    2,731

    Default

    Sen hangi dilden yazsan makbulümdür Faruk. Sıkıntımızı, derdimizi bugün basın toplantısı yapanlardan daha iyi ifade edeceğine eminim. İsmail pulunu yapıştırsın, Turgut boylu poslu delikanlı, mahkemeye o çıksın.

  6. #66
    Nesil
    2010
    Yer
    Rize #53, Mersin #33
    Yaş
    33
    Mesajlar
    1,833

    Default

    Ya şimdi şöyle bi durum var elimizden geldiğince bir çok dilde ve şivede yazalım ki derdimizi anlamama gibi bi lüksleri kalmasın. İsmail abi ve Turgut abide işin içine girince alnımızın akıyla çıkarız ordan evelAllah.

  7. #67
    Nesil
    2009
    Yer
    ANTALYA
    Mesajlar
    2,731

    Default

    EyvAllah kardeşim. Davayı kazanma ihtimalimiz, Şekip Mosturoğlu'ndan daha fazla olur; bire yüz basarım.

    Kaybedersekte... Eeee, Şekip Mosturoğlu beş senedir kaç dava kazanmış ki, bir tanecikte biz kaybederiz, çok mu?

  8. #68
    Nesil
    2010
    Yer
    Rize #53, Mersin #33
    Yaş
    33
    Mesajlar
    1,833

    Default

    Ne demek abi biliyisun yani hiç sikinti olamaz her zaman yarduma hazirum bi lafunuza bakar. Şaka bi yana ben benimsedim bu görevi istem dışı şive yapmaya başladım.

    Ya bide bişe sorcam bu Şekip M. ne iş yapar basın toplantısı düzenlemekten başka. Ben cidden farkında değilim ne görevle meşgul olduğunu. Sadece yönetim eline bir yazı sıkıştırıyor ve bunu okuyor yani bi nevi sözcümüdür bu adam. Bu yönetim hep böyle boş beleş adamlara mı kaldı anlamadım ki .

  9. #69
    Nesil
    2009
    Yer
    ANTALYA
    Mesajlar
    2,731

    Default

    Kendisi NTV'de son katıldığı canlı yayında (Aziz Yıldırım'la birlikte katıldığı) Taurasi'yi satan ilk kişidir ve dilimize bu sebeple düşmüştür. "B numunesi pozitif çıkarsa gereğini yaparız" diyerek Diana'nın sırtından popülist olma yolunu seçmiş, Fenerbahçe'nin bir değerine sahip çıkmak yerine "vay be, ne sportmen adam" dedirterek, kendi reklamını yapmayı tercih etmiş, hatta bizzat o proğramda Aziz Yıldırım'ın tepkisini çekmiştir.

    Bunun dışında Fenerbahçe'nin hukuk işlerine bakar. Kazandığı tek dava Appiah davasıdır. O da, garibanımın ardında onu sahiplenen bir kulüp olmadığından... Güya Aurello davasını da kazandı ama geldi Aurello ve bir kuruş tazminat ödemeden Türkiye'de başka bir takıma transfer olabildi. Neyse, bu son konular beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren, kaşla göz arasında ve canlı yayında Diana'yı kurdun kuşun ortasına atıp geçmesi... O günde yazdım bu forumda, bugünde yazıyorum, yarında nasip olursa yazarım. Ben yazmaktan üşenmem. Üç sene Maho ağayı yazdım, üç senede onu yazarım artık. Taa ki, Maho gibi ona da kapı gösterilene kadar. Acelemiz yok. Karınca adımlarıyla, denizde damla misali... İstikamet doğru olsun, gerisi mühim değil.

    Diana'nın yapayalnız kaldığı o günlerde ilk işim avatarımı değiştirmek olmuş, sonra da şu imzayı kullanmıştım: "Taurasi, sen kal; pısırıklar gitsin!" Bunu söylerken, bana en çok ilham verenlerden birisidir zat-ı muhterem.

  10. #70
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    32
    Mesajlar
    4,252

    Default

    Quote Originally Posted by Addolorato View Post
    Taurasi'nin dopingli çıktığını eleştirenleri eleştirmekte ayrı bir komik. O zamanki Hacettepe Tıp Merkezinin raporunda dopingli çıktığı yazıyor. Ne yapsalardı inanmasalarmıydı ?
    Eleştirenlere laf yok.Hakan abinin anlattığı mantık çerçevesinde oyuncusuna inananlara aklınca laf söyleyenlere,başka olaylarla bir tutanlara lafımız.

  11. #71
    Nesil
    2007
    Yer
    Ankara
    Yaş
    35
    Mesajlar
    9,473

    Default

    Taurasi dopingli çıktı haberi üzerine eleştirmek normal ama biz inanmıyoruz deyince bizi inandırmak için neredeyse döveceklerdi bizim tepkimiz ona...

    Neyse olan kulübe ve Taurasiye oldu. Bu ilk zararımız değil tabi sonda olmayacak... Geleceklerini sanmıyorum. Hem bu zihniyetteki bir kulübe hemde bu spor yapma imkanının olmadığı bir ülkeye...

  12. #72
    Nesil
    2009
    Yer
    ANTALYA
    Mesajlar
    2,731

    Default

    Nihayet haysiyetli, kişilikli, hakka ve hukuka saygılı, bir insan evladının kaleminden çıktığı belli bir köşe yazısı yazılmış. Hemde Beşiktaş'lı birisi, eski milli kaleci Fatih Uraz yazmış. Darısı, Mehmet Demirkol başta olmak üzere vicdan ve insaf kavramlarını sözlüklerde yitirmiş sözde Fenerbahçe etiketli öznelerin başına:


    Allah cezanızı versin’ mi diyelim


    Bazen insanın nutku tutulur, dili damağına yapışır ve çok şey söylemek istediği halde bir türlü toparlayamaz havsalasını; bilir konuşması gerektiğini lakin uygun kelimeleri zihninden çekip çıkaramayınca işin kolayına kaçıp anlatmak zorunda kalır meramını kısaca; “Allah’ınızdan bulun!”

    Şüphesiz Hacettepe Doping Merkezi’nin sebep olduğu skandalın boyutları da kelimeleri insanın boğazında düğümletecek derece de vahim. Ha masum bir insanı “katil, hırsız, kundakçı, namus düşmanı, kalpazan!” diye damgalayıp, senelerce zindanlarda çürütüp, maddi-manevi harap edip tüm saygınlığını mahvetmişsiniz, ha dürüst bir sporcuyu başkalarının hakkını gasp etmenin, hak etmediğini almanın eşanlamlısı dopingle suçlayıp hayatını karartmışsınız; arada fark yok.


    Ahlaklı bir sporcuya verilebilecek en büyük ceza, bilerek ya da bilmeyerek ona “dopingci-şikeci!” yaftasını yapıştırmak ya da buna çanak tutmaktır. Ve şurası kesindir ki bu aymazlık dünya üzerindeki en şerefsiz suçlardan birisidir. Sonrasında özür dileseniz kaç yazar, çuvalla parayı haksız yere suçladığınız kişinin önüne dökseniz ne yazar?


    Fenerbahçe ve Gençlerbirliği’nin uğradığı ya da uğrayacağı zararlar Taurasi, Orhan Şam ve benzerlerinin şu âna değin yaşadıklarının, katlandıklarının yanında solda sıfır kalır. Fener bu sene Avrupa kulvarında ipi en önde göğüsleyemese, Gençler Orhan’ın yokluğunda puanlar kaybetse bile ileriki yıllarda bunu kompanse edebilir, alınacak tazminatlarla maddi zararlar bir nebze telafi edilebilir. Peki, ya “Taurasi’den ağzı yanan Fener, Horakova ve Taylor’un numunelerini Köln’e göndermemiş olsaydı doping yaftasıyla etiketlenmiş sporcuların hali nice olurdu?” diye düşündünüz mü hiç?

    Fener’in numuneleri Köln’e yollamaya kalkışmasını “Yersiz bir sığ düşüncenin ürünü, spor ruhuyla bağdaşmıyor, böyle bir girişim Türkiye’deki saygın bir kurumu lekelemekle eşdeğerdir” diyen Turgay Atasü’nün ve “Bu, Hacettepe’ye hakaret olur, kendi laboratuarımıza güvenmeliyiz” diye ortalığı yaygaraya veren bürokratların, sözde uzmanların vicdanları sızlıyor mudur şimdi?

    Güzel ülkemizde basının ne denli güvenilir olduğunun altını da fırsat bu fırsat deyip çizmeden geçmeyelim.



    http://www.sporyazarlari.com/ffutbol/fu ... 16878.aspx

  13. #73
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    32
    Mesajlar
    4,252

    Default

    Mehmet Demirkol'da utanma diye birşey yok zaten.İlk doping olayı çıktığında bunun devamı vardır demişti.Şimdi Kerem Gönlüm de belki suçsuzdu nereden bileceğim diyor halbuki Kerem'in numuneleri Köln'de açılmıştı.Kerem'den özür dilerken Taurasi'den özür dilemiyor.

  14. #74
    Nesil
    2009
    Yer
    ANTALYA
    Mesajlar
    2,731

    Default

    Bunların adını bile yazarken klavyemden özür diliyorum.

    Bu dava bir spor davası olmaktan çıkmıştır. Vicdanlar test edilmektedir. İnsanlık sınavı vermekteyiz. Hepsi bu.

    (Şöyle düşünün: Aynı hadise Arda Turan'ın, Alex De Souza'nın veya Guti'nin başına gelmiş olsaydı... Mehmet Demirkol yine NTV'ye çıkıp aynı saçmalıkları söyleyebilir, aynı hakikat düşmanı iğrenç inadında ısrar edebilir, özür dilemem diye ayak diretebilir miydi? Hoş, ben onlardan özür beklemiyorum, özür değer verdiğin kişilerden beklenir. Ben haklarında ağır tazminat davaları bekliyorum. Gerekirse NTV'ye...)

  15. #75
    Nesil
    2009
    Yer
    ANTALYA
    Mesajlar
    2,731

    Default

    Diana Taurasi:

    To that end, Taurasi was asked about how she thinks this incident might affect players' willingness to compete in Turkey, which has become one of the more desired destinations in recent years.

    "You have to take a real close look at where you go overseas," she said. "I don't have any bad feelings toward Turkey and their federation, the players and the fans. But from here on out, when I decide on the next team I'll play for in Europe, I'll have to go somewhere that I feel safe. You're automatically supposed to trust these different doping agencies, that they're doing the right things at all times. But, like anything, there are holes and mistakes.

    "I could say I've lost three months of my career that was actually going really well in Turkey. We were first in EuroLeague, and I was going for my fifth EuroLeague championship in a row. But you [also] lose a little confidence in the system that you're supposed to have so much faith in."


    http://sports.espn.go.com/wnba/columns/ ... id=6135920


    Son bölüme dikkat:

    "Türkiye'de federasyon, oyuncular ve taraftarlar için kötü hisler beslemiyorum ama bundan sonra Avrupa'da bir yere gideceğim zaman, bu ülkenin kendimi güvende hissettiğim bir yer olmasına dikkat edeceğim" diyor.


    Artık işin rengi iyice belli oldu: Geri gelmeyecek. Halen istifalarda (tahmin ettiğim gibi) gelmedi. Yarına kalmaz, haber manşetlerden de iner. Bu haberin takipçisi olacak tek güç Fenerbahçe taraftarıdır ama onlarda da malesef ışık yok. Yarın Beşiktaş'ı yendiler mi tamam; herşey güllük gülistanlık... Fenerbahçe'nin onuru ayaklar altına alınmış, Fenerbahçe şamaroğlanına dönmüş, çok mu? Fenerbahçe taraftarına ne? Yarın kazanırlarsa kibirlerinden yaklaşmayın yanlarına. (Kibirlenecek neyimiz kaldıysa... Bu pislik üzerimize yapışmışken ve sorumlular şu anda ciklet çiğnerken... Yemişim şampiyonluğunu... Yönetim mi? Güldürmeyin beni. Her zaman olduğu gibi bir avuç insan mahallenin delisi gibi sesini duyurmak için bağırır, çağır, onların da sesi bir yerde kısılır. Ölen öldüğü ile yapan yaptığı ile kalır. Yazzık, koca camianın düştüğü duruma bak! Koca camia mı dedim. O bir zamanlarmış; taraftarın taraftar olduğu zamanlar...)

  16. #76
    Nesil
    2009
    Yer
    ANTALYA
    Mesajlar
    2,731

    Default

    Alex'i ayakta alkışlıyorum. Kesinlikle Fenerbahçe taraftarından daha duyarlı... Adam 3 gol 1 asist yaptığı gecede Diana Taurasi için şu notu koymuş:

    http://twitter.com/Alex10combr/status/3 ... 775261184#

    Sana ne diyeyim artık. Bu saatten sonra ben seni nasıl eleştireceğim? İşte asıl böyle efsane olunuyor.

    Sanki bu gece muhteşem işler yapan Alex değilmiş gibi, tutuyor ve kendi sevenlerini, bu kulüp tarihinin en büyük dünya starına, Diana Taurasi'ye desteğe davet ediyor.

  17. #77
    Nesil
    2010
    Yer
    Rize #53, Mersin #33
    Yaş
    33
    Mesajlar
    1,833

    Default

    Demekki her şey sahada bitmiyormuş. Demekki bir futbolcu sadece gol attığı için efsane olmuyormuş. Bunu öğrettiği için bile minnettar kalabiliriz Alex'e.

  18. #78
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Mesajlar
    7,520

    Default

    Alex'e helal olsun, kat kat daha fazla saygı duydum şuan.

  19. #79
    Nesil
    2007
    Yer
    İstanbul, Antalya
    Mesajlar
    1,274

    Default

    Alex benim için futbol takımı kaptanı değil tüm camianın kaptanı gibi.Fenerbahçe'nin voleybol maçına gidiyor, basket maçına gidiyor, A2 maçlarına gidiyor.Taurasi'ye desteğini gösteriyor.Müthiş bir adam müthiş.

  20. #80
    Nesil
    2009
    Yer
    ANTALYA
    Mesajlar
    2,731

    Default

    Taurasi: Takipçisi olacağım

    Doping davasında aklanan ve Hacettepe Üniversitesi Doping Kontrol Merkezi’nin yanlışlığı nedeniyle zan altında kaldığı ortaya çıkan Diana Taurasi, Hartford Courant gazetesine konuştu.

    ABD’li yıldız, yaşadıklarının başka bir sporcu tarafından yaşanmaması için davayı sonuna kadar sürdüreceğini açıkladı. Bir ilaç kullanmadan önce mutlaka bir doktora ya da profesyonele danıştığını ifade eden Taurasi, “ABD’de yetişen her sporcu bu şekilde eğitim görmüştür. Bir ilaç almadan önce ABD’deki antrenörüm Ed Ryan’ın onayıyla ilacı kullanırım. Spartak Moskova’dayken de antrenörümüz Rusya Milli Takımı’nın doktoruydu. Türkiye’de de benzer bir protokol izleniyor. Ama laboratuar size doğru sonucu vermeyince hangi protokolü izlediğinizin bir önemi kalmıyor” diye konuştu.

    Yaşadığı bu olayın Fenerbahçe’nin rakiplerinin bir komplosu olup olamayacağının sorulması üzerine ise Taurasi, “Türkiye’ye’deki insanların tutkusunu gördüğünüzde yaşananların ‘Görevimiz Tehlike’ filmindeki gibi bir komplo olduğunu düşünebilirsiniz ama ben böyle bir şeye inanmıyorum” ifadesini kullandı. Geleceğiyle ilgili henüz bir karar vermediğini belirten yıldız oyuncu, “Bu işi mahkemeye taşımayı düşünmüyordum. Ama laboratuarın yaptığı bu hatadan birisi sorumlu olmalı. Federasyonunun sadece “Pardon” deyip işine dönmesi adil değil” ifadesini kullandı.

    Taurasi yeniden Avrupa’da oynamaktan artık çekindiğini belirtti ve “Bu ceza sona erdiği için mutluyum. Benim yaşadıklarım sayesinde diğer sporcular bunu yaşamaktan kurtulabilir. Bundan sonra bir Avrupa ülkesinde oynamadan önce işlerin nasıl yürüdüğüne daha dikkatli bakacağım” dedi. (Milliyet / 22.02.2011)

  21. #81
    Nesil
    2009
    Yer
    Samsun
    Yaş
    30
    Mesajlar
    11,040

    Default

    Taurasi Geri Dönecek mi?
    This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 566x295 and weights 18KB.

    Dopingli olmadığı ortaya çıkan ve Türkiye’deki tedbiri kalkan Diana Taurasi, bundan sonra yapacaklarıyla ilgili olarak WNBA’in sitesine konuştu.
    Taurasi, aklandığı için çok mutlu olduğunu söyleyerek, “Yaşadığım en zor periyottu. Gerçek ortaya çıkınca çok rahatladım. Hiç duymadığım ve kesinlikle almadığım bir madde için suçlandım. Ama gerçek ortaya çıktı. Bunun için çok çalıştık. Doğruyu bilip de bunu ifade edememek ve karşında hem federasyon hem doping ajansı gibi iki dev kurumun bulunması zordu. Avrupa şampiyonluğunu hedeflerken, bu alanda namağlup ilerlerken yaşananlar güzel olmadı” dedi.
    Gelecek planlarıyla ilgili konuşan Diana Taurasi, “Mayıs ayında milli takımın olimpiyat için hazırlık dönemi başlayacak. Buraya hazır ve sakatlık olmadan girmek istiyorum. Ama onun öncesinde Phenoix’te kalıp, belki biraz seyahat edip, WNBA’deki yeni sezona hazır olmak istiyorum” diye konuştu.

    basketdergisi

  22. #82
    Nesil
    2009
    Yer
    ANTALYA
    Mesajlar
    2,731

    Default

    İstanbul'da yaşayan ve Fenerbahçe'nin basketbol ve voleyboldaki bütün maçlarını salondan canlı izleyen değerli bir arkadaş mesaj atmış. Çok güldüm. Sizinle paylaşmak istiyorum:

    "Benim üzüntüm böyle bir yıldızı bir daha bilet alarak izleyebileceğimiz salonun, artık basketbol salonu değil de sinema salonu olabileceğidir.
    Zira Hollywood yıllar sonra böyle olağandışı bir öyküyü senaryo yapıp o dönemlerin yıldız basketbol oyuncusunun biyografik-drama filmi diye gösterime sunabilir ki yani, sırf Türkiye'de geçirdiği birkaç aylık dönemden bile bütün duygu karmaşasını içeren malzeme çıkar.
    Zirvede ki yıldız oyuncuyken trajediye giden bir hata-komplo ile yaşanan psikolojik buhran, ve sonrası dedektif hikayeleri gibi araştırmalarla ortaya çıkan gerçekler, ardından tekrar büyük azimle çalışıp ülkesine olimpiyat başarısı yaşatan Amerikan kahramanı temasında bir film çıkartırlar.

    Ben onu kafadan uydurduğum filmde değil de, yıllarca yeni salonumuzda izlemeyi istiyordum. Daha başkan onu Topuk yaylalarına mangala götürecekti, piknikte Penny ile yakan top oynayıp ortadaki Didem Akın'ı vuracaklardı... Saklambaç oynarken Semih Özsoy başkanın ispiyonlaması sayesinde sizi sobeledim diyecekti..."

    *****************

    Aman diyorum arkadaşa, aman! Didem'le birgünde kartopu oynasınlar ve ona atacakları kartopunun içine ufak bir taş sıkıştırsınlar. Hatırlatmayı unutma!
    Last edited by yaman76hakanFB : 24.Şubat.2011 at 20:30

  23. #83
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    32
    Mesajlar
    4,252

    Default

    Ömer Koçsan,eski FB TV spikeri, "Geliyorlar." diye twittera yazmış.İnşallah doğrudur.

  24. #84
    Nesil
    2009
    Yer
    ANTALYA
    Mesajlar
    2,731

    Default

    Doping Skandalı

    Aslında “doping skandalı” ile ilgili görüşlerimi geçen hafta sonundaki “yazı günlerimde” yazacaktım; ama Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Erdener’in “pazartesi günü bu konuda bir basın toplantısı yapacağını” öğrenince bugüne erteledim!..

    Zira ortada tam anlamıyla “uluslararası” bir “doping analiz skandalı” vardı ve Dünya Anti-Doping Ajansı (WADA)’na akredite “35 merkezden biri olan” Türkiye Doping Kontrol Merkezi’nin sadece “bugünü” değil, “yarını” da risk altında idi!..

    “Dünyanın yaşayan en büyük kadın sporcularından biri” olan Fenerbahçe’nin Amerikalı basketbolcusu Taurasi’nin ve onunla beraber “3 sporcunun daha”, bu merkez tarafından verilen “doping yaptıklarına dair” rapor üzerine başlayan gelişmelerin, elbette “sadece” Türkiye’de değil, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere dünyada da yankıları olacaktı ve oldu!..

    Aradan bir ay geçti, geçmedi, “aynı merkez” raporlarını geri çekti, “Hata yapılmıştır” denildi ve Taurasi başta “4 sporcu” ile ilgili olarak alınan “tedbir” kararları kaldırıldı, “ceza almaları” önlendi ve de “faal spor hayatlarına döndüler”; ne var ki, hem maddi olarak, hem manevi olarak, hem de sportif olarak kendileri de, takımları da, kulüpleri de “büyük zararlar görmüşlerdi!..”

    Cevabı aranan sorular vardı:
    1; bundan sonra ne olacak, bu sporcuların, takımlarının, kulüplerinin maddi-manevi ve sportif zararları nasıl telâfi edilecekti?..
    2; bunca yıl emek, bunca yıl uğraş verilerek, bunca masrafla ve bunca itina ile kurulan Türkiye Doping Kontrol Merkezi’nin geleceği ne olacaktı?..
    3; bu talihsiz olay, bu merkezi kuran ve bünyesinde barındıran ülkenin en itibarlı bilim kurumlarının başında gelen Hacettepe Üniversitesi’nin “güvenilirlik” grafiğinde bir “kırılma noktası” olarak tarihe geçecek miydi?..

    Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Erdener, gençlik yıllarında milli bir sporcu ve “yıldız” bir okçu idi; bugün ise “Uluslararası Okçuluk Federasyonu (FITA) Başkanı” ve “Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) üyesi” unvanlarını taşımakta idi!.. İnanıyorum ki, meslek hayatının “en sıkıntılı ve en üzgün günlerini” yaşıyor; basın toplantısında, hem sporculardan, hem kulüplerinden, hem kamuoyundan özür dilemiş ve de “Gerekirse merkezi kapatabiliriz, bunu WADA da yapabilir” sözleri, onun içinde bulunduğu “acı ve zor durumu” çok iyi gösteriyor!..
    Açıklamalarına göre; “Analizin sonucunda bir sorun yok. WADA teknik dokümanı değerlendirmesinde insan hatası yapıldı.”
    Oooo!.. Laboratuar, yani “aletler yani teknoloji hatasız”; değerlendirme, yani “insan”, yani “uzman” hatalı!..
    Doping Kontrol Merkezi’nde “WADA teknik dokümanını tam olarak değerlendiremeyen” uzmanlar var; olacak şey mi?..

    Diyelim ki, “uzman da olsa”, her insan “hata” yapabilir; evet yapabilir, ama “baştan sona inanılırlık ve güvenilirlik üzerine kurulmuş” bir kuruluşta, “bir sporcunun bütün bir sporculuk hayatını doğrudan etkileyecek olan”, dahası takımını, kulübünü de etkileyecek olan, “sosyal-sportif ve tıbbi” bir analizin değerlendirilmesi, hele “sonuç sporcunun aleyhine çıkmışsa”, yani “dopingli” sonucuna varılmışsa, nasıl “hata yapabilecek” bir insanın kararına bırakılabilir?..

    Yoksa, “bir insan değil de, bir ekip bu karara varmışsa”; bunu “insan hatası” diyerek noktalayabilir miyiz?..
    Hele hele, “Taurasi gibi” dünya çapında bir sporcunun adı da “doping olayına karışmışsa”, bunun “analiz değerlendirilmesinin”, mesela “itirazdan sonra yapılan” işlem gibi, yani “itiraz varmışçasına yeniden ve de yeniden ve de yeniden değerlendirmeye alınması”, ancak bu “çok dikkatli, çok hassas konsültasyondan sonra” değerlendirmenin rapor hâline getirilmesi gerekmiyor muydu?..
    Sevgili Erdener Hocam, “böyle bir olay” faal sporculuk hayatınızda başınıza gelse, ne hisseder, ne yapardınız?..

    Özür tamam, ama “bu hayati hatanın bedeli” ne olacak?..
    Bu hayati hatayı yapan uzmanlar, sadece sporcuları değil, onların kulüplerini değil, “en az onlar kadar” Hacettepe Üniversitesi’ni de unutulması mümkün olmayan bir acıya gark ettiler!..
    Hacettepe Üniversitesi, “merkezi kapatmakla değil, bu merkezi dünyanın en güvenilir doping merkezi yapmakla yükümlüdür” artık!..
    Sporcuların, kulüplerinin kaybı ise, “vicdanlardan” da öte, bir “hukuk meselesi” hâline gelmiştir; bu kayıpların da bedeli, öyle ya da böyle ödenmelidir ve mutlaka ödenecektir!..

    ÖCAL ULUÇ / Türkiye

  25. #85
    Nesil
    2009
    Yer
    ANTALYA
    Mesajlar
    2,731

    Default


    Dişiniz Bir Kere de Taraftara Değil Başkasına Geçsin


    Anladık, doping çıkmasına bir şey yapamazdınız.

    Eyvallah, sonraki süreç sizden bağımsızdı, yönetemezdiniz.

    "Sözleşme feshedildi" yazıp, bir gün geçmeden kaldırmanıza da "Amenna" diyelim. Hatasız kul olmaz.

    E iyi de kardeşim... Sizin dişiniz hep taraftardan mı et koparacak? Maslahatı sadece taraftarı görünce mi dikleştireceksiniz?

    Tüm iyi niyetinize rağmen elinizden "düzeltmek" adına bir şey gelmiyorsa, sizi bozanlara gün yüzü göstermemek için uğraşsanıza biraz.

    Elinizde dergi var, gazete var, hepsinden önemlisi internet sitesi var, en en önemlisi televizyon var... Yazılılarda iki satır, görsellerde iki dakika ayırıp, yeri yerinden oynatsanıza.

    Açık açık söyleyelim:
    "Bu insanları hedef göstersenize"

    Taraftar fişlemek sizde, taraftar ispiyonlamak sizde, lazer tuttu diye fellik fellik adam aratmak sizde. Ha unutmadan, Denizli'deki belgeler de sizde. O zaman aksiyon nerede?

    Dağa kaçtı.


    Canarino-fenerbasket

    Yazı için teşekkürler Barış. Ellerine sağlık.

  26. #86
    Nesil
    2005
    Yer
    Samsun
    Mesajlar
    5,498

    Default

    Yazmadım yazmadım ama bugünü bekledim hep !!

    Ne oldu Şimdi Avrupa'da Şampiyonluk hedefimizi sizlerin '' ahmaklığınız '' yüzünden bıraktık Şimdi size tavsiyem kına alıp yakmanız (!)
    20 Ocak 1989 - Onların formaları vardı , Taraftarları için terlettikleri.

  27. #87
    Nesil
    2009
    Yer
    ANTALYA
    Mesajlar
    2,731

    Default

    Eeee, hani Federasyon bugün karar alacaktı. N'oldu?

    İstifalar da yok.

    "Hafıza-i beşer nisyan ile malûldür" stratejisi mi?

    Bu pislikle yaşamaya devam mı?

  28. #88
    Nesil
    2009
    Yer
    Samsun
    Yaş
    30
    Mesajlar
    11,040

    Default

    Fenerbahçe'ye İki Seçenek



    Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın, “Bir an önce karar versinler” resti sonrası konuyu gündemine alan federasyonun, Sarı-Lacivertli ekibe 1 hafta içerisinde transfer yapma seçeneğini sunduğu, alternatif olarak ise Taurasi-Taylor ikilisinden birini geri getirme teklifi yaptığı öğrenildi.

    Önceki gün Spartak Moskova’ya karşı ikinci maçta da yenilip, Euroleague’deki macerasına nokta koyan Fenerbahçe’nin, transfer yapma ihtimalinin daha yüksek olduğu konuşuluyor. Taurasi ve Taylor’ın Türkiye’ye dönmeye sıcak bakmaması nedeniyle Fener’in birkaç gün içerisinde kadroya yeni bir yabancı katması bekleniyor. Hatırlanacağı üzere Hacettepe Doping Merkezi’nin yanlış raporu sonrası Taurasi’ye dopingli muamelesi yapılmış, güveninin sarsıldığını ileri süren Penny Taylor da Türkiye’yi terk etmişti.


    turkbasket

  29. #89
    Nesil
    2005
    Yer
    Samsun
    Mesajlar
    5,498

    Default

    Defolsunlar gitsinler ..

    Avrupa Şampiyonluğu gitmiş bu saatten sonra transfer yapsan ne olur ?

    Ligi takan kim .. Taksak bile lig zaten bizde her türlü çirkefliğe rağmen ..
    20 Ocak 1989 - Onların formaları vardı , Taraftarları için terlettikleri.

  30. #90
    Nesil
    2009
    Yer
    ANTALYA
    Mesajlar
    2,731

    Default

    Beni şahsen teselli edecek tek şey sorumluların ödeyecekleri yüklü tazminatlar ve koltuklarını kaybetmeleri olacaktır.

    -Fenerbahçe yönetimi kime kaç paralık tazminat davası açtı?

    -İstifaya davet edilen kaç kişi istifa etti?

    Gerisi laf-ı güzaf.

Sayfa 3 / 6 İlkİlk 12345 ... SonSon

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •