Yaklaşık 1 yıldır kanatta oynayan Sow'a formsuz demek ne kadar adaletli olur bilmiyorum.
Mutluluk sadece paylaşıldığı zaman gerçektir. - Alexander Supertramp
Hatırlatayım bu adam ileri uç oyuncusu. Adamı alışık olmadığı yerde oynatırsan tabi verim alamazsın. Arsenal maçını hatırlıyorum sol kanatta git-gel yaptı maç boyunca. Geçen sezon Webo'nun gelişiyle yine solda oynatılmıştı ama daha serbest bir şekilde oynatıyordu Aykut Kocaman Sow'u. Yine solda oynatılmaya başlayacaksa Sow'un size göre formsuzluğu devam eder. Koşu mesafesi falan hikaye kadroda Emenike'ye yer açmak için Sow kenara itildi resmen. Webo'yu da böyle devam ettikçe kesemezsin. Adam bir şekilde golünü atıyor.
Oyunundan ziyade fiziksel olarak zayıflığından bahsediyorum. Bu fizikle eminimki ileri uçta oynarsa da verimli olamayacaktır. Sow inanılmaz ne son vuruşları olan bir oyuncu ama aynı zamanda kendisini bir şekilde pozisyona sokan da bir oyuncu(du). Kanatta verimli olamaz tabiki ama ayakta da mı duramaz yahu? Her ikili mücadeleyi de mi kaybeder?
Burak
Geçen sezon Webo gelene kadar ilk yarı takımı sırtlayan oyuncu kimdi peki. İnanılmaz diyorsunuz çabuk unutmuşsunuz o rövaşata gollerini. Sow gibi rakip savunmayı üzerine çeken forvet ülkede Sow ile birlikte 2,3 tane var. Sow'da, Emenike'de kanatta verimli olamaz. Emenike yerine adam akıllı kanat oyuncusu veya maestro alınsaydı çok daha iyi olurdu. Fiziksel olarak elbet toparlar ama oynatılır mı bilmem bu oyun düzeninde.
aykut kocaman ve sonrasında ersun yanal sow'un santrafor olmadığına herkesi inandırdı. inşallah sow da santrafor olmadığına inanmaz. aklıma einstein'ın bir sözü geldi:
"aslında herkes dahidir. ancak bir balığı ağaca tırmanamadığı için yadırgarsanız, o balık ömrü boyunca aptal olduğuna inanacaktır."
Bir oyuncu mevkisinde oynatılmayıp, (belli etmesede) istemediği bir yerde uzun süre oynatılırsa her türlü formu düşer. Sen elindeki kanatı yollayıp bu adamı kanata koyarsanda böyle bir tablo ortaya çıkar.
Bu arada bu yıldız sol bekimiz Kadlec'e ne oldu? Hani iyi bir transferdi. Kim kakaladıysa iyi para kazandı sırtından. Helal olsun işini biliyormuş...
11111111111Hindistan da çok ünlü bir ressam varmış.
Herkes bu ressamın yaptıklarını kusursuz kabul edecek kadar beğenirmiş ve onu 'Renklerin Ustası' anlamına gelen Ranga Çeleri olarak tanısa da; kısaca Ranga Guru derlermiş.
Onun yetiştirdiği bir ressam olan Raciçi ise artık eğitimini tamamlamış ve son resmini yaparak Ranga Guru'ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş.
Ranga Guru ise;
- Sen artık ressam sayılırsın Raciçi. Artık senin resmini halk değerlendirecek, diyerek resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve en görünen yerine koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Raciçi denileni yapmış ve birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki, tüm resim çarpılar içinde ve neredeyse görünmüyor. Çok üzülmüş tabi. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki. Alıp resmi götürmüş Ranga Guru'ya ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş.
Ranga Guru üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Raciçi yeniden yapmış resmi ve gene Ranga Guru'ya götürmüş. Tekrar şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş Ranga Guru. Ama bu defa yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya, birkaç fırça ile birlikte... Ve yanına insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı ile birlikte bırakmasını istemiş.
Raciçi denileni yapmış.
Birkaç gün sonra gittiği meydanda görmüş ki resmine hiç dokunulmamış, fırçalar da, boyalar da kullanılmamış. Çok sevinmiş ve koşarak Ranga Guru'ya gitmiş ve resme dokunulmadığını anlatmış.
Ranga Guru ise;
Sevgili Raciçi, sen birinci konumda insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşabileceğini gördün.
Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı.
Oysa ikinci konumda onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin, yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye kalkmadı, cesaret edemedi.
Sevgili Raciçi, mesleğinde usta olman yetmez, bilge de olmalısın. Emeğinin karşılığını ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. Onlara göre senin emeğinin hiç bir değeri yoktur.
Zevkle okudum, teşekkürler.
TURKSPORTAL Interactive - FM Türkiye
Cengiz Haskan
Fenerbahçe Araştırmacısı
Yanlış anlama olmasın ben bu maçla ilgili tespit babında bir anektod paylaşmak istiyorum.
Bazı Fenerbahceli arkadaşlar Cuma gunu Drogba'nın ofsayttan gol attıgına işaret edip Antalya'nın galibiyet güme gitti Gs hep hakemlerle kazanıyor falan diye yorumlar yapmışlardı. Şimdi FB 90+2de hakemin faulu görmemesiyle karambolden bir gol kazandı. Benim de aklımda bir soru oluştu. Şimdi Kasımpaşa'nın beraberlik güme gitti mi diyeceğiz yoksa futbolun içinde hakem hataları da var diye değerlendirip maçı genel olarak mı yorumlayacagız?
Bu forumda hep dile getiriyorum, bu takımlar kamuoyunun gözünde aynı hatta o kadar aynı ki birinin lehine bir hata yapılıyorsa 2-3 hafta içinde diğerinin lehine de bir hata yapılıyor. Yani Gs kollanıyor Fb-Bjk dogranıyor diye bir olay yok. Öncelikle şunu anlamak gerekiyor. Ardından da yaptığımız yorumları, eleştirileri bu gerçek ışığında yapıp rakip takım futbolcularının emeğine saygısızlık etmemek ve rakip takım taraftarı olan arkadaşları sivri sözlerle rencide etmemek gerekiyor.
Takıntı mı ? Sen sağ kanada ve sol kanada savunma yapamayan 2 forvet koyacaksın, kanatların bom boş kalacak bekler sürekli atak yiyecek ve rakip her geldiğinde kontra gelecek, dizilim takıntı olacak he : ) O zaman 2-3-5 çık da görelim oyun içinde dizilim önemli mi değil mi ?
Uğur Meleke yazmış, aynı duyguları paylaştığım için kopyala/yapıştır yapmak en iyisi.Selçuk Şahin’in sahadaki varlık nedeni ne? Başka hangi paralel evrende Alper kenarda otururken Selçuk 11’de oynar ki? Üstelik bırakın ofansif özellikleri, defansif olarak dahi Alper’in Selçuk’tan eksik olduğunu söylemek bence çılgınlık.
Zaten maçın kaderi de Selçuk’un çıkışı, Alper’in girişiyle değişiyor... Sahadaki yetenekli futbolcu sayısı artan Fenerbahçe oyunu rakip yarı alana yığıp 3 puanı sökmeyi başarıyor. Çekişmeli maçın ardından akılda kalan açmazsa şu: Eğer Alper’in kenarda oturup Selçuk’un oynamasının, Salih otururken Topuz’un girmesinin tek nedeni (sözde) tecrübe, yani yaşsa; o zaman bu çocuklar mahkemeye gidip yaşlarını büyütsünler! Çünkü belli ki Fenerbahçe’de şans bulmak için en az 30 yaşında olmak gerekiyor (!)
...
90+2'deki pozisyonun faul olup olmadığı tartışılır. Hatta bana kalırsa net bir şekilde temiz o pozisyon. Kaldı ki maçın en önemli hatası ilk yarıda bizim frikikten attığımız golün faulünü yapan adama kırmızı çıkmamasıydı.
Bunun dışında 22 cm ofsayttan bir sey olmaz,tahrik için yazılmış şeylerdir "antalya'nın galibiyeti güme gitti" benzeri cümleler. Pek önemsemezsek karşılıklı olarak bunu yapanları forum daha güzel olabilir.
"İngiltere'de 2 büyük takım vardır. 1-Liverpool, 2-Liverpool Genç Takımı" Bill Shankly
.....................Performansı nedeniyle Volkan Demirel'i, Sow gibi dinlendirmeyi düşünüp düşünmediği sorulan Yanal, "Düşünmüyorum. Volkan bundan sonrası için en çok güvendiğim oyunculardan birisi. Bize önemli katkısı olacak. Takım içinde yaptıklarımıza bakmak doğru ve mantıklı olur" ifadelerini kullandı.
Volkan yediğimiz 2 golde de hatalı. Çok kötüye gidiyor. Yerine formda olduğunu gözüne soka soka gösteren bir Mert varken yine ısrarla oynatılmaya devam ediyor. Deyince suçlu oluyoruz. Bu olayların form ile uzaktan yakından alakası yok. Kulüpte futbolcularla birşeyler yaşanıyor sonra sepetleniyorlar. Başkanın sağ kolu falan olursan banko yerin. Bizim kulüpte diktatör rejim olması sebebiyle bu tür olaylar sık sık yaşanıyor. Umarım Sow başkanla ters düşmemiştir...
Uğur Meleke doğru yazmış. Özellikle Alper'in üstüne daha fazla gidilmeli daha fazla şans bulmalı.
Uğur Meleke'nin dediği gibi olmadı. Alper girince geride büyük boşluk bıraktık. Alper hiç bir zaman savunma görevlerini tamamen yerine getirebilen bir oyuncu olmadı. Bir uzun top ile kontra yenebilirdi.
Ne demek istediğimi açıklıyorum.
![]()
TURKSPORTAL Interactive - FM Türkiye
Cengiz Haskan
Fenerbahçe Araştırmacısı
takım orta sahası mehmet topal-alper-holmen(meireles)'ten oluşmalı ve kaleye mert geçmeli bu kadar basit...
Topal tek önlibero olsun diyorsanız dönen toplarda kontra yeme ihtimalini kabul ederek yüreğiniz ağzınızda maç izlemeye başlarsınız. Zira ortayı doldurma konusunda tek hat üzerine Selçuk, Topal ve Holmen üçlüsü, ikili olarak yanyana oynamayı ve alan paylaşımını beceremiyorlar.
En doğru tercih şu dizilim:Holmen
Meireles - Topal
TURKSPORTAL Interactive - FM Türkiye
Cengiz Haskan
Fenerbahçe Araştırmacısı
Ben Meireles'in oynaması gerektiğine inanmıyorum. Bir orta saha oyuncusu olarak çok istikrarsız buluyorum Raul'u, onun yerine Alper ya da Salih'i deneyebiliriz bence, ya da performansını artırmış, agresifliğini kontrol edebilen Emre'yi. Mesela Meireles geçen Sivas maçında kralken dünkü maçta yokları oynadı. Alper, defansif olarak çok fazla katkı sağlayamıyor olabilir ancak Arsenal'le de oynasanız, Konyaspor'la da; ilk 11'de başlatırsanız Alper'in en az 2 key dribbling'le(ki bu asgari rakam. Çok daha fazla katkı da yapacaktır maç maç) ceza alanı yakınlarına girip pozisyon yaratacağına neredeyse emin olabilirsiniz. Kaldı ki oyuncunun defansif yönü antreman yoluyla geliştirilebilir de. Yanlış hatırlamıyorsam dünkü maçta bir pozisyonda defansın arkasına kırılıp son adam görevi oynamış ve topu kapmıştı Alper.
"Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil; doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz."