Süper Final gerçekten süper oldu şimdi.Beşiktaş Avrupa Kupalarına gidemiyor adamlar ne için oynayacaklar şimdi.Hey Allah'ım.
Hakem hataları konusunda tamamen haklısınız.
Süper Final gerçekten süper oldu şimdi.Beşiktaş Avrupa Kupalarına gidemiyor adamlar ne için oynayacaklar şimdi.Hey Allah'ım.
Hakem hataları konusunda tamamen haklısınız.
Galatasaray'lılar olarak Beşiktaş maçındaki hakem hatasını niye savunuyoruz. Hakeme hata yapmasını biz mi söylemedik. Bu şekilde hata ile kazanmak bile istemezdik. Çok çok Fenerbahçe'nin gerisinde olacaktık. O yüzden hakemin maç sonucuna tesir etmesini normal karşılamamalıyız. İnsan hata yapar ama bizde bu lafın suyunu çıkardılar.
Beşiktaş tarafı elbetteki serzenişinde haklı buna paralel yönde internette ardışık ilerleyen haftalarda Beşiktaş'ın lehine hakem hataları boy boy geziyor. Kale çizgilerini geçen gollerin verilmemesi vs. Yani hem zarara uğratan hem de avantaj sağlayan hakem hataları her takımı buluyor.
Avantaj sağlayan hakem hatalarında tepkiyi başkaları, zarara uğratan hakem hatalarında da tepkiyi biz veriyoruz. Kanun bu.
Burada önemli olan nokta hakemlerin art niyetli olup olmamasıdır. Hiçbir hakemde eskiden şu takımlıydı diye ya da diğerine gıcıktı diye hata yapmaz. Baştaki kişiler bazı şeyleri hissettirir ve hakemde bundan kendine paye çıkarır. Sonrada bu payenin etkisini maça yansıtır.
Beşiktaş'ın mali sorunları çok ama çok ciddi boyutlarda gibi. Fikret Orman'ın yaptığı son açıklamaları ben çok panik buldum açıkçası. Demirören'in yıllardır ne kadar boş oturduğunu her gün biraz daha görüyoruz.
FM Gazetesi
internette böyle bi dosya var
https://twitter.com/#!/tekinoktay/st...908544/photo/1
Bu tür kesinliği meçhul olan veriler üzerinden övgü ya da yergi yapmak yanlış olur ama yine de Allah seni bildiği gibi yapsın Demirören..
Havutçu'dan ilginç konuşma!
Beşiktaş'ta Fenerbahçe derbisine 4 gün kala teknik direktör Tayfur Havutçu oyuncularına ilginç bir konuşma yaptı.
Fenerbahçe maçı için siyah-beyazlı futbolcularla toplantı kararı alan Havutçu'nun, kullandığı ilk cümle oyuncular arasında büyük bir şaşkınlığa yol açtı. Tayfur Havutçu toplantıya, "Artık bu maçta gol atarsınız" sözleriyle başladı ve şöyle devam etti, "Diğer takımlar pozisyona dahi giremezken biz maç içerisinde defalarca golle burun buruna geliyoruz. Ama maalesef hiç birisini değerlendiremiyoruz. Son vuruşlarda daha konsantre olmanızı istiyorum.Son iki maçta kaçırdığınız golleri bu maçta fazlasıyla atmanızı bekliyorum" dediği belirtildi.
Bu sözlerin ardından Tayfur Havutçu futbolcularından ne soru aldı ne de başka bir söz kullandı ve oyuncularını antrenmana çağırdı.
Steam ID: fotosuki
Bjk yön.İsmet Berkan:600 milyon liraya yakın borcun olduğunu biliyorduk ama tarif edilmesi çok kolay olmayan bir tablo ile karşı karşıyayız
Bjk yönetimi cuma günü toplanıyor..Uefa'ya verilecek savunma ile ilgili son kararlar bu toplantıda alınacak..Demirören'in de görüşü alınacak
Ismet Berkan (BJK):Kasım 2011’de UEFA müfettişleri gelmiş.Şubat 2012’de rapor tamamlanmış.Sonuçta eski başkan zamanında başlayan bir süreç.
Önemli!!! İsmet Berkan (BJK): ''Mevcut futbol takımının yıllık bütçesi 60 milyon euro..Önümüzdeki sezon çok daha düşük bir bütçe olacak''
Firat Gunayer
Uğur Meleke güzel yazmış.
2012 yazıydı...
1996 yazıydı. Telekomünikasyonun henüz bu devasa hacme ulaşmadığı, bugün okyanuslar boyutunda olan internetin ancak küçük bir havuz sayılabileceği günlerdi. Hemen hemen hiçbirimizin evinde internet yoktu, olanlar da 14,4 kb modemlerle kullandığı e-posta hesaplarına tonlarca dolar ödüyordu!
1996 yazıydı. Southampton’ın İskoç menajeri Graeme Souness, Liberyalı futbol efsanesi George Weah’tan bir telefon aldı. Daha doğrusu, Weah’tan bir telefon aldığını sandı.
Telefondaki kişi Souness’a, 30 yaşında Ali isminde bir kuzeni olduğunu, Paris Saint Germain’de ve Senegal milli takımında forma giydiğini söyledi. Ve Senegalli milli santrfor (!) Ali’yi Souness’a tavsiye etti.
Souness bu tavsiyeyi geri çevirmedi, 1996-97 sezonu yaz transfer döneminde Ali Dia’yı Southampton’a transfer etti. Souness, hiç tanımadığı Dia’ya ilk kez bir rezerv lig maçında şans vermeyi planlıyordu, ama Arsenal’le oynanacak bu müsabaka, yoğun yağış nedeniyle iptal olunca Weah’ın kuzeninin (!) kaderi değişti: Dia, 23 Kasım 1996’da Leeds United’a karşı oynanan bir Premier Lig maçında 32’nci dakikada sakatlanan Le Tissier’nin yerine oyuna dahil oldu. Sahada 20 dakika kaldı, bir kez dahi topla buluşamadı ! Le Tissier’nin deyimiyle onu izlemek utanç vericiydi, Dia’nın sahadaki koşuşu bile buz üstünde dans eden bir bambi gibiydi!
Zira gerçek bambaşkaydı: Ali Dia, Liberyalı Weah’ın kuzeni filan değildi! Souness’ı telefonla arayan kişi, Milan efsanesi George Weah değil, Dia’nın üniversiteden bir arkadaşıydı. Mükemmel planlanmış aptalca bir oyunla amatör futbolcu Dia, dünyanın en büyük spor organizasyonlarından Premier Lig’de resmi bir maçta sahaya çıkmayı başarmıştı!
* * *
1997 yazıydı. Southampton o sezonu 16’ncı tamamlayarak zorlukla Premier Lig’de kaldı. Souness, mayıs sonunda apar topar İngiltere’yi terk etti. Ali Dia, bir beşinci lig takımında da 8 maç oynadıktan sonra okuluna geri döndü, 2001 yazında 36 yaşında üniversiteden mezun oldu. 2007’nin 20 Temmuz’unda The Times gazetesi onu tüm zamanların en kötü 50 futbolcusu listesinde 1 numaraya yerleştirdi. Tabii Souness’ı da tüm zamanların en saçma transferinde tepeye koymuş oldu bu seçim...
* * *
2011 yazıydı. İnternet dünyanın hemen her hücresine sirayet etmiş, (1996’da yalnızca yüzde 1’ini taşıdığı) iletişimin yüzde 97’sini yüklenir duruma gelmişti. İnternetin hacmi milyon terabaytlarla ölçülüyor, yeryüzünün en büyük 500 şirketi içinde onlarca sanal ağ/bilgi kaynağı yer alıyordu.
2011 yazıydı. Önceki sezon Avrupa Ligi’nde gruplardan çıkma becerisi göstermiş Türk devi Beşiktaş’ın bir yöneticisi, kulüp olarak iyi ilişkiler geliştirdikleri uluslararası bir menajerden bir telefon aldı.
Telefondaki menajer, Beşiktaş yöneticisine Portekizli milli stoper Bruno Regufe Alves’in kardeşi Julio’yu önerdi. Beşiktaş yönetimi, profesyonel kariyeri 239 dakikadan ibaret Julio’yu (bonservisinin yalnızca yarısına) “bir Alex maaşı” ödeyerek transfer etti. Gazetelerin yazdığına göre Julio Beşiktaş’a, Atletico Madrid’den gelmişti, ama aslında genç Alves, İspanya’da bir dakika bile futbol oynamamıştı! El Pais’e göre Portekizli oyuncu Madrid’e hiç ayak basmamış; Atletico onu transfer ettiğini (ve 4 saat sonra da sattığını) duyurduğunda 20 yaşındaki esrarengiz adam zaten İstanbul’daydı! Hatta yine 2 Eylül’de Sabah’ta Bülent Timurlenk’in yaptığı habere göre Atletico sportif direktörü Caminero, Julio’nun kim olduğunu bile bilmiyordu!
Alves, vatandaşı Carvalhal’in yönetimindeki Beşiktaş’ta bir sezon forma giydi. Ya da daha doğru bir ifadeyle Beşiktaş’tan bir sezon maaş aldı ve toplam yalnızca 43 dakika forma giydi. Şu anda Bebe ve Sidnei’le birlikte kadro dışı ve Süper Final maçlarını muhtemelen genç arkadaşlarıyla birlikte televizyondan takip ediyorlar.
* * *
2012 yazıydı. Beşiktaş, o sezonu Avrupa Ligi’ne tekrar kalabilme mücadelesiyle bitirdi. Alves’i transfer eden Portekizli teknik adam Carvalhal, artık evinde çocuklarıyla vakit geçiriyordu. Alves’i transfer eden o günün Beşiktaş Başkanı Demirören, Türk futbolunun yeni patronuydu ve kulüpleri 5 yıl boyunca Avrupa kupalarına göndermeme seçeneği üstünde duruyordu.
25 Nisan 2012 tarihli gazetelerde yayınlanan haberlere göre de UEFA zaten, Beşiktaş’ın 31 Aralık’ta kendisine sunduğu lisanslama belgelerinin gerçekliğini soruşturuyor ve yeni başkan Orman, Avrupa kupalarına gitmeme riskiyle karşı karşıya olduklarını açıklıyordu.
2012 yazıydı. Ve görünen o ki uzun yıllar boyunca Türk futbolunda bir daha yaz yaşanmayacaktı.
So what?
Saike
Vay çok iyi yazı.
@fırat günayer
Önemli!!! Bjk yazılı savunmasını Uefa'ya gönderdi..''Belgede sahtecilik değil,ödemelerde gecikme vardır''
Bjk savunmasını verdi..'Yeni bir yönetimiz..Mevcut durumu ortadan kaldımak için göreve başladık. Bizim iyi niyetimizi göz önünde bulundurun'
FM Gazetesi
Guardiola Barcelona'dan ayrılacağını açıkladığına göre...
Pardon Yıldırım Demirören başkanlığı biraktıydı değil mi?
İşte bu çok iyi haber.
Sayın İbrahim Altınsay, Yönetim Kurulu kararı ile Futbol Komitesinin yeni üyesi olarak göreve başlamıştır.
Sayın Altınsay, Beşiktaş Futbol Takımlarının yeniden yapılandırılması ile ilgili koordinasyonu fahri olarak yönetecektir.
Kendisine bu önemli sorumluluğu kabul ettiği için teşşekür eder, görevinde başarılar dileriz.
Saygılarımızla,
Beşiktaş JK Yönetim Kurulu
So what?
Saike
mali kaynak![]()
Kimdir bu adam?
FM Gazetesi
Radikal'de yazıyordu bir aralar. Eskiden de yöneticilik yapmıştı Beşiktaş'ta. Gülengül Altınsay var bir de, sanırım eşiydi. O da programlara katılırdı, bir gazetede yazardı.
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...
İbrahim Altınsay iyidir. İngiltere'den transfer yapacağız demek bu sene![]()
Bilgili zamanında takımı kuran adamlardan, çok çok çok iyi oldu. Sevilen Adalı'nın bi üst versiyonu bu işlerde.
eto'o bitmiş.
Başarılı bir iş yönetim adına
FB'nin Cas davasindaki avukati BJK'nin avukati olmus sanirim allah yardimcilari olsun
Görkem, affına sığınarak ve yanlış anlamayacağını umarak haklısın diyorum kardeşim.İbrahim Altınsay'ı, bir Beşiktaşlının tanımaması gerçekten çok garip. Hani, çok eski bir yöneticimiz olsa ve yaşımız yetmese kendisine ya da bugüne kadar ismini duyurmayıp bir anda piyasaya çıksa haklısın derim. Neyse, konuyu değiştirmeden bu habere çok sevindiğimi söyleyebilirim. İbrahim Altınsay, efsane 100. yıl kadromuzun başarılı yönetici kadrosundan birisidir ve çok da düzgün bir kişiliktir bildiğim kadarıyla. Murat Aksu'nun listesindeki gazeteci (fotomaçta yazıyordu sürekli) Gülengül Altınsay'ın da eşidir kendisi. Bu defa da başarılı olacağına inanıyorum. Hayırlı olsun.
Siması Mete Düren'i andırıyor sanki biraz![]()
Estağfurullah kardeşim. O ne demek?Sadece tanıman için bilgi vermeye çalıştım. Sert mi oldu?
@Deas Dominus
Aman aman, Allah'a yakın bize uzak olsun o adam. Siması da benzemesin, başka şeyleri de.![]()
Tamam o zaman, sorun yok.Bir an, çok mu üstüne gittim acaba diye düşündüm.
Bu simayı artık sık sık göreceğiz bir aksilik olmazsa. Çok güveniyorum kendisine. Taraftar olarak; Hüsnü Güreli, Serdal Adalı, İbrahim Altınsay gibi bir hayalimiz vardı, ilki gerçekleşti. Darısı, ilerleyen zamanlarda diğerlerinin de gerçekleşmesine.![]()
Beşiktaş Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, Willi Brinkman Kupası'nı kazanarak Avrupa Şampiyonu oldu.
Rüştü, Sivok, Sidnei, Ekrem, Simao, Quaresma, Hugo, Edu, Holosko acaba hepsi gidebilir mi ? Valla meraktayı![]()
eto'o bitmiş.