Anket Sonuçlarını Görüntüle: Sonuç ne olur?

Voters
34. You may not vote on this poll
  • Macaristan kazanır

    9 26.47%
  • Berabere biter

    13 38.24%
  • Türkiye kazanır

    12 35.29%
Sayfa 8 / 8 İlkİlk ... 678
211 ile 235 arası toplam 235 sonuç

Konu: Macaristan - Türkiye | 2014 Dünya Kupası Elemeleri D Grubu

  1. #211

    Default

    Futbolcuların cıkıs noktası olan A genclerde ya da Amator takımlarda futbol oynayanınız varsa aranızda milli takımın bu haline hiç de şaşırmayacaktır. Bir kere kökenimizde futbol yok, değişik bir şey var haldur huldur topun peşine deli danalar gibi koşma var. En azından son donemlerde her yer cimlendirildi bu guzel bir adımdı şimdi kalifiye hocalar daha dogrusu FUTBOLU BİLEN hocalar yetiştirmek lazım.Ya da eski tarz ileri uzuna şişir pres yap stiliyle oynamaya devam etmemiz lazım. Kısacası Avrupalılar gibi oynamak istiyorsak bu cok uzun ve planlı bir şekilde ortaya cıkabilir. He yok biz bu kadar uzun vadeli bir plan ortaya koyamayız diyorsanız ki ben yapabileceğimize zaten inanmıyorum, o zaman hiç öyle biz paslı oynayacagız guzel oynayacagız olayına girmeden Batuhan'a ya da umut'a şişircez üzerine pres yapıcaz bu da bizi bir yerlere kadar götürüyor zaten.

  2. #212

    Default

    Quote Originally Posted by uAburak89 View Post
    Abdullah Avcı'yı getiren Yıldırım Demiören değil diye biliyorum ama ? Tamam Yıldırım Demirören'i eleştirmek için milyonlarca sebep var da, adamın adı çıkmış fırsatı bulduk mu kaçırmıyoruz.
    banane kovsun o zaman

  3. #213
    Nesil
    2009
    Yer
    Turksportal
    Mesajlar
    3,984

    Default

    Quote Originally Posted by barahir View Post
    Kaldırın şu yabancı sınırını da görelim bakalım kendilerini geliştiriyolar mı geliştirmiyolar mı? 6+2 nasıl olsa 5 tanesi Türk olmak zorunda ben de elbet oynarım diyo bi çoğu.. Kasmıyo kendini ne gerek var.. Zaten büyük takıma gitmiş alıyo yılda bi kaç trilyon.. Kaldırsınlar sınırı bak bakalım nasıl tutuşuyolar..
    Kaldırıldı gibi birşey zaten. Kadronda bulundurabildiğin yabancı sayısı 10 değil miydi bundan önce? Peki yabancı sınırlamasının 10 olduğu dönemde kimler yetişti Türk futbolunda? Son 10 yıla baktığında Arda dışında kimi sayabiliyorsun? Birde yabancı sınırı düşükken kimler yetişti onu hatırlayalım... Metin-Ali-Feyyaz dönemi Beşiktaş'ını hatırlar mısın? O kadroda bu efsane üçlünün dışında Rıza Çalımbay, Recep, Gökhan Keskin, Kadir gibi en az onlar kadar efsane isimler de vardı. Bence Türk futbol tarihinin en efsane kadrolarındandı. Peki Fenerbahçe'nin efsane yerli oyuncuları hangi dönemlerde piyasaya çıktı? Selçuk Yula, Rıdvan Dilmen, Aykut Kocaman, Oğuz Çetin, İlker Yağcıoğlu, Rüştü Reçber vs... Trabzonspor'da Hami, Orhan, Hamdi, Ogün, Abdullah, Ünal vs... Galatasaray Hakan Şükür'ü transfer ettiğinde yabancı sınırlaması 3 idi. Peki 3 yerine şimdiki gibi 8-10 olsaydı Galatasaray Hakan'ı alır mıydı gene sence? Ha belki gene alırdı bugün Burak Yılmaz'ı aldığı gibi ama bilemezsin, kaliteli yabancı bir forvet her zaman ilk tercihidir kulüplerimizin.

    Hadi birde tersten düşünelim. Eskiden yabancı sınırı düşük olduğu için kulüpler yabancı oyuncu transferinde kılı kırk yarıyorlardı ve bu sayede sonradan efsaneleşen yabancıları bulup çıkartıyorlardı (bazı üçkağıtçıların kulüplerimize 5.sınıf Yugoslav oyuncuları kakaladıkları bir dönem vardı, onu bir kenara bırakırsak). Simoviç, Prekazi, Uche, Ferdinand gibi efsane yabancılar gelmeden önce kulüplerimizin şimdilerde transfer ettikleri yabancılar kadar ünlü ve kariyerli değillerdi belki ama sonrasında kulüplerimizin tarihlerinde efsane oyuncular olarak iz bıraktılar hepside. Yabancı sayısının arttığı dönemlerde Galatasaray'ın aldığı oyuncuları hatırlıyorum da; Marcio, Bruno, Ali Lukunku... hatırlamak bile istemiyorum. Bunlar sırf yabancı sayısı dolsun diye alınmış 5.sınıf yabancılardı. Şimdi Riera'yı da sırf yabancı oyuncu almış olmak için almadık mı gene?

    Yabancı sınırlamasının Milli takıma yansımasını düşünürken o seneyi baz almamak lazım. En az 5-10 senelik bir periyodu baz almak lazım. Çünkü milli takımda oynayanlar o sene çıkmıyor piyasaya, en az 5-10 yıllık bir profesyonel kariyerden geçerek geliyorlar. Örneğin 2002'de Dünya Kupasında 3.olan kadro 90'lı yıllarda yıldızı parlayan oyunculardan kurulu bir kadroydu.

    Jenerasyon falan deniyor... Türkiye'de o jenerasyon geldi yıllar önce, Nuri Şahin ve Caner'in de bir parçası olduğu çoğunun ise yok olup gittiği o jenerasyonu değerlendiremedik maalesef. Raşit Çetiner ve Abdullah Avcı dönemlerinin ümit milli takımlarında müthiş bir jenerasyon yakalamıştık oysa ki...

  4. #214
    Nesil
    2007
    Yer
    GEBZE!
    Mesajlar
    1,917

    Default

    Quote Originally Posted by Walter Sakana View Post
    Kaldırıldı gibi birşey zaten. Kadronda bulundurabildiğin yabancı sayısı 10 değil miydi bundan önce? Peki yabancı sınırlamasının 10 olduğu dönemde kimler yetişti Türk futbolunda? Son 10 yıla baktığında Arda dışında kimi sayabiliyorsun? Birde yabancı sınırı düşükken kimler yetişti onu hatırlayalım... Metin-Ali-Feyyaz dönemi Beşiktaş'ını hatırlar mısın? O kadroda bu efsane üçlünün dışında Rıza Çalımbay, Recep, Gökhan Keskin, Kadir gibi en az onlar kadar efsane isimler de vardı. Bence Türk futbol tarihinin en efsane kadrolarındandı. Peki Fenerbahçe'nin efsane yerli oyuncuları hangi dönemlerde piyasaya çıktı? Selçuk Yula, Rıdvan Dilmen, Aykut Kocaman, Oğuz Çetin, İlker Yağcıoğlu, Rüştü Reçber vs... Trabzonspor'da Hami, Orhan, Hamdi, Ogün, Abdullah, Ünal vs... Galatasaray Hakan Şükür'ü transfer ettiğinde yabancı sınırlaması 3 idi. Peki 3 yerine şimdiki gibi 8-10 olsaydı Galatasaray Hakan'ı alır mıydı gene sence? Ha belki gene alırdı bugün Burak Yılmaz'ı aldığı gibi ama bilemezsin, kaliteli yabancı bir forvet her zaman ilk tercihidir kulüplerimizin.

    Hadi birde tersten düşünelim. Eskiden yabancı sınırı düşük olduğu için kulüpler yabancı oyuncu transferinde kılı kırk yarıyorlardı ve bu sayede sonradan efsaneleşen yabancıları bulup çıkartıyorlardı (bazı üçkağıtçıların kulüplerimize 5.sınıf Yugoslav oyuncuları kakaladıkları bir dönem vardı, onu bir kenara bırakırsak). Simoviç, Prekazi, Uche, Ferdinand gibi efsane yabancılar gelmeden önce kulüplerimizin şimdilerde transfer ettikleri yabancılar kadar ünlü ve kariyerli değillerdi belki ama sonrasında kulüplerimizin tarihlerinde efsane oyuncular olarak iz bıraktılar hepside. Yabancı sayısının arttığı dönemlerde Galatasaray'ın aldığı oyuncuları hatırlıyorum da; Marcio, Bruno, Ali Lukunku... hatırlamak bile istemiyorum. Bunlar sırf yabancı sayısı dolsun diye alınmış 5.sınıf yabancılardı. Şimdi Riera'yı da sırf yabancı oyuncu almış olmak için almadık mı gene?

    Yabancı sınırlamasının Milli takıma yansımasını düşünürken o seneyi baz almamak lazım. En az 5-10 senelik bir periyodu baz almak lazım. Çünkü milli takımda oynayanlar o sene çıkmıyor piyasaya, en az 5-10 yıllık bir profesyonel kariyerden geçerek geliyorlar. Örneğin 2002'de Dünya Kupasında 3.olan kadro 90'lı yıllarda yıldızı parlayan oyunculardan kurulu bir kadroydu.

    Jenerasyon falan deniyor... Türkiye'de o jenerasyon geldi yıllar önce, Nuri Şahin ve Caner'in de bir parçası olduğu çoğunun ise yok olup gittiği o jenerasyonu değerlendiremedik maalesef. Raşit Çetiner ve Abdullah Avcı dönemlerinin ümit milli takımlarında müthiş bir jenerasyon yakalamıştık oysa ki...

    Metin Ali Feyyaz lar Rıdvanlar Oğuzlar Selcuk Yula lar Tanjular..
    Yabancı sayısının çok az olduğu bu dönemde milli takımın ne başarısı var
    8-0 ingiltre mağlubiyeti hangi dönemde alındı o dönemde hangi turnuvalara katılabildik hangi başarıları elde ettik ?

    sorun yabancı sınırını kaldırmak da çözülmez sıfıra indirmekle de.
    sorun en başta futbolcuların mental olarak hiç bir eğitime tabi olmamaları
    türk futbolcu profili %80 90 oranında bellidir okumamayım topçu olayım az çok oynarım şansım da yaver giderse cebimi doldururm mantığında.
    bir çoğunun ufku dar hayat görüşleri tek düze açıkcası burda aşağılamak gibi gelmesin ama beyinlerini çok kullanmadan hayatlarını sürdüyorlar
    önce küçük yaşlardan itibaren burada devrimi gerçekleştirmek gerek bana kalırsa
    futbolcularda düşünmeyi başaran, sorgulayan, anlatılanı anlayan geniş açıdan bakabilmeyi başaran zihinler yaratmak lazım.
    bunu önce ufak yaşlarda derslerinde günlük hayatında sağlayacaksın sonra o kendisi sahaya yansır zaten.
    bunu yapabilen futbolcular her zaman her yerde fark yaratmıştır.
    alex hagi arda emre sergen vs ülkemiz üzerinde gördüklerimiz.
    en net ve keskin örneği de alex veya bir popescu illa hucumcu olması gerekmez
    tabi alex yetiştirmek kolay değil ancak bunun temelini atmak hiç değilse potansiyeli olan oyuncuyu kazanmak anlamına gelir.
    yoksa oyuncunun bunu kendi başına başarmasını beklemek yada bu perspektife sahip oyuncuların futbolcu olup iyi şeyler yapmasını beklemek bize çok zaman kaybettiriyor..
    yada onlarında başka eksikleri oluyor tembellik umursamama fiziksel eksiklik gibi.
    gerçi bu eğitim konusu ülkemiz insanında genel bir sorun düzeleceğini de hiç sanmıyorum ama tespit konusunda benim fikrim budur.

    bir diğer noktaya da perpetua çok güzel değinmişti yukarlarda
    milli takımımızın bir felsefesi olmadığı ve iyi bir klup takımı iskeleti bulmadan başarının gelmeyeceği yönünde.
    %100 haklı..

    iki paydayı birleştirirsek bana göre ne yabancı sınırının önemi kalır ne başa gelen hocanın isminin

  5. #215
    Nesil
    2009
    Yer
    Turksportal
    Mesajlar
    3,984

    Default

    Quote Originally Posted by GebzeLi1907 View Post
    Metin Ali Feyyaz lar Rıdvanlar Oğuzlar Selcuk Yula lar Tanjular..
    Yabancı sayısının çok az olduğu bu dönemde milli takımın ne başarısı var
    8-0 ingiltre mağlubiyeti hangi dönemde alındı o dönemde hangi turnuvalara katılabildik hangi başarıları elde ettik ?
    Milli takımın yok doğru ama kulüplerimizin var. Galatasaray'ın Şampiyon Kulüpler Kupası Yarı Finali var. Fenerbahçe'nin dönemin en güçlü takımlarından efsane Bordeaux'u elemesi var. Trabzonspor'un kendi sahasında birçok Avrupa devini devirmesi var. Keza kaçtır değindiğim milli takımın 2002'de olan ancak 90'lı yıllarda yani yabancı sınırının düşük olduğu yıllarda yetiştirilen oyuncularla gelen Dünya 3.lüğü var. İstisnalar da var; Fenerbahçe'nin birçok yabancı oyuncuyla Şampiyonlar Ligindeki çeyrek finali gibi, yabancı sayısının yüksek olduğu dönemde milli takımın Euro 2008 yarı finali gibi...

    sorun yabancı sınırını kaldırmak da çözülmez sıfıra indirmekle de.
    sorun en başta futbolcuların mental olarak hiç bir eğitime tabi olmamaları
    türk futbolcu profili %80 90 oranında bellidir okumamayım topçu olayım az çok oynarım şansım da yaver giderse cebimi doldururm mantığında.
    bir çoğunun ufku dar hayat görüşleri tek düze açıkcası burda aşağılamak gibi gelmesin ama beyinlerini çok kullanmadan hayatlarını sürdüyorlar
    önce küçük yaşlardan itibaren burada devrimi gerçekleştirmek gerek bana kalırsa
    futbolcularda düşünmeyi başaran, sorgulayan, anlatılanı anlayan geniş açıdan bakabilmeyi başaran zihinler yaratmak lazım.
    bunu önce ufak yaşlarda derslerinde günlük hayatında sağlayacaksın sonra o kendisi sahaya yansır zaten.
    bunu yapabilen futbolcular her zaman her yerde fark yaratmıştır.
    alex hagi arda emre sergen vs ülkemiz üzerinde gördüklerimiz.
    en net ve keskin örneği de alex veya bir popescu illa hucumcu olması gerekmez
    tabi alex yetiştirmek kolay değil ancak bunun temelini atmak hiç değilse potansiyeli olan oyuncuyu kazanmak anlamına gelir.
    yoksa oyuncunun bunu kendi başına başarmasını beklemek yada bu perspektife sahip oyuncuların futbolcu olup iyi şeyler yapmasını beklemek bize çok zaman kaybettiriyor..
    yada onlarında başka eksikleri oluyor tembellik umursamama fiziksel eksiklik gibi.
    gerçi bu eğitim konusu ülkemiz insanında genel bir sorun düzeleceğini de hiç sanmıyorum ama tespit konusunda benim fikrim budur.
    Bu kısımda yazdıklarına tamamen katılıyorum, özellikle son cümlene.

    bir diğer noktaya da perpetua çok güzel değinmişti yukarlarda
    milli takımımızın bir felsefesi olmadığı ve iyi bir klup takımı iskeleti bulmadan başarının gelmeyeceği yönünde.
    %100 haklı..
    Biz duygularıyla hareket eden bir toplumuz. Bu aşağı yukarı her alanda böyle. Ama en yoğun olduğu alan tabi ki spor. Fatih Terim neden başarılı oldu? Çünkü her şeyden önce çok iyi bir motivasyon ustası. Oyuncularına cesaret ve hırs aşılayabiliyor. Rijkaard, Hiddink, Löw, Aragones, Del Bosque neden başarısız oldu? Çünkü onlar taktik ustaları. Çünkü oyuncularımız mental açıdan yetersizler ve futbolu bilmiyorlar. Ya herro ya merro diye sahaya çıkıp maç değil savaş yaparak kazanmayı biliyorlar sadece. Arda "futbolu İspanyada öğreniyorum" diye boşuna demedi. Burada bir üstteki son cümlen olayı özetliyor aslında. Bu bir eğitim sorunu ve öyle 5-10 yılda düzeltilebilecek bir sorun değil maalesef. Önce eğitim sistemini düzelteceksin, sonra o sistemin eğittiği bir nesil yetiştireceksin, işte ondan sonra ancak o neslin çocukları ve sonrası senin eğitim sistemini değiştirme çabalarının meyvesi olacak.

    iki paydayı birleştirirsek bana göre ne yabancı sınırının önemi kalır ne başa gelen hocanın isminin
    İşte buna katılmıyorum. Özellikle başa gelen hoca önem kazanıyor şu anki durumda. Euro 2008'de takımın başında Hiddink olsaydı gene yarı finale çıkabilir miydik sence?

    Yabancı sınırı yüksek olduğu için yerli oyuncular gereğinden fazla değer kazanıyorlar. Bugün az biraz gelecek vadeden Alper Potuk için kulübü kapıyı 5 milyon Euro'dan açıyor mesela. Alper tamam yetenekli ama maç kazandıran, maçın kaderini etkileyen bir oyuncu mu? Daha neyi kanıtladı ki? Bugün Galatasaray biraz mecburen de olsa Semih ve Emre'ye şans verip altyapıdan çok değerli 2 oyuncu kazanmış olmadı mı? Ekonomik olarak bakarsak Alper transferine milyonlarca euro harcamak yerine hem düşük senelik ücret ödediği hem de en az Alper'e istenen bonservis bedeline satabileceği bir oyuncu kazanmadı mı? Demek ki şans verilince oluyormuş. Ama Servet sakatlanmasa, Arda gitmese belki ikisi de halen A2 takımında veya kiralık olarak başka takımlarda oynuyor olacaklardı.

    Altyapıdan oyuncu yetiştirebilen ve o oyunculara yeterli şansları veren bir ülke olsak bende yabancı sınırının yükseltilmesine sıcak bakarım. O zaman rekabet daha fazla olur barahir'in dediği gibi. Ama altyapıdan oyuncu yetişmediği ve 40 yılda bir yetenekli oyuncu çıktığı için yabancı sayısının yüksek olması zarar veriyor futbolumuza. O çıkan yetenekli oyuncular da yabancılardan ötürü yeterli forma şansı bulamıyorlar genellikle. Bugün siz Fenerbahçeli arkadaşlarım skor 3-0 olmuş alsana oyuna Recep'i, Salih'i diye kızmıyor musunuz teknik direktörünüze? Yani maç kopmuşken bile o şansları vermiyoruz gençlerimize. Oysa koskoca Barcelona'ya bakıyoruz, Dünya kupasının en iyi kalecisi seçilmiş Rüştü'yü altyapıdan çıkan çaylak Valdes'in arkasında yedek olarak oturtuyor uzun vadeli düşünebildikleri için. Altyapıdan çıkan oyunculara değer verdikleri için.

  6. #216
    Nesil
    2007
    Yer
    GEBZE!
    Mesajlar
    1,917

    Default

    Quote Originally Posted by Walter Sakana View Post
    Milli takımın yok doğru ama kulüplerimizin var. Galatasaray'ın Şampiyon Kulüpler Kupası Yarı Finali var. Fenerbahçe'nin dönemin en güçlü takımlarından efsane Bordeaux'u elemesi var. Trabzonspor'un kendi sahasında birçok Avrupa devini devirmesi var. Keza kaçtır değindiğim milli takımın 2002'de olan ancak 90'lı yıllarda yani yabancı sınırının düşük olduğu yıllarda yetiştirilen oyuncularla gelen Dünya 3.lüğü var. İstisnalar da var; Fenerbahçe'nin birçok yabancı oyuncuyla Şampiyonlar Ligindeki çeyrek finali gibi, yabancı sayısının yüksek olduğu dönemde milli takımın Euro 2008 yarı finali gibi...
    Burada ki takım başarıları daha sonra yüksek yabancı sayısı ile yine yakalanıldı ya da yanına yaklaşıldı.
    Fenerbahçe yarı finalin eşiğinden döndü brezilya ekolü ile.
    Ama sonrası gelmedi ne o yabancı sınırı 2 3 olduğu zaman sonrası devamı geldi başarıların ne de 6 7 8 olduğunda.
    Yöneticilerin fevri hatalı kararları olsun yine eğitim konusunda alttan yetişen oyuncuların yetersizliği olsun istikrarı sağlayamadı ve başarılar hep saman alevi gibi parlayıp sönen olaylar gibi kaldı bi köşede.
    Galatasarayın Uefa yı kazandığı kadro da zaten yıllarca milli takımın iskeleti oldu milli takıma en başarılı dönemlerini yaşatan ekibin en büyük parçası oldu.
    Bu da perpetua nın tespitine çıkarıyor bizi.


    İşte buna katılmıyorum. Özellikle başa gelen hoca önem kazanıyor şu anki durumda. Euro 2008'de takımın başında Hiddink olsaydı gene yarı finale çıkabilir miydik sence?
    Benim demek istediğim eğer felsefesi olan bir milli takımımız ve alttan iyi eğitim almış gelen bir oyuncu ekibi olursa o zaman hoca isimlerini çok tartışmayız.
    Milli takım gibi bir yerde hocanın etkisi çok fazla olmamalı bana göre.
    Sadece bizim felsefemize uyuyor mu uymuyor mu ona baklılır.
    Şimdi ki durum içersinde ise tabi ki oyuncuları birebir çok iyi motive edecek her oyuncunun saygı duyacağı, gözünün korkacağı, medyanın bulaşmaya gözünün yemeyeceği, herkese her açıklamayı yapıp, takım benim takımım havası verecek kararları çok sorgulanmayacak soyunma odasında ateş gibi bir hocaya ihtiyacımız var.
    Çünkü bu oyunculardan faydalanmak için ancak böyle bir adam gelmesi gerekiyor.İkimizin de bahsettiği eğitim eksikliği bunun getirdiği başarıları olağan yada sürekli bir hale getirmiyor.
    Her zaman bir F.Terim gelmez ya da çok iyi bir jenerasyon iyi bir Şenol Güneş'e Mustafa Denizli'ye denk gelmez..



    Bunları devamlı hale getirecek adımlar atılmalı ki gelen hoca ekstra bir lider olmadan çok ekstra motivasyon gazlama özelliği olmadan başarılı olabilsin.
    2008 Performansı tarihte bir kere iki kere ancak olur.Bu gibi performanslara ihtiyacımız yok bence, devamlılığı olan bir milli takımı tercih ederim.
    Gerçi 2008 de aldığımız keyif yaşadığımız heycan küçümsenecek bir olay değil ama 10 yılda bir turnuvaya gidip böyle heyecanlar yaşayıp sonrasındaki elemelerde böyle rezillikler uğraşmaktansa her turnuvaya katılıp gruplardan çıkan daha yukarları zorlayan bazen sıkıcı oynayan ama sonuç alan bir milli takım olsun isterim.
    O zaman Hiddink gelse bu potansiyeli belki de final dahi oynatabilir.

    De bunlar hayalden öteye gitmez ya neyse


    Yabancı sınırı yüksek olduğu için yerli oyuncular gereğinden fazla değer kazanıyorlar. Bugün az biraz gelecek vadeden Alper Potuk için kulübü kapıyı 5 milyon Euro'dan açıyor mesela. Alper tamam yetenekli ama maç kazandıran, maçın kaderini etkileyen bir oyuncu mu? Daha neyi kanıtladı ki? Bugün Galatasaray biraz mecburen de olsa Semih ve Emre'ye şans verip altyapıdan çok değerli 2 oyuncu kazanmış olmadı mı? Ekonomik olarak bakarsak Alper transferine milyonlarca euro harcamak yerine hem düşük senelik ücret ödediği hem de en az Alper'e istenen bonservis bedeline satabileceği bir oyuncu kazanmadı mı? Demek ki şans verilince oluyormuş. Ama Servet sakatlanmasa, Arda gitmese belki ikisi de halen A2 takımında veya kiralık olarak başka takımlarda oynuyor olacaklardı.

    Altyapıdan oyuncu yetiştirebilen ve o oyunculara yeterli şansları veren bir ülke olsak bende yabancı sınırının yükseltilmesine sıcak bakarım. O zaman rekabet daha fazla olur barahir'in dediği gibi. Ama altyapıdan oyuncu yetişmediği ve 40 yılda bir yetenekli oyuncu çıktığı için yabancı sayısının yüksek olması zarar veriyor futbolumuza. O çıkan yetenekli oyuncular da yabancılardan ötürü yeterli forma şansı bulamıyorlar genellikle. Bugün siz Fenerbahçeli arkadaşlarım skor 3-0 olmuş alsana oyuna Recep'i, Salih'i diye kızmıyor musunuz teknik direktörünüze? Yani maç kopmuşken bile o şansları vermiyoruz gençlerimize. Oysa koskoca Barcelona'ya bakıyoruz, Dünya kupasının en iyi kalecisi seçilmiş Rüştü'yü altyapıdan çıkan çaylak Valdes'in arkasında yedek olarak oturtuyor uzun vadeli düşünebildikleri için. Altyapıdan çıkan oyunculara değer verdikleri için.

    Bir de yabancı sayısı 6 iken Alper'e 5 10 milyon euro isteyenler yabancı sayısı 2 3 olduğunda 15 20 isteyecekler.
    Çünkü yine konuştuğumuz eğitim eksikliği ve büyük kluplerin altyapıya vermedikleri önem onları kısır bir döngünün içine sokacak, orda yetiştirilmişi var diğeri kapmadan bizim kapmamız lazıma dönecek.
    Yabancı sınırı 3 olsa bugün ile yine hemen hemen aynı sayıda genç oyuncu çıkar.
    Alper 1 ise 2 tane olur en fazla.
    Harcanan paralar aynı kalır kendi içimizde pazarı iyice şişirmiş oluruz havaya uçar gider milyonlar.
    Tuhaf tuhaf bir sürü gurbetçi gelir.
    Yani eğitim konusunda gereken devrim yapılmadıkça bu döngünün içinden ne yabancı sayısını arttırıp çıkabiliriz ne de düşürerek.
    Arttırmanın sadece kluplerimize faydası olur.
    Avrupada belki başarılarımız artar Ordu falan daha iyi kadrolar kurar iyi hocalar eşliğinde.
    Kötünün iyisi arttırmak yani bana göre..

  7. #217

    Default

    Herkesin yanıldıgı bir nokta var.
    Terim motivasyonla hadi koçumla başarılı olmuyor.
    Topsuz alan futbolunu iyi empoze ediyor takımına, alan daraltma konusunda takımını iyi eğitiyor,iyi adapte ediyor. O yuzden başarılı oluyor. Öyle bagırma cagırmayla alakası yok. Aldıgımız topları dengeli dengesiz öne oynuyoruz kaptırdıgımız anda da orada alan daraltıyoruz işte o pres rakibi bitiriyordu. Oyuna topla hukmetmeye calısmaz Fatih Terim. Daha cok topsuz alandaki presiyle rakibi bozarak oynatır takımını. Bu konuda yanılıyoruz bence. Bagırma cagırmayla iş olmaz.

    En guzel orneklerden biri 1-0 yenildiğimiz İspanya maçıdır. Emre Aşık gibi "tank" 40 50m öne cıkıyordu top İspanya'dayken. Ortaalanı tum takım olarak cevreliyorduk. He aynı zamanda forvet ve kanat oyuncuları da 40 50 m geri, bilhassa kanat oyuncuları içeri geliyordu. Alan daraltma bu şekilde oluyor zaten.

    Bu tarza en iyi örnekler de Mourinho ve Benitez'dir. Mourinho'nun fazladan bildigi yegane olay futbolcu kumaşından çok iyi anlaması. Onun dışında oyun planının Fatih Terim'den farkı yok. Benitez'in ise Fatih Terim'den zerre farkı yok. Liverpool'u,Valencia'yı hatırlıyorum da...Aynısı..

  8. #218
    Nesil
    2009
    Yer
    Turksportal
    Mesajlar
    3,984

    Default

    Şu an bence bir şeye karar vermemiz gerekiyor. Gurbetçilerle mi, gurbetçilersiz mi?

    Ben gurbetçileri milli takımın yabancı oyuncuları olarak görüyorum aynı kulüplerin yabancı oyuncuları gibi. Gurbetçilerde milli ruh yok, heyecan yok, hırs yok. İşe gelir gibi milli takıma gelip gidiyorlar. Ama profesyonellik eğitimi almışlar, taktiksel disipline sahipler, tekniksel gelişim göstermişler. Bu açılardan diğerlerinden öndeler. Diğerlerinde ise milli ruh var, heyecan var, hırs var ama mental yeterlilik yok. Taktiksel disiplin yok, tekniksel gelişim bir yerden sonra durmuş oyuncu yıldızı parladığında neyse ya orada duruyor yada geriye gidiyor.

    Gökhan Gönül en güzel örneği. En sevilen oyuncularımızdan, öyle bir parladı ki araştırma alanındaki konularda Daniel Alves, Maicon gibi dünyanın en iyi sağ bekleriyle kıyaslar oldu Fenerbahçeli kardeşlerimiz. Ama daha ileriye götüremedi, hatta geriye gitti. Sakatlıkların da etkisi oldu muhakkak. Sonuç itibariyle eski GG değil kesinlikle. Ama o kıyaslandığı Dani Alves'e, Maicon'a bakıyorsun yıllarca hep aynı çizgilerinde. Yukarıya taşıyorlar performanslarını ama asla aşağıya düşürmüyorlar. Keza Arda aynı şekilde. Türkiye'deyken bir noktadan sonra düşüşe geçti, GS taraftarı bile eskisi kadar sevmez oldu kendisini, tam zamanında Atletico Madrid'e gitti Allah'tan. Orada futbolunu geliştirmeye devam etti böylelikle. Hatırlayın Hasan Şaş'ın, Ayhan Akman'ın son senelerini. Bizde oyuncular zirvede tamamlayamıyorlar kariyerlerini.

    Tekrar başa dönecek olursam; eğer bir sistem oturtmak istiyorsak o zaman tamamen gurbetçiler ve lejyonerlerin üzerine kurulu bir milli takım oluşturulmalı. Ülke içinden duygusal oyuncularla olmuyor bu iş. Gerekirse 2 seneyi çöpe atıp bu tarz bir milli takımın temelleri atılmalı. Bu oyuncular yurtdışında futbol kültürü gelişmiş ülkelerde gerekli taktiksel eğitimleri almış, profesyonel davranmayı ve yaşamayı öğrenmiş, top tekniğinin çalım atmak veya artistik hareket yapmak değil topu doğru şekilde kontrol etmek ve topa doğru şekilde vurmak olduğunu öğrenmiş oyuncular. Şimdi beğenilmeyen Tunay, Sercan gibi oyuncular belirli bir sistem içerisinde çok daha faydalı olacaklardır. Oyunun üstüne kurulduğu bir sistemde Nuri Şahin çok daha verimli olacaktır.

    Yok eğer eskisi gibi milli duygularla, savaşarak kazanan bir milli takım istiyorsak o zaman gurbetçileri almamak lazım kadroya. Ülke içinden duygularıyla oynayan, o heyecanı yaşayabilen oyuncular tercih edilmeli. Volkan gibi, Gökhan Gönül gibi, Emre Belözoğlu gibi milli duyguları en uç noktalarda yaşayan oyunculardan kuracaksın kadroyu. Yensen de yenilsen de en ufak bir duygusal tepki göstermeyen bazı gurbetçi oyuncuları Mesut Özil bile olsa almayacaksın kadroya.

    İkisinin karması olmuyor gördük Hiddink-Avcı dönemlerinde.

    Bir oyun sistemimizin olmadığı, Abdullah Avcı'nın bir oyun felsefesi olmadığı birbirinin yerine oynayan oyuncu tercihlerinden açıkça görülüyor zaten. Mehmet Topal oynamıyor onun yerine Nuri Şahin giriyor kadroya ve M.Topal'ın görevini Emre Belözoğlu üstleniyor. Mehmet Topal ve Emre'nin özellikleri ve oyun stilleri aynı mı? Ya da bir başka şekilde bakarsak orta saha önceki maçlarda Mehmet T.-Emre-Arda üçlüsünden kuruluyken son maçta Emre-Nuri-Mehmet Ekici'den kurulu oluyor. İki üçlüyü kıyaslarsak aynı tarz oyunculardan mı kurulu?

    Gökhan Gönül oynamıyor Hamit oynuyor yerine. İkisinin özellikleri ve oyun stilleri aynı mı?

    Umut oynamıyor yerine Mevlüt oynuyor. Oyun tarzları aynı mı?

    Sercan oynamıyor Caner oynuyor yerine. Oyun tarzları aynı mı?

  9. #219
    Nesil
    2009
    Yer
    Turksportal
    Mesajlar
    3,984

    Default

    Quote Originally Posted by davidvilla View Post
    Herkesin yanıldıgı bir nokta var.
    Terim motivasyonla hadi koçumla başarılı olmuyor.
    Topsuz alan futbolunu iyi empoze ediyor takımına, alan daraltma konusunda takımını iyi eğitiyor,iyi adapte ediyor. O yuzden başarılı oluyor. Öyle bagırma cagırmayla alakası yok. Aldıgımız topları dengeli dengesiz öne oynuyoruz kaptırdıgımız anda da orada alan daraltıyoruz işte o pres rakibi bitiriyordu. Oyuna topla hukmetmeye calısmaz Fatih Terim. Daha cok topsuz alandaki presiyle rakibi bozarak oynatır takımını. Bu konuda yanılıyoruz bence. Bagırma cagırmayla iş olmaz.

    En guzel orneklerden biri 1-0 yenildiğimiz İspanya maçıdır. Emre Aşık gibi "tank" 40 50m öne cıkıyordu top İspanya'dayken. Ortaalanı tum takım olarak cevreliyorduk. He aynı zamanda forvet ve kanat oyuncuları da 40 50 m geri, bilhassa kanat oyuncuları içeri geliyordu. Alan daraltma bu şekilde oluyor zaten.

    Bu tarza en iyi örnekler de Mourinho ve Benitez'dir. Mourinho'nun fazladan bildigi yegane olay futbolcu kumaşından çok iyi anlaması. Onun dışında oyun planının Fatih Terim'den farkı yok. Benitez'in ise Fatih Terim'den zerre farkı yok. Liverpool'u,Valencia'yı hatırlıyorum da...Aynısı..
    Bağırma çağırmayla olmuyorsa, iş taktikte bitiyorsa bana Almanya Milli takımını bu hale getiren Löw'ün, İspanya'yı Avrupa ve Dünya şampiyonu yapan Del Bosque ile Aragones'in, Güney Kore'yi Dünya 4.sü yapan, Rusya'ya çeyrek final oynatan, Chelsea'ye FA Cup'ı kazandırdan Hiddink'in, ayrıca Tigana'nın, Schuster'in, Rijkaard'ın Türkiye'de neden başarısız olduklarını, neden kovulduklarını açıklayabilir misin? Bu teknik adamlar dünya futboluna damga vurmuş oyun sistemlerinin yaratıcıları değiller mi?

    Fatih Terim'in seninde değindiğin gibi hadi koçum hadi aslanım dışında özellikleri de var mutlaka. İşin taktik yönünde de önemli becerileri var. Ama milli takımı ve Galatasaray'ı başarıya götüren asıl etkisi motivasyon bence. Bu motivasyonu sağlamak ise sadece bağırma çağırmayla cesaretlendirmeyle olmuyor elbette, hocaya duyulan saygı, hocanın otoriterliği ve sevilirliği de çok önemli. Oyuncular sevdikleri, saygı duydukları ve biraz da korktukları bir hoca olduğu zaman çok daha kolay motive oluyorlar. Aslında seninle hemfikiriz ama farklı yollardan
    Last edited by Walter Sakana : 18.Ekim.2012 at 00:39

  10. #220
    Nesil
    2006
    Yer
    İzmir
    Yaş
    36
    Mesajlar
    3,078

    Default

    Volkan'nın hamlesi % Volkan'nın annesi olayı baya büyüdü

  11. #221
    Nesil
    2011
    Yer
    adana
    Mesajlar
    1,765

    Default

    Parası olan değil futboldan futbolcudan anlamış kişiler kulüplerin başlarına geçmeli yoksa başarı gelmez eğer bunu da iyi sağlarsak bir bayern münich örneği neden ortaya çıkmasın takımlarımızda

  12. #222
    Nesil
    2011
    Yer
    Sakarya[54]
    Yaş
    30
    Mesajlar
    13,757

    Default

    Quote Originally Posted by ThersoN View Post
    Volkan'nın hamlesi % Volkan'nın annesi olayı baya büyüdü
    Katılıyorum, bazen gülüp geçmek gerek.

    Gördüğümde gülmüştüm ama çok uzadı.

    Fossa dei Leoni / AC Milan
    Leoni armati, stiam marciando,
    Siam la Fossa dei leoni, dei leon leon leon,
    Milan Milan Milan...
    Kaka Leite
    22 / 8 / 10
    The Amazing Spider-Man - I'm Peter Parker
    http://futboldasondurum.blogspot.com.tr/
    TAKİP ET!

  13. #223
    Nesil
    2009
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    1,837

    Default

    söz konusu fenerbahçe olunca basit şeyler büyür. bu doğal. ama ben ercan taner'e üzüldüm. adam sadece işini en iyi şekilde yapmaya çalışan on numara bir insan. belli ki sosyal medyadaki olumsuz yorumlara çok fazla içerleniyor. bunu ingilizce çeviri sonrasında da görmüştük. üstüne gitmeyin artık temiz insanların, ki zaten pek fazla değiller artık; söz konusu futbolsa...

  14. #224

    Default

    Şimdi medyada bakıyorum da annemizin ligine hemen dönüş var. Yok akhisar bilmemkimle oynayacakmış, yok gsda fenerde su eksikmiş hemen unutuldu milli takım. Sanki hiçbişey olmamış gibi. Yine haftasonu hakem kararları yok tartışmalı goller, hersey unutulacak. Annemizin liginde herkese başarılar.
    Last edited by davidvilla : 18.Ekim.2012 at 12:41 Reason: Tartışma ortamı yaratmak istememek

  15. #225
    Nesil
    2006
    Yer
    Antalya
    Yaş
    36
    Mesajlar
    9,834

    Default

    http://www.meleke.com/?p=5209

    Yazıdan alakasız olarak, Hamit'in maç sonu açıklamalarını yeni gördüm. Abdullah Avcı olduğu sürece daha da milli takıma çağrılmaz Hamit.

  16. #226
    Nesil
    2006
    Yer
    Karşıyaka 35½
    Yaş
    36
    Mesajlar
    11,569

    Default

    Biz Milli Takımı fazla mı gözümüzde büyütüyoruz ne ?
    Veya Kulüplerimizi veya Oyuncularımızı...
    Her sezon Mart ayında kaç tane kulüp takımımızı Avrupa Arenasında izliyorsunuz ?
    Kaç tane oyuncu ligimizden yurt dışına ihraç ediliyor ?
    Ligde 30 gol barajını aşıp Avrupa'da tek takımın bile istemediği golcümüz var. Bu mu büyük Türk futbolu ?
    Kaç tane Türk Teknik adam Avrupa'da kulüp çalıştırdı, çalıştırıyor ?

    Ama sorsan Galatasaray Los Galakticos, daha Avrupa'da sıfırları oynuyor.
    Fenerbahçe Dünya Karması, Avrupa'da küçük büyük demeden her takıma puan kaptırabiliyor.
    Beşiktaş yıldızların takımı, milletin transfere harcayamadığı paraları tazminat olarak takır takır ödüyor bu durum yüzünden Avrupa'dan men yiyor.
    Trabzonspor, Bursaspor ligde korkulan rüyadır, Avrupa'da kedi.

    Biz, her alanda olduğu gibi futbolda da hayal alemindeyiz, bizi bu alemden uyandıran ise genelde uluslararası müsabakalar oluyor, Car car konuşuyoruz, icraat "sıfır" sonra sil baştan aynı döngü. Aslında Orta sınıf bir futbol ülkesiyiz ama yüksek egomuz yüzünden bunu göremiyoruz. Bu yüzden kulüplerimizin ve Ulusal takımın aldığı sonuçlara pek de şaşırmamak gerek.
    ...
    http://i.hizliresim.com/eNzXNg.gif

    Türkiye'nin En İyi Football Manager Sitesi

  17. #227

    Default

    Quote Originally Posted by balde_mir_07 View Post
    Biz Milli Takımı fazla mı gözümüzde büyütüyoruz ne ?
    Veya Kulüplerimizi veya Oyuncularımızı...
    Her sezon Mart ayında kaç tane kulüp takımımızı Avrupa Arenasında izliyorsunuz ?
    Kaç tane oyuncu ligimizden yurt dışına ihraç ediliyor ?
    Ligde 30 gol barajını aşıp Avrupa'da tek takımın bile istemediği golcümüz var. Bu mu büyük Türk futbolu ?
    Kaç tane Türk Teknik adam Avrupa'da kulüp çalıştırdı, çalıştırıyor ?

    Ama sorsan Galatasaray Los Galakticos, daha Avrupa'da sıfırları oynuyor.
    Fenerbahçe Dünya Karması, Avrupa'da küçük büyük demeden her takıma puan kaptırabiliyor.
    Beşiktaş yıldızların takımı, milletin transfere harcayamadığı paraları tazminat olarak takır takır ödüyor bu durum yüzünden Avrupa'dan men yiyor.
    Trabzonspor, Bursaspor ligde korkulan rüyadır, Avrupa'da kedi.

    Biz, her alanda olduğu gibi futbolda da hayal alemindeyiz, bizi bu alemden uyandıran ise genelde uluslararası müsabakalar oluyor, Car car konuşuyoruz, icraat "sıfır" sonra sil baştan aynı döngü. Aslında Orta sınıf bir futbol ülkesiyiz ama yüksek egomuz yüzünden bunu göremiyoruz. Bu yüzden kulüplerimizin ve Ulusal takımın aldığı sonuçlara pek de şaşırmamak gerek.
    imzamı atarım %100 katılıyorum

    Bir de herseyden bagımsız biz diyoruz ya hep yıldızımız var yıldızımız var arda var diye. Ermenistan'da bir eleman var tek başına takım gibi 4x4 bir yetenek, yıldız dediğin o çocuk gibi olur. Samp ligi özetlerinde de görmüştüm ama Ermeni oldugu hiç aklıma gelmemişti.İsim Henrikh Mkhitaryan bu arkadaşı dikkatle izliyecegim artık.
    Last edited by Nedvedmania : 18.Ekim.2012 at 15:38 Reason: mesajlar birlestirildi.

  18. #228
    Nesil
    2006
    Yer
    Malatya
    Yaş
    41
    Mesajlar
    6,236

    Default

    Quote Originally Posted by balde_mir_07 View Post
    Biz Milli Takımı fazla mı gözümüzde büyütüyoruz ne ?
    Veya Kulüplerimizi veya Oyuncularımızı...
    Her sezon Mart ayında kaç tane kulüp takımımızı Avrupa Arenasında izliyorsunuz ?
    Kaç tane oyuncu ligimizden yurt dışına ihraç ediliyor ?
    Ligde 30 gol barajını aşıp Avrupa'da tek takımın bile istemediği golcümüz var. Bu mu büyük Türk futbolu ?
    Kaç tane Türk Teknik adam Avrupa'da kulüp çalıştırdı, çalıştırıyor ?

    Ama sorsan Galatasaray Los Galakticos, daha Avrupa'da sıfırları oynuyor.
    Fenerbahçe Dünya Karması, Avrupa'da küçük büyük demeden her takıma puan kaptırabiliyor.
    Beşiktaş yıldızların takımı, milletin transfere harcayamadığı paraları tazminat olarak takır takır ödüyor bu durum yüzünden Avrupa'dan men yiyor.
    Trabzonspor, Bursaspor ligde korkulan rüyadır, Avrupa'da kedi.

    Biz, her alanda olduğu gibi futbolda da hayal alemindeyiz, bizi bu alemden uyandıran ise genelde uluslararası müsabakalar oluyor, Car car konuşuyoruz, icraat "sıfır" sonra sil baştan aynı döngü. Aslında Orta sınıf bir futbol ülkesiyiz ama yüksek egomuz yüzünden bunu göremiyoruz. Bu yüzden kulüplerimizin ve Ulusal takımın aldığı sonuçlara pek de şaşırmamak gerek.
    Evet hiçbir yıldızımız yok, oyuncuları yurt dışına gönderemiyoruz. Avrupa Kupaları'nda sıfır çekiyoruz. Altyapımız çok kötü. Ancak bunlar kinetiğe çevrilememiş özelliklerimiz. Bir de potansiyelden bahsetmek lazım. Bu potansiyel doğru kullanılabilirse tekrar 2000'li yılların başındaki başarıları yakalayabiliriz.

    Futbol kültürümüz yok. Halı saha maçları gibi, sadece maç günlerini önemsiyoruz. Gösterişi çok seviyoruz. Klüpler transfer yaptığında havaalanına ne kadar taraftar toplayabilirimin hesabında.

    Eğitim ile spor Türkiye'de bir arada yürümüyor. Türkiye'de bu ikisinin bir arada yürüyeceğin kurumlar olması lazım ve yetenekli çocukları alıp ücretsiz olarak hem okutmalı, hem de futbolda yetiştirmeli.

    Altyapıyı bir kenara bırakırsak, geriye taşıma suyula değirmeni döndürmek gerekiyor ki ben taşıma suyuyla Türkiye'de futbol değirmeninin her halükârda döneceğini iddia ediyorum. Abdullah Avcı gibi hayal kırıklıkları olmasa eminim çok daha başarılı oluruz. Senin kadar karamsar bakmıyorum.

    Avrupa futbolunun gerisinde kaldığımız doğru ama Türkiye potansiyeli ile her zaman var olacaktır. Türk futbolcuları da süreksiz performanslarından dolayı tercih edilmiyor. Bir maçta 5 gol atabilir bir Türk forvet ama diğer maç top ayağına değmez. İşte bu yüzden istenmiyorlar. Sürekli iyi performans gösteren tek oyuncumuz Hakan Şükür'dü. Yenisi gelir mi? Neden olmasın?

  19. #229
    Nesil
    2007
    Yer
    Zonguldak
    Mesajlar
    10,144

    Default

    Quote Originally Posted by Flawless Victory View Post
    Sürekli iyi performans gösteren tek oyuncumuz Hakan Şükür'dü. Yenisi gelir mi? Neden olmasın?
    Niye gelsin?Kim ne yapıyor yeni bir Hakan bulmak için?Hami bulmak için?Liste uzar gider böyle.Anca arada bir denk gelirde çıkar işte oda şansımız varsa.Son yıllarda Arda'dan başka kim var?Fazla değil 1 tane yıldız isim söyleyin desem cevap veremezsiniz.Çünkü bir yıldız çıkarmak için birşey yapan yokki.

  20. #230
    Nesil
    2006
    Yer
    Pekin
    Yaş
    34
    Mesajlar
    12,340

    Default

    Abdullah Avcı göreve getirildiğinde acaba bu işin altından kalkabilir mi diye bir soru işareti vardı.Yapamayacağı anlaşıldı bence.Daha fazla görevde tutup zaman kaybetmenin lüzumu yok.Ya Mustafa Denizli gibi tecrübeli bir hoca getirip bir mucize olmasını beklemeliyiz,ya da 2014 yalan oldu artık diyip bu takımın potansiyelini sahaya yansıtabilecek bir hocayla anlaşıp ilerisininin temellerini atmalıyz.A.Avcı'nın bunu yapabileceğine dair hiç umudum kalmadı.
    So what?
    Saike

  21. #231
    Nesil
    2009
    Yer
    Turksportal
    Mesajlar
    3,984

    Default

    33 yaşına gelmiş Pirlo koskoca İtalya'yı sırtlarken, son Avrupa Şampiyonasında herkesi kendine hayran bırakırken biz kendi Pirlo'muzu bir kenara atıyoruz.

    Selçuk İnan'dan bahsediyorum. Pirlo kim Selçuk kim amma abarttın diyenleriniz olacaktır. Haklılar da... Ama şöyle bir oyun stillerini düşündüğümüzde ikisi arasında ne fark var? Pirlo sürekli top alıp oyunu kuran, isabetli uzun toplar atabilen, gollük ara pasları atabilen, frikikleri iyi kullanan ve isabetli pas yüzdesi yüksek bir oyuncu. Ya Selçuk? O da aynılarını yapmıyor mu? Oyun kurmuyor mu, isabetli uzun paslar atmıyor mu, gollük ara pasları atmıyor mu, frikikten goller atmıyor asistler yapmıyor mu? İkisi arasında ne fark var?

    İstatistikleri de paylaşayım da ondan sonra cevap verin isterseniz:

    ANDREA PIRLO

    08/09: 26 maç 1 gol 3 asist (lig/toplam)

    09/10: 34 maç 0 gol 4 asist (lig)
    09/10: 1 maç 0 gol 0 asist (kupa)
    09/10: 8 maç 1 gol 0 asist (şampiyonlar ligi)
    09/10: 43 maç 1 gol 4 asist (toplam)

    10/11: 17 maç 1 gol 3 asist (lig)
    10/11: 3 maç 0 gol 1 asist (kupa)
    10/11: 5 maç 0 gol 0 asist (şampiyonlar ligi)
    10/11: 25 maç 1 gol 4 asist (toplam)

    11/12: 37 maç 3 gol 13 asist (lig)
    11/12: 4 maç 0 gol 0 asist (kupa)
    11/12: 41 maç 3 gol 13 asist (toplam)

    12/13: 6 maç 3 gol 1 asist (lig)
    12/13: 1 maç 0 gol 1 asist (süper kupa)
    12/13: 7 maç 3 gol 2 asist (toplam)


    SELÇUK İNAN

    08/09: 32 maç 3 gol 10 asist (lig)
    08/09: 4 maç 0 gol 1 asist (kupa)
    08/09: 36 maç 3 gol 11 asist (toplam)

    09/10: 28 maç 2 gol 6 asist (lig)
    09/10: 9 maç 0 gol 3 asist (kupa)
    09/10: 37 maç 2 gol 9 asist (toplam)

    10/11: 33 maç 2 gol 13 asist (lig)
    10/11: 2 maç 0 gol 0 asist (kupa)
    10/11: 1 maç 0 gol 1 asist (süper kupa)
    10/11: 36 maç 2 gol 14 asist (toplam)

    11/12: 33 maç 11 gol 12 asist (lig)
    11/12: 6 maç 2 gol 3 asist (süper final)
    11/12: 1 maç 0 gol 0 asist (kupa)
    11/12: 40 maç 13 gol 15 asist (toplam)

    12/13: 7 maç 1 gol 1 asist (lig)
    12/13: 1 maç 1 gol 2 asist (süper kupa)
    12/13: 8 maç 2 gol 3 asist (toplam)

    2 ligin zorluk derecelerini bir kenara bırakırsak Selçuk'un daha iyi istatistiklere sahip olduğunu görüyoruz. Selçuk İtalya liginde aynı istatistikleri yakalayabilir miydi, zor ama bilemeyiz de.

    Selçuk'un tek eksiği oyunu dar bir alanda oynuyor. Pek hareketli değil, kenarlara neredeyse hiç gitmiyor. Diğer yandan Pirlo'ya nazaran artısı biraz daha iyi savunma yapması.

    Pirlo İtalya'da doğdu büyüdü orada futbola başladı ve orada devam ediyor. Kendi ülkesinin en büyük takımlarında ve milli takımında oynadı. Selçuk İnan da öyle. Ülkesinin en büyük takımlarından ikisinde ve milli takımında oynadı. Pirlo çok daha büyük oyuncularla, çok önemli yıldızlarla bir arada oynama şansını yakaladı. Attığı pasları çok daha iyi değerlendirecek oyuncularla... Ne zaman pas atacağını çok daha iyi sezinleyen oyuncularla... Yanında Gattuso gibi çok daha iyi savunma yapabilen oyuncularla...

    Pirlo elbetteki Selçuk'tan daha klas, daha iyi bir oyuncu. Ben aksini veya eşit olduklarını iddia etmiyorum tüm bu yazdıklarımla. Bizim de kendi şartlarımızda Pirlo klasında bir oyuncuya sahip olduğumuzu anlatmaya çalışıyorum. Üstelik forvette oynattığımız Umut-Burak ikilisini en iyi tanıyan, onlara sayısız gol attırmış bir Pirlo'dan bahsediyorum.

    Daha önce yazdım, Abdullah Avcı kadro istikrarını korursa Selçuk'u oynatmama tercihine saygı duyarım diye. Nitekim şu ana kadarki maçlarda sakatlık veya ceza durumu olmadıkça hep Mehmet Topal-Emre Belözoğlu ikilisini (önlerinde de Arda'yı) oynatarak bu istikrarı gösterdi. Bu yüzden Abdullah Avcı'nın Selçuk İnan'ı oynatmama tercihine saygı duyuyorum ama şu tablo varken de akıl sır erdiremiyorum. Abdullah Avcı'ya olan inancımı kaybetmemin en büyük sebebi de bu.

  22. #232
    Nesil
    2005
    Yer
    İstanbul
    Mesajlar
    4,500

    Default

    Hala Selçuk'ta mıyız?

    Son maçta göbekte Emre-Nuri oynadı, bu oyuncuların Selçuk'tan çok aşağı kalır tarafı yok, hatta daha iyi oldukları konusunda bile tartışabilirim.

    Bu Selçuk konusu da bizim kendi oyuncularımızı aşırı büyütmemizden ileri gelen bir muhabbet diye düşünüyorum. Selçuk o maçlarda oynasaydı sonuçların çok da değişeceğini düşünmüyorum açıkçası, kaldı ki şuan Selçuk'un Galatasaray'daki performansı bile tartışılırken.

  23. #233
    Nesil
    2009
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    29
    Mesajlar
    4,220

    Default

    Quote Originally Posted by ForsakeN View Post
    Hala Selçuk'ta mıyız?

    Son maçta göbekte Emre-Nuri oynadı, bu oyuncuların Selçuk'tan çok aşağı kalır tarafı yok, hatta daha iyi oldukları konusunda bile tartışabilirim.

    Bu Selçuk konusu da bizim kendi oyuncularımızı aşırı büyütmemizden ileri gelen bir muhabbet diye düşünüyorum. Selçuk o maçlarda oynasaydı sonuçların çok da değişeceğini düşünmüyorum açıkçası, kaldı ki şuan Selçuk'un Galatasaray'daki performansı bile tartışılırken.
    hiç gülceğim yoktu

  24. #234
    Nesil
    2011
    Yer
    Sakarya[54]
    Yaş
    30
    Mesajlar
    13,757

    Default

    Quote Originally Posted by ForsakeN View Post
    Hala Selçuk'ta mıyız?

    Son maçta göbekte Emre-Nuri oynadı, bu oyuncuların Selçuk'tan çok aşağı kalır tarafı yok, hatta daha iyi oldukları konusunda bile tartışabilirim.

    Bu Selçuk konusu da bizim kendi oyuncularımızı aşırı büyütmemizden ileri gelen bir muhabbet diye düşünüyorum. Selçuk o maçlarda oynasaydı sonuçların çok da değişeceğini düşünmüyorum açıkçası, kaldı ki şuan Selçuk'un Galatasaray'daki performansı bile tartışılırken.
    Sonuçların değişmeyeceği kısmına katılıyorum.Selçuk bir defans oyuncusu değil ya da bir kaleci değil sonuç olarak.Bizim yediğimiz goller stoper hataları, kaleci hataları ile idi.

    Etki ederdi ancak bir Selçuk toplamazdı takımı.

    Fossa dei Leoni / AC Milan
    Leoni armati, stiam marciando,
    Siam la Fossa dei leoni, dei leon leon leon,
    Milan Milan Milan...
    Kaka Leite
    22 / 8 / 10
    The Amazing Spider-Man - I'm Peter Parker
    http://futboldasondurum.blogspot.com.tr/
    TAKİP ET!

  25. #235
    Nesil
    2006
    Yer
    Bize Her Yer Trabzon [34]
    Yaş
    40
    Mesajlar
    97

    Default

    Quote Originally Posted by Facx View Post
    hiç gülceğim yoktu
    Sende beni güldürdün sağolasın

Sayfa 8 / 8 İlkİlk ... 678

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •