Ömer benim yedi oldu; ama doymuyorum.Zaten iştahından belli, bu turnuvanın bu maç istatistiklerini bilmiyorum, skor oranı en yüksek oyuncu. (Rasim %100 ama; bir üçlük attı oda girdi.
)
Ömer benim yedi oldu; ama doymuyorum.Zaten iştahından belli, bu turnuvanın bu maç istatistiklerini bilmiyorum, skor oranı en yüksek oyuncu. (Rasim %100 ama; bir üçlük attı oda girdi.
)
Seyirciyede sitemim olucak ama. Maça gelmek için illa final serisine kadar beklemeniz mi gerek kardeşim ya. Banvit serisini bile bom boş tribünlere oynadık. Euroleague şampiyonu Barcelona ile maç yaptık bu salonda ve 400-500 kişye oynandı. Seyirci final serisi bi başlasın gideriz modunda bu zihniyet artık değişmeli.
Seneye Ataşehir'deyiz. O stad dolacak. Çünkü; Anadolu Yakasında inanılmaz sayıda Fenerbahçe'li var, karşıya geçmek zor geliyor.![]()
Yeni yapılan salonla o'da değişecek
20 Ocak 1989 - Onların formaları vardı , Taraftarları için terlettikleri.
Sene içerisinde sürekli inişli bi grafik vardı.Gerçi her sene öyle oluyo normal sezonda ama Play-Off ları başka oynuyo bizim takım.Bazen saç baş yoldurtular ama kupayı Damirin ellerinde görünce gerisi çok boş geliyor bana.Tüm basketçilerimiz çok çok özverili oynadılar ama iki kişiye ayrı bir parantez açmak lazım.Biri Vidmar çünkü takıma sonradan dahil oldu ve benim açıkçası beğenmediğim biriydi ama yüzümü kara çıkardı çok başka oynadı gerçektende.Diğeride Rasim.Çünkü genelde yedek otururu ve bunu hiç sorun etmez.Sahaya girdiğinde takımı ateşleme rolünü ülenir.O yüzden onada bir teşekkür borcumuz var.Büyük kaptanı söylemeye gerek bile duymuyorum zaten.
Tamam zaten çaldım, bunu yazmak ile uğraşamam.![]()
Sekan... Çok yaşa... Senin mesajını görmeden yazdım... Benden çok yaşayacaksın herhalde... Aylardır TAKIM SPORLARINDA HEDEF BEŞTE BEŞ diye bağırdık. BEŞTE DÖRT oldu. Sağlık olsun. En güvenemediğim ve potansiyeline şüpheyle baktığım şube onlardı. Buna rağmen onlar da şampiyon olabilirlerdi. Kısmet değilmiş diyelim...
Amatör branşları takip eden taraftar sayısı zaten az. Kemik bir kitle var takip eden. Onların da bazı olaylara sitemi, kırgınlığı olduğu için yalnız bıraktı takımı. Aydın Örs döneminde böyle değildi. Antalya Muratpaşa Belediyesi lig maçında bile Abdi İpekçi büyük oranda dolardı. Ama Şubeyi yönetenlerin vefasızlığı, bazı bağlantılarına Fenerbahçe'yi alet etmesi taraftarı küstürdü. Final serisinde salonu dolduran taraftarların birçoğu bu kırgınlığın, bu yaşananların farkında bile değildir belki de. Ne olursa olsun final serisi olduğu için yine de dolacaktı bu salon.
Erkek voleybolu yazmış arkadaşlar. En kısıtlı imkanlarla, sponsorsuz, forma reklamsız, sadece çubuklu ile şampiyon oldular. Onların şampiyonluğunun yeri apayrı.
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...
Last edited by Universal : 02.Haziran.2010 at 23:51
H.Olsun şampiyonluk zaten bu maçı kazanamasalardı diğer maçta işleri zorlaşabilirdi...Tebrikler Fenerbahçe..
Serkan hatırladın mı? Playofflar bile başlamamıştı... Bir vesileyle sohbet etmiştik... Hangi konuda hatırlamıyorum. Forum içi bir konu... Erkek basketbol takımına güvendiğimi, onlar konusunda karamsar olmamanı, finale ellerini kollarını sallayarak giderler; finalde ise kim daha hazır ve motive olursa alır götürür... Biz onlardan daha iyiyiz demiştim. Hatırladın mı? Sanırım daha ya Mart sonu, ya Nisan başıydı.
Helal olsun emeği geçen herkese. Bu sevinci bize yaşattıkları için teşekkürler. Efes Pilsen'i sahadan sildik, ezdik desek yeridir herhalde, istesek, aynı disiplini son periyotta da göstersek 40 sayıyı geçirmezdik. Harikaydılar, ilk periyot maçı kopardık, 32 sayı attık tam, müthiştik. Söylenecek çok şey var ama sakin kafayla yazmak lazım.Sonsuz teşekkürler.
Evet abi, koça güven olmasa da, takıma güveniyordun, ben en zayıf halka onları görüyordum, futbolu garanti görüyordum, burada o kadar net değildim. Ama final serisi başlayınca gördüm ki, alacaklar şampiyonluğu.
"YÜCE ATATÜRK"
Resmen şov yapılmış bu maçta, şampiyonluk için tebrikler Fenerbahçe Ülker.
Fenerbahçe Cumhuriyeti
Tebrikler Fenerbahçe Ülker.Müthiş bir maç oldu. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak büyük başarılar kazanıldı bu sene.
Helal olsun emegi gecen herkese..Hakettigimiz bir sampiyonlugu kutladik bu aksam..Tribunde muhtesemdik,takim muhtesemdi.Herkes muhtesemdi.Ve bunun sonucunda eze eze sampiyonuga uzandik.
Mactan sonraki sevinc gorulmeye degerdi.Omer Onan ve Mirsad inanilmaz sevincliydiler.Taraftarla butunlestiler adeta.Hele Buyuk Kaptan Mrsic..Inanilmazdi.Tribunlerin icine girdi ve taraftarla oyuncu olarak son kez butunlesti.Gule Gule Buyuk Kaptan..
Taraftarlar muthisti bugun.Bende salondaydim ve takima inanilmaz bir sekilde destek verdik.Ergin Ataman'a da takildik
Tebrikler Fenerbahce'm..
Tanjevic'e tezahürat yapılmasını sindiremesem de çok güzeldi tribünler. Küçük bir kısım olsa da canımı sıktı.
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...
Sezon başı kafamda yarışacakları ligin seviyesine nisbetle BEŞ TAKIMIN POTANSİYELİNİ şöyle bir sıralamaya çalıştım:
1-Bayan Voleybol Takımı: Açık ara Türkiye liglerinin en üst düzey kadrosuydu. Ben daha bu potansiyelde bir takım görmemiştim Fenerbahçe tarihinde...
2-Erkek Basketbol Takımı: Efes dahil bu ligde herkesten daha potansiyelli bir kadroydu... Geçen yıl şampiyonluğun nasıl kaybedildiğini yeniden hatırlatmanın anlamı yok... Marcus Green gibi bir facianın yerine Olimpiyakos'tan Lynn Greer alınmıştı; geçen yıl Euroleague final-four'unda koskoca Olimpiyakos kadrosunun en skorer isimlerinin başındaydı. Harika bir final-four oynamıştı. Beş tane Marcus Green'e değişilmezdi... (Ki potansiyelinin çok altında oynadı bizde...) Griçek'ten patlama bekliyordum. NBA bir yana; onun Cibona Zagreb sonrası 2000'lerin başında CSKA formasıyla neler yaptığını, "Avrupa basketbolunda yeni bir Drazen Petroviç mi doğuyor" diye alkışlandığını nasıl unuturum... Onu bir önceki yılın acısını çıkaracak umuduyla bekliyordum. Solomon vardı kadroda; ki bir önceki sezon Toronto'da Ukiç Solomon'un yedeği idi hatırlarsanız... Kinsey'in Deivin Smith'le kıyaslanması bile yanlış olur. Ki Deivin Smith'de her ne kadar küçük maçların adamı olsa da iyi oyuncuydu. Uzun rotasyonumuz ve kısalardan Ömer Onan malum... Emir her geçen yıl üstüne birşeyler koyuyor. Tek zaafımız olarak Mirsad'ı yedekleyecek ikinci bir power-forwetimizin olmayışını görüyordum. Semih-Oğuz-Ömer Aşık asla 4 numaranın adamı değildi. Mirsad takımın tek powerforvetiydi. (İşte Enes Kanter'in bize vurduğu en büyük darbe buydu. Üstelik Mirsad'da ilk üç ay sakat olduğu için power-forvetsiz oynadık.)
Diyeceğim: BU TAKIMDA BİRBİRİNE DENK EN AZ 12 TANE OYUNCU VARDI. Bu sebeple Fenerbahçe'nin en potansiyelli 2.takımı erkek basketbol şubesiydi.
3-Bayan Basketbol Takımı: Türkiyenin en iyi ilk beşiydi. Ancak sezon başı ısrarla "Hoffman tarzı kalın bir pivot lazım bize" diye yazıyordum basketbol forumlarında. devre arası o tarz birini değil; bizzat Hoffman'ı aldılar. Yabancı kontenjanı nedeniyle bir oyuncu trübüne gitse de, Nevin'in sakatlığına kadar aynı seviyede SEKİZ üstdüzey oyuncuyla en potansiyelli 3.şubeydi onlar...
4-Futbol Takımı: Sadece şunu düşünüyordum; 2006'da Denizli'de kaybeden Fenerbahçe ile bu Fenerbahçe maç yapsa hangisi kazanır? 2006 yılının Fenerbahçesi bu Fener'i parçalar... Evet; malesef futbol takımımız "BANKO ŞAMPİYON" diyecek bir potansiyele sahip değildi. Mesela sezon başında Galatasaray bizden daha alternatifi bol bir takım kurdu. Halbuki en kötü sezonlarımızda bile bizim takımımız her zaman daha potansiyelli olur ama şu veya bu sebeple kaybederdi. Bu sene ise gerçekten şampiyonluk ancak psikolojik bir savaşla, iteleye kakalaya gelecekti; gelirse... Gelmedi... Yanlış anlaşılmasın; kötü takım değildik, ama potansiyelimiz öyle çok yukarılarda da değildi.
5-Erkek Voleybol Takımı: Arkas; Büyükşehir Belediyesi ve Ziraat bankası gibi takımların yanında mütevazi bütçesi ve altı kişi oynanan sporda bu düzeyde sadece yedi oyuncuya sahip olarak tüm takımlarımız içinde şampiyonluğu kaybetmesi en mazur görülecek şubeydi. Evet; bir önceki yılın finalistiydiler. Ama bu sezon kimse onlara şans vermiyordu. Bence en anlamlı şampiyonluk onların... Çünkü beklentileri aştılar...
Bir sezonda böyle geçti. Bir son dakika golüyle BEŞTE BEŞ olabilirdi. Kısmet değilmiş. İnşallah seneye...
Erkek voleybolda seneye yatırımlar olacak, Kübalı smaçör Marshall'ı aldık bugün. Erkek voleybol güçlenecek, seneye işi şansa bırakmayacağız.
Bayan voleybol doludizgin transfere devam ediyor, aynı başarıları, hatta fazlasını bekliyoruz.
Bayan baskette de seneye final-four hedefi var. Bu kapsam Taurasi ve Matovic alındı, Taurasi dünyanın en iyi oyuncusu. Hedef çok yüksek.
Erkek baskette de seneye iyi isimler alırız diye düşünüyorum. Ukiç ile yeniden sözleşme imzalanırsa ilk süper transferi yapmış oluruz.
İlginç bir durum:
Önce bayan basketbol takımı koçu Kemal Haydar Ateş sezon sonuna doğru sağlık sorunları nedeniyle görevinden ayrıldı. takımı playofflarda ve final serisinde YARDIMCI ANTRENÖR Cem UĞUZ takımı yönetti ve yardımcı koçla şampiyonluğa uzandık.
Aynı şekilde erkek basketbol takımında koç Tanjeviç sağlık sorunları nedeniyle takımın başında yer alamadı; yine bayan takımında olduğu gibi YARDIMCI KOÇ sahneye çıktı ve yine şampiyonluğa onunla uzandık...
Acaba diyorum... Futbolda... Daum'un da bir "sağlık sorunu" ortaya çıksaydı... Çok mu kötü birisiyim?![]()
Cem'i nerden çıkarmışım... Özür dilerim Aydın hoca... 40 yıllık AYDIN UĞUZ'u Cem yapmışım; iyi mi?
Diyeceğim: Bu sezon basketbola kesinlikle YARDIMCI KOÇLAR damga vurdu. Onların sezonu oldu...
Ben bu takıma güvenmiyordum doğrusu beni yanıltmasını çok iyi bildiler.Belki bu kadar sevinmeye hakkım yok güvenmediğim için ama hepsine tekrar helal olsun![]()
Rahat ol kardeşim... Nasıl ki; üzüntülerimiz hepimizin ortak üzüntüsü ve acısı ise sevinçler de camia olarak aynı derecede hepimizin sevincidir. Nasıl ki, futbolda kaçan şampiyonluğa hepimiz, o takıma güvenen veya güvenmeyen bütün Fenerbahçeliler olarak topluca üzüldüysek, bu şampiyonluğa da topluca sevineceğiz; doya doya keyfini çıkaracağız. Zaten sanırım seni de karamsar yapan bu takımdan, oyuncularımızdan ziyade başlarındaki koçtu.
Her sene daha da güçleniyoruz , Aziz Yıldırım'ın sözlerinin haklılığı kanıtlanıyor ...