Çetrefil bir şeydir bu Anadolu takımı taraftarlığı.
Kitleler futbolun acımasız çarkının dişlileri arasında afyon yemiş meczuplar gibi zafer ve şampiyonluk naraları atarken digitürk kahvelerinde, aynı kentin izbe köşelerinde ,varoşlarında aykırı sesler yükselir.Kimilerine göre kulak tırmalayıcı , nahoş , alışık olunmayan , sıradışı sesler.Besteleri tanıdık olsa da farklıdır güfteleri.Bambaşka bir dünyanın bambaşka bir zihniyetin şarkılarını söylerler.Yerel tribün tayfasıdırbunlar : Anadolu takımı taraftarları…
İçinde zengin çocukları bile olsa zihniyetleri varoştur. Onlar , günümüz futbol düzeninin soylarını kurutmak istediği “son mohikanlar”dır.
Onlar boyalı medyanın ve cilalı yazıların tribün teröristi ilan ettiği şehrin serseri güruhudur.
Kentin “kötü çocukları”dır onlar.
Onlar olmasa tribünlerimiz ve futbol imparatorluğumuz güllük gülistanlık olacak.
Çünkü onlar egemen güçlerin üç rengini reddediyor. Düzene “yan çiziyor”.
Maç günü digitürk kahvelerine gidip kendilerine para kazandırmıyor.
Borazanlık yaptırdıkları , kendi zaferlerini pompaladıkları gazetelerini satın almıyor.
Bunlar ne cahil ne kültürsüz insanlar ki tvlerde imparatorluk takımlarının maçlarını , bunların yorumlarını izlemiyor. Bu da yetmiyormuş gibi mailler yoluyla “hani bizim maçlarımız” diyerek canlı yayınlarda sorun çıkartıyor.
Olmaz böyle taraftarlık , böyle futbolseverlik olmaz , futbol böyle sevilmez.
“Neyi seveceğinize biz karar veririz”
Bunların alayı “arıza”dır. Kafaları çalışmaz bunların. Menfaatlerini bile düşünmekten acizdir bu holigan bozuntuları. Yahu biz bunlara hazır şampiyonluk tarihleri , hazır zafer sayfaları ve her yıl şampiyon olma garantisi veriyoruz. Hazır başarının psikolojik rantını sunuyoruz ama onlar bunları reddedip derme çatma bir yerel tribüncülükle bize kafatutuyor.
Kimsiniz siz!
Evet…
Kimiz biz?
Yazıyı Denizlispor taraftarı birisi yazmış. Mükemmel yazı olmuş.