Usame bin Ladin Öldürüldü

Amerikalı üst düzey bir terörle mücadele yetkilisi, El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in Pakistan'da kara operasyonu sonucunda öldürüldüğünü bildirdi.

Operasyonun Amerikan istihbaratına dayanarak düzenlendiğini belirten yetkili ABD'nin Bin Ladin'in cesedine sahip olduğunu da belirtti.

ABD yönetimi bu sabah erken saatlerde, 11 Eylül saldırılarının sorumlusu El Kaide örgütünün lideri Usame bin Ladin'in öldürüldüğünü duyurdu.

CNN televizyonunun ABD yönetimi kaynaklarına dayandırdığı ölüm haberinin ve AP ajansının, Amerikalı üst düzey bir terörle mücadele yetkilisinin Bin Ladin'in Pakistan'da operasyonda öldürüldüğünü bildirmesinin ardından ABD Başkanı Barack Obama, Bin Ladin'in ABD güçlerinin düzenlediği bir operasyonda öldürüldüğünü açıklayarak haberi doğruladı.

Bin Ladin'in Pakistan'da düzenlenen bir operasyonda öldürüldüğünü ve cesedinin Amerikalı yetkililerin elinde olduğunu bildiren Obama, ''Adalet yerini buldu'' dedi. Obama, ağustosta Bin Ladin hakkında bir ipucu elde edildiğini ve geçen hafta Bin Ladin'in öldürülmesi için operasyon yetkisi verdiğini anlattı.

PAKİSTAN'DAN AÇIKLAMA
Obama'nın açıklamasından kısa bir süre sonra Pakistan istihbaratından bir yetkili, Usame bin Ladin'in öldürüldüğünü doğruladı. Pakistan hükümeti de El Kaide lideri Usame bin Ladin'e yönelik operasyonun doğrudan ABD tarafından düzenlendiğini teyit etti.

DİRENEN BİN LADİN BAŞINDAN VURULDU
Aynı yetkili, Pakistan'ın başkenti İslamabad'ın 100-150 kilometre kuzeyindeki Abbotabad kentinin Bilal bölgesinde bulunduğu büyük bir eve düzenlenen operasyonda, bin Ladin'in direndiğini ve başından vurulduğunu kaydetti.

Kaynak: Sabah

yaklaşık bi saat önce sahte dendi son gelişmeleri bilmiyorum.

Büyük terörist kendi yarattığı küçük teröristi öldürdü(öldürüldüğü de muamma).

Artık o bölge de kalmak için yeni sebepleri ne olacak acaba ? Benim tahminim İran olur.

El Kaide öldürüldüğünü kabul etti.

Saddam'ı ibreti alem için astılar ama daha Ladin'in son halini gören bile olmadı. El Kaide peşini bıraksınlar diye kabul etmiştir.

Çelişkili bir durum.Ben şahsen hiç bir insanın ölmesini istemem.Öldürmek yerine yakalayabilirlerdi.Gerçi öldüğü de şüpheli.

Adamı öldürdükten sonra denize attıklarını duydum haberde.Sizce de saçma değil mi ?

Quote:

---

Originally Posted by [Rec]ep

Adamı öldürdükten sonra denize attıklarını duydum haberde.Sizce de saçma değil mi ?

---

Bende öyle bir haber okudum.Aynı haber içinde de İslami geleneklere uygun biçimde gömüldüğü söyleniyordu.Saçma tabi ki de.

Quote:

---

Originally Posted by [Rec]ep

Adamı öldürdükten sonra denize attıklarını duydum haberde.Sizce de saçma değil mi ?

---

Bende okumuştum bencede saçma

İşin içinde bir şeyler var gibi.

Bana kalırsa Öldürmediler ama haber böyle:D

bence o adamın öldürülmüş olma olasılığı yok.. denize atılma nedeni olarak türbe falan yapılmasın diyeymiş.. şimdi el kaide 1-2 eylem yapar öcünü aldık der. o adam ölmüşse eceliyle ölmüştür. resimlere de baktığınızda ağız kısımı gayet düzgün duruyordu. tabi en son gördüğüm öyleydi yeni resim geldi mi bilmiyorum. ama photoshop gibiydi.

Bu cesedinin gizlice denize atılması olayı çok garip gerçekten.Kanıt olarak fotoğraf falan çekilseydi bari.Bu şekilde insanların aklında soru işaretlerinin çıkması normal.

Quote:

---

Originally Posted by benbenim

bence o adamın öldürülmüş olma olasılığı yok.. denize atılma nedeni olarak türbe falan yapılmasın diyeymiş.. şimdi el kaide 1-2 eylem yapar öcünü aldık der. o adam ölmüşse eceliyle ölmüştür. resimlere de baktığınızda ağız kısımı gayet düzgün duruyordu. tabi en son gördüğüm öyleydi yeni resim geldi mi bilmiyorum. ama photoshop gibiydi.

---

http://www.hurriyet.com.tr/planet/17686422.asp

işte bende tam bundan bahsediyodum

"Usama Bin Ladin, orijinal adıyla Tim Osman, bir CIA ajanıdır. Hem de müthiş başarılı bir CIA ajanıdır. Bu herif mükemmel senaryolarında oynattıkları, 9 numaralı golcü forvetleridir."

Bu sözleri bir yerden alıntıladım hoşuma gittiği için. Kendi adamlarını, kendi halklarına güven vermek adına tasfiye ettikleri aşikar. İnternette bir çok belge var. Bu belgelere inanıp inanmamak sorgu ve tahmin meselesi tabi ki. Ama yine de El-Kaide'nin bir zamanlar Amerika'nın kadim dostlarından olduğunu düşünürsek belgeye falan da ihtiyaç yok aslında.

Burada Yahudi arkadaşlar varsa bilsinler ki şu an ki söylemim onların dinlerine karşı bir saldırı değildir. Dilediğinizi seçmekte özgür olduğunuzu ben size söylemeden siz zaten biliyorsunuz.

Buna edebi hayatta Yahudi Şeriatı denir. Bu şerî davranışlara göre; Yahudi olmayan insanların kuruşluk değeri yoktur. Yahudiler'e göre amaca ulaşmak için bütün fikirlerle dostluk kurulabilir, fikirleri baltalanabilir. Dünya ve ülke yönetimlerinde dikkat edilmesi gereken hususlar; sosyoloji ve piskoloji olmalı bana göre. Çünkü insanlarda var olan dinamikleri kullanmak kadar çıkar sağlayan bir şey yoktur. Bir bireyi dini yüzünden kandıramazsınız. Bireyin bunun altına bir şey araması muhtemeldir. Çıkarını düşünür. Ama toplumlar öyle değildir. Birey aslında kendi varlığını toplumun varlığı sayar. Toplumları ele geçirmek de; dinamiklerini kullanarak çok kolay hâle gelmiştir. İşte Yahudi Amerika'nın yaptığı davranış budur. El-Kaide budur. İslam'ın içerisinde anlatılan; Hz. Muhammed'in kalbinin çıkarıp yıkanması, Mi'rac da namaz üzerinden pazarlık etmesi vs. vs. hepsi Yahudi şeriatıdır. İslam'a dinamiklerle sokulmuş olaylardır. Amaç, Peygamber'i insan kimliğinden soyutlamak, hâşâ Allah ile pazarlığa oturacak kadar dehşet bir iradeye olduğunu gösterip, tıpkı Hristiyanlığa yapıldığı gibi onu Tanrılaştırmaya çalışmaktır.
Naçizane tavsiyem ,buradaki insanların benden genç-yaşlı olduklarını düşünmeden, dinamiklerle size hükmedilmeye kalkılıyorsa emin olun o işte bir iş vardır. Okuyun, bol bol okuyun. Din sahibi olmak istiyorsanız, dinleri kendi kitaplarından okuyun. Ya da herhangi bir şeye sahip olmak istiyorsanız, beyninizin çatlamamış damarı kalmasın. Kanatırcasına düşünerek sahip olun sahip olduğunuz şeye. O zaman vicdan muhasebesi yapmak durumunda ve zorunda kalmazsınız.


(Çok hızlı yazdım, anlatım bozuklukları, noktalama yanlışları için kusur atfedilmemesini rica ediyorum.)

Quote:

---

"Usama Bin Ladin, orijinal adıyla Tim Osman, bir CIA ajanıdır. Hem de müthiş başarılı bir CIA ajanıdır. Bu herif mükemmel senaryolarında oynattıkları, 9 numaralı golcü forvetleridir."

---

ben yazcaktim arkadas yazmis bu adam amerikanin yetistirdi bir adamdir saddam ile birlikte ayrica bu adami amerika yakalamadi bu adam aylar oncesinde olmustur hastaydi zaten saklamislardi ama oldugunu sonradan amerika cikti yakaladik oldurduk vesaire vesaire

Quote:

---

Originally Posted by Rind-i Şeyda

İslam'ın içerisinde anlatılan; Hz. Muhammed'in kalbinin çıkarıp yıkanması, Mi'rac da namaz üzerinden pazarlık etmesi vs. vs. hepsi Yahudi şeriatıdır. İslam'a dinamiklerle sokulmuş olaylardır.

---

Mirac'da pazarlık bahsi hem Sahih-i Müslim'de hem de Sahih-i Buhari'de geçiyor, ki bu da bu dinamiklerin mazisinin en azından 1.200 sene olduğu anlamına gelir. Bu iki muhaddisin de rivayeti İbn Abbas'a dayandırmasını bir an için dikkate alacak olursak bu maziyi mümkün mertebe yakına çekerek 1.350 seneye yuvarlayabiliriz. İslam'ın, içinde bulunduğumuz sene, miladi hesapla 1.401'inci senesi.

Quote:

---

Originally Posted by meddah

Mirac'da pazarlık bahsi hem Sahih-i Müslim'de hem de Sahih-i Buhari'de geçiyor, ki bu da bu dinamiklerin mazisinin en azından 1.200 sene olduğu anlamına gelir. Bu iki muhaddisin de rivayeti İbn Abbas'a dayandırmasını bir an için dikkate alacak olursak bu maziyi mümkün mertebe yakına çekerek 1.350 seneye yuvarlayabiliriz. İslam'ın, içinde bulunduğumuz sene, miladi hesapla 1.401'inci senesi.

---

Hadis ilminin güvenilirliğini sorgulayabilir miyiz sorgulayamaz mıyız ?

Akılcılığı çok fazla ön planda tutanların Kur'an-ı Kerim'in (haşa)ilâhî mi yoksa insanî mi olduğunu sorguladıkları bir ortamda(genel anlamda) hadislerin sahih mi uydurma mı olduğunun tartışılması onlara göre mümkündür heralde? ;) (Bknz: İslamın Protestanlaştırılması)

El-Kaide ve fikri yapısını az biraz araştırırsanız ehl-i sünnet alimlerinin ittifakla sahih olduğunu kabul ettiği kaynaklara ne kadar uzak olduğunu görürsünüz. Huccet'ül İslam lakabına mazhar olan İmam-ı Gazali, dönemin padişahlarına, kadılarına,imamlarına ehl-i sünnet itikadını aşılamak için mektuplar gönderen İmam-ı Rabbani, hadisleri kaynak alarak hükümler veren Hanefi mezhebinin kurucusu Numan bin Sabit(Ebu Hanife) gibi birçok alimi "Hadis uyduran cehennemdeki yerini hazırlasın" mealindeki hadisi şerifini idrak etmemekle, edememekle suçlamak bana fazla cesurca geliyor.

Quote:

---

Originally Posted by Rind-i Şeyda

Hadis ilminin güvenilirliğini sorgulayabilir miyiz sorgulayamaz mıyız ?

---

Sorgulasak bile "namaz pazarlığı" bahsini "dinamikler"e bağladığın için sen sıkıntıya girersin.

Quote:

---

Originally Posted by meddah

Sorgulasak bile "namaz pazarlığı" bahsini "dinamikler"e bağladığın için sen sıkıntıya girersin.

---

Neden sıkıntıya gireyim. =))
Mızrakların ucuna Kur'an'ı Kerim'in sayfalarının takılıp da savaşıldığı dönem. Acaba sen "dinamik"ten kastımı çok fiziksel bir şey mi algıladın, bilemiyorum.
Kitaplara imân etmiş toplumların hepsinin kurtarıcı beklediği dönemdi o dönem. Ki Yahudiler aynısını Hz. İsa'ya yaptılar hem de çok kısa bir süre içerisinde. Peygamberi de Allah'la pazarlığa girecek kadar irade sahibi göstermek de o beklentiye tam uydu. Yahudiler bunu hep yaptı, yapacak da. Hadis ilmi de onlar için muazzam bir yol oldu.

Quote:

---

Originally Posted by Xipe Totec

Akılcılığı çok fazla ön planda tutanların Kur'an-ı Kerim'in (haşa)ilâhî mi yoksa insanî mi olduğunu sorguladıkları bir ortamda(genel anlamda) hadislerin sahih mi uydurma mı olduğunun tartışılması onlara göre mümkündür heralde? ;) (Bknz: İslamın Protestanlaştırılması)

El-Kaide ve fikri yapısını az biraz araştırırsanız ehl-i sünnet alimlerinin ittifakla sahih olduğunu kabul ettiği kaynaklara ne kadar uzak olduğunu görürsünüz. Huccet'ül İslam lakabına mazhar olan İmam-ı Gazali, dönemin padişahlarına, kadılarına,imamlarına ehl-i sünnet itikadını aşılamak için mektuplar gönderen İmam-ı Rabbani, hadisleri kaynak alarak hükümler veren Hanefi mezhebinin kurucusu Numan bin Sabit(Ebu Hanife) gibi birçok alimi "Hadis uyduran cehennemdeki yerini hazırlasın" mealindeki hadisi şerifini idrak etmemekle, edememekle suçlamak bana fazla cesurca geliyor.

---

Mesajınızı şimdi gördüm, afedersiniz.
Ne demek istediğinizi çok iyi anladım. Ben Hanefi mezhebindenim, ibadetlerimi de buna göre yapıyorum. İbadetlerimi yapmam için de, özellikle "namaz" hususunda Efendi'mizin yaptığı neyse onu yapmam gerekir. Ben İslam'a gönül vermiş, onu yaymaya çalışanların haklarını onlara verme taraftarıyım. Ama Mir'ac gecesi Peygamberimiz için imtihan gecesi idiyse "namaz pazarlığına" sesimi çıkartmam. Ama eğer İsra:1'deki gibi "bazı ayetlerin gösterilmesi" ise kusura bakmayın ama Allah bilmiyor mu 50 vakitin bu ümmetçe kılınmayacağını ? Nüzul sırasına göre sureleri incelerseniz "es-salat" kelimesinin namaz anlamında kullanıldığı sözcüklerin "İsra" suresinden çok daha önce vahyedildiğini görebilirsiniz. Mi'rac gecesi bize namaz farz oldu deniyor ama. Namaz bütün insanlığa farzdı. Peygamber Efendimiz, bu unutulanı geri getirmek, kendinden öncekileri tasdik etmek ve Allah'ın dinini yaşamak ve yaşatmakla mükellefti.

Hiç bir âlimden daha çok bilgiliyim demiyorum. Yanlışım olursa, sağlam delillerle bana anlatılırsa seve seve yanlışımı kabullenmeye razıyım. Bunu da son söz olarak ekleyeyim.

Allahın terörist bin Ladin'i İslam tarihine götürmüş bizi tövbe tövbe :D

Haber artık geçmişte kaldığı için konunun daha fazla uzaması gereksiz.