Maçımız Werder Bremen'le. Kazanmayı beklemediğim bir maçta çok iyi performans gösterdik.
Hertha maçı zor geçti. Grafite sakatlandı ve pek de güvenemediğim Radu'ya kaldım. Gerçi bu maçta golünü attı ama bakalım.
Çok garip bir takımım var. Her maç zorlanıyor ama kazanıyor. Goller Radu'dan. Güvenimi kazanıyor şirafsiz.
Maçtan sonra çektim Radu'yu yanıma konuştum.
Ayberk: Bak ben bu Grafite'yi hiç sevmedim. Paytak paytak yürüyor. Adam gibi oyna ilk yarı sezon arası bu Grafite'yi yollar sana güzelinden bir tane yedek getiririz Güney Amerika'dan. Güzel de bir kızkardeşi olur seni bi başgöz ederiz. Her maç ilk 11 oynarsın. Ama ilk yarıyı gol kralı olarak tamamlayacaksın.
Radu: Tamam abi hemen abi her zaman abi aman abi.
Ayberk: Ne abisi lan!? Koskoca menejere abi mi denir!? Unut kızkardeşi sen. Benim olacak o kızkardeş. Yürü git len şimdi!
Yine o maçlardan biri. Yine zorlandık ancak şans bize değil Frankfurt'a güldü. 11 maçdır takımım taktiğime uyum sağlayamadı galiba. Tek golümüz yine Radu'dan.
Golden sonra "Hoca kızı bana bıraksana ya" diye ağlıyordu
Uefa kuraları çekildi. Bize de gele gele Beşiktaş geldi. Hem daha kolayından hem de daha gavurundan bir takım çıksa daha iyi olurdu.