Mircea Lucescu, boş zamanlarında yöneticiliğini yaptığı futbol akademisindeki odasında genç yeteneklerden birinin videosunu izliyordu. Kapı çalındı. Kurt hoca '' Girin '' diye bağırdı. İçeriye Adrian İlie girdi. Eski milli futbolcu birkaç senedir Lucescu ile birlikte akademide çalışıyor, genç yeteneklere antrenörlük yapıyordu.
'' Hocam '' dedi '' Birkaç dakikanızı alabilir miyim ? ''
Lucescu '' Elbette '' diye yanıtladı. İlie' nin geliş sebebini merak etmişti. '' Hayırdır ? ''
İlie gülümsedi: '' Fransa' nın köklü bir kulübünden teklif aldım. İzin verirseniz orada teknik direktörlük yapmak üzere ayrılmak istiyorum. ''
Lucescu duygulandı: '' Eğer isteğin buysa yolun açık olsun. Her zaman yanında olduğumu da unutma. ''
İlie '' Hocam '' dedi yeniden '' Bana tavsiyeleriniz var mı ? ''
Lucescu '' Başarı çaba ve sabır gerektirir. Yönetiminle iyi geçin. Kadronun uygun olacağı taktiği seç. Gün gelecek farklı kaybedeceksin. Pes etme. Yanlışı araştır, üstüne git. Elinden gelenin en iyisini yap. Kararlı ol. '' dedi.
İlie '' Teşekkür ederim '' dedi ve odadan ayrılmadan önce hocasının elini sıktı.
Kuralları okudum ve kabul ettim.