-
10.Ağustos.2007, 20:53
#1
Batıl İnançlar
A
*Ayak ayak üstüne atılarak yemek yenmez, sofraya saygısızlıktır denir ve kıtlığa işaret sayılır.
* Ayna kırılması uğursuzluktur; aynanın kırıldığı ev yedi sene iflâh olmaz denir.
* Ayın onüçü uğursuz sayılır, o gün hiçbir şey yapılmaz.
* Arabanın önünden geçilmez.
* Arabanın önünden tavşan geçmesi uğursuzluk sayılır.
* Ayakta pantolon giymek yoksulluğa işaret sayılır.
* Akşam karanlığında kimseye süt verilmez, verilirse hayvan sütten kesilir denir.
* Ayva çok olan yerin kışı azgın olur denir.
* Ateşle oynayan çocuk altını ıslatır.
B
* Baykuşun saçakta ötmesi ölüme işaret sayılır.
* Bir şeyi kırk kere söylersen olur denir.
* Bir insanın başka bir insana domuz demesi uygun bulunmaz; diyenin iştahını kırk gün kesileceğine inanılır.
* Bir kimseye süt verilirken içine küçük bir kömür parçası ya da bir yeşil yaprak atılır, atılmazsa hayvanın sütünün kesileceğine inanılır.
* Bir evin çevresinde kargaların gezinip uçması iyi sayılmaz.
C
* Cuma saati yola çıkılmaz.
* Cuma günü salâ ezan arasında iş yapılmaz.
* Cumartesi ve Salı günleri çamaşır yıkanmaz.
Ç
* Çocuk yalnız bırakılmaz, bırakmak gerekirse yanına bir süpürge konur.
* Çamaşır kazanı uzun süre ateşte bırakılmaz, bırakılırsa o evden cenaze çıkar denir.
* Çocuklara nazar değmemesi için nazar boncuğu takılır.
* Çam ağacının kozalağının çok olması o yıl kışın şiddetli olacağına işaret sayılır.
* Çarşamba günü yorgan kaplayan hastalanır.
* Çocuğun üstünden atlanmaz, atlanırsa boyu kısa kalır denir.
* Çocuk çamaşırlarının gün batımına kadar dışarıda askıda kalması çocuğun büyülenmesine neden olur, diye düşünülür.
D
* Dince kutsal sayılan gecelerde süpürge işi yapılmaz.
* Doğum yapmış bir kadının gece gezmesi iyi sayılmaz.
* Dört yapraklı yoncayı bulanın talihinin açılacağına inanılır.
E
* Ezan sırasında duyulan köpek uluması ölüm haberi sayılır.
* Evde bebek emeklerse misafir gelir, denir.
* Eller birbirine bağlanmaz, bağlanırsa kısmetin kesilir denir.
* El ve ayak tırnakları birden kesilmez, kesenin bir üzüntü bir sevinçle karşılaşacağına inanılır.
* Esnerken ağız kapanır, kapamayan şeytana ezan okumuş sayılır.
* Elden ele makas alınmaz, makas düşman sayılır.
* Ezandan sonra komşuya ekmek mayası verilmez.
* Erkek çocuğun kesilen ilk saçı atılmaz, babasının cebine bereketi artar inancı içinde konur.
* Ekmek kırıkları atılmaz, toplanıp yenirse evin bereketi çok olur denir.
* Ellerini kavuşturanın kısmeti kapanır, anası ölür denir.
G
* Geceleri tırnak kesilmez
* Geceleri aynaya bakılmaz.
* Gelinin anne evine dönmesi için gelin arabasının ardından su dökülür, su tası ters çevrilip üstüne oturulur.
* Gece sakız çiğnenmez, çiğneyenler için ölü eti yiyor denir.
* Gece ayağı ile oynayanın anne ya da babasının öleceğine inanılır.
* Gece ıslık çalınmaz, çalan için şeytanı çağırıyor denir.
* Gece örümcek almak günah sayılır.
* Gece yıldızları saymak iyi değildir denir.
* Gece dışarıya kül atılmaz, suya kızgın kül dökülmez; yapanların uğrayacağına, yani cin çarpmasına tutulacağına inanılır.
* Gece yorgan kaplanmaz.
* Gece çamaşır yıkanan yerden geçilmez, çamaşır sularının üzerine basılmaz.
* Gece kapı arkasında oturulmaz, oturanın iftiraya uğrayacağı düşünülür.
* Gelin ayakkabısının altına mahalledeki kızların isimleri yazılır, düğün sonunda kimin ismi silinmediyse önce onun evleneceğine inanılır.
* Gelin arabasının önünden geçilmez.
* Gece vaktinden önce horoz ötmesi uğursuzluk sayılır.
* Gökkuşağının altından geçen insanın cinsiyet değiştireceğine inanılır.
H
* Hıçkırık tutunca; �Bir kimse andı� denir ve �dostsa ansın, düşmansa çatlasın� diye söylenir.
* Hapse giren, ölen birinin yüzüğünü takarsa çabuk çıkar denir.
* Hastalar kurşun dökülür.
İ
* İki bayram arası düğün yapılmaz.
* İkindiden sonra el işi yapılmaz.
* İkindiden sonra bebek çamaşırı güneşe asılmaz.
* İnsan üzerinde giysi söküğü dikilmez.
* İkindiden sonra hiçbir yere kül atılmaz.
* İnsanın önünden kara kedi geçmesi uğursuzluk sayılır.
* İkindiden sonra örümcek alınmaz.
* İşi yarıda bırakanın ölümü zor olur denir.
* İki bebek kırkı çıkmadan aynı odada bulundurulmaz. Bulundurulursa birinin büyüyeceğine diğerinin kısa boylu kalacağına inanılır, buna �kırk basar� denir.
* İki bayram arası nikâh kıyılmaz.
* İğde dalı, leylek boku ve mavi boncuk bir araya bağlanır, koltuk altına konursa nazar değmez denir.
* İki gelin aynı eve alınmaz.
* İşe giden erkeğin önünden geçilmez.
* İki kadının arasından geçen erkek karısına söz geçiremez.
K
* Köpek uluması iyi sayılmaz, duyulduğunda �sahibine uluyasın� denir.
* Kızlar, iki öğün arasında yemek yerse kısmeti kapanır.
* Kurban bayramının ilk üç günü elişi yapılmaz.
* Küle basılmaz, basan çarpılır denir.
* Karanlık yerden geçilmez, geçilmek zorunda kalınırsa �destur� denir.
* Kapı eşiğine basma, iftiraya uğrarsın denir.
* Kuş pisliği başa düşerse para gelecek denir.
* Kulak çınlaması uğursuzluk sayılır.
* Kuşun gagasıyla cama vurması gelecek haberin işareti sayılır.
* Kesilen tırnak yere atılmaz, üstüne basılmaz.
* Kapı eşiğinde oturmak iyi değildir, oturanın kısmeti kapanır.
* Kara kedi görmek uğursuzluktur denir.
* Kayan yıldız ölüme işarettir.
* Kırkı çıkmamış bebek sokağa çıkarılmaz, mezarlığın yanından geçirilmez; tersi yapılırsa �kırk basar� denir.
* Kahve içen oğlan çocuğunun bıyıkları çıkmaz, köse kalır.
* Küçük çocuk avucunu çok sıkarsa büyüyünce cimri olur.
* Küçük çocuğun ayak tabanından öpüldüğünde erken yürüyeceğine, dudağından öpüldüğünde erken konuşacağına, ensesinden öpüldüğünde inatçı olacağına inanılır.
* Küçük çocuk apış arasından bakarsa eve misafir gelir.
* Kapının eşiğinden içeriye sağ ayakla girmek uğur getirir.
* Kedinin kıbleye dönüp ön ayaklarıyla başını kaşıması yağmur yağacağına işaret sayılır.
* Kaza geçiren kişinin yeniden kaza geçirmemesi için başında tuz ya da para çevrilir.
L
* Leyleği havada gören o yılı durmadan gezerek geçirir, yerde gören evinde oturur.
* Lağıma bulaşık suyu dökülmez, döken çarpılır.
* Loğusa kadının kırk gün sokağa çıkması iyi sayılmaz.
M
* Makasın açık kaldığı evde kavga çıkacağına inanılır.
* Merdiven altından geçmek uğursuzluk sayılır.
* Meleğin sağ, şeytanın sol omuzda olduğuna inanılır.
* Mahalle halkından ölen olursa dolu su kapları boşaltılır.
* Mezar ve mezarlığa doğru parmak uzatılmaz, uzatılırsa o parmağın ısırılıp ayak altına alınması gerekir.
* Mavi boncuk nazarı engeller.
* Makası açık bırakınca düşmanın ağzı açılır.
Ö
* Ölünün yıkandığı yerde yedi gece mum yakılır.
* Ölü geçerken tırnaklara bakılmaz.
* Örümcek tutmak fakirliğe yol açar.
* Ölünün gözleri açıksa daha dünyasına doymamış denir.
* Ölünün gözleri açıksa, arkasında kısa süre sonra bir başkasının öleceğine inanılır.
P
* Parmak kütletilmesi şeytanlara tesbih çekmek olarak düşünülür.
* Pazarda, pazarcıdan ilk alışveriş yapan kişinin aldığı malın parasını tezgaha atması uğur sayılır.
* Parmak kütletenin şeytanlar başına toplanır.
R
* Rüyada minare görmek sevinçli haberdir, ölü diri getirir, yeşil muradtır, asıldığını görmek ulu kişilerden görülecek yardıma işarettir.
* Rüyada yumurta görmek kötü söze ve dedikoduya işaret sayılır.
* Rüyada beyaz koyun görmek kışa ve yağacak kara işarettir.
* Rüyada erkek cinsel organı görenin bir kadın yakını ölür.
* Rüyada insan pisliğini görenin eline para geçer.
* Rüyada kız çocuğu gören sıkıntılı haber alır.
* Rüyada erkek çocuğu gören sevinçli haber alır.
* Rüyada eline altın alan para kazanır.
* Rüyada al at göre muradına erer.
S
* Sağ göz seyirmesi sağlığa, sol göz seyirmesi varlığa işaret sayılır.
* Saç taramasında tarakta kalan saç sokağa atılmaz; atılırsa bir tavuğun ayağına dolanır, sürekli başın ağrır.
* Sol avuç kaşınırsa para gelir, sağ avuç kaşınırsa para çıkar.
* Salı günü başlanan iş sallanır, bu nedenle işe başlanmaz.
* Sabun bir başkasına el üstünde verilir.
* Saçak altından geçen çarpılır.
* Sırtında giysisini diken aklını dikermiş.
* Sokak kapısının arkasına asılan diken aileyi nazardan korur, ekin asılırsa bereket çok olur.
* Su içerken sol el başın üstüne götürülür.
* Salı günü yola çıkılmaz.
* Sabah işe giden erkeğin önünden kadın geçmez, geçerse o erkeğin işi rast gitmez.
* Suyun boş yere kaynatılması uğursuzluktur.
* Salı ve Cumartesi günleri çamaşır yıkanmaz.
* Sofraya önce büyükler oturur, yoksa sofranın bereketi kaçar.
* Sobada ya da ocakta odunların ses çıkararak yanması o ev sahibi hakkında dedikodunun yapıldığına inanılır.
Ş
* Şimşek çakarken kırmızı giysi giyilmez.
T
* Terlik ve ayakkabının ters dönmesi iyi değildir.
* Tuvalette konuşulmaz, uğursuzluktur.
* Tavuğun ötmesi uğursuzluk sayılır.
* Tahtaya üç kez vurmanın kötülükleri kovacağına inanılır.
* Terlik ve ayakkabı ters çevrilirse evden ölü çıkar.
Y
* Yeni yapılan evin temeline kurban kesilir.
* Yola çıkanın arkasından su dökülür.
* Yedi hafta boyunca Cumartesi günleri çamaşır yıkayanın evinden cenaze çıkar.
* Yatağa çorapla girilmez.
* Yeşil soğan ve yumurta kabuğu yakılmaz.
* Yüzüstü yatılmaz, yatılırsa gâvura benzenirmiş.
* Yeni doğan çocuğun kopan göbeği nereye atılırsa o mesleği seçermiş. O nedenle tuttuğu mesleğinde yükselmesi için kiremitliğe atmak gerekirmiş.
* Yolculuğa çıkan kişinin önüne ilk çıkan kişi uğurlu ya da uğursuzluk getirirmiş.
* Yeni gelinin kucağına erkek bebek verilir.
* Yeni doğan bebeğin eline iyi huylu olsun ve iyi okusun diye kalem tutturulur.
* Yüzüğün sol ele takılması iyi sayılmaz.
* Yeni evlenen erkeğin düğününden sonra eve ilk girişinde bardak kırması uğurlu sayılır.
* Yeni doğan bebek Cuma günü yıkanmaz.
* Yeni doğan bebeğin ağzına üflenirse o bebeğin cana yakın olacağına inanılır.
* Yemekte bardaktan su dökülürse eve misafir gelir.
* Yalan yere yemin edenin başında yemin tutmasın diye ekmek çevrelip köpeğe atılır.
* Yemin eden kişi, yemin ederken sağ ayağını kaldırırsa yemini kabul olmaz.
* Yaranın üzerinde ekmek çevirilir, sabah ezanından önce mezarlığa gidip atılır, arkasına bakmadan eve dönülürse yara geçermiş.
* Yatakta yayılıp yatanın rızkı bol, büzülüp yatanın az olurmuş.
Mesaj Yetkileri
- You may not post new threads
- You may not post replies
- You may not post attachments
- You may not edit your posts
-
Forum Rules