1 ile 9 arası toplam 9 sonuç

Konu: İSTANBUL Semtlere Neden Bu İsimler Verilmiş?

  1. #1

    Default İSTANBUL Semtlere Neden Bu İsimler Verilmiş?

    İSTANBUL Semtlere Neden Bu İsimler Verilmiş?

    --------------------------------------------------------------------------------


    9 dilde İstanbulİstanbul'un pek çok dilde çok farklı isimleri bulunuyor.
    Grekçe: Vizantion
    Latince: Bizantium, Antoninya, Alma Roma, Nova Roma
    Rumca: Konstantinopolis, İstinpolin, Megali Polis, Kalipolis
    Slavca: Çargrad, Konstantingrad
    Vikingce: Miklagord
    Ermenice: Vizant, Stimbol, Esdambol, Eskomboli
    Arapça: Bizantiya, el-Mahsura, Kustantina el-uzma
    Selçuklular zamanında: Konstantiniyye, Mahrusa-i Konstantiniyye, Stambul
    Osmanlıca'da: Dersaadet, Deraliyye, Mahrusa-i Saltanat, İstanbul, İslambol, Darü's-saltanat-ı Aliyye, Asitane-i Aliyye, Darü'l-Hilafetü'l Aliye, Payitaht-ı Saltanat, Dergah-ı Mualla, Südde-i Saadet.

    Semt isimleri
    Aksaray: Fatih'in sadrazamı İshak Paşa, İç Anadolu Bölgesi'ndeki Aksaray'ı ele geçirdikten sonra orada yaşayan bölge insanlarını bugünkü Aksaray semtinin bulunduğu yere gönderir. Aksaraylılar da semte adlarını verirler.

    Ahırkapı: Marmara Denizi'nin kıyısında yer alan yedi ahır kapısından birisi olan bu semte, Padişah atlarının bulunduğu has ahırın yanında yer aldığı için Ahırkapı ismi verildi.

    Aşiyan: kuş yuvası
    Aşiyan: Günümüzdeki ismini şair Tevfik Fikret'in burada bulunan, Farsça'da kuş yuvası anlamına gelen 'Aşiyan' isimli evinden alıyor.
    Bağlarbaşı: Semt, en ünlü bağ ve bahçelerin bir dönem burada yer almasından dolayı bu adla anılıyor.

    Bebek: Semtin isminin nereden geldiği konusunda iki rivayet bulunuyor. Bunlardan ilki, Fatih Sultan Mehmet'in bölgeyi koruması için gönderdiği bölükbaşının Bebek lakaplı olması. Diğeri ise padişahın semtteki bahçesinde gezerken yılan görüp korkan şehzadesine bebek demesi ve bundan sonra bahçesinin bebek bahçesi olarak anılması.

    Beşiktaş: İlk görüş, semtin ismini Barbaros Hayrettin Paşa'nın gemilerini bağlamak için diktirdiği beş taştan aldığı yönünde. Diğeri ise bir papazın burada yaptığı kiliseye Kudüs'ten getirdiği beşik taşını koyduğu ve ismin buradan geldiği yönünde.

    Beyazıt: Sultan II. Beyazıt'ın buraya kendi ismiyle anılacak bir külliye yaptırmasından sonra semt, Beyazıt olarak anılmaya başladı.

    Beyoğlu: Semtin isminin nerden geldiği konusunda çeşitli rivayetler bulunuyor. Bunlardan ilkine göre, İslamiyet'i kabul edip burada oturmaya başlayan Pontus Prensinden adını alıyor semt. Diğerine göreyse, 'Bey Oğlu' diye anılan Venedik Prensinin burada oturmasından geliyor semtin adı. Son bir rivayet de, burada oturan Venedik elçisine, yazışmalarda, "Beyoğlu" diye hitap edilmesinden semtin bu adla anıldığını söylüyor.

    Bakırköy: Bizanslıların 'Makri Hori' dedikleri semt, 14. yüzyılda Osmanlıların eline geçince 'Makriköy' adını aldı. 1925'te ulusal sınırlar içindeki yabancı kökenli adların değiştirilmesi sırasında Atatürk'ün isteğiyle semt Bakırköy adını aldı.

    Bostancı: Semt, adını eskiden her türlü meyve ve sebzenin yetiştirildiği bostanlardan biri olmasından alıyor.

    Depremde çatlayan kapı Çatladıkapı: Bizans zamanında yapılan surların Sidera adı bir verilen kapısı, 1532 tarihinde meydana gelen depremde çatlayınca, hem semt hem de kapı Çatladıkapı olarak anılmaya başladı.

    Çemberlitaş: Bizans'ın en önemli meydanlarından Constantinus Forumu'nun bulunduğu yerdeki büyük sütunlardan birisi olan Çemberlitaş, semte adını verdi.

    Çengelköy: Eskiden gemi çapaları bu köyde yapıldığı için isminin buradan geldiği tahmin ediliyor.

    Çıksalın: Güzel manzaralı, geniş bir çevreye hakim olan bölgeye, halk arasında "çık, salın" denilmeye başlandı.

    Eminönü: Osmanlı döneminde çarşıdaki esnafı denetleme yetkisi 'Emin'lere aitti. Semt, adını burada bulunan 'Gümrük Eminliği'nden alıyor.

    Feriköy: Semt adını Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde yaşayan Madam Feri'den alıyor. Bölgede bulunan geniş topraklar padişah tarafından Madam Feri'nin eşine bağışlanmıştı. Ama eşi ölünce semt onun ismiyle anılmaya başlandı.

    Galata: Gala, Rumca da "süt" anlamına geliyor. Bir rivayete göre Galata'nın adı semtteki süthanelere gönderme yapılarak türetildi. Başka bir görüşe göre ise İtalyanca 'denize inen yol' anlamına gelen 'galata' kelimesi düşünülerek bu isim verildi.

    Horhor: Fatih'te bulunan semt, adını Horhor çeşmesinden alıyor. Rivayete göre Fatih Sultan Mehmet bölge civarında yürürken yerin altından su sesleri duyar ve yanındakilere, "Buraya bir çeşme yapın baksanıza 'hor hor' su sesleri geliyor" der ve buraya bir çeşme yapılır. Çeşme de semt de Horhor ismiyle anılmaya başlar.

    Okmeydanı: Fetih Ordusu kuşatmanın bir kısmını burada kurulan karargâhta geçirmiş. Semtin ismi de böylelikle Okmeydanı olarak kalmış.

    Kadıköy: Futbolun mabedi olan ilçe Zamanın musiki üstadı Sine Kemani Nuri Bey’in anlatışına bakılırsa, futbola meraklı ilk Türk gençleri bir kulüp kurmağa, daha bir derli toplu birleşmeye karar vermişler. Çok geçmeden arzularını yerine getirmiş, elbiseyi de seçmişler; gömleğin göksü, yakası, kol kapakları beyaz, öbür tarafları kırmızı, pantolon keza beyaz. Kuşdili Papazın çayırlarında kendi aralarında maçlara girişmişler. Moda’daki İngilizlerden, Rumlardan mürekkep (oluşan) takımın derecesine erişmek, onları yenmek baş emelleri(en büyük arzuları). Eski cimnastikçi ve idmancılardan Sine Kemani Bay Nuri’nin rivayetine göre, ilk oynayanları sayalım: Kendisi(Nuri Bey), Emced Bey, Mehmet Ali ve kardeşi Neşet Beyler, Reşat Danyal Bey, Hafız Mustafa, Topçu zabiti Cevdet Bey, Eşref Bey, Hüsnü Paşa zade Bahriyeli Fuat Bey, Mekteb-i Sultani’li Daniş, Tahsin (Şair Tahsin Nahit) Bey, Sarı Şevki.

    Şişli: Şiş yapımıyla uğraşan ve Şişçiler diye anılan bir ailenin burada bir konağı olduğu ve 'Şişçilerin Konağı'nın zamanla değişikliğe uğrayarak 'Şişlilerin Konağı' hâline gelmesiyle semtin adının Şişli olarak kaldığı anlatılıyor.

    Şaşkınbakkal: Henüz yerleşimin olmadığı dönemlerde yaz günleri denizden yararlanmak için bölgeye gelenlere bir bakkal dükkanı açıldığını görenler, burada iş yapılmayacağını düşünerek bakkala "şaşkın bakkal" yakıştırması yaptılar. Bundan sonra da semt Şaşkınbakkal olarak anılmaya başlandı.

    Sütlüce: Bugün Sütlüce semtinin olduğu yerde Süt Menbat isimli bir Rum köyü vardı. Köyün bir köşesindeki bakır bir kadın heykelinin memelerinden su akar; bu suyun, kadınların sütünü çoğalttığına inanılırdı. Bundan dolayı semt, Sütlüce olarak anılır oldu.

    Tahtakale: Sözlük anlamı 'kale altı' olan Taht-el-kale'nin bozulmasıyla Tahtakale'ye dönüşen semtin, Mercan ya da Beyazıt dolaylarındaki eski sur benzeri yapının aşağı kotunda yer aldığı için bu ismi aldığı tahmin ediliyor.

    Taksim: Osmanlı zamanında sucuların; suyu, halka taksim ettikleri yer, Taksim olarak anılmaya başlandı.

    Teşvikiye: Sultan Abdülmecit'in bir mahalle kurulması için teşvikte bulunduğu semtin adı Teşvikiye olarak kaldı. Bu durumu, Harbiye Karakolu ile Rumeli ve Valikonağı Caddelerinin kesiştiği kavşakta bulunan iki taş belgeleliyor.

    Unkapanı: Bazı satış yerlerinde Arapça'da 'Kabban' adını taşıyan büyük teraziler bulunduğundan, buraları Kapan adını taşırdı. Sahiline buğday ve arpa yüklü gemiler demirlediğinden, semt bu adı aldı.

    Üsküdar: Bizans devrinde, Skutari denilen asker kışlaları, şehrin bu yakasında yer aldığı için semt Skutarion diye anılıyordu. Bu isim zamanla Üsküdar'a dönüştü.

    Veliefendi: Hipodrom bir zamanlar Şeyhülislam Veli Efendi'nin sahibi olduğu topraklar üzerinde kurulduğundan semtin adı Veli Efendi'yle anılıyor.
    alıntı

  2. #2

    Default

    Yaw keşke, semtleri koyu, açıklamaları normal yazsaydın, direk semt isimlerini görürdük

    Ben Sarıyer'i göremedim, rivayetlere göre çok eskiden yerler sarıymış, daha doğrusu yerler değil heryer, ağaçlar, evler falan; onun İçin Sarıyer ismini almış

    Paylaşım için sağol mustafagungor
    -

  3. #3
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    34
    Mesajlar
    926

    Default

    Mustafa şu semt isimlerini kırmızı yapsaydın keşke. Ayırt edemiyorum bir türlü.

    Bu arada paylaşım için teşekkürler
    ...Eğer mücadele ettiğin noktaya varmayı ummuyorsan, mücadele edemezsin...

  4. #4

    Default

    biraz düzelttim

  5. #5
    Nesil
    2004
    Yer
    Jeddah to Ankara
    Yaş
    37
    Mesajlar
    218

    Default

    arapcada "Bizantiya, el-Mahsura, Kustantina el-uzma" istanbula böle denildigini hiic duymadiiim
    b,de yunanlar hala istanbul a "Konstantinopolis" diorlarr

  6. #6

    Default

    güzel paylaşım sağolasın

  7. #7
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Mesajlar
    75

    Default

    beyoglu semt degil ilce sagol paylastıgın icin.

  8. #8
    Nesil
    2005
    Yer
    İstanbul/Antalya
    Yaş
    35
    Mesajlar
    2,141

    Default

    rivayet lafını duyunca korsan tvdeki ata demirerin su hayvenları anlatan adam geliyorneyse tesekkürler mustafa

  9. #9
    Nesil
    2006
    Yer
    İstanbul
    Yaş
    34
    Mesajlar
    98

    Default

    paylaşımın için teşekkürler ne anlamları warmış semtlerin

Mesaj Yetkileri

  • You may not post new threads
  • You may not post replies
  • You may not post attachments
  • You may not edit your posts
  •