Hedef aranan adam olmak.. [Aston Villa Kariyeri]
Makine mühedisi olarak gitmiştim Ada'ya. 2 yıllık yüksek lisans eğitimi görmeye gittiğim İngiltere beni büyülemişti. Halbuki Almanya'dan Nurettin ve Fahrettin amcalarım beni hep Almanya'ya getirmeye çalışmışlardı. Nurettin Amcamın nedeni ise çok basitti:
-Oğlum, burada biz varız, orada tek başına ne yapacaksın? Burada hem Almanca öğrenirsin, hem de her hafta yeni bir kız götürürsün. Alman kızları esmer Türk erkeklerine hasta. Bak ben burda yengeni en az 200 kez aldattım. Gel, yaşa bekarlığını!!! Paraya para demeyeceksin.
Ben istemedim. Karı kız derdim yoktu. Çünkü hayatım yalnız geçmişti. 14 yaşında Fen lisesini kazandığımda tek başıma, ailemsiz geçirdiğim zamanlar, ağladığım günler geliyordu aklıma. Güçlü olmayı ta o günlerden öğrenmiştim. Bu kez de yalnız kalacaktım.
Tek ısrarcı Almanya'daki amcaların değildi. İsviçre'deki halam da oraya gelmemi çok istemişti. Aynı şekilde Norveç'teki Emine halam... Ama yalnız adam yine yalnız kalmayı tercih etmişti.
Yıllar birbirini kovaladı. 2 yıllığına yüksek lisans yapmaya gittiğim İngiltere'de doktora ve profesörlük tezlerini de vermiştim. Artık 35 yaşında genç bir profesördüm ve Oxford University'de Mechanical Elements ve Manufacturing Engineering derslerini veriyordum. İngiltere'de ünü olan bir hoca olmuştum. Ünümü getiren en önemli olay da getirdiğim tezle dünyadaki otomobil üreticilerinin önünü açmış olmamdı. Tez ise şuydu: Aracın yapımında kullanılan çelik parçaların maliyetini ve ağırlığını azaltıp, kalitesini artıracak bir tez. Tez hakkındaki detayları burada belirtmem gerekmiyor.
Bu tezden sonra artık mühendislik yapmanın anlamı kalmamıştı. Çünkü zirvedeydim ve artık sıkılmıştım. Aynı zamanda bana çifte vatandaşlık da vermişlerdi.
Premiership'i heyecan ile takip ediyordum. Ferguson'ın heybeti, Mourinho'nun zekası beni cezbediyordu. Neden ben olmayayım ki dedim. 6 aylık bir kurs serüveninin sonucunda diplomamı almıştım. Artık ben diplomalı bir teknik direktördüm!
Bu heyecanla takım kadro ve finansal yapılarının incelemeye başladım. Bir yandan da dünyanın dört bir yanından arkadaşlarımdan ülkelerindeki en önemli oyuncuların listesini toplarlıyordum. Örneğin, halamın oğlu Abdullah Norveç'ten Iversen'in çok iyi bir oyuncu olduğunu belirtmişti.
Medyanın tahmin tablosuna göre bu sene adanın lig sıralamasına baktım. Finansal özellikleri ile beraber incelediğimde bana en uygun takımın Aston Villa olduğunu gördüm. Başkan'a başvuru dilekçemi ümitsizce yolladım. Ümitsizdim çünkü tecrübesizdim. Tüm adada tanınmam hiçbirşeyi değiştimez gibi geliyordu.
Yanılmışım. Bir hafta sonra kulüpten davet aldım. Başkan ile kulüpte görüşmemde bana sorduğu tek soru ne kadar para istediğim oldu. Ben boş kağıda bile imza atardım çünkü para derdim yoktu, ünlü bir profesörün para derdi olabilir mi?
Ben boş kağıda imza atabileceğimi belirttim ve bir yıllık bir sözleşme imzaladık. Artık Villa'nın yeni hocası bendim.
Bakalım, bu yeni yıldaki ilk deneyimimde neler yapacağım. Medya tarafından 15. olarak tahmin edilen Villa'yı nerelere taşıyacağım? Hedefim aranan hoca olmak tabi ki.
Transferler, hazırlık maçları ve kadro analizi akşama....
Football Manager 2006&2007&2008 Türkçe Dili Çevirmeni & Çevirmen Ekibi Yöneticisi - Turksportal Site ve Forumları Eski Yöneticisi