Halka güven verebildiğini hiç sanmıyorum. Halk o kadar muhtaç ki seçim zamanı verilen erzak için oy bile verebiliyor. Ekonomik özet işte. Bir ülkede seçim zamanı bir çok erzak yardımı yapılıyorsa ekonomisinden tut vizyonuna kadar herşeyi kötüdür.
Printable View
Ilımlı falan değilim Aydın."Demokrasi arama" ya da "Olayları yatıştırma" adı altında her iki taraftan da Devletin malına ya da ekonomisine verilen her türlü zararın karşısındayım. Yöntem bu değil...Bu olmamalıydı... Sen farklı pencereden bakıyorsun,ben farklı pencereden bakıyorum,AKP yandaşları ikimizden de farklı bir pencereden bakıyor. Fakat üç pencereden ,hatta tüm pencerelerden de görünen ve ortak olan tek şey devletin zarar gördüğüdür. Ben sadece bunu haykırıyorum.Yoksa benim gibi düşünün,benim gibi inanın,benim değerlerim sizin de değerleriniz olsun gibi bir isteğim,dileğim ya da beklentim yok.
İyi geceler arkadaşlar...
Bu da bir nevi ekonomik güçtür. Halk için paranın nereden geldiği önemli değil ki(bir kısım için), yeter ki gelsin. İktidarın ekonomik olarak halka yansıttıklarına bakalım; üniversiteleri çoğalttığı gibi harçları sıfırladı(ikinci öğretim hariç). Her öğrenciye kredi verebiliyor KYK; burs kaç kişi bilemem. Birkaç gün önce bedava internet duyurdu yurtlarda. Benim işime yaramayacak ama iyi bir şey sanırım. Çocuk yardımı yapılıyor, eskiden yoktu. Üç çocuğa ekstra ücret gündemde, klasik slogan malumunuz :) İSMEK vb. kursları bilen bilir. Halktan hiç bir masraf almadan çok ciddi bir harcamayla halka hizmet veriliyor. AKP belediyeleri de genelde iyi çalışıyor. Çiftçilere tarla parası veriliyor diye duydum, çiftçi değilim tabi; belki de yalandır. Bedava erzak, altın, mitinglere katılanlara para falan da iddaalar var çeyreği doğruysa bile rezalet ama bundan memnun olacak bir kesim de var. Daha da uzatılabilir.
Halka bu kadar çok imkan veriyorlar. Şimdi halk için ekonomi kötü müdür iyi midir :) Nereden bilsin adam borsanın bilmem kaçının yabancıların elinde olduğunu, ekonominin balon olduğunu.
Akpninde dediği gibi halk bilinçlendikçe hükmettikleri kitle azalıyor. Bunu anlayacak seviyeye gelebilirler bir gün umarım.
Şöyle bir video var.
ABD'de bir seçimde bilgisayar programına hile katılarak oy sonuçları değiştirilimiş. Bilgisayar programcısı hakim karşısında herşeyi anlatıyor..Ve bu hilenin dışarıdan görünmesi, farkedilmesi kesinlikle imkansız diyor. Tek çaresi var, oy pusulalarını sayıp sonuçlar ile karşılaştırmak... Bunu gördükçede insan sandıklara hiç güvenmiyor maalesef...
https://www.facebook.com/photo.php?v=569933606391613
Mümkün değil biz büyücez arkamızdan gelen büyücek.Gerçek demokrosiye ben tahminim 6-7 nesil sonra ulaşırız.ve Biliçlenmeye başlarız.Tabi burda Çoçuklarımızı ne kadar iyi eğiticemizde önemli.
Çünkü bizden sonra gelen 35 yaşındaki nesil.Halen Başbakan'ın İstanbul'a getirdiği suyu konuştukça zor.
Nisantasi‘ndaki abimizi izlediniz mi arkadaslar? :)
GEZİ PARKINA AVM YAPILACAK
Başbakan Erdoğan proje ile ilgili geçtiğimiz nisan ayı sonunda yaptığı açıklamada Topçu Kışlası'nın AVM ve rezidans olarak faaliyet göstereceğini açıkladı. Erdoğan konu ile ilgili yaptığı açıklamada “O zaman ne dedik, ‘olacak’ dedik, şimdi oluyor.
Bu tabi kışla olmayacak. AVM, belki rezidans olarak hizmet görecek.” Şeklinde konuşmuştu.
Kaynak : http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/23405125.asp
[YOUTUBE="gSHAf_VUM-k"].[/YOUTUBE]
https://www.facebook.com/photo.php?v=719764961372767
Abinin testisleri yere değiyor. Helal olsun.
Polisle düzgün konuşsan ne gereği var oluyor, polisin dilinden konuşsan terörist oluyorsun. Bu nasıl iş anlamadım.
Bazı sayfalarda terör bitmiş demiş arkadaşların bazıları yada bazısı ama gezi parkı direnişin henüz ilk günlerinde Şırnak uludure andaçta taciz ateşi açılmıştı askerimize.Tsk da açıklamıştı ama bulamıyorum onu.
@grkm33
http://www.tsk.tr/3_basin_yayin_faal...rler_47.htm#10
http://gundem.milliyet.com.tr/tsk-da...35/default.htm
TSK kaldırmış siteden burda vardı..
https://www.youtube.com/watch?v=-8YbYbX4tPE
Bunu şimdi gördüm. Eee yandaş medya hep yanında neye kızıyorsun be adam. Hep polis gaz atmışmış. Evet kardeşim osur daha makbule geçer çünkü harbi gaz gözlerimizi yaşartıyor.
Polisin teki haklı olarak;
''Biber gazı atmıyım da napıyım ? Osuruyum mu ?'' diye bir tepki vermiş.Buna sorsalar,niye biber gazı sıkıyorsun ? Halkın ne zararı var ? Deseler,cevabı o veremez,işini yapıyor adam.Sıkın diyorlar,sıkıyor ancak bu lafım göstericilerin üstüne nişan alıp gaz fişeği sıkan,kafasına doğru tazyikli su sıkan etrafa rastgele biber gazı sıkan,milleti durup durduk yerde pataklayan polisler için geçerli değil.
Tabi diğer türlü olarak,polise taş atan,şiddete başvuran provokatörlere de gerekli müdahalenin yapılmasından doğal bir şey olamaz,tepkimiz zaten masum olanlara uygulanan şiddete.
Başbakan Erdoğan, Kazlıçeşme mitinginde AKM üzerine resmi asılan teröristten bahsetmişti. O teröristi biz bulduk.
Başbakan Erdoğan, dün Kazlıçeşme’de gerçekleştirdiği mitingde daha önce yıkmak ve için can attığı AKM’nin kamu kuruluşu olduğu belirterek şunları söyledi:
“AKM bir kamu kuruluşudur, işgal edildi. Legal ve illegal örgütler tarafından. Teröristlerin resimleri vardı orada. Paçavralar vardı. Bu arada Türkiye Başbakanı’na hakaret edenler vardı. Onları oradan indirmeycektik de ne yapacaktık.”
Peki, uzun süredir atıl durumda bulunan AKM’nin üzerinde kimlerin resmi vardı?
http://sozcu.cubecdn.net/wp-content/...6/akm-6502.jpg
Yakın zamanda müdahale edilerek pankart ve afişlerin söküldüğü AKM’nin bir hafta önceki haline bakan herkes ‘terörist’ denilince ilk akla gelen ismi aradı fotoğrafta, 30 bin masum asker ve vatandaşımızın ölüm emrini veren PKK adlı kanlı terör örgütünün ele başı ‘Abdullah Öcalan’ı…
Ancak, AKM üzerine İmralı canisi Öcalan’ın pankartı yoktu. Birçok kişinin aklına iki ihtimal geldi. Başbakan ya Deniz Gezmiş‘e ya da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk‘e terörist diyordu.
Ancak, AKM’nin üzerinde bir kişinin resmi daha vardı.
Resmi bulunan diğer kişi ise daha birçok yandaş TV kanalı Gezi Parkı direnişini görmezken sosyal medya aracılığıyla “İstanbul’da şu an ne oluyor? İstanbul üzgün ve hayal kırıklığı içerisinde. Umarım her şey kısa sürede normale döner. Kalbim sizinle” mesajını vererek direnişe destek olmuştu.
Direnişe bu mesajıyla destek olan Galatasaray’ın Fildişili yıldız futbolcusu Didier Drogba, herkesin gönlünü kazanmıştı. Hatta mesaj üzerine Taksim ve çevresinde birçok duvara ‘Çare Drogba’ yazılmıştı. Ardından da Drogba’nın resmi AKM’ye Beşiktaşlı Çarşı grubu ve bir Fenerbahçe taraftarının yardımıyla böyle asılmıştı:
http://sozcu.cubecdn.net/wp-content/...drogba-650.jpg
Başbakan Erdoğan’ın bahsettiği AKM’deki teröristi bulduk. İşte o terörist; Gezi Parkı direnişinin simge isimlerinden Didier Yves Drogba Tébily.
sözcü
çapulcular vs ...........
http://www.youtube.com/watch?v=s2hyxgsb7qQ
Umut abinin attığı videoya iki gündür gülüyorum ya. Kadına bak beynini aldırmış heralde. Takım tutar gibi parti mi tutuyor bunlar anlamıyorum ki. Siyasi görüşünü anladıkta kıl dönmesi olmasın dikkat et. Kullandığı kelimeler seviyeyi gösteriyor zaten kadının.
Abi yuh artık be öhhh. Kulağınız da mı duymuyor? Kılıçdaroğlu'na konuşuyor orada ve ..... "kılı" şeklinde hitap ediyor. Zaten bu video ilk çıktığında bunu AK Partililer paylaşıyordu Kılıçdaroğlu dinle teyzemi diye. Şimdi ne olmuşsa videonun adı değiştirilmiş salak saçma yüklenmiş :) Allahım böyle şeyler olunca işte her taraftan nefret ediyorum.
Sayın Başbakan, evet öyle, mesele sizden başkası değil, meselenin ta göbeğinde siz yatıyorsunuz.
Akşam vakti yazımı yazmak için bilgisayarın başına oturduğumda tencere tava sesleri geliyordu dışarıdan. Tencere tavaya uzaktan korna sesleri de karışmaya başladı.
Bu sizin eseriniz.
Türkiye cepheleşiyor sayenizde.
Gezi Parkı’nı soruna dönüştüren de, sorunu krize dönüştüren de sizden başkası değil.
Uyarıyorum:
Türkiye hızla tehlikeli sulara sürükleniyor.
Ve kendisi gibi düşünmeyen herkese haddini bildirmeye bayılan tek adamlık ruh halinden kaynaklanıyor bu durum.
Öylesine bir diliniz ve söyleminiz var ki, Türkiye’yi her geçen gün daha fazla cepheleştiriyor, bölüyor ve uçlara itiyorsunuz.
Mitinglerde tehdit ve aşağılama...
Ankara’dan sonra dünkü İstanbul mitingi de aynen böyleydi. Konuşmanızın arasına sıkıştırdığınız bazı doğru sözler zevahiri bile kurtarmıyordu.
Tehdit hiç eksik olmadı konuşmanızda. Sürekli aşağılama vardı.
Görsel ve yazılı medya ‘cibilliyetsiz’di.
Sosyal medyanın da ‘cibilliyeti belli’ydi.
CNN gibi, BBC gibi, Reuters gibi uluslararası medyayla birlik olup Türkiye’ye komplo kuruyorlardı, AK Parti iktidarının başarılarını saptırıyorlardı.
“Basın ahlakı var, namuslu olun namuslu” diye bağıran bir üslupla karşı karşıyaydık.
Avrupa Parlamentosu da, Avrupa Birliği de farklı değildi, onlar da yükselen Türkiye’yi hazmedemedikleri için ağızlarının payını alıyordu.
AK Parti iktidarı tarafından hesabı sorulacaklar arasında faiz lobisi de, “Taksim’e 30 bin kumanya gönderen” kuruluş da, “kendi otellerinde teröristlerle işbirliği yapanlar” da, öğrencilerini gösteri için Gezi’ye gönderen okul müdürleri de, öğretmenler de, üniversite rektörleri de yer alıyordu.
Kaymak tabaka da aba altından sopa gösterilenler içindeydi.
Sosyal medya, medya, köşe yazarları ‘provokatörlük’le suçlanıyor, açık bir dille tehdit ediliyordu.
Sayın Başbakan;
Bunları siz yaptınız, Ankara’dan sonra dün İstanbul’da.
‘Cadı avı’ mı başlıyor?
Konuşmanızı dinlerken, yakın zamanda Soğuk Savaş dönemlerini, askeri darbe dönemlerini aratmayacak ‘cadı avları’nın ülkemizde başlayacağına dair güçlü izlenimler edindim.
Çarşı’dan bazı üyelerin gece vakti evlerinden alınmaları, bazı doktorların bileklerine kelepçe vurulup götürülmeleri, avukatların yaka paça gözaltına alınmaları, bütün bunlar sizin Kazlıçeşme konuşmanızdaki tehditlerle birleşince, ortaya hayra alamet bir tablo çıkmıyor.
Daha vahim olana gelince...
Farkında mısınız, sürekli kışkırtıcılık yapıyorsunuz.
Esnafı kışkırtıyorsunuz.
Polisi kışkırtıyorsunuz.
Daha vahimi olanı, “Camilere ayakkabılarıyla girdiler; camilerde alkollü içki içtiler; başörtülü kardeşlerimizi taciz ettiler” diyerek devamlı olarak dindarları kışkırtıyorsunuz.
CHP’yi ve CHP’lileri hiç durmadan kışkırtıyorsunuz, tek parti döneminde “Camileri ahır yaptılar” diyerek, “Ezanı Türkçeye çevirdiler!” diyerek, “Menderes’e idam yolunu açtılar” diyerek...
Tencere tava çalanları da, Gezi direnişi dolayısıyla size gelip görüşenleri de kürsüden yuhalatan siz oldunuz.
AK Partili saflarda, bayrak kampanyası başlatmak için düğmeye basarak bir başka kışkırtmanın kapısını aralayan da siz oldunuz.
Çözüm süreciyle hiç bağdaşmayan o eski dili, bölücübaşı, teröristbaşı söylemini de yeniden devreye sokan da, dün Kazlıçeşme’de siz oldunuz.
Bütün bunları siz yaptınız.
Önce Ankara’da, sonra İstanbul’da.
Mesele başkası değil, sizsiniz
Bu kışkırtıcı tavrınızla, bu kışkırtıcı dilinizle Türkiye’yi cephelere bölüyorsunuz, kriz halini derinleştiriyorsunuz.
Bütün doğruları tekeline alan bu kibirli tavrınız, Türkiye’nin hayrına değil.
Bu tavrınızla, Türkiye’de barış ve demokrasiye kötülük ediyorsunuz.
Bu tavrınızın yanlış olduğunu görebilecek misiniz?
Ya da bu tavrınızın yanlış olduğunu size söyleyebilecek insanlar çıkabilecek mi yakın çevrenizden ya da AK Parti’nin içinden?
Bilemiyorum.
Ama siz şunu iyi bilin Sayın Başbakan;
Mesele sizsiniz, başkası değil.
Tekrar ediyorum, uyarıyorum.
Türkiye hızla tehlikeli sulara sürükleniyor.
Ve kendisi gibi düşünmeyen herkese haddini bildirmeye bayılan tek adamlık ruh halinden, belki de akıl tutulmasından kaynaklanıyor bu durum...
Allah akıl fikir versin.
Abi uyarmanıza gerek yok. Tayyip Erdoğan salak bir adam değil. Bu yaptığı şeyi bilerek yapıyor, ne yaptığının gayet farkında. Kendini bitiriyor şu anda zaten. Bunu da gayet iyi biliyordur. Sadece şunu hiçbirimiz bilmiyoruz, sonundaki amaç ne? Yani milletin bu şekilde kutuplaşması, gerilimin artması sonrasında asıl planladığı şey ne? Acaba ne olacak?
Ben iki üç sonuç bekliyorum ya Türkiye yeni zenginler kazanacak piyasalar alt üst düşük değerdeki borsa verileri ile bir kaç ay sonra yeni zenginler elde edebiliriz.
Bir diğer sonuç dünyada ki parlamenter sistemdeki her devlet başbakanlarına, her türlü kararı tek başına alma yetkisi verebilir. Atatürk kendi zamanında da 6 ay süre ile bu yetkiyi meclis kararı ile almıştı. Eğer ülkede iç çatışma çıkarıp bu yetkiyi alarak meclisi dinlemeden istediği kararı alabilir.
Bir diğeri ise ülkeyi eyalet sistemine bölüp hangi düşüncede isen git oraya yerleş diye kararda verebilir. Sonuçta hatayda ölen insanlar için sunni kardeşlerimiz diyebiliyor başbakan.
Olacak olan şey şu;
Abdullah Gül başbakan, Erdoğan'da cumhurbaşkanı olacak. BDP ile bir olacağını düşünüyorum AKP'nin. Hatta MHP'nin bile buna ileride ortak olacağını düşünüyorum. Gizli bir koalisyon olacak.
İktidar İşini Gerçekten Çok İyi Biliyor Belki de Menderes'ten Sonra İktidarı Bu Kadar İyi Kullanan Biri Daha Gelmedi Bunlar Menderes'in Düştüğü Hataya Düşmemek İçin Bütün Kaleleri Zapt Etmeyi Başardı O Yüzden Hala İktidarları Sürer Ne Yazık ki...
Istanbul'da sonbahar... Sandikta sonun olacak Tayyip
Ben bunun altında başka şeyler olduğunu düşünüyorum. tayyip daha önce de bizim bam telimize dokunacak hareketlerde bulunmuştu ama gösterilen tepki sokaklara yansımamıştı hiç. Yansıyan kısmı da anca 3-5 saat sürmüştür.
hadi tayyibi geçtim, adam başbakan, her şeye yetişemez, her konuda bilgili olması beklenemez. ama bu adamın danışmanları var. onlar ne işe yarar? cnn int.'e bağlanan başbakanın danışmanı 2 gün arayla 2 kez bağlandı ve aynı şeylerden bahsetti.
olayda büyük rant dönüyor sanırım. çünkü böylesine bir yapı için geri adım atmamak cidden çok saçma bir olay. geri adım atsaydı ilk günlerde şu an o sokağa dökülenler bile başbakanı alkışlıyor olacaktı. o ise ötekileştirmeye çalıştı. küçümsedi.
akıllı adamın yapacağı iş değil bu.
Dün bir abi ile sohbet ettik. Bana bütün bu olayların Erdoğan'ın planı olabileceğini ve aslında tüm bunların gelecek için bir tatbikat olabileceğini anlattı. İlginç bir tez gibi geldi ama olabilir.
ulkenin polisimi yoksa nerenin polisi bilemedik...
http://alkislarlayasiyorum.com/iceri...-kaski-kirmasi
Baktılar meşru yollardan baş etmenin yolu yok. çete kurmak suçuyla çArşı'nın 11 üyesi göz altında. Beşiktaş ağır taştır altında kalırsınız. Pişman olursunuz..
Edit: Yüklediğim foto başka birşeyle alakalıymış, araştırdım. O yüzden kaldırıyorum.
"Legal ve illegal bazı oluşumların bugün saat 16:00'da Taksim Meydanı'nda toplanılması yönünde çağrılarda bulundukları görülmektedir.
Taksim Meydanı ve çevresinde sağlanmış olan huzurlu ortamın sürdürülmesini engellemeye matuf bu tür çağrılar yasal değildir. Taksim Meydanı'nda yasal olmayan toplanmalara bundan sonra da müsaade edilmeyecektir.
Dün Miting izin verildi.Benim verdiğim parayla otobüsler ücretsiz taşındı.Metro seferleri ücretsiz,Vapurlar ücretsiz.
İş halka gelince yasak.