Nokta.....
Printable View
Okuduğum yorumlara göre sanırım yazanların bildiği ve benim bilmediğim bir şey var. Herkes kendinden o kadar emin ki, o kadar rahat ironi yapıyorlar ki şaşıyorum :)
Bir de tebrik edilmesi gereken TFF vardı,onu unutmuşum,pardon :)
Bu konudaki son mesajımda yapılan düzenleme iyi yazmışım da şimdi düşününce bir mantık hatası var. Şike suçu sabit görülen başkan ya da yönetici 1-3 yıl hapis cezası alırken kulüp küme düşecek 2 yılı gidecek. 1 şahıs ile milyonlarca yada yüzbinlerce insanın desteklediği kulübün cezası nerdeyse eşit. Böyle bir durumda en büyük zararı kulüp görmüş olacak, maddi kayıp, prestij kaybı vs derken. Oysa kimsenin şike yap demediği şahıs belki 1 sene yatıp çıkacak.
Yağız mesele birşeylerin bilinmesi ya da bilinmemesi değil.Aslında şu anda bu forumda yüzlerce sayfada yazı yazanların hiçbiri işin aslını bilmiyor. Fakat ortada bir gerçek var ki o da türk futbolunun zarar gördüğüdür. Önce tüm kulüpler birleşip "şike yapan ligden düşsün,şike yapana en ağır cezalar verilsin,neden bir yasa yok" diye veryansın ediyorlardı. Bu durum Alibeyköyspor ya da Eyüpspor'un başına gelse kimseye zararı olmadığı için herkes Türk adaletini,yasayı savunacak ve şüphelilerin karşısında durarak bir an önce belgelerle kanıtlanıp cezaları kesilsin ya da aklansınlar diye tavır takınırdı. Fakat bu durum Türkiye'nin GÜZİDE ve LOKOMOTİFİ olan ekiplerin başına gelince afedersiniz ama acımayan kuyruk kalmadı.Medyasından yayıncı kuruluşa,havuzdan pay alan ,stad geliri düşecek olan kulüplerden olayın altında ezilme korkusu yaşayan TFF'ye kadar herkes yasanın karşısında durdu. Toplanıp meclise gitmeler, kulüpler birliğinde birleşip küme düşürme kuralının kaldırılmasını savunmalar falan iyice mide bulandırdı. Ülke olarak "Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" demiyoruz. "Bana dokunmayan yılanı kim öldürürse öldürsün,yeterki o yılan gebersin ama eğer yılanın bana faydası varsa ben onu yatağımda,koynumda beslerim" diyen bir kesim var şu anda. Tüm bunlar yasaya hiç dokunulmadan,kurallar esnetilmeye,bazı takımlar ve kişiler olayın içinden kurtarılmaya çalışılmadan normal seyrinde ilerleyebilseydi kimseye kızmazdık. "Bugün sen şike yaptıysan cezanı çekeceksin" demek yerine, " Dün herkes şikeciydi,bugüne mi kaldı temizlik işleri?" diyen bir futbol insanı zaten Türk futbolunun dibine baltayı vurmuş oluyor. Acırım,üzülürüm giden onca emeğe,paraya,vakite ve insanların mesaisine. Madem insanlar ya da kulüpler söz konusu suçlu adaylarının alacağı cezalardan kendileri de zarar göreceğinde bu kuralı ya da yasaları değiştirmeye çalışacaktı bu yasa neden çıktı ? Neden kurallarla oynanıyor bu oyun? Alabilen masada , alamayan sahada alsın maçları. Parası yeten dışarda,yetmeyen sahada alsın. Kendi ligimizde,kendi çöplüğümüzde çamurlara bata çıka oynayalım bu mereti.Fakat lütfen artık Edirne'den öteye gitmeyelim... Gidip de kendimize güldürmeyelim insanları. Aile içinde töre cinayeti değilki bu şikeden dolayı yargılananların cezalarını hafifletmeye çalışmak. Bir kişi ya da zümre bir suç işlemişse türk adaleti önünde herkes eşit olabildiği sürece insanların güveni sağlam kalır. Artık Türk futbolunda ne güven kaldı, ne saygı, ne eşitlik, ne de mücadele :) İnsanlar suçsuzsa bile onların suçsuzluğu anlaşılana kadar sessiz kalmayı başaramayan herkes onlardan daha suçludur bana göre. Ben kimseye "suçludur" demiyorum ama "suçsuzdur" diyenlere de katılmıyorum. Türk futbolunun düştüğü bu durumda hala kendi çıkarlarını düşünerek olaya" Acaba Fenerbahçe ligden düşürülürse biz neler kaybederiz?" diye bakan kulüp başkanlarından, "İyisiyle kötüsüyle yaptığı herşeyin arkasındayız" diyen taraftarına kadar herkes vurmaya devam etsin baltayı.Elbet bu ağaç birgün birinin başına düşer...
Benim yazdıklarım suna hitaben : genel olarak karsı takım taraftarları öyle bir konuşuyor ki; sanki hersey ispatlanmış; Aziz Yıldırım'ın yapmadığı, etmediği kalmamış. Ve değişen yasa maddeleri Aziz Yıldırım'ı kurtarmak için yapılıyor. Tepkim buna.. Geçiniz efendim bunları.. Suc ve ceza da orantilik ilkesi var. 12 yıl ne kadar gaddarca.. Hangi ülkede şikeye bu kadar ceza var? Gösterin.. Şimdi bunları yazdıktan sonra demekki Aziz Yıldırım'ın şike yaptigini kabul ediyorsun derseniz sizi yadirgamam. Çünkü; bu süreçte çok karşılaştık böyle insanlarla. (sözlerim diğer takımların bütün taraftarlarına değil; genel olarak durum bu) unutmadan yasadaki degisiklige 18 kulüp ve 4 partide onay verdi.
Ben de diyorumki bu yasanın bu yönleri neden şimdi devam eden bir dava varken ortaya koyuldu?Yasa çıktığında kimse akıl edemedi mi bu kadar yılın fazla olduğunu ? :) Ya da ligden düşürülmeyi neden kaldırmaya çalışıyor bu insanlar ? Neden şike yapan ekibe ligden düşmesin diye kalkan olunmaya çalışıyorlar ? Neyse ya.. Birbirimizi eleştirmenin,kızmanın ya da tartışmanın lüzumu yok.Herşey olacağına varır. Eskiden maçlara koşarak giderdim, ne işim olursa olsun hep maçlara göre planlardım, fakat artık unuttuğum bile oluyor. Hepsi bu..Tüm konunun girişi de bu,gelişmesi de bu,sonucu da bu, özeti de bu...
Dogru olan yapılan yanlışı yanlisligiyla mı bırakmak mı ? En basta bir yanlışlık yapılmış. Bundan dönmek kadar doğru ve normal bir şey olamaz.
Şike yapmak kasten adam öldürmekten bile ağır. Bu saçmaydı ve değişmeliydi. Ama daha önceden değişmeliydi. Bu olaylar olduktan sonra değil.
Fakat insanlar öyle birşey yaratmışki sanki bu yasa Fenerbahçe için çıkarılmış gibi. Orda diğer takımların olduğunu unutmayalım. Biz Aziz Yıldırım'a güveniyoruz. Aklanacağına inancımız sonsuz FAKAT Aziz Yıldırım dışarıdayken ağzını açamayan köşe yazarları, spor yorumcuları Aziz Yıldırım içeri girince arkasından atıp tutmaya başladılar. Aziz Yıldırım dışarı çıktığında hem kendini anında savunabilecek hem de bu köşe yazarlığı Fenerbahçe hakkında atıp tutamayacak. O sebeple yasayı destekliyorum.
Sürecin sonunda kimin haklı kimin haksız olacağı ortaya çıkacak zaten. Hiç şova gerek yok. Madem masun olduklarını düşünmüyorsunuz, sebeplerini anlatan birkaç cümle duysak daha iyiydi. (!) koymuşunuz her cümleye. İroni yaptığınızı anlamak için onlara gerek yoktu :)
TBMM'de şike depremi!
Meclis'ten jet hızıyla geçen şike yasasına milletvekillerinin çoğunlunun muhalefet ettiği öğrenildi. Tam 304 milletvekili bu yasa için oy kullanmadı..
Meclis'te grubu bulunan dört siyasi partinin grup başkanvekillerinin imzasıyla Meclis Başkanlığı'na gelen ve jet hızıyla komisyondan geçip Genel Kurul'da yasalaşan tasarıya milletvekillerinin yarıdan fazlasının Genel Kurul'a gelip oy kullanmayarak tepkilerini dile getirdikleri öne sürülüyor.
Geçtiğimiz hafta jet hızıyla Meclis'e gelen, komisyondan geçip Genel Kurul'da yasalaşan sporda şiddet yasa tasarısıyla ilgili milletvekillerinin de parti yönetimlerine karşı sessiz bir muhalefet içinde oldukları belirlendi.
MİLLETVEKİLLERİNDEN YARIDAN FAZLASI OYLAMYA KATILMADI
Şikede cezaların düşürülmesini ve halen tutuklu yargılanan sanıkların salıverilmesini öngören tasarının yasalaştığı Perşembe günü milletvekillerinin yarıdan fazlası Genel Kurul görüşmelerine katılmadı.
KARAR YETER SAYISINI ZOR BULDULAR
Perşembe gece yarısı Genel Kurul'da yasalaşan tasarının görüşmeleri sırasında sık sık karar yeter sayısı arandığı, yani toplantının olabilmesi için en az 184 milletvekilinin Genel Kurul salonunda hazır bulunmasına dair iç tüzük hükmünün sağlanması için birçok kez sayım yapıldığı ve ancak genel kurul oturumuna ara verilmesi suretiyle bu sayının üzerine çıkıldığı belirlendi.
304 MİLLETVEKİLİ ŞİKE YASASINA OY VERMEDİ
Saat 23.00'te tasarının tümü üzerinde oylamaya geçildiğinde ise salonda 247 milletvekilinin olduğu ve bunların biri çekimser oy kullanırken, geri kalan 246 milletvekilinin kabul yönünde oy verdiği, ret oyunun ise olmadığı tespit edildi. 304 milletvekili şike yasasına oy vermedi. Milletvekillerinin yarıdan çoğunun görüşmelere katılmaması, “vekillerin henüz Nisan ayında yürürlüğe giren bir yasanın öngördüğü cezaların düşürülerek, devam eden şike soruşturmasına alenen müdahale edilmesine tepki duydukları” şeklinde yorumlandı.
ŞİKE TOPUNU İKTİDARLA MUHALEFET BİRBİRİNE ATTI
Genel Kurul tutanakları incelendiğinde, sürpriz tasarıyla ilgili ilginç ve çarpıcı gerçekler de ortaya çıkıyor. İktidar ve muhalefet milletvekilleri arasında zaman zaman alevlenen tartışmalarda 7 ay önce yasalaşmış bir konunun 7 ay sonra neden ceza indirimiyle Meclis'in gündemine geldiğinin sorgulandığı görüldü. İktidar milletvekillerinin “O halde grup başkanvekilinize sorun, tasarının Meclis'e sevkinde imzası var” dediğinde, muhalefetin “Sizin 7 ay önce yaptığınız hataları düzeltiyoruz” şeklinde bir savunmaya geçtikleri görüldü.
BUGÜN GAZETESİ
Kaynak pekde güvenilir değil.Benim bilidiğim milletvekillerinin katılması zorunlu katılmama gibi durum söz konusu olamaz
öyle katılmak zorunlu diye bir durum söz konusu değil de; yakında çıkar kokusu... o milletvekilleri oylamaya girip red yönünde oy kullansalarmış o zaman.. hem o kadar çok kişiyseler, red kararı çıkarırdı toplantıya katıldıkları takdirde. demek ki; o kadar da istememezlik yokmuş yasadaki değişikliği...
http://www.hurriyet.com.tr/_np/9040/15119040.jpg
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ‘futbolda şike soruşturması’ kapsamında tutuklanan menajer Abdullah Başak’ın kardeşi Ruken Başak’a ait olduğu belirtilen Mini Copper mahkeme kararıyla iade edildi.
http://www.hurriyet.com.tr/p/spacer.gif
El konulan Mini Copper’un şike parası ile alındığı ileri sürülmüştü.. Söz konusu aracın şike soruşturması kapsamında tutuklanan Korcan Çelikay’a ait olduğu iddiası gündeme gelmişti..
Aracın sahibi menajer Abdullah Başak’ın kardeşi Ruken Başak geçtiğimiz ay, aracı geri almak için mahkemeye başvurdu. Başak’ın avukatı aracılığıyla başvurusunu İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptı.
Talep üzerine görüşü sorulan şike soruşturması savcısı Mehmet Berk, "el konulan araç sahibine iade edilsin" dedi. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi de, ‘dosya kapsamı ve delil durumu’ itibari ile söz konusu aracın soruşturma kapsamında muhafazasına gerek kalmadığı’ yönünde karar verdi
kaynak - hurriyet
Al bide burdan yak
Olan bize olduu
Son dakika!
Metris haber araçları kaynıyor, fakat yayın yasağı var. Gece 02.00'den sonra tahliyeler olacağı söyleniyor.
Arkadaşlar böyle bir haber dolaşıyor doğrumudur?
http://twitter.com/#!/12NUMARAorg/st...78547867222016
Şöylede bir tweet atılmış. Sanırım kaleci Korcan serbest kalacak bu gece.
Ahmet Çakar'ın ipiyle kuyuya inilmez ancak Lütfi Arıboğan'la konuştuğunu söylediğinden burada paylaşabiliriz. Zaten yalansa Lütfi Arıboğan'dan yalanlama gelir. Özetle Ahmet Çakar'ın aktardıkları;
UEFA CAS'a yaptığı savunmada Başmüfettiş Cornu'ya Türkiye'de Lütfi Arıboğan ve İlhan Helvacı'nın Fenerbahçe'nin durumunun kötü olduğunu, Beşiktaş ve Trabzon'da fazla sıkıntı olmadığına dair bilgi verdiğini söylüyor. Yani UEFA CAS'a diyor ki bize bu adamlar kendileri söyledi Fenerbahçe'yi almayın diye, biz de onlardan yola çıkarak Fenerbahçe'yi almadık. Ahmet Çakar L.Arıboğan'ı aramış ve böyle böyle durum var doğru mudur demiş. Lütfi Arıboğan da evet UEFA'nın savunmasından haberimiz var ancak Cornu yalan söylüyor demiş. TFF geçen hafta CAS'a düzeltme metni yollamış ve Cornu geldi ama biz ona hiçbir şey söylemedik demiş.
Kısaca TFF ve UEFA birbirine girecek gibi duruyor. Ek olarak Ali Koç ve Abdullah Kiğılı yakında ŞL'den ihraç edilmemizle ilgili gerçekleri belgeleriyle açıklayacağız dedi. Merakla bekliyoruz.
Perde arkasında dönen dolapları merak ediyorum. Hayırlısı ile açıklansaydı şu ıvır zıvırlar. Hırvatistan maçı geçti hala açıklamadılar. Madem bu kadar emindinizde niye bekliyorsunuz.
yasa resmi gazetede yayınlandımı
http://www.takaonline.com/aziz%E2%80...-ceza-kes.html
Bunca gazeteler neler yazdı Taka gazetesine cezaları yağdırmışlar ama.
Taka yi bilmiyorum ama Trabzon daki yerel gazetelerin cogu ağır cezalar hakediyordu. İnsallah onlarda almaları gereken cezayı en kısa zamanda alirlar.
Tahliye talebinin reddi beklenen bir karardı.Aziz yıldırım'ın ve diğer içerdekilerinin avukatlarının söyledikleri taraftarı kandırmaktan başka birşey değil.Boş yere umut veriyolar olan yine taraftara oluyor.Gerçi bu isimleri savunan avukatlarında gidip 'Tahliye talebi reddedilir' diyecek halleri yok onlarda haklı.Bu kadar olaylardan sonra kolay kolay tahliye olabileceklerini sanmıyorum.Ki sizin demenize göre işin içinde siyaset varsa zaten çıkamazlar.
İnsanlar düşüncelerini yamış.O zaman sanada banada ceza versinler bizde düşüncelerimizi burda beyan ediyoruz.Kaldıki bu belge var denildi insanların böyle yazmalarıda normal.Nasıl siz hiçbirşey görmeden biz suçsuzuz diyebiliyorsanız onlarda duyduklarıyla birilerinin suçlu olduğunu düşünmüş ve yazmış.
Birincisi aslolan masumiyettir. Su anda biz masumuz her ne kadar siz öyle gormesinizde. İkincisi; insanlar dusunculerini açıklar ama karsı tarafa saygı çerçevesinde. Gidip şikeci, hırsızlar diyen yaptırıma maruz kalmayacak ta kim kalacak. Kişilik hakkı ihlali soz konusu. Yanlış hatırlamıyorsam medeni kanun madde 25 düzenliyor bunu.
Öyle canı yanan istediğini yazacaksa nerede kaldı kanun, hak, hukuk.. Eleştire saldırıya kaçmadığı sürece güzeldir. Ozgurluk karsı tarafın sahasında sona erer. Ama onların yazdıkları tacizi de asıyor. O yüzden savunulacak hiçbir tarafları yok. Herkes yazsın karsı tarafı yerden yere vursun sonra benim canım yandı desin oldu o zaman. Bir daha yapma deyip yollamiyacagiz heralde
Bu haberden sonra ceza arttırılabilir.
Aykut Kocaman gibi birine bile ne laflar edildi Trabzon'un yerel gazetelerinde. Ama aslında olay biraz daha farklı. Onlar onu kendi takımları içinde yazıyorlar. Hatırladığım kadarıyla geçen sene ilk dönem kaybedilen puanlar sonrası çok sert bir dille kendi takımlarınıda eleştirdiler. Gazetecilik bu değil bence.
Ali Koç verdi gazı, "şike yapmadık" diyemeyen adamın sözüyle ortalık karışacak yine.
ibrahimseten
Benim elim şu soruyu da sorar: "F.Bahçe yüzde 100 temiz" diyebilen tek bir F.Bahçe yöneticisi yokken TFF'den bunu söylemesi beklenebilir mi?
TFF ilk günden beri aldığı çelişkili kararlar ve ertelemeler sonucunda artık kimseye derdini anlatamayacak duruma geldi.. Kaos büyüyecek..
Mantikli yazdi Ibrahim Seten.
Biz %100 Temiziz dedikleri zaman herşey çözülecek mi?
Ibrahim Seten, Talip karlibel ve onlar gibi adamlar borsadan buyuk para kaldirmadiysalar benimde adim Ibrahim degil