Katılıyorum, Aziz Yıldırım zamanında istifa ettiğinde taraftarından yöneticilerine herkes kampanyalar başlatmadı mı, yalvarmadılar mı dön diye. Demek ki kulübüne birşeyler katmış bir başkan olarak. :)
Printable View
Aslında hakaret etmemişsin demek bu kadar zor olmamalı.
Suçlu olduğunu düşünüyorsam soruşturmanın haklılığını da kabul etmiş sayılırım. Futbolda bu kadar sıkış tıkış maç trafiği, sürekli güvensiz bir ortam neden oluştu. Bu soruşturma yüzünden. Soruşturma neden çıktı, suçlu olduğunu düşündüğüm Aziz Yıldırım'dan, İbrahim Akın'dan, Tayfur Havutçu'dan vs.
Sadece Aziz Yıldırım'ı neden vurguladın diyeceksin. Ben bir konuya yorum getiriyorum. Bana Fenerbahçe'yi kıskanma deniyor. Bir daha yorum getiriyorum. Fenerbahçe mağdurlarına Allah sabır versin diye yorum görüyorum. Bende mağdur olduysak diye durumu anlatıyorum. İBB'li birisi bana mağdurlara Allah sabır versin deseydi ona da İbrahim Akın yeterince mağdur etti derdim.
Koltuk sevdası da mevki sahibinin makamlarına olan bağlılığıdır. Başarılı, başarısız olmuş farketmez. Zamanının dolduğuna bir türlü kanaat getiremiyor ve başkanlığı bırakmadı. Bana göre zamanı dolmuştu. Sana göre dolmamıştır. Ben sana saygı duyuyorum seninde bana duyman gerekir.
Hala hakaret etmemişsin demek zor mu?
o yazdığına hakaret etmemiş demek evet cidden zor. dediğim gibi; bence böyledir demekle kesin yargıya varılmış gibi konuşmak farklı şeyler. bence Aziz Yıldırım suçlu denmesine saygı duyarım ama yok futbol zevkimizi aldı götürdü denmesine saygı duymamı beklemeyin.
Saygı duyma ama hakaret ediyor diye de beni gösterme. Çok net şekilde anlattığıma inanıyorum. Suçlu buluyorum lafını şahsın olarak anormal karşılamıyorsan bana göre suçlu olmasından ötürü oluşan bir soruşturmanın futbol zevkimi öldürmesi simetrikliktir. Ali Veliden Veli Mehmet'ten uzunsa Ali'de Mehmet'ten uzundur. Aziz Yıldırım yüzünden soruşturma varsa soruşturma benim zevkimi kaçırdıysa Aziz Yıldırım'da kaçırmış demektir. Bunu da durup dururken yazmadım ve nedenini yukarda sana açıkladım.
Bana 5 kelime yazacağına 2 kelime daha eksik yaz dersen ona bakarım. :) Yapmadığım, demediğim şeylerle ikidir itham ediyorsun. Arkadan gelen benim ne yazdığıma bakmadan renkdaşlık mantığı senin dediklerinden yorum getiriyor.
Tabi ki tartışmaktan yana çekincem bulunmuyor. Tartışıyorum ve fikirlerim uyuşmuyor olabilir. O kişi için bana düşmanlık ediyor diye düşünmem, kin bağlamam. Bunu yapacak varsa umrumda olmamakla beraber kontrol panelinde yasaklı listesine beni ekleyebilir. Yazdıklarımı görmez boşu boşuna sinirlenmez. Son paragrafın benbenim'le ilgisi yoktur.
Olaya tarafsızmış gibi yaklaşıp, için için Fenerbahçe'nin bakın koyu da yazayım, şahısların değil Fenerbahçe'nin ceza alması için bekleyen, belki bunun için dua edenleri gördükçe elbette FENERBAHÇE'mizi savunacağız. Ha buna savunma denirse, ben savunma yapanı görmedim, bunları yapmadık diyeni görmedim, sadece sürecin başından beri bekleyelim diyenleri gördüm.
Savcı eğer bu kadar kapsamlı çalışmış ve bunu ödüllendirmek istiyorsa, bu kadar dinlemiş, izlemişse suç üstü yapacaktı. Nasılsa 1 maçta yaptığını düşünüyorsun, elinde kendince kanıt toplamışsın, yap suç üstü, işte o zaman bu kadar uzamasın olay, hemen kesilsin cezalar. Ama yok, biz bunlara kafa yormayız, yalandan yazarız süreçte aslında yanlışlar da gariplikler de var ama düşsün Fenerbahçe kesin suçlu diye.
Aziz Yıldırım'ı taraftar bırakacak, Aziz Yıldırım başkanlığı bırakacak sanıyorlardı, eğer olay öyle olsaydı bence bu kadar da uzamayacaktı iş. Ama camia kenetlendi, başkanını yalnız bırakmadı, başkanına inandı.
Aratıp bulabilirsiniz, Aziz Yıldırım adil yargılama sonucunda suçlu bulunursa, Fenerbahçe cezalandırılırsa, Aziz Yıldırım'a mahkemenin vereceği cezanın çok ağırını taraftar verir, bu suçun sorumlularının hepsine cezayı keser. Küme de düşsek aşkımız devam eder ama bunları yapanlar artık rahat edemezler.
Aksi olursa, yine arattığımda bulunur, şu anda öyle bir durum olmamasına rağmen, Aziz Yıldırım yasası değişikliği (hani Aziz Yıldırım için çıkıyordu değişiklik, hani nerede Aziz Yıldırım?), Aziz Yıldırım talimat değişikliği ki değişikliğin yapılmamasını istediğini avukatı defalarca söyledi, bazı kesimler tarafından önümüze sunulup sunulup duruyor. Eğer aklanırlarsa, bu sefer de yine yaptı Aziz Yıldırım yapacağını, bir şekilde çıktı diyecekler, şikeci Fenerbahçe diyecekler, bundan da yüzde 100 eminim, kimse çıkıp da özür falan dilemeyecek. Neden eminim, daha şimdiden bu tarz konuşuluyor çünkü.
Böyle bir ortamda zaten sağlıklı yorum yapılmaz, insanın sinirlerini germek çok kolay, sonra da aslında yanlışlar var, şöyle böyle deyip de sonunda lafı sokmak kolay olanı ve bundan keyif alanlar olduğu müddetçe de bu tartışmalar bitmez, sonra seninki mi büyük, benimki mi diye çocukça şeylere döner.
Soruşturmayı çok daha netleştirecek şeylerle alakalı fikir yürüttüğümüzde, neden böyle olmamış dediğimizde nedense sorularımız cevapsız kalıyor sonra bir gelişme olduğunda ya da Fenerbahçe kötülenecek olduğunda mesajlar artıyor. Bunu artık garipsemediğimi söylemiştim.
Fenerbahçe camiası büyük bir camiadır, öyle kolay kolay yıkılmaz, birileri çok iyi dönemdeyiz derken en kötü dönemimizde sadece 2 puanlık fark onları rahatsız ediyor olabilir, hadi biz gerginiz onlar da bu nedenle gergin olabilir. Camiaya, taraftara bu dönemde takımına sahip çıktığı için, sahada oynayan oyunculara da formasına, armasına sahip çıktığı için sonsuz teşekkürler. Tarih, bu kara günlerde takımına daha çok sahip çıkan, iç çekişmeleri bırakıp kenetlenen bu camiayı da unutmayacaktır. Kişilerin önemli olmadığını, sadece ve sadece Fenerbahçe için birleşildiğini, çıkacak sonuç ne olursa olsun taraftarın takımına olan sadece takımına, Fenerbahçe'ye olan bağlılığının daha da artacağından kimsenin şüphesi olmasın.
Kişiler gelip geçiçidir, baki olan Fenerbahçe sevdasıdır.
Elimde kanıt yok ki, neden yapmadık derim, tek kanıt olan geçen sene sahada ter döken futbolcuları izlediğimden. Şampiyonluk gelirken nasıl kenetlendiklerinden, nasıl mücadele ettiklerinden. Gaziantep maçında uzama dakikalarında gol geldiğinde yaşadığım sevinçten, Güiza'nın golünde havalara zıplamamdan.
Tabi bir de tutarsızlıklar var, saptırmalar var. Mesela burada bir fotoğraf çıkmıştı, şimdi iddianamede AKP'linin adı geçmiyor, orada vardı, savcı ne yaptı burada, insiyatif mi kullandı?
Bunu yapmamıştır demek ayrı, bu yalandır demek ayrı. Fenerbahçe ŞL'ye gönderilmez, TS ve BJK gönderilir, ben burada çıkar TFF'nin yaptığı Fenerbahçe'yi bitirmektir derim, hani Cornu yalan söylüyordu, aklıma geldi bak, ne oldu o işin sonu, hop gündem değişti unutuldu. Şimdi Fenerbahçe sitesindeki son açıklamayı ekleyeceğim, umarım okursunuz da, bazı kesimlerin Fenerbahçe üzerine kasıtlı geldiği gerçeğini siz de görürsünüz.
Spor; dünya üzerinde evrensel-bütünleştirici bir değer olarak tanımlanmakla birlikte, statü ve konum ayrımı gözetmeksizin toplumun her kesimini birbirine bağlayan; insanların sosyalleşmesini sağlayan değerler bütünüdür.
Spor kulüplerine toplumun her kesiminden insanlar üye, taraftar olurlar ve spor kulüplerinin etkinliklerine katılırlar. Kazanılan ulusal ve uluslararası başarılardan sonra devletin her erkanından kulüplere, başkanlara, yöneticilere tebrik mektupları gelir, bu başarılarla yine kimlik-statü fark etmeksizin ülkenin her bireyi gurur duyar.
Spor kulüpleri, sadece spor müsabakaları düzenleyen ya da bunlara katılan oluşumlar değildirler. Kulüpler; çeşitli etkinlik ve davetler ile üyelerini ve taraftarlarını dönem dönem bir araya getirirler.
Söz konusu davetler, kimi zaman devletin üst yönetimini, yargı mensuplarını, taraftar derneklerini; kimi zaman ise herhangi bir kurumun çalışanlarını bir araya getirir. Aynı renklere gönül veren ya da spor sevdalısı olan kişilerin bir araya geldikleri bu etkinlikler, tüm spor kulüpleri tarafından sık sık düzenlenir.
Zaman zaman da devletin çeşitli kademelerindeki yönetici ve kurumların ya da özel kuruluşların verdikleri çeşitli davetlere, kulüp başkanları, yöneticileri ve idarecileri katılırlar.
Benzer şekilde; Kulübümüzün, 2 Mart 2011 tarihinde yargıtay ve danıştay üyelerine verdiği bir yemek davetini Star Gazetesi’nin haberinde olduğu gibi "Yargıda Şike Girişimi" olarak adlandırmak ve bunu bu şekilde haberleştirmek son derece yanlış ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir girişimdir.
Kulübümüz tarafından, Ankara’da sporcularımızın kamp yaptığı, üyelerimizin de hizmetinde olan tesislerimizde, 103 üst düzey yargı mensubuna verilen bir yemek davetini, bu şekilde adlandırmak hem Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu durumundaki Fenerbahçe Spor Kulübü’ne hem de söz konusu davete katılan 103 yargı mensubuna yönelik ağır bir hakaret ve iftira niteliğindedir.
Daha önce de; gerek kulübümüz gerekse diğer spor kulüpleri tarafından defalarca yapılan bu ve benzeri davetlerden birinin, bu şekilde yorumlanması kabul edilemez.
Basının; önlerine gelen bilgi ve iddiaları önce akıl ve mantık süzgecinden geçirerek değerlendirmeleri ve gazeteciliğin asli kurallarından biri olan ’Taraflara söz hakkı verme ilkesi’ne bağlı olarak Kulübümüze de başvurup konuyla ile ilgili bilgi almaları gerektiğini, önemle hatırlatmak isteriz.
FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ
Mesajları kalıcı olarak silmeye gittin zar :) İşin espiri tarafı Serkan yanlış anlamanı istemem. Uzun uzadıya yazmaya gerek yok zaten.
Benim ne demek istediğimi çok iyi anladığını biliyorum. Aramızda tek fark var.
Ben haklı bulduğum yönleri söyleyebiliyorum. Senin veya senin gibi yaklaşanların literatüründe haklısın demek olmadığı için benim haklı bulduğum yönleri de farklı yerlere çekiyorsun.
Fenerbahçe'nin düşmesine gelince mahkeme kararı verirse elbet düşecek. Alıp baş tacı yapacak değilim. Aynen kendi takımımda olduğu gibi.
Ha bu arada forumu bırakmamı istiyorsan söyle kardeş, seni kırmam bilirsin.:)
Düştüğünde alıp biz de baş tacı yapmayacağız bu durumlara bizi düşürenler. Ben sana haklısın dersem, inançlarımdan vazgeçmiş olurum, ve ben aklanacağımıza inanıyorum. Bak ne diyorum, inanıyorum diyorum, kimileri gibi kesin Fenerbahçe suçludur diye kesinlik katmıyorum.
Bahsedilen iddialarla alakalı, tutarsızlık varsa konuşuyorum, yani herkesin görebileceği şeyler varsa konuşuyorum yoksa da yorum yapmıyorum çünkü savunma tarafı da önemli benim için. Tutarsızlıklar, tek yanlı yaklaşımlar miğdemi bulandırıyor ve bunu genele vurduğumda inandırıcılığını zayıflatıyor iddianamenin bende. Ha demiştim, savunmalar başlar, savunmayı biz yapmadık bu yalan deyip, bunun içini doldurmadan yaparlarsa zaten neyin ne olduğu belli olur, ben de ona göre, iddiaları ve savunmayı değerlendirip yorumumu yaparım.
Kimse mesaj yazmayinca gercekten konu kilitlendi mı acaba dedim :D
Ne yazalım muhammed? Döngü başa mı dönsün? :) Dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz. Yorulduk herhalde...
Valla uzun süredir yazmıyorum buraya sıktı artık şike muhabbetleri açıklansın görelim.
Delilleri okuyorumda bu aziz baskan ile göksel gümüşdağ arasında ne kadar çok görüşme olmuş be :D
av_abdullahkaya Abdullah Kaya
Yargitay tarafindan telefon dinlemelerinin maddi delillerle desteklenmedikce tek basina delil olmadigina dair onlarca ictihati var
Bu soruşturma başladığından beri herkes birşeylerden vazgeçerek iddiasını belirtiyor. Şike çıkarsa görevi bırakırım diyen Aykut Kocaman var. En ufak şüphe çıkarsa istifa ederim diyen Göksel Gümüşdağ var. Yasa referanduma gitsin eğer %70 altında evet çıkarsa bu camiayı bırakırım diyen Erman Toroğlu var. Bende ona uygun olsun diye ortaya onu attım. Yoksa sensiz bir forumu sevmediğimi bilirsin.
Savunmayı dinlemeden karar verilmez lafına aşırı kitlendiğini düşünüyorum. Otobüslerde ön kapıdan bininiz, arka kapıdan ininiz der ya. Ön kapının basamağındasın ve otobüs acayip kalabalık. Bir adım atıp aşağı inmek yerine kalabalığı arasından zar zor arka kapıya gitmek gibi bir kitlenme. Sana kardeş bir adım atsan inecektin niye kalabalığı yarıyorsun dediklerinde "ön kapıdan binin, arka kapıdan inin" yazıyor diyerek haklı tarafı görmezden gelmen gibi bir kitlenme.
İbrahim Akın'ın bizzat kendi sesiyle kendisine şike teklif edildiğini ve aldığı paranın helallik durumu sorduğu bir ses kaydı var. Sonra parayı teklif edenleri arayarak kabul ettiğini belirtmesi var. Sonra bir ara paranın birimini değiştirmek için araması var. Sonra parayı aldığına dair fotoğraf var ama parayı görmüyoruz. Kendisi sonradan para aldığını itiraf ediyor. Tutanaklarda var.
Her şey bu kadar net iken bu gerçekliği görmek yerine bazı kriterlere körü körüne bağlanmayı eleştiriyorum. Bırak mahkeme sürecini İbrahim Akın'a ahirete kadar savunma hakkı versem bana anlatamaz. Sen bu kadar açık olan şeyi görmüyorum diyorsan ve hala savunma yaparsa kurtulabilir ihtimali veriyorsan ben seni yanlış tanımışım. Yanlış tanımışım derken Serkan görünen köye kılavuz istemeyen birisidir.
Aykut Kocaman'ın böyle bir açıklaması olduğunu bilmiyorum, sonuç ne olursa olsun Aykut Kocaman'ın bu takımın başında kalması gerekiyor.
Sorduğum pek çok soruya yanıt alamadığım gibi ben de bu dediklerini yanıtsız bırakabilirim.:) Zaten iddianameyi okumadım, çıkan haberleri de pek takip etmiyorum açıkcası. Gördüğümde o tarz haberler girip okumuyorum bile çoğunu.Bu sebeple de ne yazar, içeriği tam nedir bilmiyorum, ha okumuyorsun da neden yorum yapıyorsun o zaman diyen varsa, gördüğüm kısımlarla alakalı yorum yapıyorum. Ve genel çerçeveye bakarak yorum yapıyorum, mahkemenin işi olan kısma girip tek tek yazılanları değerlendirmiyorum.
Savcının oluşturduğu bir dosyadır bu, çıkan bir resimde, konuşmanın birinde AKP'li birisinin ismi geçerken, iddianamede bu isme rastlanmaması en basit örneğinden, savcının istediği şekilde bu iddianameye yön verebileceğini gösteriyor bana ki sonuçta bu iddianameyi hazırlayan da savcı olduğuna göre, istediği gibi hazırlayabilir.
Bu tür kafa karıştıran durumları görünce, ben elbette savunmayı dinleyelim derim. Savcı madem ki emindi, İbrahim Akın'ın o konuşmayı yapmasıyla beraber para alış verişi olduğunu iddia ettiği görüntüyü çekmek yerine suç üstü yapabilirdi. İşte o zaman daha sezon bitmeden neyin ne olacağı belli olurdu.
Görünen köye kılavuz istenmez, ortada çok net görülen şeyler olmasına rağmen, kılavuzla bile bunu görmeyi inkar edenler ya da yalandan görüyormuş gibi yapanlar da çok sayıda, hal böyle olunca karşı taraftan bunu beklemek???
Aziz Yıldırım:Her telefon görüşmesi ve her ödemenin hesabını yüce adalet önünde vereceğim, kimsenin de bundan şüphesi olmasın
Aziz Yıldırım:kimse farklı beklentiler içine girmesin, Fenerbahçe’yi kurda kuşa bırakmayacağım.”
keşke canlı canlı izleyebilsek şu mahkemeyi.
2.sini göremedim. açmıyor.. ilkiyle yazdığımın alakasını da kuramadım. o gösterdiğiniz etik değildir, gazeteciliği kötüye kullanmak falandır. bunu da gidip Fenerbahçe taraftarına söylemeyin. 3 temmuzdan beri gazeteciliğin nasıl olduğunu gördük zaten. buna şike diyorsanız sadece susarım :)
Mahmut Ozgener neden disarda?
Siyasi olaylar bunlar. Çok fazla tartışılacak bir yanı yok aslında. Çünkü şike Türkiye'de yıllardır var. Sadece işlerine geldiği için bu sene ortaya döktüler. Boş yere birbirinizi kırmayın. İnsan ilişkileri bu ülkenin saçmasapan sorunlarından daha önemli bence. :)
Can Arat'ın konuşmalarında "yine fenerbahçe'den aradılar" gibi bir söz var.Eğer bu doğruysa şike yapmaya kalktık demektir. Ama bunun doğruluğunu ispat etmeleri gerek aslında bu da basit. Can Arat'ın kız arkadaşıyla olan konuşmaları dinlenip dava klasörüne koyulmuşsa "fenerbahçe" ile olan konuşmalarının da dinlenilmiş olması gerekir.Sonuçta o telefon dinleniyordu değil mi? Nerede bu konuşmalar.Bu konuşmalar ortaya çıkarsa yani fenerbahçeden birisi gerçekten Can'ı arayıp "maçta çok kasmıyosun koçum" benzeri şeyler söylemişse ben yönetimin arkasında durmaktan vazgeçerim.Olsa kız arkadaşıyla yaptığı Hadise sohbeti değil de bu koyulurdu gerçi iddianameye değil mi??
Bir ikinci ihtimal aynı konuyla ilgili Fenerbahçe'liler aramış ve Can açmamış olabilir.Telefon dinleniyorsa Fenerbahçe'lilerin hangi tarihlerde kaç defa aradığı da çıkacaktır ortaya.Bunu da açıklayabilir sayın savcı isterse.Tabi bunu açıkladığında bu şikenin belgesi olamaz muhtemelen.Sonuçta ne maksatla arama yapıldığına dair bir kanıt elde edilememiş olur.Yinede en azından ikincisiyse bile açıklamalı bunu savcı,özel hayat bile ortaya seriliyor ama konuşmanın öznesi ortada yok.Neden?
Etik degerler bu kadar kucumsenmemeli bence.
Bir de soyle bak olaya. Fenerbahce taraftarini ve camiasini manipule etmek icin boyle bir haber yaptirtabilecek bir Aziz Yildirim acaba ayni amacla baska ne gibi haberler yaptirtmistir. Bunu yaptirtan ve yapan kisilerin guvenilirligi benim gozumde yerle bir olur. Soyledigi sozlerin en ufak degeri kalmaz. Itibarini kaybetmis birisi de o guveni kolay kolay bir daha kazanamaz.
http://forum.antu.com/upload/r092342...0029330000.jpg
Size iyi üflemeler..
iyide bu yeni birşey değilki. O 1 milyon kayıp, zaten onu bulabilen yok şu anda. Kulübün neresinde harcandı, song'a mı verildi yoksa teşvik mi ortaya çıkmadı. Ama zaten o tarihte teşvik suç teşkil etmediği için herhangi bir cezai yaptırım olmayacak diye yazıldı zaten.
Millet kendi şikelerini bırakmış bizimkinin peşine düşmüş :) Ben yaptım bak sen de yapmışsın demeye çalışılıyor.
Sadece Aziz Yildirim'in basini kullandigini soyledigimi animsamiyorum. Benim yazdigim, pesinden yuruyus yapacagin, kayitsiz sartsiz guvenecegin kisiyi dogru secmek ile ilgiliydi. Dunyanin gelmis gecmis en cani diktatorlerinin pesinden de yurudu insanlar. In absentia luci, tenebrae vinciunt.
Haklısın, bende dediğini görmedim. "İnsanlar ne diyorsa onun üzerinden yaklaşalım." Bu platformda bunu bir türlü anlatamadık kimse birlik yapmaya da yanaşmıyor. O yüzden demediğin şeylere karşı demişçesine bir tepki alman normaldir. Dediğinin haricinde bambaşka konulardan yanıtlar gelmesi de normaldir.
Oysa cümlene "tüm başkanlar basını kullanıyor. Hazırsanız şimdi bahsi geçen Aziz Yıldırım'ı eleştireceğim" diyerek başlamalıydın.
Normalde diğer başkanların bahsi yokken anlatmaman doğaldır. Neyse dediğim gibi bir konuyla ilgili fikrini söylerken mutlaka tersiyle ilgilide yaklaşmalısın.
http://a1112.hizliresim.com/s/u/1cu2r.jpg
Herşeyin özeti
Sakin olun panik yapmayın.Bu kadar senenin , rakibi sahada yenememenin hıncını çıkardık ulan bizim de başımıza bir şey gelir mi demeyin.Bir şey çıkmaz oradan.Hele çoktan kapandı falan diye uydurmayın hiç gerek yok.
Artık bir sınırı aşıp kendi şikeleri diye espri yapanlara hiç girmiyorum.
Olay bizim için budur :
"Aziz Yıldırım:Her telefon görüşmesi ve her ödemenin hesabını yüce adalet önünde vereceğim, kimsenin de bundan şüphesi olmasın
Aziz Yıldırım:kimse farklı beklentiler içine girmesin, Fenerbahçe’yi kurda kuşa bırakmayacağım.”
O değil de bunu kopyaladım diye az Fenerbahçeli biri bunla ilgili resim koymasın ?
Garip, Fenerbahçe ile alakalı pek çok resim buraya koyulurken kimse kendi işinize bakın dememişti.:)
Aziz Yıldırım yasası olmadığı belli olan yasa geçti, Aziz Yıldırım için çıkıyor diyenler o zaman kendi işlerine mi baktı? Aziz Yıldırım için çıkıyor diyenlerde azıcık da olsa utanma var mı acaba? Yasa değişmesin, herşeye verilecek cevabım var diyen Aziz Yıldırım'ken küme düşme kaldırılsın istiyor Fenerbahçe diyenlere şaşırmıyorum çünkü anlamak istemiyorlar. 58. madde değişirse, teşvik ve şikeye teşebbüse küme düşme kaldırılacak yani şike çıkarsa o kulüp yine küme düşecek.
Yasa değişeceği dönemde Aziz Yıldırım zaten çıkamazdı, göreceksiniz yasa kimler için değişiyor demiştim şimdi de diyorum, 58. madde değişirse kimlerin işine gelecek kimler daha dava belli olmadan rahatlayacak göreceksiniz. Fenerbahçe suçluysa zaten her türlü düşürülecek, teşvik verenler ve girişimde bulunanlar? Şimdi düşürülmesi gerekirken, değişirse düşürülmeyecek? Anlayana...