İlk maçta Mirsad yedi bitirdi beni :D
Ben yıllardır Efes'i bu kadar aciz ve isteksiz görmedim.
İlk maçta Mirsad yedi bitirdi beni :D
Ben yıllardır Efes'i bu kadar aciz ve isteksiz görmedim.
Serinin 2. maci bugun 18.00 de yine sky turk ten canli yayinlanacak.
Valla bi risk aldım üst geçtim bu maça. :D
Bu maçın alt-üst sınırı nedir bilmiyorum; daha doğrusu şans oyunlarını takip etmiyorum... Ama bildiğim birşey varsa bu maçı 40 dakika boyunca boyalı bölgeyi en sert biçimde savunarak kazanacağız... Ne kadar kolay ve fazla sayı olursa, ipler Efes'in eline geçmeye başlar...
Gerçi belli olmaz; Lynn Greer gününde olur, tutar 20-25 sayı atar; yine skorerliğinden ziyade savunmasıyla takımımızın en önemli oyuncularından olan Ömer Onan bazen olduğu gibi ne atarsa girer gününde olur ve 15-20 sayıda ondan buluruz... Bir bakarsınız; iki takımda 80'leri geçmiş...
Ama kazanmak için Efes'i 70 sayının altında tutalım mümkünse... Bu durumda şansımız artar...
Denilenler dogru ise eger ilk macin efeste gozebatan ismi kasun sahada olamayacak. Fener icin buyuk bi avantaj olabilir.
Kasun yok mu? :) Güzel oldu...
Ukic'in potaya bakışı bile karimza kokuyor. Ben Ukic'in final serisinde farkını yansıtacağını düşünüyorum.
Üst sınırı 151.5 Ben Fenerbahçe 80-75 kazanacak benim üst tutacak :D
Evet; Kasun yokmuş... Israrla çember altı... Israrla çember altı...
Ama Ergin dört kısalı sisteme geçecek ve power-forwet pozisyonundan orta mesafe şutlarla skor arayabilir... Bu durumda 4 numara savunması çok mühim... Mirsad dışarı çıkıp savunma yapmaz... Oğuz ve Semih öyle... Acaba Emir'i mi dörde çeker? rasim kullanılabilir mi? Oyunun akışı içinde göreceğiz... Ama bizim hücumlarımız ısrarla çember altından olmalı... Dış şut atacaksak bile top çember altından dışarıya çıkmalı...
Semih Erden hem ofans ve hem defansta çok kötü başladı...
İlk periyot 15-11 bitti. Benim sürpriz seçim tutmayacak sanırım . :D
Bizim çember altından oynamamız gerekirken Efes çember altına yükleniyor... İlk maç toplam 11 üçlük denemiştik... Daha şimdiden 5-6 üçlük atış kullandık... Tabii bu kadar şuta dayalı oynarsan organize olamazsın... Şutlar girerse iyi, girmezse hezimet olur... Şu ana kadar girmedi...
Her pozisyonda biz üstünüz... Şu üçlük fantazisi sebebiyle her pozisyonda geri adım attık... Yazzık... Uyan koç...
Koc zaafiyeti var gibi gorunuyor. Anlik mudahaleleri cok yetersiz. Efes macin basinda arka arkaya ayni sayilari atti ersan-kaya ile, bunu nasi gormuyo da onlem almiyo hayret. Oguz fenerin en iyisi mrsic ile birlikte.
Bu kadar yanlış oynadığımız, yanlış seçimler yaptığımız bir devreyi sadece 5 sayı geride kapatmak beni umutlandırıyor açıkçası... Yeter ki 3.periyodun başından itibaren aklımızı başımıza devşirip kendi doğrularımıza dönelim... yeter ki, Emir ve Greer gibi oyuncular "vatan kurtaran Şaban"lığa soyunmasın ve erken atışlarla takımın bütün ritmini bozmasın...
Bu arada Mrsiç niçin MRSİÇ olduğunu, niçin Fenerbahçe tarihinin en büyük efsanelerinden birisi olduğunu yine gösterdi... İşler sarpa sarmışken imdada yetişti ve maça tutunmamızı sağladı...
efeste soyle bi durum da var. Hucum ribaundlarindan da belli olacagi gibi efes fastbreak yaptirmiyo fenere. sutlar girsin girmesin pesinden gitmeyip geriye kosuyo. ilk macin kolay sayilarini bulamadik henuz. set hucumunda da sayi bulmakta zorlaniyoruz zaten. farkli bi 2. yari izler miyiz bilemem ama efes cok olumlu oynuyor. fener bi sicrama yapamazsa maci verir.
İnanmıyorum yaaa...Oyunu Emir'e kurduruyor...
Ahhh... Birde şu Ender-Kaya üzerinden oynanan pick and roll hücumlarına çare bulsak...
Mirsad oyuna girdikten sonra iki kolay penetre yedik... Oğuz-Semih ikilisi dengeleri bizim lehimize çevirmişti... Son periyoda 51-50 önde başlayacağız ama top Efes'te olacak...
Oğuz-Semih ikilisi maçı dengeye getirmiş ve bizi öne geçirmişti... Sonra oyuna Mirsad girdi... Mirsad'ın üzerinden üç tane kolay penetre yedik... Mirsad diğer maçlarda yaptığı iyi işleri de yapmadı bugün... Koç niye dört kısalı bir kumara dönüp Efes'in ekmeğine yağ sürdü anlamadım...
Maçı kaybettik... Seriyi değil... Buradan alacağımızı aldık ve Abdi İpekçi'ye 1-1'le dönüyoruz... Beni üzen ; kazanabileceğimiz bir maçı basit hatalarla kaybetmek oldu... Kimse 9 sayılık farka aldanmasın... Maç sonu taktik faullerle böyle oldu...
Maç sonu kenardan çok kötü idare edildik... Bu süreçte iki kırılma anı oldu:
1-Oğuz-Semih ikilisine yeniden dönülmemesi...
2-Kinsey ve Emir Preldziç'in oyun başa başken "VATAN KURTARAN ŞABAN" rolüne soyunup acele atışlar kullanmaları ve dönen topların çemberimizde sayıyla neticelenmesi...
Biz inanıyorum ki, oyuncuları tek tek teraziye koyduğumuzda Efes'ten daha iyi takımız... Şampiyon olmamak için hiçbir neden yok... Yeter ki; bu kadar çılgınca üçlüğe dayalı oynamayalım... Sabırlı ve akıllı oynayalım... Şampiyonluğun çember altında saklı olduğunu unutmayalım... Üçlükle kazanan üçlükle yıkılır... İç-dış kordinasyonudur aslolan...
sadece bir maç kazanmıştık... Sadece bir maç kaybettik... Şampiyon olmamak için hiçbir neden yok... Bu maçtan ders almak şart...
Kendi evimizdeki 2 maçı kazanmamız lazım.Ondan sonra kolay şampiyonluk...
Yaa bu maçı sunan spikerin yanında bi adam vardı bilmiyorum kimdi ama ayar oldum ona felaket bi biçimde yaa
iyi oldu iyi. şimdi abdi ipekçide maç izlemek daha zevkli olacak. 2 maçada gideceğim.
Efes baştan sona üstün götürdüğü maçı galip geldi.Tebrikler Efes.
Evimizde iki maçı kazanıp avantajı yakalamamız gerekiyor.
Evet; A.İpekçi'nin atmosferinde iki maçı da kazanmak elbette çok önemli ama önce 3.maça odaklanmak lazım... İki maça birden değil... Biz onları Ayhan şahenk'te nasıl yendiysek, onlar da bizi İpekçi'de yenebilir... Paniklemediğimiz sürece şampiyonluğa onlardan daha yakın olan taraf biziz... Ki inşallah böyle birşey olmaz ve kendi evimizde iki maçı da kazanırız... Ama deplasmanda veya kendi evimizde farketmez; aslolan seri sona erdiğinde dört galibiyete ulaşan takımın FENERBAHÇE olması... İnşallah olur; olmaması için bir sebep yok... Sabırlı, akıllı ve sert oynadığımız müddetçe...
Yarın ki maça sınavlar yüzünden gidemiyorum. Cumartesi umarım takımıma destek vereceğim.
Geçen sezon Kerem Gönlüm’de çıkan doping yüzünden kapışan Fenerbahçe Ülker ile Efes Pilsen yine bir birine girdi. Skorborda F.Bahçe’ye futbolda şok yaşatan Trabzon (61) ve Bursa’nın (16) plakalarını simgeleyen rakamların maç skoruymuş gibi yazılması yeni bir gerginliğe yol açtı.
Efes Pilsen ile Fenerbahçe Ülker arasında oynanan Beko Basketbol Ligi play-off final serisinin ikinci maçından ortalık karıştı. Geçen sezon Efes Pilsen’in milli oyunusu Kerem Gönlüm’ün dopingli çıkması sonrası iki kulüp arasında yaşanan gerginlik, bu sezonki finale de sıçradı. İşte F.Bahçe’nin tepkisini çeken olaylar...
Karşılaşma öncesi skorborda Fenerbahçe’nin kupa finalini kaybettiği Trabzon (61) ve lig şampiyonluğunu kaptırdığı Bursa’nın (16) plakaları bilinçli olarak yan yana getirilerek 61-16 şeklinde yansıtıldı. Efes Pilsen, 4-5 otobüs dolusu taraftarı Bursa ve Kocaeli’nden getirerek onlara bedava bilet ve kumanya dağıttı.
Kaynak:Türkbasket.com
Bu haber "POTADA SAVAŞ ÇIKTI" başlığı ile verilmiş... Meselenin aslı şu: Birileri Fenerbahçe taraftarını çıldırtmak, provake etmek istiyor... Umarım altında kalmazlar...
Maç sırasında da Bursa diye tezahurat tutuyorlardı. Ben Efes'i bu seride başka kulüp taraftarlarının desteklediğini düşünüyorum. Tabii ki maça gelip Efes Pilsen'i destekleyebilirler, bende Avrupa maçlarına gidip destekliyorum. Ama oraya gelenlerin düşüncesi Fenerbahçe şampiyon olmasın düşüncesi buda spora en büyük ihanet oluyor.
Keske GS ile final oynasaydik. Daha zevkli olurdu sanirim bu seri. Efes seyircisi olmayinca zevki olmuyor. Banvit ile final oyanasaydik gene iyiydi. Final oynayan takimin seyircisi olmamasi cok tuhaf, bu futbolda IBB nin sampiyon olmasi gibi. Efes in mazisi tabi ki cok anli sanli, hatta ben de bi efes taraftariyim ama FB once geliyor. Ama bi gercek var ki taraftar olmayinca isin tadi kaciyor.
22.05.2010 tarihinde Efes Pilsen - Fenerbahçe Ülker takımları arasında oynanan Play-off müsabakası öncesinde skorbordda basketbol ile ilgisi olmayan bazı rakamların yer aldığını bugün basın yoluyla öğrenmiş bulunuyoruz.
Söz konusu olayla ilgili olarak yaptığımız araştırmada Efes Pilsen - Fenerbahçe Ülker takımları arasında oynanan Play-off maçından saatler önce skorborda çeşitli deneme yazılımları yapıldığı öğrenilmiştir. Ancak söz konusu deneme yazılımlarının en sonuncusu skorborda “61-16” olarak yansıyan rakamlar olmuştur. Maçın başlamasından yaklaşık bir saat öncesinde açılan skorbordda yukarıda belirttiğimiz rakamlar görülmüş, ancak bunun farkedilmesinin ardından kısa süre içerisinde kaldırılmıştır. Öte yandan, söz konusu rakamların skorbordda görülmesinden dolayı hiçbir tatsız olay yaşanmamıştır.
Kulübümüz çalışanlarının ve yöneticilerinin bilgisi ve kontrolü dışında gerçekleşen bu olaydan ötürü büyük üzüntü duyduğumuzu ifade etmek isteriz. Böyle olayların tekrar edilmemesi için gerekli özen gösterilecektir.
Saygılarımızla,
Efes Pilsen Spor Kulübü
Efes Pilsen'in yukarıdaki hiç inandırıcı olmayan açıklamasına dair şahsi yorumum:
-Çocuk mu kandırıyorsunuz siz?
Evet; Tuncay Özilhan ve Efes'in üst yöneticileri bundan habersizdir; ama Efes organizasyonunun içinde birtakım işgüzarlar var ve geçen yıl olduğu gibi bu iki camiayı birbirine kırdırmak için böyle iğrenç ve tahrik edici provakasyonları tetikliyorlar...
İnanalım mı? 12 oyuncunun kurayla iki tanesinden kan örneği alınıyor; aaa!.. Ne tesadüf... Nedense iki oyuncunun ikisinde de aynı madde... Birinde az, birinde çok... Tesadüfmüş canım... Haydi ona inandık... 12 oyuncunun sadece ikisinde vardı ve tesadüfen(!) kurada o ikisi çıkmıştı...
Şimdi bir başka tesadüf... Skorbord ayarlanıyormuş... tesadüfe bak... Ben oldum olası basketbolu futbolun kirli ve provakatif ortamından, düşmanca demeçlerinden ayırmaya, sadece basketbolun güzelliğini konuşacağımız seçkin bir dal olarak görmeye çalışıyorum... Eğer basketbola futbolu karıştıracak, futbolun dilini karıştıracaksak bizim için farketmez... Salonları futbol trübününe çevirmesini de biliriz... Hem de alâsını yaparız... Efes'in istediği buysa... Sonra ağlayıp sızlamak yok..
Ayrıca şunu da eklemeden geçemeyeceğim... Kimse beni skorbordun tesadüfen o şekilde ayarlandığına ikna edemez... Merak ettiğim şu:
Efes Pilsen ne yapmaya çalışıyor; niye bu tür provakatif hareketlere öncülük ediyor; anlamak mümkün değil... Tuncay beyin bu tür "cin"liklerden habersiz olduğunu sanıyorum; bunları kim organize ediyor, merak ediyorum...
Efes bu tür olaylara girerek kendi eliyle kendi saygınlığına zarar veriyor... Onlar milli takımdan sonra bu ülkenin en sevilen basketbol takımıydı... Ama kendilerini futbol tartışmalarının içine atıp saygınlıklarını ve "takımlar üstü takım" konumlarını zedelemesinler...
Bu kadar söylüyorum... Aklıma bir atasözü geliyor ama... Gerdeğe neyle girilmeyeceğine dair... Yani Efes'e n'oluyor? Çok meraklıysa kursun bir futbol takımı ve çıksın Fenerbahçe'nin karşısına..
Ayrıca o tesadüfen rastlanan maddenin de Türkiye'ye sokulmasının yasak olduğu gibi birşeyler söylenmişti bir zamanlar. Nedense üzerinde durulmadı. En çok durması gerekenler, daha sonra aynı takımın ismini taşıyan marka ile sponsorluk anlaşması imzaladılar. Midem bulanmaya başladı.
İşte Efes kulübünün provakatif ve Fenerbahçe taraftarını çıldırtan davranışı:
http://www.maraton.com.tr/qHUsMbuK28...0524093151.jpg
Efes saygınlığını korumak istiyorsa sorumluları bulacak ve açıklayacak... Yahut futboldaki kin, kutuplaşma ve nefret ortamı malesef basketbol salonlarına da taşınacak ve bunun asıl mümessili yukarıdaki tahriklere çanak tutan ve sorumluları koruyan Efes idarecileri olacak... Bizden söylemesi... Böyle çocukça beyanatlarla kendilerini mesuliyetten sıyıramaz...
Dopingcilerden baska ne beklenirki zaten..Her yerde belli ediyorlar ne olduklarini..
Efes Pilsen, kapatılmayı gerçekten hakediyor.