Al Jazeera Türk kaynaklarina göre Aziz Yildirim'in tahliye oldugu haberleri geliyor. Karar ilerleyen dakikalarda aciklanacak.
Printable View
Al Jazeera Türk kaynaklarina göre Aziz Yildirim'in tahliye oldugu haberleri geliyor. Karar ilerleyen dakikalarda aciklanacak.
Büyük ihtimalle yalan dikkate almamak lazım böyle haberleri görmeden.
Fenerbahçeli olmasamda
hadi büyük başkan bu hukuksuzluğa inat
mehmet sumer @mehmetsumer_
Mahkemeden şu an herhangi bir TAHLİYE KARARI YOK!
mehmet sumer @mehmetsumer_
Başkanımızın avukatının ofisi ile şimdi görüştüm herhangi bir tahliye kararı söz konusu değil şu an...
Açıklanan ara kararda 7 gün içerisinde üst mahkemeye itiraz hakkı var yazıyordu sanırım. 7 gün doldu gerçi 7 gün içerisinde itiraz edilmiş ve yeni karara bağlanmış olabilir.
PFDK'yı ciddiye alacaksak, Aziz Yıldırım elbette salıverilmeli yok PFDK'yı ciddiye almayacaksak, birilerine şikeci demek için yargı sonucunu beklemeli.
Sanmıyorum tahliye olacağını hele ki bu hafta seçim var.
Buradan tüm şike şüphesi duyduğum kulüplerin taraftarlarından af diliyorum. Onların da aynı şeyi "cemaat"e karşı yapmalarını bekliyorum.
Çünkü sonuçlardan anlaşıldığı kadarıyla, Türk futbolunun düşmanı İbrahim Akın'mış. Allah onu da bildiği gibi yapsın. Teşebbüs etmiş, şike yapmış, Türk futbolunu karartmış. Cemaatin oyunu İbrahim Akın'aymış. Bence İbrahim Akın Avrupa kupalarından men edilmeli. Ömür boyu.
Başbakan'ın da tüzel kişileri cezalandıramazdık demesini de anlamadım. İbrahim Akın aldı ya işte ceza. Yahu benim kafam karıştı.
Gerçek nerede ?
Bunu aslında bilemiyoruz, Aziz Yıldırım adeta yalvarıyordu duruşmalarda, benim tutukluluğumu sürdürecekseniz, şu şu maçlarla alakalı suç şüphesi devam ediyor diye açıklayın lütfen şeklinde. Yani tutukluluğu devam ediyor ama gerekçesi hala delilleri karartma şüphesi, tanıkların ifadesi vs vs şeklinde klasik şeyler.
Pek çok maç hakkında iddialar zaten çürütüldü. Ama mahkeme şu ana kadar o şekilde işleyiş gerçekleştirmedi, yani şu suçlamalar düştü, şunlar devam ediyor şeklinde bir karar almadı henüz.
Çapraz sorgulara geçildikten sonra muhtemelen artık olaylar üzerinden gidecekler. Çünkü bir bakıyorsun menajerlik sınavı oluyor, hop şikeye geçiyor, oradan başka yere.
Zaten örgüt suçlaması aslında bir nevi çıkmasını engelleyen. Ama örgüt suçlamasını da mahkeme düşüremiyor yoksa dosyayı spor olaylarının görüşüldüğü Asliye Hukuk Mahkemelerine göndermesi gerekir.
Ki şu ana kadar çoktan göndermesi gerekirdi, HSYK'nın da bile bu yönde görüşü var ama mahkeme yetkisizlik kararı vermiyor. Hesap da soramıyorsun çünkü Özel Yetkili Mahkeme, Özel Yetkili Hakim, Özel Yetkili Savcı.
Dün MHP milletvekili meclisde, çıkarın Aziz Başkan'ı dedi, ya rakiplerinide alın ya da çıkarın dedi. Artık meclisde bile tartışılıyor. Bu sürecin tamamı siyasi olduğunu düşüncem gittikçe artıyor. Özellikle son yaşananlardan sonra.
uefa her an sopayi gosterebilir beyler kupayi aldik cunku
Kürşat Tüzmen: Başbakan Fenerbahçe'nin düşmesini istemedi
Türkiye Futbol Federasyonu'nun seçimli olağaüstü genel kurulunda önce aday olan sonra da çekilen eski Bakan Kürşat Tüzmen, göreve gelmesi halinde şike ve teşviğe karışmış 8 takımı küme düşüreceğini söyledi.
Tüzmen, Fenerbahçe'yi de küme düşüreceğini, Fenerbahçeli olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu yüzden kendisinin Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı olmasını istemediğini ve bu yüzden de adaylıktan çekildiğini iddia etti. Samanyolu Haber TV'de canlı yayına katılan Kürşat Tüzmen, TFF Başkan adaylığından neden çekildiğini de açıkladı.
Tüzmen, TFF Başkan adaylığı sırasında yaşadığı olayları şöyle anlattı:
"Başbakan Fenerbahçe'li olunca istersen geri çekme yani. Mecbur kaldım. Şimdi iki yol var ya Başbakan’a rağmen bu yola girmek. O da yanlış olur. Bu kadar zaman yol arkadaşlığı yapıyoruz. Beraber yola çıkmışız. Bize yakışmaz. Daha sonra Bakan Suat Kılıç ile görüştüm. Dedim var mı bir şey ne yapacaksınız. ‘Biz öyle şeylere karışmıyoruz. Başbakanımız da karışma’ cevabını alınca, diğer takımlardan arayanlar oldu. Ne kaybederim şimdi girelim dedim. Çok geçmeden 20.30'da cevap geldi. Genel Başkan Yardımcımız Haluk İpek beni yana yakıla arıyor. Abi bir gel dedi. Gittik partiye. Daha sonra ‘abi sen çekil burdan’ dedi. Biz de güvendik. Sayın Başbakan Fenerbahçe'li olduğu için Fenerbahçe'nin düşmesini istemedi."
"8 TAKIM DÜŞÜRECEKTİM"
"Federasyon başkanı olsaydım 8 takım düşürecektim" diyen Kürşat Tüzmen, "Ben tabi operatör doktor gelince 8 takım, 3 takım birinci ligten 5 takım 2 ligten düşürecektim ama Türk sporu Avrupa'da ve dünyada oynamaya devam edecekti.” şeklinde konuştu.
Bence de olay siyasi. :)
Gülelim, eğlenelim :)
Bu gizli tanık ne zaman ortaya çıkacak diye bekliyordum, sonunda buldular bir tane. İyi sevindim yahu, lig bitmişti ilaç gibi geldi, sıkılmayacağız demektir :p
Kaynak: http://haber.gazetevatan.com/denizli...51382/1/MansetQuote:
Denizli-Fener maçı için gizli tanık bombası
CHP Milletvekili Bülent Tezcan, 2006’daki Denizli-Fenerbahçe maçıyla ilgili bir kamu görevlisinin gizli tanık olmak için şike soruşturmasını yürüten savcı Mehmet Berk’e mektup gönderdiğini ortaya çıkardı...
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında 2005-06 sezonunun son haftasında oynanan Denizlispor-Fenerbahçe maçıyla ilgili soruşturmanın ne aşamada olduğunu sordu. Bir kamu görevlisinin, şike-teşvik primi soruşturmasını başlatan savcı Mehmet Berk’e 16 Mart 2012’de mektup yazdığını belirten Tezcan, “Burada iddia edilen şey 2006 yılında Denizlispor’a teşvik verilerek o dönemde Galatasaray’ın şampiyon olmasının önünün açıldığı iddiasıdır, iddia budur” dedi.
Bülent Tezcan sözkonusu kamu görevlisinin, savcı Berk’e yazdığı mektubu basına dağıttı. 2006’daki Denizlispor-Fenerbahçe maçıyla ilgili birçok iddianın konuşulduğunu hatırlatan Tezcan şunları söyledi:
“Savcı Mehmet Berk önce bu kamu görevlisini aramış, bu kişiden 2006’daki maçla ilgili bilgileri olduğunu, şike iddialarıyla ilgili bilgileri olduğunu öğrenmiş, tanıklık yapmasını istemiş, ancak kamu görevlisi 23 yıllık görevi nedeniyle sonradan belirli kesimlerin hışmının üzerine toplanacağı korkusuyla tanıklık yapmaktan çekinmiş. 2006’da Denizli Belediye Başkanı olan ve şimdi de Denizli Milletvekili olan Sayın Nihat Zeybekçi’nin mobing uygulaması ile karşı karşıya olduğunu iddia etmiştir. Bu yaşadıklarından sonra tanıklık yapmaya karar vermiş ve savcı Mehmet Berk’e sözünü ettiğim mektubu göndermiştir.”
Tezcan, “Bu kişinin sözünü ettiği Denizlispor-Fenerbahçe maçı öncesinde ve sonrasında neler yaşanmıştır? Bu yaşananlarda Denizli Belediyesi’nin ve yetkililerinin dahli nedir? O zamanki Denizli Belediye Başkanı bu olayın neresindedir” sorularını yöneltti. (Milliyet)
Ay sonunda çapraz sorgu var ondan sonra nihai karar verilir ve bu süreç sona erer.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun şike soruşturmasında hiçbir kulübe ceza vermemesinin ardından gözler UEFA'ya çevrildi.
UEFA, Türk Futbol Federasyonu'nun kararını onaylayacak mı, yoksa aksi yönde bir karar mı alacak? Türk takımlarının Avrupa'ya gitmesinde bir engel var mı?
Türk futbolseverlerin aklındaki bu soruları CNN international spor anchormani Pedro Pinto, UEFA Başkanı Michel Platini'ye yöneltti.
Soru: Türkiye'de şike iddialarına gelirsek. 16 kulübün tamamı aklandı. Önümüzdeki sezon Türk kulüplerine ne olacak ve bu konu sizce nasıl gelişti?
Cevap: Bu uzun bir hikaye ama ben kısa bir cevap vereceğim. Bu disiplin konularını ilgilendiren bir sorun. Elimizde bazı veriler var ama disiplin komitesi benden yani başkandan bağımsız bildiğiniz gibi. Binlerce sayfa belge var elimizde. Bir karar alacağız ama ne karar alacağız bilmiyorum.
Soru: Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne almadığınız için pişman oldunuz mu? Seneye Türk kulüpleri için herşey normale dönecek mi?
Cevap: Fenerbahçe'ye yasağı ben koymadım, disiplin komitesi koydu. Bu konuda konuşursam Fenerbahçe'nin avukatları beni mahkemeye verebilir. Bu bir disiplin konusu. Geçen yıl yasağı koyarak cesur bir adım attık ama bu yıl ne olacak bilmiyorum.
UEFA Başkanı, Türk kamuoyunun soruşturmaya gösterdiği ilginin de fazlasıyla farkında. Öyle ki, sosyal medyadan kendisine bu konuda soru sorulması yönünde yoğun talep geldiğini söyleyen Pedro Pinto'ya "benim durumum da farklı değil" diye yantı verdi:
UEFA'nın soruşturmayla ilgili kararını bu ay sonuna kadar açıklaması bekleniyor.
Kaynak:CNNTURK
İnşallah gelmez ceza.
İroninin açıklamasını biliyorum hatta bir başka ironi de diğer bir siyasetçinin laflarını işin siyasi olmadığına kanıt göstermen.
Davanın özel yetkili mahkemede olması, malum kesimin bu davadaki tavrı, başbakanın görüntüsü dışındaki tüm -yine malum kesime yakın- siyasilerin olaya bakış açısı falan zaten yeterli kanıt işin siyasi olduğuna. Bence buradaki önemli nokta işin siyasi olup olmadığıyla direk şikeyi ilişkilendiren anlayış.
Tapeler de hayal ürünü zaten :)
Daha öncede söylediğim gibi soruşturmanın eksik kısımları olsa da bir şeylerin döndüğü ortadaydı.
Mehmet Ali Aydınlar'da bunu biliyordu ve dile getirmişti. O süreçte Mehmet Ali Aydınlar'ın süreci kötü yönettiğinden bahsetmiştim. Çünkü kendisi olabilecek eylemleri geciktirmek için elinden geleni yaptı. Daha düz anlatırsam Fenerbahçe'nin en az zararı görmesi için çabaladı. Tarafsız bir federasyon yönetimine ters düşen bir konuydu bu. Bu tutumu sayesinde diğer ceza alması gereken kulüplerde olaydan geçici süreliğine yırttı.
Sonra Şampiyonlar Ligi hikayesi çıktı. Bu sürece kadar benim eleştirdiğim belli kesimin savunduğu Mehmet Ali Aydınlar, eleştirilmesi gereken birisi oldu.
O zaman net bir şey söylemiştim; Mehmet Ali Aydınlar'ın eli kolu bağlı kalmasa bunu yapmazdı. Uefa istedi ve onlarda mecburen bunu gerçekleştirmek zorunda kaldı dedim. Bugünlerde Uefa'nın açıklamasıyla (CNN röportajı) kendilerinin almadığını belirtti.
Uefa ya da Mehmet Ali Aydınlar suçluydu ve dava açıldı. Bu davayı geri çekecekler dedim. Çekmiyoruz, çekmiyoruz. Hayır, çekilecek dedim. Devamını biliyoruz.
O arada yılların Fenerbahçe ismi birden Fenerbahçemiz oldu. Bu laf Fenerbahçe'nin desteklediği bir başkan adayının söylemidir dedim; daha ortada seçim felan yokken. Evet, gerçektende bu lafı söyleyen kişi aday oldu ve seçildi.
Puan silme yok, düşürme yok, gerekirse Avrupa'ya gitmeyiz parolası vardı. Bu parola şayet bir suç varsa bile Fenerbahçe'ye ceza getirmez dedim. Suçlular bulundu ama sonucu önceden söylemiştim.
Şimdi biraz daha söyleyeyim; bu federasyon gidecek ve yerine yenisi gelecektir. Çünkü bu anlayışın kalmasına sen, ben müsade ederiz ama Avrupa müsade etmez. Yakın süreçte de Fenerbahçe'de yeni bir seçim görüyorum. Mehmet Ali Aydınlar'ın aday olduğu bir süreç.
Son olarak sürecin başından beri bazı yorumlar getirdim. Belki kızdırdım belki takdir gördü. Ancak Fenerbahçe düşmanı ünvanını aldım. İyi ki Fenerbahçe düşmanıyım (!).
Bu özellik sayesinde Allah bana geleceği görme yetisi verdi. Ne söylesem çıkıyor. Halbuki zaten görünen köy kılavuz istemezdi.
mehmet ali aydınlar, rüyasında bile fenerbahçe başkan adayı olamaz taraftar kabul etmez.
TFF binası kurşunlamış, 7 kurşun ..
Simdi Trabzonlular yapti demesinler saldiriyi :)
Tabi tartışalım.
Bana katılacağını düşündüğüm bir fikrimi paylaşayım. Tüm yönetimler en hatalı oldukları dönemde bile hatasızmış gibi konuşur, kendi kurumlarının lehinde açıklamalar yaparlar. Büyük kitlelerin olduğu bir ortamda bunu yapmazsan koltuğundan olursun. Günü geldiğinde Galatasaray yönetimi günü geldiğinde diğer takımın yönetimleri bunu yapıyor.
Bu bağlamda Uefa, Federasyon, Fenerbahçe mücadelesinde yöneticilerin konuşmaları üzerine fikir sahibi olduk. Neticede onlar işin içindedir dedik. Onlarda bizi yanıltmayıp yine gerçekler yerine kendi lehlerine olana inandırdılar.
Fenerbahçe yönetimi gelişen olaylara ani reaksiyon gösterdi. Yani yüksekten düşerken kafanı korumaya çalışırsın ama elin kırılır. Verdiğin o ani reaksiyon bilinçsizdir; elimi koyayımda kafam kırılacağına elim kırılsın diye düşünmezsin. Bu şekilde ani tepki verilince birisi biz bu davayı açarsak kazanırız dedi.
Düz mantık baktığında gerçektende kazanılması yüksek bir davaydı; tekrarlıyorum dümdüz bakarsan.
Uefa'nın dediğini doğru algılamak lazımdı. Uefa: "Başkanı ve birçok yöneticisi tutuklu olan bir takımı turnuvalarıma almam." dedi. Tam da burada sıfır töleransın ne demek olduğunu algılıyoruz. Çünkü adamlar böyle bir operasyonu yapan kurumlara güveniyor. İşte, davayı kazanamayacağının göstergesi burasıydı. Bunu çoğu tv kanalı anlattı ama etiketledik, Ali Şen anlattı etiketledik.
Bu noktada Uefa talimatını verdi ve Mehmet Ali Aydınlar'da kararı açıkladı. Hayatımı ortaya koyacak şekilde söylüyorum ki eğer zorda kalmasalardı bu kararı kendileri almazdı. Aynı olay Demirören federasyonunun başına da gelecektir. Nasıl Başbakan ver kupayı dediğinde verdiyse Uefa yap dediğinde yapmak zorundadır. Yapacak ve ona da güle güle diyeceğiz. Sadece bizi rezil ettiği ile kalacaktır.
Bu şekilde ilerleyen bir süreçte Fenerbahçe'nin davayı gerek federasyona karşı gerekse Uefa'ya karşı kazanması mümkün değildi. Artık kim aklı verdiyse yanlış değerlendirme sonucu davayı açtılar ve geri adım atmamak içinde direndiler. Sonucun kaçınılmaz olduğunu görünce de davayı kaybedip sıkıntı yaşamamak adına davayı çektiler. Davayı çekerek Uefa'nın ve Federasyon'nun haklı olduğunu dolaylı yoldan kabul ettiler.
Adını da ülke ve Fenerbahçe menfaatleri diye koydular. Fenerbahçe menfaatleri vardır doğrudur. Yeri geldiğinde Fenerbahçe yönetimi ülkenin menfaati içinde kendi haklarından vazgeçebilir, helal olsun derim.
Ama bu süreçte ülke menfaati için alınan bir karar yoktur.
Bunlar varsayım. Gerçek olması en muhtemel olay "adaletin bekçisi" Cornu'nun savunmasındaki olaylar. Malum mektuba kadar her şeyin açıklaması orada.
Uefa istemiştir orası ayrı, ama TFF'nin tek seçeneği o muydu? Aylardır çektiğimiz de bu zaten. Uefa'nın biz yapmadık dediği bir olayı örnek gösterilerek ortada dolaşan bir Uefa sopası var.
Şu an disiplin soruşturması açılmış zaten sanırım ondan sonra karar çıkar ne olacaksa. Bizi paklayacaksa ne olur sipariş mektupla paklamasın Uefa.
PFDK'nın F.Bahçe kararının gerekçeleri
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile 16 futbol kulübünün ceza almadığı Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu(PFDK) kararına dayanak olan gerekçelerin bir bölümü ortaya çıktı.
21 Mayıs 2012, Pazartesi22 maçı inceleyerek karar veren PFDK'nın, Futbolcu Serdar Kulbilge ve yönetici İlhan Ekşioğlu ile ilgili gerekçeye DHA ulaştı. 2011 yılında oynanan Gençbirliği – Fenerbahçe maçını inceleyen PFDK, "Müsabakanın Fenerbahçe lehine sonuçlanması için, Fenerbahçe Kulübü Başkanı ve İlhan Yüksel Ekşioğlu'nun 'Müsabaka sonucunu etkilime' faaliyetlerini yürüttüğü, kendisinin Doğan Ercan ve Mehmet Şen'i Gençlerbirliği futbolcusu Serdar Kulbilge ve yardımcı antrenörü Cengiz Demirel'e ulaşabilmek için aracı olarak kullandığı, İlhan Ekşioğlu ile Doğan Ercan arasındaki ve İlhan Ekşioğlu ile Faruk Yaşar arasındaki konuşmalardan anlaşılmıştır. " dedi.
"ŞİKE AMAÇLI 100 BİN DOLAR GERİ İSTENİLDİ"
Ayrıca Faruk Yaşar, Doğan Ercan ile İlhan Ekşioğlu arasındaki tapelerden Doğan Ercan'a şike amaçlı verilen 100.000 USD'nin geri istendiği, Doğan Ercan'ın ise Tuğrul Çağrı Üzer vasıtasıyla Ekşioğlu'nun çalışanı Halil Köntek'e teslim edildiği tapelerin içeriğinden ve soruşturma evrakının kapsamından anlışılmaktır."denildi.
"MÜSABAKA SONUCUNU ETKİLEMEYE TEŞEBBÜS"
Bu maçla ilgili Serdar Kulbilge, İlhan Ekşioğlu, Mehmet Şen ve Cengiz Demirel'in 'müsabaka sonucunu etkilemeye' yönelik faaliyetlerinin incelendiğini belirten PFDK, "İlgili şahısların müsabakanın sonucunu etkilemeye yönelik anlaşmayı gerçekleştirmek için başlatmış olduğu icrai hareketlerin yoğunluğuna ve bu hareketlerin, istenen sonucun gerçekleşmesi adına ne denli etkili olup olmadığına bakılarak teşebbüs halinin varlığına kanaat getirildiğinden, kendisine müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüs hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir." dedi.
Bu maçla ilgili olarak Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticisi İlhan Ekşioğlu için 'müsabakanın sonucunu etkilemeye teşebbüs ettiği' tespit edilmiştir. " denildi
"EYLEM FB KULÜBÜ AÇISINDAN AĞIR İHLAL TEŞKİL ETMİYOR"
PFDK, gerekçelerinin devamında " Ekşioğlu'nun teşebbüs halinin sabit olduğu fakat teşebbüs aşamasında kalan bu eylemin Fenerbahçe Spor Kulübü açısından ağır ihlal teşkil etmediği, söz konusu müsabakanın hakem, temsilci, gözlemci raporlarında ve Etik Kurulu raporundan da anlaşılmıştır.
"YÖNETİCİ OLMADIKLARI İÇİN EYLEMLER, GENÇLERBİRLİĞİ'Nİ BAĞLAMAZ"
Gençlerbirliği Spor Kulübü açısından da 'müsabaka sonucunu etkileme' ihlaline teşebbüs halinin sabit olduğu kişilerin yönetici sıfatına haiz olmamaları sebebiyle söz konusu eylemler Gençlerbirliği Spor Kulübü'ne yüklenmemiştir." görüşünü savundu.
MUHALEFET ŞERHİ: AZİZ YILDIRIM'A BİR YIL CEZA VERİLMELİ, FB ALT LİGE DÜŞÜRÜLMELİ
Serdar Kulbilge'ye 2 yıl, İlhan Ekşioğlu'na 1 yıl, Cengiz Demirel'e 1 yıl, Mehmet Şen'e 1 yıl ceza veren PFDK'nın kararına iki üye ise muhalefet etti. İki üye de muhalefet şerhinde, " Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın müsabaka sonucunu etkilemeye yönelik söz konusu faaliyetlerden haberdar olduğu ve Ekşioğlu ile irtibatlı şekilde hareket ettiğini gösterir deliller olduğu tespit edilmiştir. Yıldırım'ın 'müsabakanın sonucunu hukuka ve spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek' suçunu işledikleri sonucuna ulaşılmıştır. Aziz Yıldırım'a ceza verilmemesi haksız ve hukuka aykırıdır.
Yine bu maçla ilgili olarak Fenerbahçe'nin 'bir alt lige düşürülme cezası' ile cezalandırılması gerekirken, ceza verilmemesi haksız ve hukuka aykırıdır." görüşünü savunarak kayda geçmesini sağladı..
BAHİS ŞİRKETİNİN RAPORU: NORMALİN DIŞINDA BİR BAHİS TRAFİĞİ YOK
Kararda, PFDK tarafından incelenen tüm maçlarla ilgili Türkiye'de bahis oyunlarını düzenleyen şirketten rapor istenildiği ve bu maçlarla ilgili bahis oyunlarında bir anormalliğin olup olmadığının sorulduğunun belirtildi. Bahis şirketinin ise "bu maçlarla ilgili normalin dışında bir bahis trafiğinin olmadığı ve oyun sisteminin alarm vermediği' yönünde rapor gönderdiği belirtildi.
DHA