Demirören yansımadı dedi Disiplin Kurulu şike olduğunu açıkladı.
Printable View
Hakikatten çok komiksin. Şikeden ceza mı verildi haberim yok diyorsun, verildi diyorlar güya diyorsun. Pardon da 18de 17 yaptık diye övünüyorsunuz. Ve tam da bu süreç şikeyle yargılanıyor. Şikenin yansıyıp yansımaması hangi kıstasla ölçülüyor? Çocuk kandırır gibi yansıma/yansımama olayı çıktı bu sene. Bunu bir açıklasana allah aşkına.
Kesin olarak şike yapılan maçlarda bile itiraflar gelmeseydi maçlar sıradan maç konumundaydı. Yani sahaya bakarak bunu anlayabilmek mümkün değildir. Yine şike yapılan maçlarda gözlemci raporları tertemizdir. Yani bunların kıstas olamayacağını defalarca söyledik, dünya söylüyor.
Sadece Fenerbahçeli oyuncuların ve teknik ekibin haberi yoktu ve aslanlar gibi oynadılar görüşüne katılabilirim. Fenerbahçe takımı tek kale oynar, rakibin nefesini keser ve emekle mücadelesini sürdürür. Tüm bunlar rakibinde aynı ciddiyette iş yaptığını göstermez. Aynen Ümit Karan'ın Trabzonspor'a gol atmak istemedim açıklaması gibidir.
Galatasaray'ı da yenmedik mi? O da mı şikeydi? Dünyanın hiçbir yerinde ligdeki tüm maçları bağlayamazsınız. 33 hafta kendi hakkınla oynarsın ama 34. haftada şike yapabilirsin. 22. haftaya kadar her şey çok iyidir ama 27. hafta kritikse şike yaparsın. 3. hafta yaparsın 20. hafta yaparsın 21'de bir daha yaparsın ve geri kalanında hakkınla kazanırsın.
Şike var diyen TFF'nin hiçbir kararına güvenilmiyor ama Avrupa'ya gönderen TFF kararı nedeniyle biz şike yapmadık aha kanıtı denebiliyor.
Sahaya yansımadı diye şike yoktur denebiliyor ama sahaya yansımadığı halde Trabzonspor, Galatasaray ya da bir başkası şike ile suçlanabiliyor.
Son dakikada yeniyoruz, şike yapan takım son dakikada yener mi diyoruz. Trabzonspor'un Bucaspor maçına, Gençlerbirliği maçına hatta geçmiş yıllardaki Hasan Kabze'nin golleriyle kazanılan Beşiktaş maçına şike diyoruz. Şike olsa son dakikayı mı bekler bu takımlar.
Dedim ya çeviriyi hep gönlümüze göre yapıyoruz.
tahkim kurulu kararlarında şike yaptığımız tescillenmiş , bu kararlara çok güveniyorsunuz tamam kabul edelim o zaman aziz yıldırım suçsuz ? hadi biz kabul edelim , siz de bunu kabul edin ? işine gelince güvenip işine gelmeyince güvenmeyenler var bu kararlara , bunun adı hakaret etmek için değil ama sözlük anlamı , herşeyi , dünyanın heryerinde atgözlülük , ikiyüzlülüktür.
Bunu en başından beri iki taraf da fazlasıyla yapıyor.TFF FB şike yaptı dedi.Fenerli der yazıklar olsun Tff.Diğerleri der helal olsun TFF.3 gün sonra mahkemede FB suçlu çıkar.Fenerli der bu adalete güven olmaz.Diğerleri der işte hukuk işte adalet.Aradan bir süre geçer TFF Fener'i suçsuz bulur bir yaptırım uygulamaz.Bu sefer tüm işler değişir.Fenerli der helal olsun TFF doğru kararı verdi.Diğerleri der yazıklar olsun TFF.Sonra mahkeme Fener için suçsuz der.Fenerli der işte adalet budur diğerleri der yazıklar olsun böyle adalete.Kim işine nasıl gelirse öyle bakıyor.Yeri gelir TFF ve mahkeme vezir olur yeri gelir rezil.Bunu sürecin başından beri hemen hemen herkes yapıyor şimdi çıkıp ben yapmıyorum demesin kimse.Herkes kendisiyle çelişiyor.
ilginç , yıldırım demirören'e saygın ve önemli bir kişi demiş , dalga geçmediğine emin misiniz ?
cidden peki bunu göstererek benim dediğimi çürüttüğünüzü düşünüyor musunuz ? ciddi şekilde inanarak , fenerbahçelilerden bunu savunanlar oldu diyebiliyorsanız vicdanınız rahat şekilde , kabul edip daha mesaj yazmayacağım.
Ben de ilk başta emin olamadım ama ciddi ciddi demiş :)
Şu an YD yönetimindeki TFF'den memnun olan birçok Fenerbahçe taraftarı olduğuna eminim.Bu taraftarlardan kimilerine göre yapılmayan şikeye bu yönetim ceza vermediği için yönetimden memnuniyet duyuluyor kimilerine göre ise şikeyle ilgili bazı gerçekler varken TFF cezasız bıraktığı için memnuniyet duyuluyor.Adalete karşı tutum Aziz Yıldırım içerden çıkarıncaya kadar değişmeyecektir.Ama özellikle twitterda YD hakkında övgüler ve "yaşasın adalet" vs. tarzı cümleleri sıkça gördüm.
Tartışmanın dozu yavaş yavaş kaçıyor. Millet birbirine sataşmaya başladı Seviye iyice düşmeden KİLİT lütfen...Bugün söylemiştim sıkıcı olmaya başladı diye. Nerdesiniz adminler?
Tabiki hiçbir kanıtım vb. birşeyimiz yok mantık şunu söylüyor. Bahis şikesi yapılırsa alt liglerde olması daha mantıklıdır. Ki ben yine Dünya'nın tamamının alt liglerinde bahis şikesi olduğunu inanıyorum. Ve bahis her geçen gün daha alt liglere düşüyor ve de bu durum şikeyi tetikliyor.
şike konusunda bazı kulüplerin şike yaptığını söylüyorum , begelerle kanıtlayamazsınız kural 6 diye mesaj siliniyor , burdaki bütün fenerbahçeyi itham eden belgelerle kanıtlanmayan iddiaları siler misiniz sayın yönetici bey ?
"bazı kulüplerin şike yaptığını" değil, isim vererek bir kulübün "X süredir, kendini sağlama aldıktan sonra, istisnasız bütün maçlarını sattığını" söylemişsiniz. Bildiğim kadarıyla adı geçen kulüple ilgili bu iddia temelinde bir mahkeme süreci, disiplin soruşturması, hadi en azından kamuoyuna yansımış benzer bir iddia söz konusu değil.
Aziz Yıldırım : Konuşursam dava biter.
Bir türlü ortaya çıkmayan para sayma görüntüleri gibi.
"Futbolda şike" iddiaları üzerine görülen davada tutuklu sanık Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın çapraz sorgusu sona erdi.
Gergin geçen duruşmada, mahkeme başkanı, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ı sert bir dille uyarması dikkat çekti.
Trabzonspor avukatı Nusret Yılmaz’ın, “Ekşioğlu niçin 250 bin dolar aldı kulüpten? Bu konu ile ilgili çelişkili cevaplar var" sorusu üzerine, Yıldırım, “Benimle ilgili soruları sor. Ben bu paraların hesabını verdim. Size bu paranın hesabını verecek değilim" dedi.
MAHKEME BAŞKANINDAN YILDIRIM’A TEPKİ
Avukat Yılmaz, "Bana değil mahkemeye veriyorsunuz" demesi üzerine mahkeme başkanı araya girdi. Mahkeme başkanı, Aziz Yıldırım’a, "Aziz bey karışmayın. Soruyu sorar, gerekirse biz müdahale ederiz . Haddini bil. Sorulara cevap vermek istemiyorsan verme" diye tepki gösterdi. Yıldırım, “Ben haddimi biliyorum başkan" dedi.
MAHKEME BAŞKANI: ÖZAYDINLI SEN İZLEYİCİSİN KONUŞAMAZSIN
Trabzonspor avukatı Nusret Yılmaz'ın bir sorusunda Murat Özaydınlı’nın ismini zikretmesi üzerine, salonda izleyici olarak yer alan Özaydınlı söz almak istedi. Mahkeme başkanı, Özaydınlı’ya "Sen konuşamazsın izleyicisin" dedi. Özaydınlı ise, "Adım geçiyor ben konuşurum. O zaman adımı geçirmesin" dedi. Mahkeme başkanının gülümseyerek, “Tanık mı sanık mı ne olmak istiyorsun?" diye konuşması üzerine Özaydınlı, “Hepsini olurum ben" diye konuştu.
"SAVCI BEYİN İŞİNE GELMEDİĞİ İÇİN TAPELERE KOYMAMIŞTIR"
Avukat Yılmaz, "Emenike’nin transferi hangi aşamada gerçekleşti?" diye sordu. Bu soruya Yıldırım, "Ocak-Şubat aylarında kardeşim Yıldırım ve Göksel Gümüşdağ gitti ve Karabük Başkanı Feridun bey ile görüştü. Ben maça gittiğimde de konuştum bu konuda. Zamana bıraktık. Kulüpten izin istedik ve Emenike ile de konuştuk. Daha sonra 9-10 milyon civarında başkan ile pazarlık yaptık. 9’a anlaştık. Savcı beyin işine gelmediği için tapelere koymamıştır. Diğer oyuncuların fiyatını arttırmamak için kamuoyuna 7 milyon dolar verdik dedik" dedi.
reklam
YILDIRIM: BÜTÜN TAPELER YOK
Duruşmada söz alan Aziz Yıldırım, “İddianameyi hazırlayan savcı bazı tapeleri hasır altı etmiş. Burada sadece Fenerbahçe yargılanmıyor. Bütün tapeler hasıraltı olmadan gelecekti" dedi.
Bu sözlere mahkeme başkanı, "Bütün tapeler var" diye yanıt vermesi üzerine Yıldırım, "Bütün tapeler yok. Hayır" diye konuştu.
Mahkeme Başkanı da "İddianameler uzun diyorsunuz sonra. Klasörde var tapeler. O savcı beyin takdiri" dedi.
Yıldırım’ın çapraz sorgusu tamamlandı.
MÜTALAAYA KARŞI SAVUNMALAR BAŞLADI
Daha sonra savcılık makamının mütalaasına karşı savunmalara başlandı. Sami Dinç’in avukatı ‘Mahkemeye sunduğumuz yazılı savunmaları tekrar ediyoruz. Duruşma sırasında yaptığımız sözlü savunmamızı tekrar ediyoruz. Beraatimizi talep ediyoruz" dedi.
"Futbolda şike" iddiaları üzerine görülen davada sanıklar, savcılık makamının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunmalarını yaptı. Söz alan sanık avukatları, mütalaaya karşı savunmalarını geçtiğimiz hafta yazılı verdiklerini belirterek, “Mahkemeye sunduğumuz yazılı savunmaları tekrar ediyoruz. Duruşma sırasında yaptığımız sözlü savunmalarımızı da tekrar ediyoruz. Beraatimizi talep ediyoruz." dedi.
Mahkeme öğle arası verdi.
Tarihi davada 20. duruşma!
- Aziz Yıldırım:“İddianameyi hazırlayan savcı bazı tapeleri hasır altı etmiş. Burada sadece Fenerbahçe yargılanmıyor. Bütün tapeler hasıraltı olmadan gelecekti"
- Mahkeme Başkanı: “ Bütün tapeler var"
- Aziz Yıldırım: "Bütün tapeler yok. Hayır"
- Mahkeme Başkanı: “İddianameler uzun diyorsunuz sonra. Klasörde var tapeler. O savcı beyin takdiri"
Trabzonspor avukatı Nusret Yılmaz'ın bir sorusunda Murat Özaydınlı’nın ismini zikretmesi üzerine, salonda izleyici olarak yer alan Özaydınlı söz almak istedi.
- Mahkeme başkanı: “Sen konuşamazsın izleyicisin"
- Murat Özaydınlı: “Adım geçiyor ben konuşurum. O zaman adımı geçirmesin"
- Mahkeme Başkanı (gülümseyerek): “Tanık mı sanık mı ne olmak istiyorsun?"
- Murat Özaydınlı: “Hepsini olurum ben"
- Nusret Yılmaz (TS Avukatı): “Emenike’nin transferi hangi aşamada gerçekleşti?"
- Aziz Yıldırım: “Ocak-Şubat aylarında kardeşim Yıldırım ve Göksel Gümüşdağ gitti ve Karabük Başkanı Feridun bey ile görüştü. Ben maça gittiğimde de konuştum bu konuda. Zamana bıraktık. Kulüpten izin istedik ve Emenike ile de konuştuk. Daha sonra 9-10 milyon civarında başkan ile pazarlık yaptık. 9’a anlaştık. Savcı beyin işine gelmediği için tapelere koymamıştır. Diğer oyuncuların fiyatını arttırmamak için kamuoyuna 7 milyon dolar verdik dedik"
- Nusret Yılmaz: “Maça hakem tayin ettirdiniz"
- Aziz Yıldırım: “O tapenin tamamını oku burada"
- Aziz Yıldırım (sesini yükselterek): “Tapeyi iyi oku."
- Mahkeme Başkanı: “Bir dakika Aziz Bey. Ben burada başkanım ya, sen sanıksın"
- Nusret Yılmaz: “Fenerbahçe’nin şampiyonlar ligine alınması konusunda Lütfi Arıboğa’nın payı olduğunu söylediniz"
- Aziz Yıldırım: “Ben değil kamuoyu söyledi"
- Mahkeme Başkanı: “Bunun ne ilgisi var"
Bu soruya salondaki bazı Fenerbahçeli izleyiciler isyan etti ve “Yeter be" diye bağırdı. Mahkeme Başkanı da, salona dönerek, "Ne oluyor orada" diye bağırdı.
- Nusret Yılmaz: “Doğan Ercan, FB tarafından görevlendirildi mi?"
- Aziz Yıldırım: “Gençlerbirliği- Fenerbahçe maçında Trabzonspor’un teşvik primi gönderdiğine yönelik duyum üzerine kendisine konuyu araştırması için görev verdik. Ara sırada transfer çalışmaları için yetki verdik. Burada ne varsa sorumlusu benim. Biz Fenerbahçe’yi şampiyon yaptık. Aziz Yıldırım her şeyi bilmez. Yıldırım herkesin yatak odasını bilmiyor kardeşim"
- Mahkeme Başkanı: “Bak seni atacağım dışarı"
- Aziz Yıldırım: “Valla giderim"
- Mahkeme Başkanı: “Böyle devam edemezsiniz. Hakaret edemezsiniz"
- Aziz Yıldırım: “Ben bir senedir hapis yatıyorum boşu boşuna.Ben bir konuşuyum dava biter"
- Nusret Yılmaz: “Ekşioğlu niçin 250 bin dolar aldı kulüpten?Bu konu ile ilgili çelişkili cevaplar var"
- Aziz Yıldırım: “Benimle ilgili soruları sor. Ben bu paraların hesabını verdim. Size bu paranın hesabını verecek değilim"
- Nusret Yılmaz: “Bana değil mahkemeye veriyorsunuz"
- Mahkeme Başkanı: “Aziz bey karışmayın. Soruyu sorar, gerekirse biz müdahale ederiz . Haddini bil. Sorulara cevap vermek istemiyorsan verme"
- Aziz Yıldırım: “Ben haddimi biliyorum başkan"
- Soru: “Dinlemelere göre 12 hat var sizin kullandığınız. 10 tanede başkasının telefonlarından görüşmeleriniz var. Rabia Akın ve Gülbahar Çakın adına hatları neden kullanıyorsunuz?"
- Aziz Yıldırım: "İki tane telefonum var. Diğer telefonların çoğu şirkete ve kulübe ait telefonlar. Biri şirketten muhasebe müdürü Reyhan adınadır. Alın dedik aldılar. Diğeri de devletin bana verdiği korumanın aldığı telefondur. Almış getirmiş. Türkiye’de herkesin telefonu dinleniyor. Bizde o amaçla telefonum dinlenmesin diye aldık. Devlet her şeyi dinliyor. Devlet suça teşkil ediyor. Biz devlete güvenin insandık. Bu süreçten sonra güvenmiyoruz"
- Nusret Yılmaz: "Manisaspor Başkanına verilen paralarda açık var?"
- Aziz Yıldırım: "Bunların hepsi dosyada var"
- Mahkeme Başkanı: "Birbirinize saygılı olun"
- Aziz Yıldırım: “Cevap vermiyorum o zaman"
- Aziz Yıldırım: “Ben de soru sorabilecek miyim bu avukata, Sadri Beye sorabilir miyim?"
- Nusret Yılmaz: “Gönderdiğiniz paranın maçtan 12 saat geçmeden niye istediniz?"
- Aziz Yıldırım: “Sen dosyayı iyi okumamışsınız. Ben Tamer’e parayı iade edeceklerdi 3 ay sonra. Ne kadar oldu dedim. O da 2 ay oldu dedi. Ben de ara parayı iste dedim. Bunların hepsinin kaydı var. Ben senin başkanına 92 milyonluk ihaleyi verdim. Trabzon’a ne yaptım bunu bilsinler. 3 tane büyük kulüp vardı Türkiye’de. Trabzon’u ben büyüttüm. Manisa maçında şike var. Trabzon şike yaptı. Hangi oyuncular Trabzonluydu o maçta"
Aziz Yıldırım tüm ses kayıtlarının yayınlanmasını istedi , İlhan Ekşioğlu ve Mosturoğlu itiraz etti.
Bu arada Aziz Yıldırım'ın sonu bu üslupla hayır değil.
Para sayma goruntuleri hakkinda birsey dedigimi hatirlamiyorum :)
Her mahkemede konusursam su olur, herkes mahkemede gorecek, yer yerinden oynicak sudur budur.
Hic bomba etkisi yaratacak savunmasini gormedik suana kadar, kendisi icin yazik ediyor. Konusunda bitsin mahkeme, onun konusmasiyla bitiyorsa.
Böyle üslup mu olur yahu. Davanın havası çok garip.
Mahkeme Başkanı: “Bak seni atacağım dışarı"
Aziz Yıldırım: “Valla giderim"
Bu kısım oldukça güldürdü beni :n: Aziz Yıldırım arada eğleniyor sanırım :D
Ben o kadar değişmeyi normal görüyorum. Adam ne kadar zamandır içeride. Kendini haklı gördüğü için de haksız yere orada olduğunu düşünüyorum. Bunun psikolojik olarak etkisi çok fazladır. Kınamamak lazım.
O ses kayıtları mevzusu geçen ayki duruşma muhabbetiymiş alakasız bir olay yani.
"Kulüp sevgisi renk aşkı için hareket menfaat sayılamaz." İlhan Ekşioğlu
Duruşmadan anektodlar...
Sadri Şener'in Avukatı Zeki Mazlum'un teşvik primi verdigini resmen kabul etti.Trabzonlular bu duruma biraz tepki gosterdi.
Sadri Şener'in vekili: "Zeki Mazlum, teşvik verdi ama yönetimin haberi yok demeye getirdi."
( Diğer avukatlar söz alıp hemen düzelttirdiler)
Aziz Yıldırım'ın başkaları adına kayıtlı 12 adet telefon kullandığının ortaya çıktığı söyleniyor.
Aziz Yıldırım: "İki tane telefonum var. Diğer telefonların çoğu şirkete ve kulübe ait telefonlar. Biri şirketten muhasebe müdürü Reyhan adınadır. Alın dedik aldılar. Diğeri de devletin bana verdiği korumanın aldığı telefondur. Almış getirmiş. Türkiye’de herkesin telefonu dinleniyor. Bizde o amaçla telefonum dinlenmesin diye aldık. Devlet her şeyi dinliyor. Devlet suça teşkil ediyor. Biz devlete güvenin insandık. Bu süreçten sonra güvenmiyoruz"
Soru: “Dinlemelere göre 12 hat var sizin kullandığınız. 10 tanede başkasının telefonlarından görüşmeleriniz var. Rabia Akın ve Gülbahar Çakın adına hatları neden kullanıyorsunuz?"
Aziz Yıldırım: "İki tane telefonum var. Diğer telefonların çoğu şirkete ve kulübe ait telefonlar. Biri şirketten muhasebe müdürü Reyhan adınadır. Alın dedik aldılar. Diğeri de devletin bana verdiği korumanın aldığı telefondur. Almış getirmiş. Türkiye’de herkesin telefonu dinleniyor. Bizde o amaçla telefonum dinlenmesin diye aldık. Devlet her şeyi dinliyor. Devlet suça teşkil ediyor. Biz devlete güvenin insandık. Bu süreçten sonra güvenmiyoruz"
Fenerbahçe Başkanvekili Abdullah Kiğılı, Lig TV Muhabiri Ömer Güvenç'in sorularını yanıtladı.
UEFA KARARI
İlk olarak UEFA'nın Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne davet etmesiyle ilgili kararı değerlendiren Kiğılı, "Bu kararı bekliyorduk. UEFA, TFF'den çıkan karara bakar. 2 federasyon arasındaki farkı görüyoruz. Esas olan TFF kararıdır. UEFA'da bu karara baktı. Gidip UEFA'ya giden binlerce ihbara mı bakacak? Onların hepsi çöpe gidiyor" dedi.
Son kararın UEFA Disiplin Kurulu'nda olacağı yönündeki maddeye de değinen Kiğılı, sözlü savunmayı geçen hafta verdiklerini ve denetim kurulunda temiz raporu aldıklarını söyledi. Kiğılı ayrıca, Disiplin Kurulu'nda da olumsuz bir karar beklemedikleri ve bu işin artık bittiğini ifade etti.
"YILDIRIM BU HAFTA TAHLİYE OLUR"
Başkan Aziz Yıldırım'ın cezaevinde olmasını yabancılara izah edemediklerini belirten Kiğılı, hukuksal bu durumu açıklamayadıklarını, Yıldırım'ın çete suçlaması ile yargılandığı için dışarı çıkamadığını tahmin ettiğini söyledi. Kığılı bu hafta tahliye kararı beklediklerini ve Aziz Yıldırım'ın yokluğunu çok hissettiiklerini dile getirdi.
"KEŞKE OYUNCULARIMIZI SATMASAYDIK"
Fenerbahçe Başkan Vekili geçen sene yaşadıklarını süreci ise şöyle anlattı: "İlk başta çok önemsemedik. Ancak daha sonra durumun çetrefilleştiğini anladık. Bankalar sıkıştırıyordu. Feneriumlar boştu. Bizim de hatalarımız var tabiii. Mesela Lugano, Niang ve Andre Santos gibi oyuncularımızı gereksiz yere sattık. Emenike'nin durumu farklıydı. İçeriden çıktığı zaman tanınmayacak haldeydi ve artık Türkiye'de durmak istemediğini söyledi. O takım Şampiyonlar Ligi için oluşturulmuştu. Ve çok büyük başarılara imza atacaktık."
"Fenerbahçe'nin ne kadar büyük bir marka olduğunu son bir yılda anladım" diye sözlerine devam eden Kiğılı, "Allah, geçen sene yaşadıklarımızı kimsenin başına vermesin. Çok zor günler geçirdik. Taraftar çok büyük destek verdi. Düşünün hangi takım 46 bin kadın taraftar önünde oynar. Feneriumlar doldu taştı. Geçen sene 62 milyon TL ciro yaptık. Önümüzdeki senelerde de halka açmayı planlıyoruz" diye konuştu.
"HERKESTEN DAYAK YEDİK"
Abdullah Kiğılı bu süreçte kimseden destek görmediklerini dile getirirken, "365 gündür UEFA sopasıyla bizi darağacında idam ettiler. Şimdi ne yapacaklar merak ediyorum. Ancak hala ayaktayız" dedi.
Yeni yönetimde yer almayan Nihat Özdemir, Ali Koç, Murat Özaydınlı'yı arayacaklarını vurgulayan Kiğılı, bu isimlerin ayrılmamaları için de çok uğraştığını sözlerine ekledi.
http://www.ligtv.com.tr/haber/bu-is-artik-bitti
Trabzonspor şike ve teşvik girişimi yaptığını söylemese bile bundan haberdardık.
Bu davanın artık nasıl sonuçlanacağı önemli değildir. Şike ve teşviğin önü açılmıştır ve kılıfı da hazırdır. Ben yönetici olsam milyon dolarların döndüğü bu noktada şikeyi yaparım. Tutarsa paralar bizimdir tutmazsa sahaya yansımamıştır zaten.
Trabzonspor'lu yöneticilerin şike veya teşviği açıklamasında bir sorun yok.Nasılsa herhangi bir cezası yok bunun.
Teşviğin cezası puan silme olmamış mıydı?