Kulüp doktoru niye Ertuğrul Karanlık değil ?
Printable View
Kulüp doktoru niye Ertuğrul Karanlık değil ?
o da bir bakış ama bu noktada da şöyle bir sıkıntı çıkar; bütün sezon 1000 - 2000 seyirci ortalamayla oynayan kulüpler küme düşme potasına girdiklerinde statları full çekmeye başlıyor... takımına en bağlı taraftar bu taraftardır demek ne derece doğru olur o zaman?... taraftar stadı doldurandır desek almanya ve ingiltere'deki taraftarlar dışında takımaına bağlı taraftar grubu olmadığını söylemek gerekir o zaman aynı mantık üzerinden, bu durumda da benim az bulduğum 15 değeri bile fazla olacaktır fenerbahçe için... bağlılık takımına sahip çıkmadır bence, ki fenerium çirosu, kombine satışı ve yüzdelik doluluk oranıyla en çok seyirci çeken takım olarak fenerbahçe taraftarı yeterince bağlı takımına... ben en bağlı fener taraftarıdır demek istemiyorum bu rakamı eleştirirken, en az beşiktaş, galatasaray, trabzonspor taraftarı kadar bağlıdır fenerbahçe taraftarı takımına ama yaşanmakta oran süreç sonunda ortaya çıkan durumlar net olarak gösterdi ki 15 az bir rakam bunu derecelendirmek için...
Bu nedenle ozellikle orta siralardan bahsetmistim. Taraftar ilgisi, lig sirasi ile U seklinde iliski gosterir. Cok basarili ve cok basarisiz donemlerde seyirci sayilari artar, vasat donemlerde de seryirci sayilari duser.
Fenerbahce takimina bagli degil denilmedi ki. 15 pekala bagliligi yeterince gosteren bir seviye. Ne cok dusuk, 1-2-3, ne ortalama 9-10-11 ama ne de cok cok yuksek 18-19-20. Kisacasi yuksek bir baglilik.Quote:
taraftar stadı doldurandır desek almanya ve ingiltere'deki taraftarlar dışında takımaına bağlı taraftar grubu olmadığını söylemek gerekir o zaman aynı mantık üzerinden, bu durumda da benim az bulduğum 15 değeri bile fazla olacaktır fenerbahçe için... bağlılık takımına sahip çıkmadır bence, ki fenerium çirosu, kombine satışı ve yüzdelik doluluk oranıyla en çok seyirci çeken takım olarak fenerbahçe taraftarı yeterince bağlı takımına... ben en bağlı fener taraftarıdır demek istemiyorum bu rakamı eleştirirken, en az beşiktaş, galatasaray, trabzonspor taraftarı kadar bağlıdır fenerbahçe taraftarı takımına ama yaşanmakta oran süreç sonunda ortaya çıkan durumlar net olarak gösterdi ki 15 az bir rakam bunu derecelendirmek için...
Sizin fikrinizi değiştirebilmek çok zor gerçekten :)
peki şu konuda hemfikir miyiz onu sorayım bari; fenerbahçe'nin 2. kaptanı emre'dir, semih o pazubandını bir daha takmayacağını bundan bir sene önce beyan etti ve kaptanlığı bıraktı, ama ikinci kaptan hala semih gözüküyor oyunda...
Fikir degistirmek zor degil de sonucta belirli bir mantiga gore yapmisiz, butun takimlari buna gore dengelemeye calismisiz, birisi cikip da dusuk kalmis deyince fikir degisimi olmasi icin hic dusunmemis oldugumuz seyleri ortaya koymasini bekliyoruz. Eve bence de Fenerbahce taraftari Turkiye sinirlari icinde cok sadik taraftarlar. Ama 15 mi, 20 mi diye sorarsaniz ben 15 daha mantikli gorunuyor derim.
Kaptanlik konusuna gelince, bir aciklama olduysa kacirmisim.
Cengiz, ne diyorsun?
Oyuna başlarken transfer bütçesi 200 küsür K. Çok az değilmi ya? Bu kadar zor durumda olmamalıyız.
yok yanlış anlmayın ama cidden öyle... seni ayrı tutuyorum ama genel olarak tüm araştırmacılar önyargılı bakıyor mevzulara... şu takımın araştırmacısı böyle yapmışsa bir düşüncesi vardır, böyle yapmışsa bir bildiği vardır diye bir cevap vermek cevap değil çünkü bence... bağlılık konusunda evet 20 değil bence de fenerbahçe taraftarının bağlılığı ama ligde durumunun ne olacağı belli olmayan bir ortamda bile bir çok transfer yapmış rakibi galatasaray'dan 6bin, oyunda taraftarının bağlılığı fenerbahçe taraftarından fazla olan beşiktaş'tan 8 kat daha fazla kombine satın almış yine de... bağlılık varsayımla yapılmaz demek istiyorum ben sadece, takım şu durumda olsa taraftar gelir mi diye sorularak... ne bilerim gelir mi yani?... ben basit bir örnek sundum, takdiri size kalmış...
Tabii o soru sorulacak, taraftar ozellikleri degisimi etkiliyor, toplami degil.
Mesela gecen yil Fenerbahce Sampiyonlar Ligi'nde yoktu. 25 bin civarinda kombine satilmisti yanilmiyorsam. Bu yil Sampiyonlar Ligi'nde oynanacak diye bu kombine satisi 30 bini gecti. Bu kombineler takima sadik olundugu icin mi satildi, yoksa basariyi kovalayanlarin onemli bir sayida oldugu icin mi daha fazla kombine satildi? Iste bu degisim sadakat. Toplamda satilan kombine degil.
Besiktas'in durumu da bildigim kadariyla bir protesto. Yukselen bilet fiyatlarina karsilik. Bu da sadakat degil, varlik (affluence) ile degerlendirilmeli zaten.
fenerbahçe geçen yıl önelemeyi geçse yine şampiyonlar ligindeydi ama şimdi de karşımıza ön eleme varsayımı çıkacak o yüzden uzatmıyorum... beşiktaş taraftarına gelince bir taraftar grubunun aldığı kararlarla bu tip protestolarda bu derece başarılı olunuyorsa ortada bence beşiktaş taraftarı değil çarşı taraftarı var demektir, buradan da bağlılığın öznesi beşiktaş değil çarşı olduğu gerçeği çıkıyor... neyse, cevaplarınız ve de ilgilendiğiniz için çok teşekkür ederim...
O farkli bir yonden bakis. Eger iptal edilen kombine sayisi yuksek olsaydi, sadakat cok dusuktur denilebilirdi belki. Bunun nedeni takimin sampiyonlar ligi'ne girememesine baglanabilirdi.
Kombinelerin geri verilmemis olmasini da sike sorusturmasi nedeniyle ortaya cikan kenetlenme ile iliskilendirebiliriz.
Zaten yukarida belirtmistim. Cok iyi ve cok kotu seyler olunca taraftarlar takimina sahip cikar/cikmaya calisir. Ama sadakat ne cok iyi, ne de cok kotu seyler oldugunda ortaya cikar. Eger bir takim standardin altinda bir sezon geciririyor ve ligin 6. veya 7. siralarinda oldugunda bile seyirci ortalamasi dusmuyorsa, o zaman cok sadik taraftara sahiptir. Kume dusmeye oynadigi zaman daha fazla seyircinin stada gitmesi veya sampiyonluk kovalarken daha fazla kisinin stada gitmesi sadakat degildir. Bir kenetlenmedir.
Söylediklerinize genel olarak katılıyorum ancak Aykut Kocaman'ın Şampiyonlar Ligi'nden ihracımız sonrasında yaptığı basın toplantısında söylediği " taraftarımızdan tek isteğimiz kombine ve feneriumlara ilgi göstermesi " lafından sonra olanlar da var.
Yazacak başka bi yer bulamadım.
Aykut Kocaman sene 2019'da, Galatasaray'ın başına geçti.
Sırf bu yüzden kariyerimi kapattım. Hiç bi gerçekçiliği kalmadığı için
Fenerbahçe efsanesi olmuş birinin, Gs t.direktörü olması pek anlamsız. İmkansız.
Bence imkansız bir durum değil bu.
Neden olmasın ki ? Ben Aykut Hocanın Cimbom hakkında hiç ileri geri konuştuğunu görmedim, yada Cimbomluların Aykut Hocadan öyle kötü söz ettiğini de duymadım.
Ve 2019'dan bahsediyorsun. 10 sene önce Emre Fenerin kaptanı olacak deseydin bir Galatasaraylıya senin tepkini verirdi bence. Haksızmıyım :)
leonardo inter'in basina gecti mesela?
cok mantikli demiyorum ama neden imkansiz olsun?
Olabilecek bir durum malesef.
İyi de, Emre ile Aykut'u bir tutamayız ki.
Sonuçta, Fenerbahçe'nin bir evladı.
Gerçekten düşünebiliyor musunuz, Aykut Hoca 5-6 sene sonra GS'de T.D olarak görev yapsın? Bence imkansız.
Bu tür durumlar, en azından "Dislikes Team" yardımıyla geçiştirilebilir. Bu da bir nevi araştırmaya giriyor.
Bunu Galatasaray taraftarı, yönetimi de(taraftarı karşısına alamaz) istemez zaten, Hakan Şükür de Fenerbahçe hakkında pek kötü söz söylediğini duymadım ama Fenerbahçe ona teklif yapar mı, taraftar kabul eder mi onun teknik direktörlüğünü ki zaten o bu teklifi kabul eder mi.Bence hiçbiri olmaz...
Gerçi Hakan Şükür artık milletvekili ama örnek verdim...
Ziya Şengül'ün isminin Rıdvan Dilmen, Selçuk Yula, Can Bartu gibi isimlerle simgeler kısmında yanyana gelmesi bana göre yanlış. Her ne kadar Fenerbahçe'de futbol oynamış, teknik direktörlük yapmış olsa da yorumculuk kariyerinde yaptıkları nedeniyle birçok Fenerbahçeli'nin nefret ettiği bir isim. En azından ben çevremde Ziya Şengül hakkında olumlu konuşan bir Fenerbahçeliye rastlamadım.
Bir de ikinci kaptan Semih değil Emre olmalı. Şuan Alex yoksa pazubantı Emre takıyor, o da yoksa Volkan takıyor.
Fenerbahçe'nin tahvil satışından elde ettiği gelir sanıyorum kulübün bütçesinde gösterilmedi, bu nakit para bütçede gösterilecek mi? Başka yama gelmese bile FM 2013 için sorayım. 100 milyon önemli bir para çünkü.
Evet tahmin etmiştim aslında, bu nedenle 2013 için sordum, kulübe nakit olarak girilip, ödenecek faize göre taksitlendirilebilir, detayları zaten belli.
O para gitti bile. Tahvilden gelen paralar ile bazi banka borclari kapatiliyor.
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/20021421.asp
Banka borcu 110 milyonsa ve 100 milyon buraya harcandıysa o zaman Fenerbahçe'nin yeni seride banka borcu olmaması gerekiyor, sonuçta Fenerbahçe kasasına girmiş 100 milyon var ve bu oyunda da bir şekilde avantaj sağlamalı.
Sonuçta bankalara ödenecek faizden daha düşük bir bedel, uzun vadede ödenecek ve muhtemelen (ki bu varsayımdır ve varsayımlarla hareket edilmez elbette) pek çok az sayıda tahvil almış taraftar bunu kulübe bırakacak ki zamanı geldiğinde bu kulübe bırakılanlar da açıklanır nasılsa, bu o zaman düşünülür.
Nakit sağlanmış, borç uzun vadeye yayılmış ve olası gelirlerle şu anda finansal açıdan oldukça yarar sağlamış bir girişim, yararı olmasa bu kadar zahmete girmezlerdi, bunu oyuna görebilecek miyiz, sadece onu sordum.
Tam tersine faiz daha yuksekcunku bankalar borc aldiginda temlik ister. Tahvil'in geriye odenecegine dair garantisi yok. Bu nedenle de banka borcundan daha pahali bir borc olacaktir. Yanilmiyorsam bu tahvillerin faizi yillik %12-13 civarinda.
Gectigimiz yillarda Galatasaray ve Besiktas %8 faizle bankadan borc almisti. Tahminen gelecek yillarin yayin gelirlerini bu sike belirsizligi yuzunden temlik edemedikleri icin bankadan borc alarak mevcut borcu kapatamadilar.
2.kaptan olarak Semih duruyor hala.
Hangi maçtı hatırlamıyorum ama ben Semih ve Emre aynı maçtayken Emre'nin kaptan olduğunu gördüm. hatta uzun zamandır Semih'i kaptan göremedim.