Çok doğru. Böyle bir karar verilecekse zamanında verilmeliydi.
Printable View
Benim cozumledigim kadariyla:
Fenerbahce'yi Sampiyonlar Ligi'ne almama karari TFF'ye aitti.
UEFA'ya degil.
Fenerbahce'nin CAS'ta UEFA'yi dava edip, hakliligini kanitlayabilmesi icin bu cezanin UEFA tarafindan verildigini kanitlamasi gerekliydi.
Karari TFF verdi. TFF'nin verdigi karar icin de Fenerbahce tahkim'e basvurdu ama sonuc alamadi.
Daha ust mahkemeye gitme sansi da yoktu Fenerbahce'nin. TFF tahkim kararini CAS'a goturme hakkini kuluplerin ellerinden almis.
Yani eger Fenerbahce Sampiyonlar Ligi'ne yollanmama karari UEFA tarafindan verildigini dusunuyorsa, neden UEFA'nin kararlarini bozma yetkisi olmayan Tahkim'e basvurdu?
Eger karari TFF vermisse ve tahkim onamissa, CAS'in bu davayi gorme yetkisi yok.
CAS davasinin cekilmesi bir iyi niyet gosterisi olabilirdi. Ama bu davadan bir sey cikmamasini zaten UEFA, Fenerbahce hakkinda karari TFF'ye birakarak saglamisti.
TFF bu karari neden aldi?
Fenerbahce'ye mumkun olabilecek en az zararin gelmesini istiyordu. Sampiyonlar Ligi'ne katilmayarak Fenerbahce yalan beyan yapmamis olacakti. 2011/12 sezonu icinde Fenerbahce'ye puan cezasi verilecek ama playoff sistemi sayesinde Fenerbahce'nin puan cezasina ragmen Avrupa kupalarina katilma sansi yuksek olacakti. Bu sayede Fenerbahce cezasini cekmis bir sekilde 2012/13 sezonundan itibaren Avrupa kupalarinda yarisabilecekti.
MAA bunun icin genel kurul topladi, bu kararlari almak icin genel kurulun olurunu istedi. Kendi basina da yapabilirdi ama bu talimat degisikligini yaptigi icin ileride dava edilmesinin onune gecmek amaciyla genel kurul'un onaylamasini istedi.
Bu genel kuruldaki onergeye Fenerbahce'nin, Trabzonspor'un, ve hatta isin icinde olmamasina ragmen Galatasaray'in itiraz etmesi normaldi, beklenendi. Hatta o donemde Galatasaray, UEFA ile yapilan anlasmanin aciklanmasini istedi. Talimat degisikliginin Turkiye'ye genel olarak bir ceza getirmemesinin garanti edilmesini istedi.
Kume dusme cezalarinin getirecegi cokuntuden zarar gorecek olan ligin orta ve alt sira takimlarinin bu talimat degisikligini kabul etmesi onlarin cikarinaydi. Ama kabul etmediler.
Genel kurul talimat degisikligini kabul etmemesine ragmen kendi degistirse, MAA suclanacak ve muhtemelen dava edilecekti. Yani TFF'de yapacak hamlesi kalmamisti. UEFA'dan gelen mektup ile ilgili yaniltildim diyerek bir kacma firsati buldu ve gorevi birakti.
Yerine gelen Yildirim Demiroren'in talimat degisikliginin amaci da belliydi. Sureci uzatmak. Tipki Del Bosque'yi yolladiktan sonra tazminat odemeye yanasmamasi ve yaptigi sozlesmenin butun sartlarini yerine getirmek zorunda kalmasi gerektigi. Tipki Udinese'ye Zapo ve Sivok'un transferleri icin odeme yapmayip meseleyi yillarca mahkemelerde surundurmesi. Tipki Ferrari'nin sozlesmesini fesh edip alacaklarini uzun bir sure odemeye yanasmamasi ve daha sonra Besiktas'in her kurusunu odemek zorunda kalmasi gibi. Bu olaylarin sonucu nasil olduysa, yaptigi talimat degisikliginin ortaya cikarttigi sonuc da farkli olmadi.
Kisacasi yazik oldu. Surec uzadikca ulke olarak daha cok zarar gorduk.
BJK için, cezanın idari kriterlere uyulmamasından geldiği söyleniyor ve bunun da artık bir an önce açığa çıkması gerekiyor. Gerekçeli karar, resmi sitemizden de yayınlanmalı bir an önce.
Tahkime yapılacak başvurudan da, umarım ceza arttırımı çıkmaz ve men cezası kaldırılır.
Dünden beri ya da daha önce burada konuşuldumu bilmiyorum ama bir şey sormak istiyorum.
Beşiktaş'ın bu şike davasından dolayı alması gereken ceza 2 yılmıydı? Eğer 2 yıl değilse biz neden geçen sene gitmedik ve bu sene de gitmiyoruz? Ben bunu anlayamadım.
Geçen seneki mali sebeplerden ve evrakta sahtecilikten değil miydi ?
UEFA Kararı Hakkında Detaylı Bilgilendirme
UEFA Disiplin ve Düzenleme Kurulu'nun Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile ilgili açıkladığı kararı hakkında, bazı medya organlarında yanlış bilgilere dayalı yazı ve yorumların yer aldığı görülmektedir.
Anılan karar ile ilgili yanlış yazı ve yorumlarla spekülasyonların önlenmesi açısından açıklama yapılması ihtiyacı doğmuştur:
1- Şirketimize 10 Haziran 2013 tarihinde UEFA Disiplin ve Düzenleme Sorumlusu Sayın Emilio Garcia tarafından saat 11.17'de bir fax çekilmiştir. Bu fax ile birlikte 15 sayfadan oluşan ve UEFA Disiplin Müffettişi Sayın Joao Leal tarafından düzenlenmiş, 10 Haziran 2013 tarihinde UEFA Kontrol ve Disiplin Kurulu'na gönderilen rapor tarafımıza iletilmiştir.
2- 10 Haziran 2013 tarihinde saat 11.18'de, UEFA Disiplin ve Düzenleme Sorumlusu Sayın Emilio Garcia imzasıyla Sayın Serdal Adalı ve Sayın Tayfur Havutçu'nun dikkatine bir fax daha tarafımıza iletilmiş, bu fax iletisi Sayın Serdal Adalı ve Sayın Tayfur Havutçu'ya bildirilmiştir.
3- Şirketimiz, gelen fax mesajı ile ilgili olarak Kamuyu Aydınlatma Platformu'na 10 Haziran 2013 tarihinde açıklamada bulunmuştur.
4- 14 Haziran 2013 tarihinde saat 15.45'te UEFA Disiplin ve Düzenleme Komitesi'nden tarafımıza ek süre verilmesi talep edilmiş, ancak bu isteğimiz 17 Haziran 2013'te saat 11.49'da gönderilen fax mesajı ile reddedilmiştir.
5- Şirketimiz, İsviçre merkezli C'M'S' isimli hukuk bürosu aracılığı ile savunmasını 19 Haziran 2013 tarihinde TSİ 10.32'de UEFA Disiplin ve Düzenleme Kurulu'na fax ve e-mail yoluyla göndermiştir.
6- 21 Haziran 2013 Cuma günü Başkanımız Sayın Fikret Orman, Yönetim Kurulu Üyemiz Sayın Melih Sami Esen ile C'M'S' avukatlık şirketinin temsilcilerinin yanı sıra; Sayın Serdal Adalı ve temsilcileri ile Sayın Tayfur Havutçu ve temsilcilerinin de katıldığı, UEFA'nın merkezi Nyon'da, İsviçre saati ile 15.30'da yaklaşık 2,5 saat süren bir duruşma yapılmıştır.
7- Bu duruşmada raporu hazırlayan müffettiş iddialarını içeren raporunu savunmuş, taraflar da karşı görüşlerini belirten savunmalarını yapmıştır.
8- Duruşmayı yöneten başkan tarafından, kararın 24 Haziran Pazartesi günü akşam saatlerinde ilgili kişilere fax ve e-mail yoluyla gönderileceği bildirilmiştir.
9- UEFA Kontrol ve Disiplin Komitesi'nin sadece kulübümüze hitaben yazılan 12 sayfalık ilgili raporu, 25 Haziran Salı günü saat 19.29'da fax mesajı ile iletilmiştir. Raporun sonucu da kısa bir süre sonra Kamuyu Aydınlatma Platformu'na açıklama yapılarak bildirilmiş ve resmi internet sitemizde de yayınlanmıştır.
10- Soruşturmanın ve iddiaların temel ve tartışmasız unsuru-dayanağı, ülkemizde 3 Temmuz 2011 tarihinde başlatılan soruşturma süreci ve sonrasında yaşanan gelişmelerdir.
Şu hususları özellikle belirtmek isteriz ki;
- Kulübümüz, verilen karara süresi içerisinde itirazını yapacaktır.
- Sayın Serdal Adalı ve Sayın Tayfur Havutçu'nun suçlu veya suçsuz bulundukları yönündeki yorumlar gerçeği yansıtmamaktadır.
- UEFA Kontrol ve Disiplin Komitesi, Sayın Serdal Adalı ve Sayın Tayfur Havutçu ile ilgili kararını açıklamak için raporu hazırlayan müffettişten ek rapor talep edildiği bilgisi alınmıştır.
- UEFA Kontrol ve Disiplin Komitesi'nin yürüttüğü soruşturmanın ve aldığı kararın tek gerekçesi; ülkemizde 3 Temmuz 2011 süreci ile başlayan ve futbol takımımızın 11 Mayıs 2011 tarihinde İ.B.B. Spor ile Kayseri'de oynadığı 49'uncu Türkiye Ziraat Kupası final maçının sonucuna, Sayın Serdal Adalı ve Sayın Tayfur Havutçu'nun fiil ve davranışlarıyla etki ettikleri iddiasına ve sonrasında yaşanan sürece bağlı olaylara dayanmaktadır.
- Bu süreçte kulübümüz ile ilgili iddialar hakkında Başkanımız ve Yönetim Kurulu Üyelerimiz ile İsviçre merkezli C'M'S' avukatlık bürosu yetkililerinden Sayın Philipp J. Dickenmann ile Sayın Amr Abdelaziz dışındaki kişi ve kurumların beyanlarının dikkate alınmamasını önemle rica ederiz.
Konu ile ilgili gelişmeler hakkında, gerekli bilgilendirmeler resmi yayın organlarımızdan yapılmaya devam edilecektir.
Kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız.
Beşiktaş JK
Yani idari kriterlerden dolayı değilde Tayfur Havutçu ve Serdal Adalı'nın kupa finalinin sonucuna etki etmesinden dolayı ceza aldığımız ortaya çıktı. Bu işi Fikret Orman'ın üstüne yıkmaya çalıştılar ya başka bir şey demiyorum. Suçlular suçsuz, suçsuzlar suçlu oldu resmen.
Merak ettigim birsey var. 2011/2012 sezonunda FB'yi TFF gondermediyse neden yerine baska bir takimi Avrupaya yollamadi ve de neden Turkiye o sezon avrupada 4 takimla temsil edilmesine ragmen Uefa puanlama yaparken ulke puanini 5e bolerek hesapladi ? Bu hem ulkeye hem de Fenerbahceye verilmis bir ceza degil midir? Tff kendi kendine neden boyle bir ceza kessin?
Çünkü UEFA Avrupa Ligi'nde eleme turları geçilmişti ve o sırada yeni bir takım katılması imkansızdı.Federasyonun yine geç kalınmış bir hamlesiydi.
O sırada MAA TFF'nin başındaydı abi :D
Yalnız şöyle bir durum var, bilgilendirmede fayda var, cezalar 1 yıl veya 2 yıl diye değil katılım sağlanması durumunda 1 yıl veya 2 yıl. Örneğin Fenerbahçe gelecek sezon 6. sırada bitirdi ve Avrupa kupalarına katılmaya hak kazanamadı. Bu durumda ceza süresinde düşme olmayacak, düşme olması için ligde Avrupa kupalarına katılma hakkı kazanması gerekiyor.
Fenerbahçe'nin CAS taki davası reddedilse bile AİHM e gidilirdi ve bakın iki tarafta benim görevime girmiyor diyor, beni kim men etti diye sorulurdu. Bu sefer hem UEFA hem TFF zor durumda kalırdı. Ben hep bir anlaşma sonucu davanın çekildiğini düşündüm. Durduk yere çekilmiş olamaz. Bizimkiler kandırıldı bence. UEFA da lobin olmayınca böyle oluyor işte. Haftalar önce ceza alacağını diğer kulüp başkanından öğrenirsin.
Bu adam vali :)Quote:
Vali Mutlu, UEFA cezaları hakkında: "Avrupa’da Türkiye’yi en iyi Galatasaray temsil ettiği için problem yok"
Çok komikmiş vali kardeş.Quote:
Öğrencilerle futbol muhabbeti yapan Mutlu, öğrencilerden hangi takımı tuttuklarına ilişkin el kaldırmaları istedi. Fenerbahçelilerin el kaldırmasının ardından Mutlu, “Son kararlardan sonra bayağı umutlu olmanız lazım. 2+1 yıl.” diye konuştu. Mutlu, “Alanlar Avrupa’da bize kaldı.” dedikten sonra, “Galatarasaylıları görelim!” diye sordu. Bunun üzerinde salonda büyük bir alkış koptu. Daha sonra Mutlu, “Avrupa kupalarında en iyi temsil görevini Galatasaray yürüttüğü için bir sıkıntı çekmeyeceğiz, merak etmeyin!” ifadelerini kullandı.
Bu adam Gezi Parkı'na müdahale olmayacak dedi,şimdi sıkıntı çekmeyeceğiz falan diyor.Beyler elde hangi yıldız varsa satalım,para kasalım az,bu adamın ''nazarı'' değer.
mümkünse konuşmasın.
Onun anlayacagı dilden tepkilemek gerekirse;
la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim...
Valinin üslubu çok mu doğru ?
Nedense gerek 3 temmuz gerekse bu süreç bana çok güzel bir senaryo gibi geliyor.
Nato ihalesi: 3 Temmuz.
Gezi parkı: Uefa süreci.
Futbola siyaset karıştırma demeyin sakın, yıllardan beri futbolu siyasiler yönetmekte.
İktidar kim olursa olsun, hangi takım yakınsa oyunu o kazanır.
Bugünde ihale beşiktaşa ve fenerbahçeye kaldı, ülke futboluna hayırlı olsun..
Vali'nin açıklamaları çok gereksiz ve yanlış. Zaten bu adamdan farklısını bekleyen yoktur herhalde. Şaşırtmadı şahsen beni.
@perpetua
Ömer abi yazdıkların her zamanki gibi çok mantıklı. Emeğine sağlık.
Bu işin içinde çok tutarsızlık var en büyük tutarsızlık TFF.
Şimdi futbolda şike oldu, bir maçın sonucu maçtan önce karara vararak belirlendi. Bunun için ya hakemi satın alırsın yada futbolcuları. Şimdi bu iş sonunda hiçbir futbolcu ceza almadı. İ.Akın sadece günah keçisi seçildi. Eğer Fenerbahçe futbolcu satın aldıysa kim onlar, bir oyuncu satın alınarak maç skoru mu değiştirilir? Ortada suçlu yok; ama suç var.
TFF, Fenerbahçe'yi göndermedi,Trabzon'u yolladı. Trabzon'da haklı ŞLye ben gidersem kupayı isterim diyor, o zaman Fenerbahçe'yi düşür kupayı ver. Bunuda yapamadılar. Eğer bir karar veriliyorsa tamamen doğru verilmeli.
Aziz Yıldırım yarın tek cümle söylemeli istifa ediyorum. Bunu ilk gün yapmalıydı, istifa edecekti aklanacaktı ben aklandım geldim diyecekti. Tekrar aday olacaktı. Yapması gereken bu idi. Fenerbahçe yeni bir yönetime ihtiyacı var, çünkü bu ceza onanırsa süre azalması için iyi niyet gösterecek kişilere. Çünkü bu yönetim Lyon maçını örnek göstererk savunma yapıyor böyle bir savunma olabilir mi? Sanane Lyon'dan sen kendine bak.
Bu saatten sonra Fenerbahçe ile Beşiktaş bu cezalara rağmen TFF yaptırım uygulanmazsa hiç kimse izlediği maçtan keyif almayacak.
Keşke ilk gün TFF büyük bir karara varabilseydi iki sezon önce lig başlamayacaktı. Yapmayacaklardı bu iş bitene kadar.
Umut ettiğim tek şey o inşallah da olur (Kalın ile belirttim)
Ayrıca şöyle bir durum da var.Steau Bükreş takımının başkanı mı t.d mü ne Gigoli kendisini feda ettiği için kulüp ceza almıyor.2 Yıl hapis yatacak adam kulüp ceza almayacakmış,bu iş bizde de tam tersi adam ceza almamak için kulübü öne sürüyor.
Umarım yarın Aziz Yıldırım bu sefer çuvaldızı kendine batırır.
Siyasilerin tuttukları takımın bir önemi yoktur, öyle olsaydı gençlerbirliği maçında taraftarı gaza ve tazyikli suya boğan emniyet güçlerini bizzat durdururdu cumhurbaşkanı.
Keza gs kadıköyde kupa kaldırırken dışarıda taraftar polis çatışmasını da başbakanın durdurması gerekirdi.
Bu ülkede insanlar iktidar olabilmek için, hatta bırak iktidarı gençlik kollarına başkan olabilmek için kendi ideolojilerini bir kenara atıp düzene ayak uydurmaya çalışıyorlar.
Şahım adına konuşmam gerekirse, her ne kadar ortada yaşanmışlıklar, tapeler vs vs olsada 3 temmuz sürecinin spor değil siyaset olduğunu düşünüyorum.
belki ben yanılıyorum bilemiyorum,
milyar dolarların döndüğü bir piyasa her iktidarın ilgisini çeker. bunu görmek lazım.
saygılar.
Aziz Yıldırım'ın kararı götüreceği tahkimden de şüpheliyim.
Hayır adam suçsuzluğunu ispatlamak yerine sürekli olayı başka yönlere çekiyor, Mahkeme sürecinde şu şöyle yaptı, bu böyle yaptı yerine olayların daha çok üzerinde dursa belki yine ceza gelir belki gelmez ama bu kadar sulanmazdı. Uefa duruşmasında gidip Fransadan, oradan buradan örnekler sunacağına kendi durumunu kurtarmak ve aklamak için çabalama derdinde olsa, 2 yıl istenen Fenerbahçe'ye 3 yıl verilmezdi. Hayır sanki haklı olan taraf kendisi de bir de sağa sola saldırma derdinde. Usül gereği sen suçlu konumdasın ve üzerine yüklenen suçlardan arınmak için savunma yapmak yerine o da bu da böyle kafasındasın. Ertesi gün Hürriyette Ahmet Ercanlar ısmarlama haber yaptırmış bir de yok neymiş Uefa heyetinin ağzını açık bırakmışmış, şaşırtmışmış, zor durumda bırakmış da bilmem ne. Adamın hayatı hikaye yahu.
Yani ben Tahkim'den Cas'tan veya diğer tüm merciilerden de pek umutlu değilim. Böyle savunma mantığıyla suçlu olmasan da suçlusun derler.
Çok alakası varda boşver güzel kardeşim :) He aziz yıldırım çıkıp derse yaptık itiraf ediyorum o zaman ben komplo teorilerim için özür dilerim..
Fakat yıllardır olan teşvik ve şike neden bu kadar birbirine paralel şekilde şimdi gün yüzüne çıkıyor diyede tekrar sorarım.
Şu bir gerçek ki Fenerbahçe yönetimine Aziz Yıldırım belli bir zümreden adam almadığı (sokmadığı) için iktidar tarafından karşı cephede tutuluyor.
Ortada bir şike mevzusu var,doğru yanlış bilemem ancak bu kadar iddaayı göz ardı edip,fırsattan istifade durumdan yararlanmaya çalışan hükümeti bunun bütün sorumlusu yapmak da doğru olmaz.
Hükümet Aziz yıldırımı sevmiyor olabilir,bitirmek istiyor da olabilir ama bunların hiçbiri şike yapmadığını kanıtlamıyor. şike yapmadığını söylemek yerine adam sürekli olarak başka kişiler ve başka olaylar üzerinden savunma yapıyor :)
İmzamı atarım bir GS'lı olarak.
Daha açık konuşabiliriz.
Aziz Yıldırım bu klübü ben bu duruma getirdim diyor.
Şimdi ise bu büyük klübün üzerine konmak istiyor "iktidarın adamları".
Ayhan Şahenk "Messi"yi getirecekti haberinin yandaş medyada sallanması gibi.
Yavaş yavaş da bunu başarıyorlar.
Aziz Yıldırım-İktidar savaşları ise daha öncesine dayanıyor. Bir ihale hikayesi var tanınmış iş adamlarının da içinde bulunduğu.
İhaleye girecen girmeyecen muhabbeti. Aziz Yıldırım o ihaleye girmeyi kafasına takıyor tam o sırada da içeri alınıyor zaten.
Tamam, iktidar veya iktidar grubunun belli bir kesimi Aziz yıldırım'ı sevmiyor, kulübü ve Türk futbolunu ele geçirmek istiyor olabilir. Ama sen ne yaptın bu süreçte ? Koskoca bir hiç?
Ona buna sataşmalar falan filan. Ne kadar hukuksuz bir mahkemede bile olsa konuyu sulandırmadan adam gibi savunma yapabilseydin, başka takım taraftarlarını, kamoyunu da arkana alır, mahkeme kararı ne kadar hukuksuz olursa olsun halkın vicdanında aklanırdın. Kusura bakmasın ben Aziz Yıldırım'ın şike yapmadığına inanmama rağmen bu tavırları dolayısıyla artık mahkum olmuştur ne yaparsa yapsın...
Şike yaptıysak eğer şike yaptığımız takımların oyuncuları açıklansın ve ceza alsınlar istiyorum ben. Mesela ankaragücü ibb sivas 3'lüsü ile şike yaptık kabul edelim. Sorgusuz sualsiz şike ve cezalar kabul ediliyor ya. Nerede bu takımlara cezalar? Nerede bu takımlar içerisinde bizden şike ücreti alan oyuncu ve yöneticiler. Nerede yahu bu kadar zor mu? Zira fenerbahçe şikeye teşebbüsten değil,şikeden ceza alıyor. Şikeden aldıysak teşebbüsün üstüne çıktık demektir. O zaman bu adice eylemi yapan diğer tarafı da cezalandırsınlar,açıklasınlar.