[YOUTUBE="SOmPCNG2xxM"]Harry Kewell[/YOUTUBE]
Nerden aklıma geldi yahu :uzgun:
Printable View
[YOUTUBE="SOmPCNG2xxM"]Harry Kewell[/YOUTUBE]
Nerden aklıma geldi yahu :uzgun:
Stadın zemini için yine çözüm arayışları başlamış, hibrit çim muhabbeti dönüyor şimdi de. Umarım uzun vadeli bir çözüm bulurlar, yoksa Şampiyonlar Ligi maçları sıkıntı yaratacak..
Çok iyi;
http://www.rerererarara.net/sozluk.php?id=1393278
Sinan Yilmaz'in yazisi gercekten cok guzel olmus, ozellikle Selcuk'un eksik kaldigi '' hiz'' konusunda..
Uzun zamandir bende bu konu uzerinde duruyorum. Farkli birkac forumda bu konu uzerinde siklikca bahsediyorum.
Umut Gundogan'dan ben supriz bekliyorum acikcasi,eger iyi bir sekilde calisirsa beklemedigimizden fazla katki yapabilir..
Bazi kelimelerin karsiligi literaturumuzde eksik oldugundan yada benim Turkcem kit oldugundan ifade ederken zorluk yasiyorum :) fakat Selcuk icin bahsedilen ''hiz'' konusunun eksikligini gidermenin yolu, kucuklukten itibaren yani alt yapidaki oyunculara salon futbolunu tanitmak. Bu konu uzerinde keske Galatasaray klubu olarak uzerinde durabilsek..
Daha hiç bir başarısı olmayan bir sistem için Fatih Terim'i eleştirerek, Mancini'yi öven bir yazının tamamına katılabilmek mümkün değil. Özellikle oyuncu yorumlamaları çok yanlış. Emre Çolak dendiğinde ilk akla gelen şey hızı veya çevikliği değil, tekniğidir. Yekta hayatında hiç bir zaman bahsedilen mevkide oynamamıştır. Oyun içindeki kaptanlık mevzusunda Hagi konularına değinmesini hiç anlam veremedim. Buralardan sonra da bu kadar yanlı bir yazıyı okuyamayacağıma kara verdim. Ben Fatih Terim ci değilim, yanlış anlaşılmasın. Galatasaraylı bile değilim. Ancak herkesin tarafsız yazabilmesi ve okuyucularını kelimelerle kandırmaması gerektiğini düşünüyorum.
Bu yazıyı da senin yorumun üzerine yazdım, yoksa düşüncelerimi her zaman paylaşmam :D
Ben Fatih Terimciyim ama.Dibine kadar savunurum hocayı,ancak yanlış yaptığı hususlar var.Mesela herkesin bildiği gibi Fatih Terim pek taktiksel olarak çok başarılı bir teknik adam değil.Değil de şikayetçimiydim ? Hayır,çünkü adıyla her şeyiyle takımı ileriye taşıyabiliyor,başarıyı yakalayabiliyordu.Gönderildiği zaman forumda en büyük tepkiyi de belki ben vermişimdir.
Emre Çolak denince akla gelen şey tekniği diyorsunuz.Emre'nin teknik özelliklerine göre çevikliği değil çabukluğu yazmış.Emre tekniği ile kıyaslığında çabukluğu çok daha öne çıkan bir oyuncu bence.Emre'nin hızına değindiğini görmedim.
Yekta'ya gelince Ajax ve Celtic maçlarında söylediği şekilde oynadı.Gayette başarılıydı ben çok beğendim.O maçları izleyen çoğu kişide beğenmiştir.
Kaptanlık mevzusuna katıldığımı söyleyemeyeceğim aslında,o biraz içine taktiksel yorumdan çok sadece yorum katmış.Ben taktiksel anlamda A'dan Z'ye katılıyorum,keşke belirtseymişim.
Sistemin başarılı veya başarısız olduğunu görmek için değil 3-4 ay 1 yıl geçse zor anlaşılır.Klasik bir örnek olacak ancak Ferguson bile geldikten 3 yıl sonra ancak ilk kupasını alabilmişti.Barcelona tiki taka sistemini 90'larda oluşturmaya başlamış,geri dönüşünü 2004'ten sonra alabilmişti.Sistem konusunda oldu veya olmadı demek için çok erken.
Yeni sezonda formalar, parçalı, beyaz ve maalesef mor olacakmış.
Mor renkte bir sakınca yok bence ancak,pavyoncu kıyafeti gibi cırtlak bir kumaş kullanılırsa hiç olmaz.Malum 09/10 sezonunda cırt cırt geziyordu bizim oyuncular sahada :(
Nike'ın formaları öyle olmaz, çok net daha iyi Adidas'tan. Ama işte dediğin gibi o kötü anıları hatırlatacağı için bile mor olmasa keşke.
Antrenman formalarının rengi,kumaşı olur aslında.
http://gsstore.org/urunDetay.asp?urunID=25123
Şöyle bir tasarım var.
http://1.bp.blogspot.com/-NntBDEHHed...00/NIKE+HQ.jpg
09/10 sezonunda mor formayı çok beğenmiştim. Zevkler ve renkler tartışılmaz tabii ki fakat Nike adı altında bir mor formanın çıkmasını isterim. :)
Lan bi kurtulamadık şöyle renklerden ya, o mor forma çıktığından beri yapıştı üzerimize. Renk mi kalmadı dünyada gidiyoruz mor yaptırıyoruz. Turuncu formanın, sarı formanın satış başarısı ortadayken neyin inadı bu. Yeşil olur, turkuaz olur, haki olur, camgözü bile olur, bir şekilde kılıf da bulursun bu renklere de mor nedir.
Alın beğenin burdan ana renklerimiz dışında renk :D
http://tr.wikipedia.org/wiki/Renkler_listesi
Mor olmasın mor ya. Lütfen abiler. Çok kötü anılarımız var. :(
Turuncu çok güzel bi forma çıkabilir. Yada bu sene Kufe'nin mükemmel bi forması var o renk.
Kewell'ın topuktan güç almasının bir sebebi var mı?
Öyle daha mı iyi yoksa biraz daha mı çaprazlaşmaya çalışıyor?
Turkuaz forma çok isterimde çok imkansız yani hayatta çıkmaz o yüzden mor iyidir :D
http://amkspor.com/2014/01/19/burak-...uyordu-244944/Quote:
‘İdmandan sonra not tutuyorum’
“Futbolu G.Saray’da bıraktıktan sonra hocalık yapmak istiyorum. Çok önemli ismlerle çalışma fırsatı yakaladım bugüne kadar. Hiddink, Fatih Terim, Ersun Yanal, Şenol Güneş, Roberto Mancini… Onlarla yaptığım çalışmaları, onların felsefelerini kafama kazıdım… Ayrıca her antrenman sonrasında da notlar tutuyorum.”
Şu duran toplar için artık antrenmanda bişeyler çalışsınlar yahu.O kadar duran top kazanıyoruz bırakın gol atmayı tehlikeli pozisyon bile yaratamıyoruz.Rakip takım bütün maç 2-3 duran top kazanıyor bir tanesini atıyor.Biz 10 taneden fazla kazanıyoruz saçma sapan kullanıyoruz.Dün kullandığımız kornerlerden birini gol yapabilsek kazanmıştık belkide maçı.Hala duran topların değerini anlamamamız ve sanki gereksiz bir şeymiş gibi lakayıt kulllanmamız gerçekten ilginç.Ön direk,arka direk,kısa paslaşma,ceza alanında oyuncuların sürekli yer değiştirmesi vs tarzında bir taktik geliştirmek gerek.
Bizim takım bu sene 17 maçta da kornerden gol atamamış.Fenerbahçe 12 kere kornerden gol bulmuş.
Daha başvuru bile olmadan açıklama yapma gereği hisseden Mete Düren ya yanlış hatırlıyor, ya da kafası karıştı. Beşiktaş'ın bir değil iki tane kap bildirimi olması lazım. Delgado ile dondurduk, Fink'in sözleşmesini askıya aldı şeklinde. Kaldı ki en kötü ihtimal bir kulübe bedelsiz kiraya verip, maaşını da ödemeye devam ederek çözülebilir bu sorun. Niye bu kadar dert olmuş, ilginç. Maçlar hakkında günlerce karar veremezler, canları istedi mi sıcağı sıcağına veya daha başvuru yokken açıklama yaparlar. Bir kurum bir bütün olarak nasıl kötü olabilir, en güzel örneği mevcut TFF.
riera sozlesmemi fesh edin diye bagiriyor resmen sahada.
Aydın YILMAZ'ın Sol Ayak bileğinde bir kırığı var.
Bir bağındada yırtığı ortaya çıktı.
Kulüp Doktorumuz:
En büyük korkumuz bir dolaşım sorunu olabilirdi.
Allah'tan o yoktu.
Şu an için dizinde bir problem yok.
Kulüp Doktorumuz:
Bir süre vermek doğru değil.
Ameliyat olduktan sonra belli olacak.
Kulüp Doktorumuz:
"Zemin hakikaten çok kötüydü.
Biz de bunun başımıza geleceğinden dolayı korkuyorduk."
Serdar Özkan ile girdiği ikili mücadelede talihsiz bir sakatlık yaşayan Aydın Yılmaz'ın iki kezMR'ı çekildi. Yapılan kontrollerin ardından Yılmaz'ın bilek bağlarında yırtık, sol ayak bileğinde ise kırık tespit edildi. 25 yaşındaki oyuncunun dizinde sakatlık tespit edilmemesi ise gecenin tek tesellisi oldu. Aydın'ın iki kez MR'ının çekilmesinin nedeni ise doktorlar tarafından dizi ve bacaktaki sakatlık durumunı ayrı ayrı gözlemlemek olarak açıklandı.
Bu sakatlıktan sonra herkesin aklına yine o isim geldi demi :)
Uğur Uçar ? :D
Kulüpte o kadar çok uzun süreli sakatlık yaşayan oyuncu oldu ki herkesin aklına farklı bir isim gelebilir. Semih Kaya, Baros, Uğur Uçar, Yekta, Linderoth. Benim aklıma gelen isimler bunlar. :)
Aydın'ın sakatlığına çok üzüldüm. Maçı izlemedim, dışarıdaydım. Eve geldim, ekşi sözlükte sol frame'de isminin yanında 135'i görünce "ne oldu acaba" diye girdim, girdiğimle yıkıldım adeta.
Hep gamsızlığından şikayet ettik. Pozisyonları yeterince kovalamadığını, maç motivasyonunun zayıf olduğunu, yeterince çabalamadığını söyledik. Keşke bu pozisyonda da çabalamasaydı, kızardık geçerdik, ne olacaktı sanki?
Hakikaten çok üzgünüm, umarım en kısa zamanda iyileşir. Rotasyonumuza olabildiğince sağlıklı bir şekilde dönsün, biz yine kızalım kendisine gerekirse.
Son olarak değinmek istediğim nokta Türkiye'deki saha zeminleri. Bizim sahamız da dahil olmak üzere neredeyse bütün zeminler rezalet. Bu tip sakatlıkların baş sorumlusu da zeminler. Bu işe bir kriter getirilmeli, insan sağlığı bu kadar ucuz olmamalı. Milyonlarca euroluk bir sektörde şu zeminlerin bu halde olması kabul edilemez. Yani bir zeminin düzeltilmesi ne kadar masraflı olabilir ki? Hakikaten yazık.
Yahu kış ayındayız,yine bir deplasman,yine bir berbat zemin,yine altyapıdan çıkmış bir oyuncu.Başka kim olabilir ki ? Tabi ki Uğur Uçar :D
Cidden çok fena bir şey bu tür sakatlıklar,Uğur Uçar'ın üst düzey futbol kariyerini bitirdi,kim bilir belki Aydın bu sakatlıktan sonra çok daha fazla hırs yapar ve daha iyi olabilir ancak genele baktığımızda bu tarz sakatlıklardan çoğu futbolcu kötü etkileniyor.Aydın'da kendi kaderini kendisi belirleyecek.
Sonunda money ligine giris yapmisiz umarim boyle yukseliriz. =)
https://pbs.twimg.com/media/Ben3BS9CYAE-rq9.jpg
A.Madrid'den falan fazla gelir elde etmişiz gidişatımız iyi :)
2 senedir direk şampiyonlar liginde oynamamız ve gruptan çıkmamız bize çok para ve prestij kazandırdı.Bu sene de en kötü 2. olup direk gruplara kalmamız gerek.Bunu sürdürülebilir bir hale getirirsek doğal olarak başarıda kendiliğinden gelecektir.Genç oyunculara yatırımlar yapıp riskler aldık.Umarım bu riskler başarıya dönüşür.
bir arkadas detayli yazmis paylasim.
01. Galatasaray Türk spor kulüpleri arasında 150 mio € gelir sınırını ilk aşan kulüp oldu.
02. Daha önce Fenerbahce bu listeye girmişti. Ancak 16. sıraya çıkan ilk kulüp Galatasaray oldu
03. Galatasaray ın sıralamada altında yer alan kulüpler: Hamburg, Fenerbahce Roma, A.Madrid, Napoli, Valencia, NewUTD, Ajax, Lazio, Marsilya vb.
04.Sıralamada Marsilya,Lyon, Napoli,Inter,Arsenal gibi ekiplerin gelirlerinde gerileme yaşanmış.
05.Yine geçen sene 300m€ barajını geçen 5 kulüp varken bu sene 7 kulüp geçmiş. 500m€ sınırını tek geçen yine ve sadece Real Madrid. 519m€
06. Barcelona ise gelirini yükseltememiş. Real Madrid sadece 6m€ yükseltebilmiş. Şamp. olan BMünich te gelir artışı 63m€. manUtd 4.lükte
07. Yani bakıldığında yüksek gelirli kulüplerde gelir artışı minimumda kalır iken 10-20 sıralarındaki takımlarda artış hızı daha yüksek.
08. Dolayısıyla büyük takımlar gelir maksimasyonuna artık ulaşmış durumdalar. Bizim gibi takımların potansiyeli yüksek...
09. Bakıldığında 16. olan GS ın önünde, 15.likte Inter yer alıyor. 2011 yılı ŞL Şampiyonu Inter GS dan 11 m€ fazla gelir elde edebilmiş.
ML raporundan bir iki ilginç not...
Galatasaray ticari gelirler açısından yaklaşık 70 m€ ile Avrupa nın en çok ticari gelire sahip 13.takımı
Galatasaray elde ettiği 70 m€ luk ticari gelir ile Juventus, Inter, Tottenham, Hamburg, Roma, Ath. Madrid ve Fenerbahceden den daha fazla gelire sahip.
Ancak yayın gelirlerine bakıldığında Galatasaray sıralamada 18. liğe geriliyor. Sadece Hamburg ve Fb den daha fazla yayın geliri olmuş.
Matchday yani bilet gelirlerine bakıldığında ise sıralamada 15.yiz. Milan, Roma, Ath.Madrid,FB ve Inter den daha fazla bilet gelirimiz var
Görüldüğü üzere gelir artışını sağlamış durumdayız. Şimdi sorgulanması ve olması gereken GS' ın UEFA puan sıralamasında ilk 20 ye girmesi.