Editor veya EDT dosyasi kullanarak degisiklik yapabilirsiniz.
Printable View
Editor veya EDT dosyasi kullanarak degisiklik yapabilirsiniz.
Exciting, çoğu fenerbahçeli olarak girmişsin mevzuyada, sana göre Fenerbahçe'de Heading konusunda hangi oyuncular abartılmış bunları yazsan daha güzel olurQuote:
Servet in 12 Heading değeri oLduğu bir oyunda Ömer abini nin feLsefesine göre 902 de Çoğu FenerbahçeLi oyuncunun Heading değerinde büyük düşüş bekLiyorum.
Yasin Çakmak başta gelir. Lugano da Servet ile kıyaslandığında düşmesi gerekebilir, 2-3 puan kadar. Deivid iyi kafa vuran bir futbolcu ancak onun için de en uygun değer 15.
Yasin uzun zamandır oynamıyor, bir iki maç oynasın tekrar değerlendiririm.
Lugano Servet'ten daha iyi top indiren, oyuna sokan bir oyuncu.Kritik hataları genelde önde basıp, rakibi fiziksel olarak rahatsız etmek için hızlı çıkışları nedeni ile geri koşamaması ile.Lugano'nun inanılmaz bir özverisi var, önemli maçlarda motive olduğu zaman yerden veya havadan inanılmaz derecede geçilmez bir oyuncu da olabilyor.
Deivid'in kafa vuruşlarını sürekli takip ettim.
Zico geçen sene bir çok topu şişirirken sağ kanata Deivid'e gönderilmesini istedi ve çoğu olumlu aldı Deivid.Ayrıca o fiziğinin de etkisi ile ölü noktalara kafa vuruşları ile goller attı, ters ve yakın direk diplerine kalecilerin uzanamayacağı köşelere.Fiziğinin çok etkisi var denge konusunda ama topa nasıl vuracağını çok iyi bildiğini de atlamamak lazım.Deivid'in headingini seçerken uzun zaman gözlemlemeye çalıştım, sezonsonu değiştirdim zaten.
Bazı maçları stadyumda da izledim, o konuda yanıldığımı düşünmüyorum.Ayrıca bu konuda Fenerbahçe'yi takip eden bir çok kişinin görüşünü aldım.
Gecen sene Chelsea maclarini izleyenler iyi bilir , Lugano Drogba'dan bütün hava toplarini aldi. Lugano'nun heading özelligi niye düsmeli anlamis degilim. Servet kötü kafa vuruyor diye Lugano'nun da mi düsmesi lazim ? bu mu mentalite?
Deivid ve Lugano konusunda aynen katılıyorum Cengiz ile aynı fikirdeyim. Özellikle Devid için yazdıkları sonuna kadar doğrudur.
Yasin içinde bence verilen değer en doğrusu bizde nedense bir oyuncu biraz oynamasın biraz göze batan hangi özelliği varsa hemen düşsün isteniyor.
Deivid'in kötü bir kafa vuruşcusu olduğunu söylemedim. Lugano'nun da kafa vuruşlarında, paslarında isabet oranının çok iyi olduğunu biliyorum, benim de izlemişliğim vardır. Zaten bu özelliği gözlemlemek için stadda olmak gerekmiyor, zaten kamera top neredeyse orayı gösteriyor, topu kafası ile istediği yere yollayabiliyorsa, kafa golleri çoksa, kafayla attığı paslarda isabet yüzdesi yüksekse iyi heading verilebilir zaten. Benim takıldığım nokta, GS konusunda yapılan karşılaştırma. Deivid off the ball özelliği bence iyi olan bir futbolcu olduğu için topun geleceği yeri iyi tahmin ediyor ve çoğu kez de yaptığı isabetli kafa vuruşlarının tek başına iken olduğunu gördük. Nitekim aynı özellik Kewell'da da var ki geçen hafta attığı kafa golünde çok iyi pozisyon aldı ve güzel yere yolladı topu. İkisinin de ortak bir özelliği var, kafa vuruşu yaparken çok cesurlar, iyi pozisyon alıyorlar ve zekiler.
Servet'e baktığımızda yaptığı kafa vuruşlarının çoğunda onu rahatsız eden bir oyuncu olduğunu farkediyorsunuzdur çünkü Servet uzun bir oyuncu olduğundan savunmada da hücumda da güçlü ve uzun adamları ya marke eder, ya da onlar tarafından marke edilir. Servet'in isabet oranının düşüklüğünü biraz da buna bağlıyorum.
Olaya sadece teknik gözle bakılacaksa, optmiziasyon amacıyla Deivid'in heading özelliği 15 olmalı demiştim, savım bu yöndedir.
Ayrıca olayı senin bilgine kişiselleştirmedim Cengizciğim. Senin maçları izlediğini, çıplak gözle stattan seyrettiğini biliyorum. Sen savını iletirsin, ben iletirim, son karar yine araştırmacınındır.
İyi de sadece Servet'e yapılmıyor ki markaj.Aynı şekilde Lugano'ya da yapılıyor.Ama top ona gelmese bile nerdeyse çoğunda markajdan kurtulmaya başarıyor ve top geldiğinde de istediği tarafa çok iyi yolluyor.Defanstaki görevinde de son derece başarılı.Lugano'nun topu uzaklaştırdığında riskli bir yere gönderdiği pozisyon çok azdır...
arkadaşlarım öncelikle çok çok çok özür dilerim ama kafa takılan birşey var.ve en çokta burada adı geçtiği için burada sormam gere kdie düşündüm.birisi bana çift ayaklı-tek ayaklı olunca ca ve profil özellklerine nası etki ettğni anlatabilrmi.aradım forumda ama bulamadım.şimdiden teşekkürler...
Heading ayrı birşey, strengh & jumping ayrı şeyler. İnsanlara cahil demeden önce oyundaki özelliklerin ne olduğunu öğrenin.
Benim de biraz kafam karisik bu olay üzerine abi. Söyle saniyorum oldugunu ama. Yaniliyorsam dogrusunu söylermisin :)
Iki oyuncunun da CA´si örnek olarak 150 ise, tek ayakli oyuncunun özellikleri, iki ayakli oyuncunun özelliklerinden daha yüksek oluyor. CA´lari ayni olmasina ragmen. Bunun da nedeni iki ayagini kullanabilme özelliginin CA´ya olan etkisi. Dogru muyum?
Ama diger taraftan da mac motoru iki ayaginida iyi kullanabilen oyunculara avantaj sagliyor, ve bu da bir taktirde CA´sina göre düsük gözüken özelliklerini telafi ediyor. Dogru mu?
Diyelim ki bir oyuncunun CA'si 150.
Bu oyuncuyu cift ayakli dusunun, ve buna gore belirli ozelliklere sahip olur. Buna gore 150 CA'lik performans gosterir.
Ayni CA'ya sahip, bir baska oyuncu, eger tek ayakli ise 150 CA'lik performans gosterebilmesi icin ozellikleri ilk oyuncudan daha yuksek olmak zorundadir.
Bunun nedeni de tek ayakli olmasi nedeniyle futbolunun daha kisitli olmasidir.
Ust liglerde, ve ozellikle kaliteli takimlarda oyuncular genelde iki ayagini da iyi seviyede kullanir. Daha dusuk kalitede takimlarda iki ayagini birden kullanabilen oyuncu sayisi azalir. Yani bir bakima CA ile zayif ayagi kullanma seviyesi dogru orantilidir (birisi yukselince digeri de yukselir).
Boylece kucuk takimlardaki oyuncular ile buyuk takimlardaki oyuncularin ozelliklerinin arasindaki fark, CA farki azalmadan azalir (bilhassa fiziksel ozellikler). Ancak tek ayakli olan oyuncular cift ayakli olan oyuncular kadar etkili olamayacagi icin tek ayakli oyuncular yuksek ozelliklerine ragmen, benzer ozellikteki iki ayagini da kullanabilen oyuncular kadar iyi performans gosteremez (yani o oyuncular kadar iyi oyuncu olmazlar).
Mesela bu nedenle Christiano Ronaldo, Frank Lampard, Andrea Pirlo vs. ile Alex'i karsilastirmak cok yanlistir.. :D Cunku Ronaldo'nun iki ayagi ile yapabildiklerinin bazilarini, sadece tek ayagi ile yapabilen Alex ne sahada ne de oyunda Ronaldo ile arasindaki kalite farki tartisilamayacak kadar fazladir (tabii fiziksel ozellikler arasindaki fark bunu daha da belirginlestirir). Herneyse, Alex'in zayif ayagini biraz fazla zayif yaptik saniyorum. Cengiz bu konuda biraz degisiklik yapacakti.
Ayrıca tek ayaklı oyuncular kullandıkları ayakları bilindiği için o ayağa pres yerler.Açıları kapandığı için istediklerini yapamazlar.
O yüzden çift ayaklı oyuncu daha etkin.
Madem çift ayaklı ve aynı özelliklere sahip, daha etkin oynacaksa SI düşünmüş ki niye aynı olsun CA? Daha iyi oynuyor bu oyuncu sonuçta, o zaman daha etkin, daha fazla pozisyon yaratıyor ise daha yüksek olmalı.
(Concentration gibi form durumunu etkileyen özellikler değerlendirilmeseydi)
Ronaldo'da ayrıca fizik müthiş, o süratle teknik bir oyuncunun yapabileceğini yaptığı gibi flip-flap ile de yanıltıyor.Rakipler hata yapmamak için geri çekildikte daha da etkili oluyor.
Alex pres yedi mi yoruluyor, bitiyor.
cift ayakli oyuncularla tek ayakli oyuncular arasindaki mac motorundaki farklari kaldirmak icin bu yontem uygulaniyor anladigima gore.
e biraz gercekci dusunursek iki ayakli biri gercekte de rahat bir pozisyon saglayip istedigi ayagiyla pas atar tek ayakli ise baski yediginde pas atamayabilir bu sadece oyunda olmuyorki?
Gerçek hayatta olduğu için oyunda olmuyor mu zaten? :icon_razz:
Maç motoru için değil, CA (Current Ability) oyuncu kalitesi demektir.
Yani oyuncunun tek kalemde değerini anlatmak, tek kelimede iyi ya da kötü oyuncu diyebilmek için.
Tabi bu transferde, ilk 11 seçerken vs.. çok kullanılıyor oyunda da.
Gameplay AI, girilen özellik puanlarını değerlendirir.3D'de özelliklerin sonucunu görürsün yani.
Tabi ne kadar CA, o kadar özellik girilebilir demek, bağlantılı.
demissinizki diyelim 2 ayakli bir oyuncu 150 ca si var 1 ayakli oyuncuda 150 ca si var ama 1 ayakli oldugu icin 2 ayakli kadar iyi oynayamiyor ama ayni kalitede. guclerinin yukselmesi sonucunda tek ayakli olan cift ayakli kadar iyi oynuyor buraya kadar yanlismi ?
eger dogruysa gercektede 2 ayakli ve 1 ayakli ayni kalitede olan oyuncu olabilir ama 2 ayakli olan ayni kalitede olmasina ragmen cift ayagini kullanabildigi icin bazi pozisyonlarda avantaj saglamali zaten.o yuzden cift ayakli adam ile tek ayakli adam ayni kalitedeyse ikisininde ca si ayni olmali. birakalim ayak avantaji ile cift ayakli adaminda bir avantaji olsun.
yeteri kadar anlatabildiysem ne mutlu bana
Bu düşünce yanlış esasen.
Ben de aynı şeyleri savundum ama sonra baktım yanlışmış anlatılınca.
Çift ayaklı aynı özellikler ile daha düşük CA'lı olacak.
Tek ayaklıya göre pres yediğinde diğer ayağı ile bir şeyler yapabilecek.
Tek ayaklı daha fazla özelliğe sahip olacak ama pres yediğinde o ayağı dışında bir şey yapamayacak (bkz. Güiza).Hatta top ezecek, pozisyonu yok edecek.
Çift Ayak CA ile Tek Ayak CA aynı olamaz.
O zaman çift ayaklının daha fazla olması lazım, 3D'de daha fazla etkili olacak pres yediğinde.
İkisi de aynı ise biri daha iyi oynayacaksa pek adil olmaz.
Sistem diyor ki çift ayakla aynı özellikleri gireceksen CA'yı yükselt, yoksa bu özellikler ile giremezsin ben düşürürüm. (bunu böyle söylemiyor tabi anlatmak için).
Hemen hemen aynı yapıda, aynı etkili, kalitede oyuncu ise (CA) o zaman çift ayaklıda birşeyler eksik demek.Herşeyi tam yapıyorsa zaten performans olarak da katlamış olur tek ayaklıyı, aynı seviyede olamazlar.
Ronaldinho sol ayağını kullanamaydı, soluna geldi mi terse çekip pozisyonu bozsaydı, top ezseydi sol ayağı ile, aynı oyuncu olur muydu?
CA=Kalite demek.
Direk Gamplay AI (3D, 2D vs..) içinde etkisi yok.
guizayi ornek verdiniz .guiza ile baros ayni seviyede oyuncular olarak gordum diyelim. ayni kalitede diyelim. top surmesi ayni bitiriciligi ayni hizi ayni calisma orani ayni. ama baros ters ayagini guizadan daha iyi kullaniyor. bunun avantajini maclarda goruyor. ee bunun fm deki 3d mac motorunda gostermesinin ne gibi bi sakincasi var.
ayrica basta mac motoruyla ilgiis yok demistiniz simdiki yorumunuzda 3 d de daha fazla etkili olacak demissiniz bu konuda biraz kafam karisti
ayrica ben bir iki oyuncu konusunda bir elestiri yapmak istiyorum
edunun ozellikle positioningi ve agility si biraz yuksek olmus edu bence nerede durmasi gerektigini bilmeyen bu yuzden bir cok pozisyonda arkaya adam kaaciran ve agiltysinin eksikligi yuzunden geri donemeyen bir oyuncu ayrica kendi kalesine attigi gollerin tumunde pozisyon hatasi sebep olmustur.eger gereken yerde dursaydi eminimki bu goller olmazdi.ayrica teknigi niye bu kadar yuksek bunun cevabini bekliyorum cunku ben edunun pek bi topa iyi sahip olabildigini veya topu oyuna iyi sokabildigini gormedim
semihinde bence finishing decisions ve composure i dusuk olmus bence semih turkiye liglerinde son vurusu en iyi olan oyuncu semihin ardindan bence umit karan ve bobo geliyor. umut bulutun 16 finishingi var ben umut bulutu cok iyi takip etmiyorum ama semihi umiti boboyu takip ettigim kadariyla hepside umuttan fazla finshinge sahip olmasi gereken oyuncular neyse konu dagildi semihe deginmek istiyordum. semihin finishing inin en az 17 olmasi gerektigine ve composure unda 16 olmasi gerektigine inaniyorum semih kaleciyle karsi karsiya kaldiginda veya kaleyi karsisina aldiginda yaptigi bitirici vuruslar bu degerleri hakettiriyor.bunda kararlarinin da etkisi buyuk bu yzuden decisionsda en az 15 olmasi gerekti
son olarakda roberto carlosun tackling ve off the ball ozelliginde dusus gerektigine inaniyorum bence roberto carlos turkiyede izledigim kadariyla eski top kapma yetenegine sahip degil gerekli hamleyi zamaninda yapamiyor. off the ball unda bu kadar yuksek olmasini anlayamadim
Edu, Semih ve Carlos'a değinmişsin bizimde üzerinde en çok çalıştığımız en çok tartışmalar yaptığımız oyuncular bunlar.
Edu için şunları söyleyebilirim bence Edu nerde duracağını iyi bilen Lugano'ya göre daha aklı başında bir defans oyuncusu. Kendi kalesine attığı gollerde durduğu yerler doğru ama yaptığı hameleler yanlıştı veya yetersizdi. Bazılarıda kaleci Volkan ile anlaşamamasından kaynaklandı. Çok hçabuk bir oyuncu değil tabikide ama ben verilen agility değerini yerinde buluyorum. Teknik konusunda da genelde takımı ileriye çıkarmak zaten ona kalmıyoru çünkü sağında Gökhan solunda carlos varken ona bu görev verilmiyor. O yüzdende teknik gözüne fazla gelmiş olabilir.
Semih sürekli gelişen bir oyuncu ama bu sene çok sakatlık yaşadı bir çok önemli maçta oynayamadı bu değerlendirmelerimizi geçen sene gösterdiği performansa göre verdik. Ama ben bir Ümit Karan kadar iyi bir bitirici olduğunu düşünmüyorum finishing sadece kaleci ile karşı karşıya kalıp gol atmakla ölçülemez. Ümit Karan, Jardel gibi oyuncular tam bir bitiricidir çünkü ne durumda olursa olsunlar çok süpriz çok iyi vuruşlar çıkartabilen oyunculardır. Semih tek vuruşları gerçekten iyi yapıyor ama Ümit Karan gibi uzaktan çaprazdan çok süpriz vuruşlar yapıp gol atabilen bir oyuncu değil. Diğer dediğin özellikler içinde zaten sürekli konuşuyoruz sürekli gözlem halindeyiz.
Carlos zaten yaşı gereği oyunda sürekli düşü gösteriyor. Off the ball ofansif anlamda yer almasıdır Carlos bunuda ii yapıyor bence bunu son Ankaraspor'a attığı golde de görebiliriz. Tackling için de zaten Carlos genelde tek hamlede topu alabilen oyuncu özellikle kayarak yaptığı müdahalelerde çok başarılı o yüzden verilen değer bence yerinde.
Fenerbahçe araştırmacıları olarak takımımızı her alanda takip ediyoruz. Deplasman hariç her maçı gidip staddan izliyoruz. Gidip her hafta paf maçlarını izliyoruz genç oyuncular için bir çok not var elimizde. Şuna emin olun ki Fenerbahçe hiç bir zaman bu kadar ayrıtılı incelenmemişti :)
Ikisini de ayni kalitede goruyorsaniz, birisi tek ayakli, digeri iki ayagini da iyi kullanabilen bir oyuncu ise...
Tek ayaklinin gozunuze iki ayakli kadar iyi gorunebilmesi icin, o tek ayagindaki meziyetlerin (yani ozelliklerin) diger oyuncunun iki ayagindaki meziyetlerin toplami kadar olmasi gerekir.
Yani cok kabaca bir matematik denklemi kuralim ve sadece ilk temas'i goz onune alalim..
Bir oyuncu'nun zayif ayak 10, diger oyuncunun zayif ayak 15
Zayif ayagi 15 olan oyuncunun ilk temas 14..
Yani kuvvetli ayagi ile topu istop etmesi 14 seviyesinde.
Zayif ayagi ile topu istop etmesi 10.5 seviyesinde (14 x [15/20])
Yani toplamda 24.5 seviyesinde (bir zayif, bir de kuvvetli ayak ile istop ederse topu, sizin gozunuze gorunecek kalite seviyesinin toplami 24.5)
Simdi tek ayakli oyuncuya bakalim. Zayif ayagini daha iyi kullanan oyuncu ile ayni kalitede olmasi icin toplamda 24.5'luk ilk temas becerisi gostermesi lazim iki ayagi ile. Buna gore oyuncunun almasi gereken ozellige, Y dersek
24.5 = (Y x [20/20]) + (Y x [10/20]
Y = 16.3333
Yani zayif ayagi daha zayif olan oyuncunun, zayif ayagi daha yuksek olan oyuncu ile ayni kalitede gorunmesi icin, zayif ayakli oyuncunun ilk temas ozelligi 16.3 olmak durumundadir..
Yazdigim gibi bu cok kabaca kurulmus bir denklem ve oyunda da tamolarak boyle islemiyor. Ancak umuyorum ki yazdiklarim en azindan matematiksel olarak aciklayici olmustur.
Edu kötü oyuncu değil öncelikle.
Poziyon hatalarından da kendi kalesine gol atmıyor, sert gelen toplarda açısı dar olduğu için ya vurmayacak arkaya gidecek ya da vurarak yön veremeyeceği için kendi kalesine gidecek.
Edu'yu düşünce olarak bitirdiğiniz için iyi bir oyuncu olduğunu kabullenmemek normaldir.Edu ağır bir oyuncu, agility konusunda haklı olabilirsin belki, değişiklik yapabilirim ama diğerleri konusunda ileride kalırsa hızlanamadığı için pozisyon zaafiyeti yaşıyor.
Edu dediğinin aksine çok iyi zamanlama almaya çalışan, temkinli, topu ve oyuncunun ne tarz yönde duracağını bilen bir oyuncu, pozisyonları okuyarak bekleyerek temiz kesiyor.
Pozisyon hataları Lugano'nun gereksiz çıkışlarından dolayıdır, bekler içeri girse de haliyle yetişemez, Edu gibi ağır bir oyuncu için çok sıkıntılı bir durum.Seçim şansı hızından dolayı azalıyor, hata yapma şansı artıyor Lugano ileride olunca kalan geniş alandan dolayı.
Fenerbahçe'de topları Edu dağıtıyor, topa orta saha oyuncusu kadar olmasa bile hakim ve dağıtımı başkası yaptığı zaman saçma sapan yapılan hatalar ortada.Teknikte 12'nin Edu içi fazla olmadığını düşünüyorum, Ayhan'ın da passing 14'tür, 14 iyi bir değer olsa da üst düzey bir oyuncu için iyi bir değer değildir.O tarz pasları verebilen oyuncular için normal bir değerdir.
Pasın kalitesi değil kesinkinliğinden bahsediyoruz, sonuçta mental değerler olmadan yaratıcılıktan yoksun pas, pres yediğinizde geri oynamaya mahkum olan pastır.
Neden Ayhan örneğini verdiğimi sorarsan Ayhan pres yediğinde yaratıcı pas veren bir oyuncu olmak yerine sürekli geriye pas yapan bir oyuncu haline geliyor.
Carlos çok temiz top kesen bir oyuncu ama maç içinde konsantrasyon, ileri çıkışlarından dolayı kondüsyon, moral motivasyon kaybı yaşadığı gerçek.Önemli maçlarda iyi iken takım düştüğünde o da düşüyor.
Positioning desen hadi neyse, off the ball yüksek olması çok normal.Hala dünyanın en iyi hücum beki.Ofansı katkısı yadsınamaz, dikine pasları, kanat organizasyonlarında sorumluluk alması, doğru yere kaçışları bek olarka kanat boyunca doğru işler yapmasına rağmen ancak performansının düşük olması, onu kötü göstermesi bu özelliklerin 6 ayda yok olduğunu göstermez.
Bu söylersek şampiyona öncesinde 130, sonra 160 CA yapan araştırmacılardan bir farkımız kalmaz.
Fenerbahçenin beklerinin iyi yönlerini ve kötü yönlerini değerlendirmek için oynadığı maçlara ve oyun dizilişlerine bakmak en doğru sonucu verecektir...
bir kere EDU da Luganoda ortalama oyuncu değiller az sonra açıklayacağım gibi ikiside bir yönüyle harika oyuncular ve eminimki avrupada çok az takımda benzerleri mevcut ama bir yönleriyle de çok kötüler ki sıradan takımlarda bile onlardan yeteneklileri var...
önce iyi yönlerine gelirsek.. avrupa kupalarında geçen sene oynanan ve bu sene oynanan maçlara bakalım...
geçen yılki deplasman PSV maçı içerdeki CHELSE maçı bu yılki deplasman arsenal maçı...
bu üç maçı şundan seçtim...
3 maçtada fenerbahçe defansının çok çıkmadığı genel olarak savunma yaptığı ama uygun pozsyon bulursa ve rakibinin durumuna göre hucum yaptığı maçlar...
dikkat edilirse..Edu da Luganoda Fenerbahçenin genellikle geriye yaslandığı ileriye çok fazla çıkmak zorunda kalmadığı dolayısıyla pozisyonlarını çok fazla kaybetmediği maçlarda oldukça başarılılar....
herkes Luganoyu Edu dan çok daha iyi sanarken esasında defansda zamanlama olarak ve pozisyon almada Edu luganodan çok daha iyi..ama özünde iki oyuncuda Fenerbahçenin geriye yaslandığı zamanlarda iyi kapanmasına ve zor gol yemesine sebep oluyorlar..bu yönleriyle fenerbahçe defansı için büyük artı oluyor...ANCAKKKKK
tabi bu işin birde ancak tarafı var...
bunuda yine fenerbahçenin maçlarından örnekleyerek verelim...bu yıl içerdeki arsenal maçı kayseri maçı vs...
fenerbahçenin 2 şöhretli staperi Edu ve Luganonon en büyük zaafı ağır oyuncular olmaları ..özellikle Lugano tüm şöhretine ve becerisine ve italyan pasaportuna rağmen halen italyada milanda juventusta değilde türkiye liginde oynuyor ise işte bunun sebebi Luganonnun ağır bir oyuncu olmasından kaynaklanıyor...
fenerbahçe takımı eğer son 3 sezondur kezman gibi forveti guiza gibi bir kralı bitirme aşamasına gelmişse bu sorunu taa gerilerden defanstan itibaren alıp yorumlamak gerekli...
fenerbahçe defansındaki 2 staper o kadar ağır oyuncuki fenerbahçe defansı fazla ileriye çıkamıyor...ileriye çıktığındada kayseriye arsenale karşı olanlar oluyor...Beklerin ileriye çıkması durumunda ya kontra yiyor..yada lugano foul yapıyor kart görüyor..aslında loganonun durmadan kart görmesinde ağır olması ve adam kaçırdığında faulle durdurmak zorunda kalışı var...
sonuç olarak ya fenerbahçenin bekleri geride kalıyor..selçuk josico gibi defansif orta sahalarda beklere yakın oynamak zorunda kalıyor..bu da fenerbahçeyi hucumda az adamla bırakıyor..bu sonuçla da 3 sezondur kezman ve guiza gibi forvetler yanlızları oynuyor...
fenerbahçe bir türlü sahayı daraltamıyor..30-40 metre içinde hucum edemiyor..60-70 metre de oynayıncada pas trafiğiniz bozuluyor..forvette çoğalınılamıyor...
işte Galatasaray bir mehmet topalle orta saha yükünü çekerken fenerbahçenin iki DMC ike orta sahayı paeselleyememesinin sebebide bu...defans çok geride forvet çok ilerde ve orta sahada derin büyük bir boş alan ve bu boş alanı iki DMC bile paeselleyemiyor...
oysa mehmet topal galatasarayda selçuk kadar koşmak zoeunda değil çünkü defansda forvette ona yakın oynuyor..bu sebeple Galatasarayın 1 adamla yaptığını fenerbahçe iki adamla bile yapamıyor...
bence futbol takımları defansın göbeğinde oynattıkları iki stpoerleribirbirinin kopyası adamlar olmamalı eğer biri lugano kadar ağır ise diğeri servet kadar çabuk ve hamlelli olmalı...yani bir takımda 2 tane lugano veya 2 tane servet omamalı biri lugano gibi timeingi posizyon bilgisi süper ama ağır defansınız varsa bir taneside servet gibi çabuk ve hamleli oyuncu olmalı....
yani 2 tane song da yanlış 2 tane servette ama iki tane luganoda...bu durumda fenerbahçenin bulacağı çözüm lugano veya edu dan birini elden çıkaracak...yanıa daha çabuk daha hızlı bir oyuncu alacak..örneğin fenerbahçe bu sene luganonun yanına SONGU alsa ve bekte oynatsa...eminki muhteşem bir defansı olurdu...
burada EDU yu biraz kurban olarak görüyorum ve hak ettiği değeri almadığını düşünüyorum..luganonun bütün ağırlığını kapatan adam EDU ama oda aslında bir lugano çok çabuk değil buna karşın luganodan yinede daha hızlı ama bütün fatura ona kesiliyor malesef...
Fm gecekerekte olsa gelirsek...luganonun şöhretinden dolayı herzaman EDU dan daha iyi bir oyuncu olarak görünecek bundan şüphem yok ama araştırma ekibini cengizi bu konuda kutluyorum.. fenerbahçeyi iyi gözlemlemiyen sadece kağıt üzerindeki bilgilerle hareket eden gözlemciler olsaydı LUGANO ile edu arasında çok daha fazla fark yaratılırdı..ama takımı iyi izliyorlar..ve defansdaki gerçek kahramanın EDU olduğunu iyi süzüyorlar...
yorumlarini cok begendim bir cok konuda haklisin ama sonuc olaraak edu ve luganonun agir ve cevik olmadigini cikariyoruz.
ne bilyiim bi terry senderos in pace i 11 ama luganonun 13 edunun 12 veya bi mertesacker in acceleration ve agilty nin 8 9 oldugu yerde daha yuksek olmalari garibime gidiyor
Reha Kapsal ın gelişiyle birlikte F.B. ve K.S.K. arasında oyuncu kiralama konusu dahil olmak üzere hoşgörü ve iyi niyet dışında herhangi bir anlaşma kalmamıştır...
finansal olarak fenerbahçenin doğru yansıtılmadığını düşünüyorum. barcelonadan sonra dünyada en çok taraftar kart satan kulübüz, insanlar çiğnemek için sakız alsa onun bile %0,001 i de olsa kulübe giriyor, feneriumlar vergi rekortmeni, avrupanın en pahalı biletlerinden birini satıyoruz fakat 2-3 transferde kulüp neredeyse batacak.
tahmini değer konusunda galatasaraydan geride olduğumuz gibi borç olayındada önlerindeyiz. önde olmayı bırak kime borcumuz var onu bile bilmiyorum. başkan kimseye borcumuz yok bilmem ne diyor ama oyunda 30 milyon euro borçla başlıyoruz. ya başkan biizi kekliyor yada araştırmada bir problem var.
mümkünse 9.0.2 de fenerbahçenin 2-3 transfer ile batmamasını ve gerçekte olduğu gibi zengin bir kulüp olmasını istiyorum.
not: yazı biraz aceleye geldi :)
Emre Belözoğlu Fenerbahçe'lidir.
--
Emre Belözoğlu çok iyi bir futbolcuydu ben onu ilk 14 yaşında Beylerbeyi'nde
izledim. Selim Soydan da yanımdaydı. Zeytinburnu alt yapısında oynuyordu
Emre. Ben Emre'yi seyrederken Selim'e dedim ki "bak bakalım bu çocuk nerede
oynuyor istikbal var bu çocukta" dedim. Selim araştırdı Zeytinburnu alt
yapısında oynuyormuş. Zeytinburnu başkanı da hasta Fenerbahçelidir. Kulüp
başkanını aradım "abi Emre'nin velayeti babasında ben Emre'yi bedava
veriyorum" dedi Fenerbahçe'ye. Babasını buldurttum Zeytinburnu'ndan çağırdım
geldi. "Beyefendi sizin oğlunuzda istikbal görüyoruz ben Fenerbahçe futbol
şubesinin sorumlusuyum Emre'yi Fenerbahçe'ye kazandıralım" dedim. Babası da
bana aynen şu kelimeleri kullanmıştır "Emre'de hasta Fenerbahçelidir odası
Fenerbahçe posterleri ile doludur ama ben bundan 15 gün önce Salih hocaya
söz verdiğim için ben sözümden geri adım atamam eğer bana bunu 15 gün önce
söylemiş olsaydınız bende Fenerbahçeliyim seve seve Emre'yi size verirdim"
dedi. Ben yine de ısrarcı oldum Emre'nin babasına ama bende sözlerin hastası
biri olduğum için babasına hak verdim. Emre'nin babası gerçekten adam gibi
adam sözünden vazgeçmedi. Salih hocaya söz verdiği için Emre Belözoğlu,
Galatasaraylı oldu. Yoksa eğer babası sözünü tutmasaydı Emre Belözoğlu, 14
yaşında Fenerbahçe'ye gelecekti. Her şey nasip kısmet. Emre kötü futbolcu
değil, takdir ettiğim bir futbolcu ama sanırım müzmin bir sakatlığı var.
Yoksa Emre bu Emre değil. Emre çok daha iyi bir futbolcu.
Şadan Kalkavan
--
http://www.zeytinburnu.in/gsaraya-zeytinburnu-suprizi
G.Saray’a, Zeytinburnu süprizi.
Cimbom, Emre Belözoğlu İnter’e transfer olurken 2.5 milyon dolar
yetiştirme parası almış ancak 3. Lig kulübüne pay vermemişti.
Zeytinburnuspor işin peşini bırakmadı!
Cimbom, Emre Belözoğlu İnter’e transfer olurken 2.5 milyon dolar
yetiştirme parası almış ancak 3. Lig kulübüne pay vermemişti. Z.Burnu,
UEFA ile FIFA’da açtığı davaları kazandı ve şimdi G.Saray’ın o dönem
aldığı 2.5 milyon doların % 38’ini istiyor.
MALİ sıkıntı yaşayan Galatasaray’a sürpriz bir fatura da yıllar önceden
kalan bir hesapla karşısına çıktı. 2000 yılında İtalya’nın İnter
Kulübü’ne transfer olan Emre Belözoğlu için yetiştirme parası alan
Galatasaray, şimdi o paradan Zeytinburnuspor’a pay vermek zorunda kaldı.
Zeytinburnuspor UEFA ve FIFA’da açtığı davaları kazanarak, Emre
Belözoğlu’nun kendi alt yapısında yetiştiğini ispat etti. Resmi yazıyı
da eline alan 3. Lig kulübü, önce Galatasaray ile masaya oturacak eğer
bir sonuç alamazsa yine UEFA’ya gidecek.
Her şey Emre’nin henüz 15 yaşındayken büyük kulüplerin dikkatini
çekmesiyle başladı. G.Saray ve F.Bahçe bu genç futbolcuyu transfer etmek
için girişimlere başladı. O dönemde G.Saray yönetiminde bulunan Adnan
Polat ve Futbol Federasyonu’nda görev yapan Adnan Sezgin devreye
girerek, Emre’nin G.Saray’a transfer olmasında büyük pay sahibi oldular.
Federasyon yeni bir uygulama kararı çıkarak, Emre’nin babasının vekaleti
ile genç futbolcunun G.Saray’a transferini sağladı. “Yalnızca Emre
Belözoğlu için çıkartılan” bu uygulama, transfer gerçekleştikten 15 gün
sonra tekrar kaldırıldı. İşin ilginç yanı ise Emre’nin İnter’e transferi
sırasında yaşandı.
Bonservisi elinde olan Emre, İnter’e gittiğinde G.Saray, yetiştirme
parası istedi. Önce buna yanaşmayan İtalyan Kulübü G.Saray UEFA’ya
gitmeye hazırlanırken, yaklaşık 2.5 milyon dolar yetiştirme parası ödedi
ve sorunu çözdü. Zeytinburnuspor o dönemde Emre’yi yetiştirdiğini
kanıtlayamayınca bu transferden pay alamadı. Ne var ki, bu işin peşini
de bırakmadı. Sonunda Emre bu sezon başında Newcastle’a transfer olmadan
önce yıldız futbolcunun kendi kulübünde yetiştiğini ispatladı. Newcastle
da G.Saray’a 100 bin, Z.Burnu’na ise 43 bin Euro yetiştirme parası
gönderdi. UEFA’nın kurduğu dayanışma mekanizmasının Emre için
belirlediği yetiştirme payı oranı ise Z.Burnuspor için pyın % 38’i. Bu
yüzden de Zeytinburnuspor şimdi G.Saray’dan, Emre İnter’e transfer
olurken aldığı 2.5 milyon doların % 38’i olan 900 bin doları istiyor.
Zeytinburnuspor Kulübü Başkanı Mustafa Günaydın, yıllardır verdikleri
hukuk savaşını kazandıklarını belirterek şöyle dedi: “Emre konusundaki
doğal hakkımızı kullanacağız. Öncelikle Galatasaray Kulübü yöneticileri
ile oturup konuşacağız. Ancak bu şimdi olmaz. Onların durumlarını
biliyoruz, bu yüzden bu işi sezon sonuna bıraktık. Sezon sonunda
görüşeceğiz ve eğer olumsuz yanıt alırsak, konuyu UEFA ve FIFA’ya
götüreceğiz. Hakkımızı alacağımıza inanıyoruz” dedi. Günaydın ayrıca
Emre’nin de yetiştiği kulübü unuttuğunu ve bir formasından başka katkısı
olmadığını söyledi.
Kaynak: Hürriyet
Öncelikle saygılarımı sunarak başlıyorum konuşmama.:)
Tek tek yazıcam.
Volkan Demirel:Gerçekteki gibi değil.Çok çok iyi bir kaleci olmuş.Ama yinede gerçekle orantılı.
Lugano:Aynı gerçekteki gibi.Çok sert hareketleri var.Markajından kimse kurtulamıyor.:)
Edu:Ben onu biraz düşük buldum.Top kapma en az 16 olmalıydı.
R3:Fazla bile olmuş.:)
Gökhan Gönül:Neredeyse gerçektekiyle %100 aynı.
Uğur Boral:Beklediğim gibi olmuş.Gerçeğiyle çok orantılı.:)
Deivid:Uzun şutları var.Güzel kafa vuruşları var.
Emre,Maldonado,Josico,Selçuk,Gürhan:Hepsi gerçekteki gibi.:)
Alex:Bu konuda yorum yapmayacağım.:pAlex'i çözebilecek bir kişi tanımıyorum.
Semih:Bence bayağı bir düşük olmuş.Tek gerçeğiyle aynı olmayan oyuncu Semih.
Ve geldik Güiza'ya.O kadar iyi profili olduğu halde ilk sezon TSL'de gol atmakta zorlanıyor.Ya sanki gerçek Fb'yi yönetir gibi oynuyorsunuz.:)
Şimdi bırakalım CA,PA,Profil vs. Cidden Fenerbahçe gerçeğiyle hemen hemen aynı.
Bunu diğer takımlardada gördüm.Hepsi gerçeğiyle orantılı.
Bu kadar güzel bir data hazırlayan öncelikle Araştıma Şefi Ömer abi başta olmak üzere tüm araştırmacılara teşekkürlerimi sunuyorum.Gerçekten çok güzel işler yapıyorsunuz.
Sizin hakkınız ödenemez.Çünkü günde 5-6 saat oynadığım bir oyuna katkınız bulunuyor.:)
Artık kendimi tutamıyorum ya:(:( Bu Güiza'yı kim yaptıysa abartmayı da abartmış herif demin bana 30 m den 2 tane gol attı. Sanki Drogba maşallah takır takır atıyor uzak yakın farketmeden.. Bitiriciliği nasıl o kadar yüksek oluyor anlamıyorum ve ya Yaratıcılığı bu adam geçen sene attığı tüm golleri beleşe attı. Ya topa arkadaşı burdu top birinden ve ya kaleciden döndü tamamladı ya da bire bir karşı karşıya kaldı attı. Bunun dışında bu adam hiç gol atmadı ama oyunda deminde dediğim gibi takır takır atıyor. Hiç mi test etmediniz oyunda...
Umarım siz yapmamışsınızdır bu Güiza'yı. Yoksa size olan inancımı kaybetmeye başlayacağım.