Trabzon'da oynanacak maçta üçüncü dünya savaşı çıkması muhtemel.
Printable View
Trabzon'da oynanacak maçta üçüncü dünya savaşı çıkması muhtemel.
Sow böyle oynayacaksa oynamasın 2 haftadır dökülüyor. Bunun kanat oynamasıyla alakası yok ayakta duramaması tek sebep.
Ayrıca maçtan önce oynamaması gerektiğini çok söyledim ama Holmen yerine Baroni oynasa daha yakın olurduk galibiyeti. Holmen'i hiç beğenmedim ben.
Gökhan Gönül yine çok bozuktu. Bekir sürekli rakibe attı topu.Bunun dışında üretken bir takım değiliz ama istekliyiz. Yani Fenerbahçe kaybetmez kolay kolay gol bulursa da farka gider. Sahadaki futbol bunu düşündürüyor bana. 0-0 veya en fazla 0-1 1-1 gibi skorları görürüz mağlup olduğumuzda diye düşünüyorum. Orta saha bolluğuna rağmen yaratıcı orta sahamız olmadığı için ilk golü atana kadar maç zor geçecektir bizim açımızdan. Golü erken atmak kilit unsur.
Taraftar istekliydi ama küfür hakeme çok edildi. Hak etti mi? Ben futbolda küfürün yeri olduğunu düşünen bir insan olarak ettiğini düşünüyorum. Fanatikçe bir yorum değil bu. Garip bir hakem Hüseyin Hoca. Maçın skorunu etkiledi bu hatasıyla diyemiyoruz ama oyunu katlediyor. Dokunmaya faul vererek tempoyu çok düşürdüğü için oluyor bu,basketbol geçmişi olduğunu biliyorum aklı orada kalmış sanırım bu yüzden kolay faul veriyor.
Son sözüm stad görevlileri ve yönetime. Migrosta izledim ben maçı kız arkadaşım ve 2 arkadaşımız ile. Bizi orada o halde bırakmaya kimsenin hakkı yok. Tek bir kapı açmışlar tüm tribünü bildiğimiz tek kapıdan çıkarttılar. Tek çıkış değil bakın,aynı anda 1 kişinin geçebildiği tek kapı. 1 saat o çıkışta eziyet çektik. Arkadan "öl de ölelim Sefa Reyis" diye böğüren tipleri tip olmayan 17-18 yaşında çocukların kulak tırmalama sesleri,sağdan soldan ittirenler,isyanlar,küfürler bu şartlarda kadınları stada getiremezsiniz. Kızı maça götürdüğüme utandım dün akşam.
Seyirci ''hepiniz bilmem ne çocuğu sunuz'' diye bağırıyor,ardından demek ki Onur seyircilere hareket yapıyor,hemen ardına Selçuk geliyor.
Onur haksız olsa da Selçuk'un gidip Onur'u sert bir biçimde uyarması seyircinin lafını destekliyor görüntüsü veriyor.
Milli maçta Volkan'a edilen küfürlerden sonra kendi takımımın taraftarlarını eleştirmiştim,bunda edilen küfürlere pek bir şey demesem de Selçuk'un vermiş olduğu tepki gereksiz.Onun da Beşiktaş taraftarına hareketi var ama yeni bir konuya hiç gerek yok.
Futbolcuların %70-80'i böyle zaten,hepsi yalancı ve kolpa,gün ne getirirse onlarda o şekle bürünüyor.
Bekir ve Volkan ceza almalılar,rapora göre Onur,Selçuk ve Zokora'da alabilir.
Raporda varsa Volkan keşke ceza alsa ama ben haberlerde volkan ayırdı diye okudum,sahayı da göremedim o an. Onur'un yaptığı zaten gereksizdi,en baştan gereksizdi daha yarım saat dolmadan zaman geçirmeye başlamıştı bile ama bu futbolda var bir şey diyemezsin. Fakat futbolda küfürde var,futbolcuların buna bu kadar şaşırmaları ya da tepki göstermeleri samimi gelmiyor bana. Çünkü kendileri de selam naber der gibi küfür ediyorlar maçta,antremanda tabiri caizse :)
Maç başlığına yorum atıp totem yapmadım diye bunların hepsi :) Sağlık olsun kaybetmedik en azından, iyi oynamadık belki ama artık kötüde oynamıyoruz, her maç bi vasatı olmaya başladı bu takımın. Kötü giden birşey göremiyorum, tek eksiğimiz iş bitiren bi orta saha bence.
Neyse fazla uzatmaya gerek yok, şampiyonluk yarışındaki bi Beşiktaş, kaosta ve kötü giden bi Galatasaray.. İşte bunlar hep şampiyonluğumuzun habercisi, Allahın izniyle ŞAMPİYON OLACAĞIZ !
Ne zaman favori olduğumuz maçları kazanmayı başarabilme potansiyeline ulaşabiliriz, o zaman bu ligde başımızı alır gideriz. Aksi halde sezonu sonuna kim kala kim düşe.
Galatasaray nerede kaosun içindeymiş merak ettim doğrusu, bence şanslar halen eşit. Ayriyetten şampiyon olmasını için ilk önce rakiplerini yenmeli. Kaosda dediğiniz Galatasaray iki derbiyide kazandı.
Ben tam aksini düşünüyorum, diğer maçlarda rehavete kapılmadan puan kaybetmeyeceksin ki derbi maçlardaki stres ve yükün hafiflesin. Asıl, 150 milyon €'luk takımın 10 milyon €'luk takıma diş bilemezse şampiyonluğa biraz şüpheyle bakacaksın. Geriye sadece derbiler kalıyor, onları da kayıpsız geçersen alır başını gidersin aksi halde sezon sonunu beklersin.
Bunun Torku Konyaspor örneğide var. 4 derbinin toplamı 24 puan yapıyor, eğer içeride dışarıda kazanırsan. Tüm maçlarda berabere ayrılırsa 8 puanla kapamış oluyorsun, 24 puan nerede 8 puan nerede. Derbilerden alınacak puanlar rakiplerinin önüne geçmek için önemli bence.
Fakat ben şu düşünceyi benimseyemiyorum. Mackolik sitesinde iki takımın karşılaştırılmasına bakıldığında altında takım değeri yazıyor. İki takıma baktığında biri 150 milyon euroluk diğeri 10 milyon euroluk takımlar. Doğal olarak 150 milyon euroluk takımın açık ara galip gelmesi beklenir. Fakat futbolda hiç bir zaman maddi değerlerle maç kazanılmıyor. Tabii oyuncu kalitesi üst düzey olan takımlar bitiricilik bakımından daha şanslı olabilir ancak, Akhisar ve geçen seneki Plazen'in Napoli'yi yenmesi gibi örnekler bu paradoksu çürütüyor.
Bu arada Trabzonspor başkanına saldıran taraftarlara Hacıosmanoğlu, '' Başkanınız gelsin ulan '' diye bağırıyor. Dört büyük kulübü bırak, hiç bir spor kulübü başkanına yakışmayacak bir davranış.
@William Rookwood
Sadece Galatasaray için değil Fenerbahçe için de geçerli, transfere dünyanın parasını harcayıp, rakiplerinin 3-4 sezonluk transfer harcamalarını rahatlıkla tek bir transferde kullanabilecek güce sahip bu takımlar, düşük kulüplere karşı aldığı başarısız sonuçlara "Futbolda her şey var" mantığıyla bakarsa, bu bahaneden öteye gidemez. Başına bir defa gelir, iki defa gelir ama düzenli olarak sekteliyorsan sorun vardır.
Bursa maçları Galatasaray için derbi mi ? merak ettim diye sordum bunu. 8 maç 24 puan eder ama geriye kalan 26 maç da 78 puan eder. (Geçen sezon Galatasaray 71 puanla şampiyon oldu) Büyük tabloya bakmak ve yönelmek gerek.
Aynen katılıyorum yalnız puan barajı değişken bir olay. Yani çıkıp biri takır takır seri yapmazsa 60 puanla bile şampiyon çıkartabiliyor ligler. Gs şu an 7 maçta 10 puan topladı ki bu çok az.
Geri kalan maç sayısı 27 bunlardan 7sini kaybetsek mesela 60 puan yaparız 10 da cepte 70'i yakalıyorsun.
Burada önemli olan milli maç arasından sonra Gs'ın artık bu minimum 27'de 20 serisini yapabilecek futbolu oynayabilmesi ve bunun yanısıra da FB'nin de çok çok üstün bir performans göstermemesi gerekir.
Zaten ortalama olarak baktıgın zaman fikstür'ün 3/4'ünü kazanmak gerekiyor. Diğer klüplerin performansına göre de bu 3/4ten bir kaç maç daha az kazanarak da şampiyon olabiliyorsun.
En basit şekliyle söylemek gerekirse 7.haftada A takımı 16 B takımı 10 puandaysa yani iki galibiyet fark varsa arada, kesin konuşmak ya da tam tersi umutsuzluga kapılmak çok doğru değil.
Kişisel düşüncemi sorarsan GS'ın o tarz bir seri yakalaması o oyuncu grubuyla zor gözüküyor. Ancak FB'nin de ligin 2.yarısı klasik Ersun Yanal performans düşüklüğü ile karşılaşacagını dusunuyorum.
Bursaspor, Eskişehir gibi zorlu bir deplasman, daha çok Beşiktaş- Bursaspor derbi hükmü görüyor Galatasaray ve Fenerbahçe'ye nazaran. Derbi dışındaki maçların toplamı 78 puan ediyor fakat bunların içinde zorlu deplasmanlar ve dönemlere göre çıkışta olan takımlarda mevcut. O yüzden derbiler dışındaki tüm maçların kazanılması kağıt üzerindeki kadar kolay değil. Bu yüzden ben ligde bulunan üç takımında şampiyonluk şanslarının eşit olduğunu düşünüyorum. Çünkü 2-3 maç önceye kadar şampiyonluğun tek adayı olarak görülen Beşiktaş'ın düşüşü, Galatasaray'ın bu sezon çok güçlü bir şekilde gelmesini beklenirken yaşanan krizler ve Fenerbahçe'nin Şampiyonlar ligi ve lig formunun beklentilerin altında olup sonraları çıkış yakalaması en büyük sebep. Biz buradan hiç bir takımın istikrarlı bir şekilde başarı sağlayamadığını görebiliyoruz.