Berk'in anlatım açısı farklı taha :)
Printable View
Berk'in anlatım açısı farklı taha :)
Geçen gün West Ham- Hull maçının ilk yarısını izleyecektim sadece işim oldugu için. Ancak o futbol o seyirci , stad ve yarı gölgeli güneşli saha ile birleşince öyle doyulmaz oluyorki.
Top kimsenin ayağında 3-4 sanyieden fazla kamıyor, uzun pas atıyorlar ancak bizim gibi şişirme değil , yerden uzun ve sert paslar. Haliyle oyunda mükemmel tempolu oluyor. İşimi erteledim bende maçın hepsini izledm. Bu sadece Westham-Hull maçı. Yani bizim derbilerimizden daha kaliteli...
Ya Coşkun o kadar olmasın hadi ama aldıkları paranın hakkını versinler. Bu gün baktım dijitürk bu maç için 24 TL istiyor. Sahada 3 TL'lik futbol oynanıyor. Başkanlar bir de bizim gözümüzden izlesinler maçı. Her şey para da değil, galibiyet de değil, şampiyonluk da. Futbol sınırsız güzel hareketin olabildiği, çeşitliliğin olduğu bir oyun. Ama buna rağmen bizim takımlarımız hala dan dun oynuyorlar. Bu hafta Seedorf ŞL'nde süper bi gol attı, böyle goller neden atamıyoruz, çünkü oyuncular galiibiyete şartlanıyor. Aman artistlik yapmayın normal şutlar atın. Eminim bir çok hoca bunları söylüyordur. Eskiden ben de amatör olarak oynadım o zamanlar böyleydi. Düz oynayın derlerdi. Temelden böyle yetiştiriliyor Türk futbolcusu. Bu kısıtlamaya rağmen hala büyük yetenekler çıkıyor, artık düşünün kısıtlamasalar neler olacağını. Ben bugünkü skor 0-0 olsaydı da keşke güzel bir futbol izleseydik diyorum.
Bir tane Almanya-Polonya maçı var, Euro 2006'daydı sanırım, inanılmaz bir tempo vardı o maçta ve maçın hakemi de bu güne kadar izlediğim en iyi hakem yönetimiydi. Bir hakem maça etki etmeli mi, evet. O maçı izleyenler hatırlar, maç 0-0 ya da Almanya'nın 1-0 üstünlüğüyle bitmişti tam hatırlamıyorum. Hakem avantaj kuralı uygulamaya çıkmıştı adeta, oyun hiç kesilmedi. Neye göre Türkiye'nin bazı hakemlerine geleceği parlak deniyor anlamıyorum. Ben Türkiye'de bir tane hakem tanırım, birkaç sene önce hakemliği bırakmıştı. Adı Ali'ydi, soyadını hatırlamıyorum ama son dönemlerde kötü performans gösterse de kaliteli olduğunu hissedebiliyordunuz.
Şimdi Öncelikle Tarafsız Olarak Yorumlamak Gerek Bu Maçı...
Bir Fenerbahçe'li Olarak G.S Ve B.J.K'lı Arkadaşlarımdan Daha Objektif Olabileceğimi Düşünüyorum Affınıza Sığınarak...
Maç'tan Önce Beraberlik Olur Diye Düşünüyordum Skor Olarakta 1-1 Biter Diyordum Tam Tahmin Ettiğim Gibi Oldu Keşke Bahis Oynasaydım :zuhaha
Herneyse Maçın Birkaç Pozisyonunu Yorumlayalım:
-Top Çizgi'yi Geçti Mi Geçmedi Mi Sorusunun Cevabı Bana Göre Geçti Ve Karar Gol Olmalıydı...
-Keita Kart Görmelimiydi? Evet Görmeliydi.İ.Üzülmez'in Dokunan Eline Faul Çalan Hakem Bu (Dirsek Mi Desem Yumruk Mu Desem Karar Veremiyorum En İyisi Darbe Diyeyim) Darbeyi Nasıl Es Geçer Anlamak Mümkün Değil...
-Toraman'ın Topal'a Yaptığı Hareket Penaltı Mı?Bence Penaltı Verilmeliydi.Ancak Şöyle Bir Durum Var Toraman Ne Kadar Çekse de Topal da Kasti Olarak Yükleniyor Toraman'a Yani Bir Nevi Çanak Tutuyor Al Beni Yere Diyor.Hakemin Takdirine Kalmış Bir Pozisyon Ve Hakem Vermemeyi Uygun Gördü Çokta Büyütmemek Gerek...
-G.S'li Oyuncuların Aşırı Sert Oynaması:Bu Konuyada Değinmek Gerekiyor.Maçın Başından Beri G.S'li Oyuncular Sert Oyun Tarzını Benimsemişti Ve Oldukça Sert Müdahelelerde Bulundular.Ancak Hakem Çoğunu Uyarmakla Geçiştirdi.Kart'larını Daha Cesur Kullansa G.S Maçı 11 Kişi Tamamlayamazdı Diye Düşünüyorum.
-Dos Santos'un Faul'ü Ve Arkasından Gelen Gol:Bence Pozisyon Başından Faul Değildi.Santos Kasti Olarak Birşey Yapmadı Ancak Bir Müdahele Olduğu Ve Oyuncu Yerde Kaldığı İçin Hakem Vermeyi Uygun Gördü.Belki De Kaleye Olan Uzaklığından Dolayı Çok Fazla Bir Etkisi Olmayacağını Düşünmüştür Ve Kararında Etkili Olmuştur.Ancak Pozisyon Beklenmedik Bir Şekilde Golle Sonuçlandı.
-Bazı Arkadaşlar T.D F.Rijkaard'ın Hatalı Olduğunu Söylemiş.Ben Bu Konuya Katılmıyorum.Elindeki Kadro Buydu Ve Yapabileceğinin En İyisini Yaptı.Çok Sayıda Eksik Oyuncusu Vardı Ve Kadro Sıkıntısı Çekiyordu...
Bu Sonuç En Çok Fenerbahçe'ye Yaradı(Eğer Bursa Maçını Kazanabilirse).
Beşiktaş'ın Yarıştan Bir Parça Uzaklaştığını Düşünüyorum.Şampiyonluk Yarışından Kopmak Üzereler.Çok Büyük Bir Sürpriz Olmazsa Şampiyonluk Mücadelesi Fenerbahçe Ve Galarasaray Arasında Olacaktır Diye Düşünüyorum...
Fenerbahçe'nin Ankaragücü ile oynadığı maçtaki pozisyonda ortalığı ayaklandıranlar şimdi nedense sağduyulu yaklaşıyorlar.Hiç şaşırmadım...
Turkiyede derbi maclarinin keyif verebilmesi icin , yada soyle soyliyim ingiltere ligi kalitesinde olmasi icin once mantalitelerin degismesi gerekli , ingiltere de 1,5 sene kaldim , orada olanlar iyi bilirler futbol cok farkli orda bir mac oynanmadan 1 gun once ve 1 gun sonra konusulur ve biter , topun %200 ude iceri girmis olsa gol verilmemisse kimse bunu saatlerce yorumlamaz, yada keita ibrahime dirsek atmissa kimse demezki bu hakem bilerek yapiyor bunlari , yada Galatasaray deplasmanda Besiktasa yenilirse kimse nasil olur bu diye uzulmez sadece kotu futbol oynarsa uzulur taraftarlar , arsenal bu sene chelsea ye yenildi macdan sonraki gun konusulan arsenal cok iyi oynadi , kimse cikip demediki ya bu wenger ne yapiyor bu kadar gencle basari imkansiz , yada Benitez kovulmuyor liverpool 5. siralarda gezindigi icin , tek istenilen iyi futbol oynanmasi , boyle oluncada tum takimlar guzel top oynamak icin cikiyorlar sahaya bu mantalite iyi futbolcularlada birlesince ortaya premier lig cikiyor , bizim ulkemizde ise durum cok farkli onemli olan rakibi oynatmamak cogu takimimiz icin , sadece 1-2 takim disinda bu boyle , bunun nedenide uzerilerindeki baskinin cok buyuk olmasi kimse iyi futbolu onemsemiyor cunku ulkemizde gunluk basarilar cok cok daha onemli
Çok güzel maç olmuş 2 tarafında atakları var ama Beşiktaş biraz daha fazla atak yapmış ilk yarıda. 2 yarıda ortada geçmiş maç. İlk yarıdaki pozisyon gol gibi geldi bana. Pierosunuda izledim %75 geçmiş çizgiyi. Ben aslında dün akşam şöyle tuvalet kağıdından kaleler borudan direkler falan bekliyodum ama yapmadılar. Keita'nın hareketinin aynısı C.R9 yaptı kırmızıyı çıkardı hakem. Bunun gibi o kadar pozisyon oluyo ve cezası kırmızı kart nasıl sarı kart gösterecekti hakem. Ceza alması lazım Keita'nın.
Maçta tek tartışmalı pozisyon Mehmet Topal'ın penaltısı galiba. O kadar iyi yönetmişken hakem bunu görmedi nazar boncuğu olsun oda. Kİm kazanırsa kazansın diğer tarafa yazık olacaktı zaten. Berabere bitti şimdi herkes bugün akşama bakıyo. Fenerbahçe kazanırsa lider olacak Bursa kazanırsa puanlar iyice birbirine yaklaşacak.
İki takımıda tebrik ederim.. Gol pozisyonunda çizgiyi geçmedi gibi geldi banada..
İlk yarıda 20-30. dakikalar arası hariç maç bizim kontrolümüzdeydi, nitekim en az 2-3 net pozisyondan da yararlanamadık. Bilhassa, Nobre'nin direkten dönüp daha sonrasında tamamladığı şut G.Saraylı futbolcu araya girmese gol olurdu. Bir de, 'gol mü değil mi?' tartışmalarının olduğu bir kafa vuruşu vardı pozisyonların içinde ki, işte bu 2 ataktan biri bile gol olsa maç tamamen bizim istediğimiz gibi gelişirdi, yazık oldu o ataklara. G.Saray'ın da uzaktan şansını denediği şutlar oldu. 2. devre ise, daha baskın oynamamızı bekliyordum, fakat ne yazık ki ilk devreye oranla iyi değildik. Yalnız ben yine de Sivok o hatayı yapmasaydı 1 gol bulup maçı kazanacağımıza inanıyordum. O gol hiç beklenmedik anda ve çok pis bir şekilde gelince galibiyet de hayal oldu ne yazık ki. Bir de şu var, birçoğumuz Nobre'ye giydiriyoruz, ancak takımın en çok pozisyona giren, en çok çabalayan adamlarından birisiydi Nobre dün akşam. Bobo oyuna girdikten sonra tek bir şut dahi atamadı veya ben hatırlamıyorum. Nihat'ın oyuna girmesi ise, son derece gereksizdi. Yine dağlara taşlara yolladığı şutu dışında hiçbir şey yapamadı. Hakeme gelirsek, dün takdir haklarını G.Saray'dan yana kullandı bence. Örneğin, Üzülmez Keita'ya dokundu ve anında faulü çaldı, ama Keita'nın yaptığı hareket çok net kırmızıyken üstüne pozisyonu devam ettirdi. O top, pozisyonun devamında gol olsaydı acaba ne olurdu o tribünlerin hali. Yardımcı hakem de, gözünün önündeki hareketi nasıl göremiyor veya görmüyor ve hakemi uyarmıyor inanılır gibi değil. Her neyse, sonuç olarak dün şanssızlık ve bireysel beceriksizlikler yüzünden 3 puanı alamadık G.Saray'dan. Hafta sonundaki Kayserispor maçı da son şans olacak bizim için bence.
Çok zevkli bir maçtı. Özellikle maç öncesi futbolcular koridorda çok neşeliydi. Herkes birbiriyle şakalaşıyor eğleniyordu. Tam bir Fair Play ruhu vardı. Futbolun bir eğlence olduğunun farkındaydılar. Maç içindede bu tutum devam etti. Bi tek Keita İbrahim üzülmez pozisyonu yakışmadı. Önce İbrahim keitanın gözüne parmak soktu sonra başka pozisyonda keita ibrahime dirsek attı : ) Ama zaten iki pozisyonda da tartışma yaşanmadı. Hakemin tek hatasını gördüm oda Mehmet Topalın Penaltısını vermemesiydi. Resmen kucaklıyıp yere indirdi.
Top bir o kalede bir bu kaledeydi. Bence son yıllardaki GS FB derbisinden daha zevkliydi. Maçın hakkı beraberlikti öylede oldu.
Bizde Santos Bjk de nihat çok kötü oynadılar. İkiside bekleneni hala veremedi. Leo Franco Yine çok güzel oynadı Allah Nazardan Saklasın Elano iyice ısındı . Sürekli mücadele içersinde artık.
Sevgi Saygı içersinde geçen bir maçtı. 2 Takımıda tebrik ederim.
Tek Kötü şey Taraftarın Ardaya ve sevgilisine ağıza alınmayacak küfürler etmesiydi.
Bir Fenerbahçe taraftarıyım..Ama hakem olsam o durumda bende golü vermem.. Yani emin değilsem skoru değiştirecek bir karar vermem..
Beşiktaş veya Galatasaray'ın kazanması beni fazla ilgilendirmiyordu.. Biz şampiyon olacaksak kendi maçlarımızı kazanmak zorundayız.. Diyarbakır'a Manisa'ya puan kaybedip,arkasından diğer takımlardan medet umar hale gelmek kabullenemediğim birşey.. Maçı bu gözle ara ara izledim..
Sadece Sayın Adnan Polat'a bir soru sormak istiyorum.. "Türkiye'de birçok kasap futbolcu var" diye bir açıklama yapmıştı.. Roberto Carlos'tan sonra dünde İbrahim Üzülmez'e bir "uzakdoğu sporlarından esintiler" hareketi yapan Keita'da bu kasap futbolcular listesine dahil mi; değil mi.. Sadece bunu merak ediyorum..
http://www.spor3.com/images/other/sc...0221233642.jpg
http://www.spor3.com/images/other/sc...0221233708.jpg
http://www.spor3.com/images/other/sc...0221233744.jpg
Tamamının geçmesi lazımmış. Ama son resimde geçmiş gibi duruyo.
Son resimde % 90'ı geçmiş gibi.
İnönü stadı tıklım tıklımdı.Şeref tribününe baktığımızda Yıldırım Demirören bu maça katılma zahmeti göstermemiş fakat eşi ve kızı şeref tribününde yerleri almıştı.Hakem Fırat Aydınus ve yardımcıları Tarık Ongun, Aleks Taşçıoğlu ve 4.hakem Aytekin Durmaz idi.Galatasaray’a ayrılan yer de dolmuştu.Maç öncesinde güzel görüntüler vardı.Bunlardan biri de Rjjkaard ve Mustafa Denizli’nin eski bir dost gibi sarılıp,yanaktan öpüşerek dostça bir karşılaşmanın sinyallerini vermesiydi.Fırat Aydınus yardımcılarına bakarak ilk düdüğü çaldı.Maça Beşiktaş başladı.İlk atak Beşiktaş’tan geldi.Uğur’un geri pasında topla buluşan Nobre,Emre Güngör’ün ayağını koymasıyla etkisiz bir şut çıkardı.Daha sonrasında Fink’in uzaktan şutu savunmaya çarparak korner’e gitti.Bu Beşiktaş ataklarından sonra Galatasay atak yapmaya başladı.Keita’nın nefis şutunda aynı güzellikler Rüştü topu çeldi.Galatasaray atakları kesilmedi.Elano’nun sol ayağıyla açtığı çok güzel ortaya Barış’ın kötü kafasıyla top dışarıya gitti.Orta sahada geçen bir mücadele sonucunda Tello’ya yaptığı müdahaleden sonra sarı kartı gören Barış Özbek,bir dakika sonra Tello’dan bir faul yedi.Bu sefer sarı kartı Tello gördü.Barış’ın elle indirdiği topa”neden ikinci sarı karttan atılmadı” dendi.Fink’ten seken topa Mehmet Topal uzaklaştırmaya çalışırken top Fink’in eline çarptı devam kararı veren hakem Aydınus büyük tepki alırken,Galatasaray defansı tehlikeli bir andan son anda kurtuldu.Maça en çok tartışma getiren olay ise Leo Franco’nun topu içeride mi dışarıda mı tuttuğuydu.Topun tamamı geçmesi gerektiği için gol verilmedi.Bu tartışmalı pozisyondan sonra Ekrem Dağ’ın ortasında topa kafa vuran Mert Nobre’nin vuruşu,önce Leo Franco’dan daha sonra direklerden geçemedi,Hakan Balta’nın uzaklaştırmasıyla top kornere gitti.2.yarı başlarında ceza sahasına yakın bir bölgede topla buluşan Elano’nun vuruşu,Rüştü’nün kurtarışıyla son buldu.Keita’nın dribbling’inde İbrahim Üzülmez’in şamarı kartla sonuçlanmadı.Serbest vuruşta ceza sahasının kalabılıklığı Mehmet Topal’a yapılan penaltının resmen katledilmesine neden oldu.Başka nasıl penaltı olacaktı ki?Arda’nın sürdüğü top Arda’nın pasıyla Jo’ya geçti.Jo’nun ortasında Sivok kademeye girdi,Sivok’un sektirdiği topta,topla buluşan Arda dönerek vuruşuyla skoru 1 – 0 ‘a getirdi.Arda golü attıktan sonra yaşadığı sakatlık yüzünden oyuna Giovani Dos Santos dahil oldu.Yaptığı faulle Beşiktaş’ın attığı gol bir oldu.Bu sefer Galatasaray defansının hatasıyla Sivok golle buluştu.Keita’nın İbrahim Üzülmez’in itmelerinden sonra attığı dirsek kırmızı kart olarak değerlendirilmedi.Son dakikalarda ilginç görüntülere sahne olan maç,Rüştü’nün duasından sonra bitti.Galatasaray istediğini aldı,Beşiktaş yine üzgün gitti evine..
Aslında beraberlik 3.00 oran veriyodu en yüksek oran beraberlikti yani keşke oynasaydım ha 100 milyon basardım :D :D
Sonuç olarak çizgiyi tamamen geçmediği için gol değil :)
Zaten topun %100'ü geçmesi lazım gibi salakça bir kural olur mu yahu? Hakem anlık bir durumda topun %bilmem kaçı geçmiş şu bu nasıl karar verecek? Bu kural için çizgi hakemi lazım hareket etmeden çizgide duran ama ayda yılda bir olan bir durum için de hakem koymak ne kadar mantıklı bilemiyorum. Hem zaten futbolu yönetenler buna Lig TV'de dahil bu işin bu kadar uzamasından hoşnut. Hem gündem yaratılıyor hem bir sürü şekil şu bu yapılıyor herkes ekmek yiyor. Olan arada sizin gibi taraftarlara oluyor goldü değildi diye tartışıp birbirinize giriyorsunuz. :)
Hakem vermediğine göre gol değil bu kadar basit. Bu benim desteklediğim takıma olur veya başka bir takıma farketmez.
Maçın hakkı beraberlikti ve berabere de bitti. Belki ilk yarıda yoğun baskı kurduğumuz zamanda golü bulabilsek maçı kazanabilirdik ama olmadı.
Galatasaray'ı tebrik ederim.
Beşiktaş ilk yarıda baskı kurduğu dakikalarda golü bulabilseydi bu maçtan galibiyetle ayrılıp sene sonu için daha umutlu olabilirdi. Galatasaray büyük ihtimalle İnönü'ye yenilmeden ayrılırsak iyi, galibiyetle ayrılırsak mükemmel düşüncesinde gitti ve ihtiyacı olanı aldı. Hem fikstüründeki bir derbiyi aradan çıkarmış oldu hem de Beşiktaş gibi bir rakibi kendisine yaklaştırmamış oldu. Bu sonuçla Beşiktaş için herşeyin bittiğini düşünmüyorum ama şansının da epey azaldığını düşünüyorum.
Beşiktaş'ta en çok beğendiğim oyuncu İbrahim Üzülmez'di. Normalde arkadaşlar arası sohbetlerde en fazla makara konusu olan oyunculardan olur ama dünkü maçta gerçekten müthiş mücadele etti. Nobre beklediğimden daha iyiydi. Galatasaray'da da Neill ve Elano önplandaydı.
Çizgi tartışması olan pozisyonda hakem golü verse de birşey denilemezdi, vermediğinde de birşey denilemez. Sonuçta topun içeriye en yakın olduğu anın resmi çekilmesine rağmen kimse net birşey diyemiyor. Ancak maçtan sonra pieronun ölçümüyle anlaşılabiliyor. Keita'nın dirseğinin benzerini/daha sertini İspanya'da Ronaldo yapmıştı; kırmızı kart görmüş ve 2 maç ceza almıştı. (Rakibinin burnu kırılmıştı)
İki takıma da tebrikler.
İbo'nun Keita'ya yaptıgı kolunu kıvırma hareketi nedir Allah aşkına resmen kolunu kopartıyordu.
Top çizgiyi geçmiş-geçmemiş, penaltı-değil vs. bunlar önemli değil, zaten maçın hakkı bariz beraberlikti (Riijkaard çıkarabileceği en iyi kadroyu çıkardı, Denizli yine tavşan olaylarına girdi) ama şu Keitayı birilerinin uyarması gerekiyor. Her maç ayrı bir artistliği var, birine yumruk atar, sonra başkasına da yumruk atar, diğerini tokatlar, aldığı darbeyi abartıp rakibini attırır vs. Adamın gereksiz gördüğü kartın cezanın hesabı yok, gene de devam ediyor. Koca Galatasaray camiasında kimse görmüyor mu bu durumu, yoksa yakalanmadıkça sorun yok mantığıyla uyarmıyorlar mı belli değil. Yeri gelince "yıldız oyuncumuzun üzerine oynuyorlar" diye yaygara koparmasını biliyorsun, yıldız oyuncun neler yapıyor bak biraz. Defans oyuncuları neyse, kazmadır ya da kasaptır, hücum oyuncusunun bu kadar tekme tokat attığı nerede görülmüş?
Konuya pek bakmadım ama bu mesaj dikkatimi çekti Keita'nın dirsek vurduğu posizyon direkt kırmızı kart olmalıydı.
Keza İbrahim Üzülmez'in de şamar attığı posizyon sarı kart olmalıydı ancak hakem ikisinde de kart göstermedi.
Öte yandan Alican dediğin posizyonu hatırlayamadım gerçekten.