Quote Originally Posted by kral_67 View Post
peki C.Ronaldo'lu portekiz Avrupa Şampiyonasında çeyrek finali neden aşamadı?...
kaldıki biz yarı final oynadık portekizden yukardayız yani...
Arda'nın oynamadığı Almanya maçında elendik diye hatırlıyorum ben...
Robinho Man.City'e ne kadara transfer oldu?...
Tottili Roma ne zaman Şampiyonlar Ligini kasup kavurabildi?...
hadi şampiyonlar ligini geçtim Ribery'li Bayern Munich geçen sezon UEFA'da final bile oynayamadı...

benim bahsettiğim durum çok farklı bir şey...
Millet olarak aynı durumdayız ben burda araştırmacıları eleştirmiyorum...

"Yahu bizim topçulardan o kadar iyisi çıkmaz kardeşim" mantığı...
tıpkı
"Bu sene kupada final oynamak istiyoruz"
demek gibi...
kupa hiçbir zaman hedef değil final hedef olur yıllardır...
aynı şey Arda konusundada söz konusu...
"evet iyi oyuncu AMA..."
her zaman bir ama mevcut yani...

yine iddia ediyorum Arda marsilyada doğmuş cezayir asıllı Fransız olsa bugün Fransa basını Ribery-Arda-Benzama üçlüsünün resmini basıp Dünya Kupasını yürüyerek alırız diye manşet atardı...

kral_67 'nin yorumuna sonuna kadar katılıyorum.
Ülkemiz insanlarının genel sorunu kendi ülke insanını küçümsemesidir. Bu sadece Arda olayında değil genel anlamda her sektörde bu gibi durumla karşılaşıyoruz.
Her başarı tesadüf oluyor, her potansiyeli olan insanda bir ama her zaman ortada duruyor.
Yabancı insanlar 15-16 yaşındaki futbolculara gözle görülür bir başarı veya sahnede yer almamalarına rağmen o kadar büyük özellikler yüklüyor ki şaşmamak elde değil. Bizim futbolcularımız ise ağızlarıyla kuş tutsa gene amalar havalarda uçuşuyor. perpetua öyle bir yorum yaptı ki şaşmamak elde değil. Arda iyi olsa şimdi final oynamıştık dedi. Kral_67 de çok güzel bir açıklama getirdi. C.Ronaldo geçen yılda Dünyanın 1 numaralı oyuncusu oldu ve Portekizin şampiyonadaki durumu ortada. Kaldı ki Arda'nın oynamadığı maçta Portekiz bizi 2-0 eze eze yendi gene Arda'nın oynamadığı maçta Almanya'ya elendik. Zaten sonuç yenip yenmemek değil. Kaldı ki bireysel performans bazında C.Ronaldo şampiyonanın en kötü oyuncuları arasında gösterildi. Artık dünya futbolunda bir futbolcu tek başına takım kurtaramaz. Eğer oyuncunun iyi veya kötü olduğu takımın başarısı ile sınırlıysa FM2008 de Arjantinli Agüero'ya öyle yüksek özellikler verilmemesi gerekirdi. Buna şuan itibariyle en güzel örnek Şaimpiyonanın en iyi oyuncuları olarak gösterilen ve yüksek bir bolservis bedeli ile Tothennam 'a giden Modric. Eğer Modric tek başına takımı kurtarabilseydi Tothennam şuan bu hallerde bulunmazdı. Kaldı ki Tothennam 'ın bu durumuna bakarakta Modric kötü topçudur diyemeyiz. Yani kısacası bir futbolcunun iyi veya kötü özellikler göstermesi bireysel takımının başarısı ile ölçülmemesi gerekir. Eskiden olduğu gibi (Maradona, Pele) bir futbolcu ile maç kazanılmıyor. Artık futbol takım oyununa döndü.
Mesela Ribery halen Galatasarayda olsaydı bence Football Manager oyununda bu kadar yüksek değerler alamayacaktı çünkü bizde yüksek değer alması için Galatasarayın başarılı olması beklenecekti. Oysa Avrupada bu iş böyle değil. Hani derler ya Futbolcu olunmaz doğulur diye. İşte bu açıdan en kazma oyuncuyu Barcelona'nın alt yapsına koyun en üstün hocalarla en üstün antrenman tesislerinde çalıştırın geleceği yer sınırlıdır. Ama birde futbolcu doğanlar vardır bu adamlar tüm kısıtlı imkanlara rağmen her zaman ön plana çıkmayı başarırlar. Şimdi Messi Barcelona'ya gelince mi yıldızlaştı. Tabi ki hayır. Adam futbolcu doğduğu için Barcenolaya gelmeden önce keşfedildi ve Ümitler Şampiyonasında gösterdiği performans ile Barcelonaya geldi.
Lütfen oyuncularımıza biraz daha fazla değer verelim. Potansiyeli olan oyunculara değerlerini vermekte cimri davranmayalım.
Haaa birde Superlig'de araştırma yapan araştırmacılar tarafsız gözle araştırsınlar futbolcularını. İki takım oyuncuları arasında garip farklar oluşması kafalarda soru işaretleri üretmektedir. en güzel örnekler Can Arat ile Servet olayı (Can bir sezonda toplasan 3-4 maçta onbirde oynamamasına, Servetin ise takımının maçlarında full çekmesine rağmen kafa vurmada Can'dan aşağıda bir değer alması gibi. Gerçi araştırmacılar istatistiki olarak açıklamaya çalışmışlar Servetin vurduğu kafaların çoğu dengesiz vuruş diye ama sunuçta iki oyuncunun yaptığı maç sayısından dolayı fiziki ve mental düşüş sayesinde bunun ne kadar anlamsız olduğunu bulabiliriz. Kaldı ki Can o kadar iyi kafa vursa zaten 4-5 maç değil en az 20 maç oynardı kendi takımında. Buna Sabri'nin hızlanması ile R.Carlos ve Uğur Boral'ın hızlanması arasındaki farkları da ekleyebiliriz.)