Galatasaray
Beşiktaş
Beraberlik
Önce bi efendi konuşmayı öğren, ondan sonra gel buraya yorum yaz. "Kendini adam sanıp" ne demek oluyor farkında mısın sen? Tüm Dünya'nın saygıyla izlediği bir genç oyuncuya bu lafı edemezsin sen.
Dinime küfreden müslüman olsa ayrıca. 2 hafta önce Ankaraspor maçında yaşananları da gördük...
Valla maç bitti burası savaş alanı gibi olmuş.Hatta sanırsam burda bir de iki sarıdan bir kırmızı kart çıkmış, yorumların çoğunu okudum,yorum bile denemez,benim babam senin babanı döver şeklinde
bjk_melo'dan da bahsedeyim biraz.Bizim lugatımızda bu şahıslara ortamı fişekleyen denir,hakaret eden insandan daha tehlikelidirler.Bir polemik konusu oluşsun kavga çıksın diye bayılırlar.
Hem Trabzon maçı yorumlarını,Hem Fener hem de Galatasaray yorumlarını okudum,bir kaç kardeşimi bir yana ayırıyorum,geri kalanına bravo aynen böyle devam edin sporun ne olduğunu çok iyi kavramışsınız diyorum.Spor kişilerin birbirine hakaret etme,birbirine saldırma ve insanın içindeki vahşiliği ortaya çıkaran bir terim demekmiş,biz bugune kadar yanlış biliyorduk,sizler doğruyu öğrettiniz.Bravo hepinize.
Beşiktaş dünkü maçı kendi eLLeri iLe GS ye verdi. Yanarım yanarım ona yanarım. RahatLıkLa kazanabiLeceğimiz maçLarda hep böyLe kendi hataLaramızdan doLayı kaybediyoruz. GS kendi üretkenLiği iLe birşey yapmadı 4 goLü de biz hediye ediverdik. SağoLasın Takım.
Hakem geneL oLarak iyi maç yönetti. Verdiği kararLarda sonuna kadar hakLıydı. PenaLtıLar net penaLtıdır. Kırmızı kartta doğruydu. Gerçi orda DeLgado bana birde direk sarı kart verdin ona neden yok dercesine birşey söyLemeye çaLıştı ama sen DeLgado ne kadar Türkçe biLiyorsun yapmayacaksın o hareketi. Sen o takımın kaptanısın. Hakem bizim sert oyunumuza fazLa biLe töLerans tanıdı. Daha fazLa kart görebiLirdik.
Sonuçta kötü bir mağLubiyet oLdu. Herkes nerde hata yaptığını düşünsün. Üç haftadır basit hataLardan doLayı kaybediyoruz. Hep maçLarı eksik tamamLıyoruz. FB ve GS maçLarını rahatça aLabiLecek iken durumu bu kadat kötüLeştiren teknik adam ve oyuncuLar kendiLerine geLmeLeri gerek. Yoksa biz bu işi yapamıyoruz deyip bıraksınLar.
Ve artık Yönetim ve DenizLi den istifa bekLiyorum. EtmiyorLar ise Beşiktaş taraftarı birLik oLsun bu adamLAr görevi bırakana kadar İnönü de ki maçLara tek bir taraftar biLe gitmesin. Takıma oLan desteği kessin. Takıma maddi destek oLMası adına dışarıdan storeLerden aLışverişi kessin. Yoksa bu adam gitmeyecek. Haydi birLik oLaLım eLeLe kovaLım şu adamLarı.
ÖLürken BiLe Yanımda oL sevgiLim...
4 sarı kart nedeniyle ceza aldıysa ligde oynamayacak ama direk kırmızı kart gördüyse ya da 2 sarıdan kırmızı kart gördüyse ilk resmi maçta oynayamıyor diye biliyorum eğer bu sene kural değişmediyse.
"YÜCE ATATÜRK"
Evet Serkan abinin dedigi gibi. Ligde cekecek cezayı.
Hakemin Delgado'ya verdiği sarı kart bence tamamen yanlıştı. Bizim hakemlerin hiçbir şey bildiği yok Allahtan sarı kart isteyene sarı kart vermeyi öğrenmişler de hakemlik yaptıkları zannediyorlar. İnsan biraz futbolcunun vücut diline bakar, zaten adam yabancı senle aynı dili konuşamıyor bari adamı anlamaya çalış. Adam isyan eder versene lan sarı kartı sen ne biçim hakemsin tarzında mimikler kullanır verirsin sarı kartı, ama her kart isteyene - ki Delgado bana ilk pozisyonumda verdin bunlara niye vermiyorsun diye ve aynı zamanda seviyesini koruyarak itiraz ediyorsa veremezsin. Maçı kaybettik diye söylemiyorum bunları Gs-Hacettepe maçında da çok kibar ve refleks bir şekilde kart istiyen Hacettepeli siyahi futbolcuyu attığı zamanda, hatta sanırım geçen seneydi Lugano'nun gözlük işareti yapıp da atıldığı Gs-Fb maçında da söylediğim için gönül rahatlığıyla söylüyorum. Lugano'nun acaba hakeme gözlük eline sözlük gibi bir olaydan haberi var mıydı yoksa hakemlerle konuşacak ortak bir dili olmadığında görmüyor musunuz demeye mi çalışıyordu o gözlük hareketiyle?
Beşiktaş maçı kaybetti, zaten maçtan önce kaybedeceğimize adım kadar emindim, formda bir Gs karşı kazanma şansımız yoktu, ama böyle olmamalıydı, yanlış bir kırmızı kart, atılan ilk gol Nobre'nin belediyeye atıp da sayılmayan golüyle aynı yani top Rüştü'nün eldivenleri altındayken dokunulan bir top, hakemin inceden inceye beşiktaş'ı doğramaları. Servetle Holosko omuzomuza mücadelede, Servet yıkılıyor, Holosko gole gidecek en azından büyük bir tehlike yaşatacak ama hakem düdük çalıyor, niye çünkü Servet güçlü dengeli bir adam eğer yere düştüyse kesin faul yapılmıştır. bu mu yani hakemlik?
Hakemler özellikle derbileri, atmosferi büyük maçları yönetmeyi bilmiyor, halbuki şu bir gerçektir ki büyük hakemler büyük maçlarda daha anlayışlı olurlar, futbolcunun piskolojisini anlamaya çalışırlar, bizim hakemlerin ipin ucunu kaçırmamak için yapabildikleri tek şey kart gösterip oyuncu atmak, halbuki derbi yönetiyorsun hakem abim, biraz anlayışlı ol, milyonlarca taraftarı olan camiaların maçı bu, büyük kitleler bu maçın sonucuna göre mutlu olup, üzülecek bunun farkında olan futbolcuların ne kadar stres altında olabileceğini anlamaya çalış, he top oynama gayesi içinde olmayan, başka hesapların peşinde olan bir futbolcu görürsen daha ilk yaptığı sert hareketinde at oyundan ona da eyvaallah ama biraz da top oynat, Servet Holosko mücadelesini devam ettir, futbolcuları atmaya değil oyunda tutmaya gayret et, hadi Nobre'nin adı çıkmış arada kaldığınız her pozisyonda Nobre'nin yani Beşiktaş'ın aleyhinde karar verip kurdulduğunuzu sanmanızı da bir yere kadar anlayabilirim ama geldiği günden bugüne bir yamuğu olmayan Delgado'yu da biraz anlamaya çalış.
Ondan sonra Beşiktaş bu maçı zaten kazanmayı haketmedi gibi yorumlara katılmıyorum, tekrar ediyorum maçtan önce Gs kazanır diyordum, ama yenilen ilk gol faul, ondan sonra beraberliği sağlıyorsun, cart penaltı, hadi tamam diyorsun 2.yarı yine 10 kişisin. Bıktım artık her derbi 10 kişi kalmaktan senelerdir aynı senaryo, ondan sonra 4-2 bittiğine Bjk sevinsin, fark yemediğine dua etsinmiş, ne olacaktı ne bekliyordun, sen Bjk nin yenilmesi için uygun ortamı hazırla ondan sonra Bjk nin yenmesini mi bekleyecektik.
alemde tekiz, hepinize yeteriz..
Olay bu..
Bence hekem çok temiz ve cesur maç yönetti..
Servetin pozisyonu tartışılabilir ancak orda rüştü topa tam hakim olamadı..Olsa zaten sekerek giderdi top ibb-bjk maçında olduğu gibi..
İyi oynadığımız düşünmüyorum iki takımda iyi oynayamadı 3 lü defans bizi çok aksattı..Bence oyununmuzu oynayamamızın sebebi bu..Seric gibi bi adamın önünde sabrinin bile olmasına rağzıydım..
Maç öncesi Ayhan hakkında az bile demişim..
Delirtti beni maçta..Umarım Ayhanın nasıl bir oyuncu olduğunu görebilmişinizdir..Koşması bile bir işe yaramıyor adamın..
M.topal linderoth barış m.güven en son tercihim ayhan olur..
Yediğimiz golde ofsayt taktiği yaptık ama arda malesef kabak gibi olucak ofsaytı bozudu..Neyseki yaptırdığı penaltıyla durumu kurtardı..Zor dakikalarda bile herkes panik yaparken inanılmaz soğukkanlıydı defansa müthiş yardım etti..Her teknik oyuncuyu defans yapmaz sanan Ardaya defansı yok diyen kazma yorumcularada selam olsun..Arda çoğu defans oyuncusundan daha iyi top kapma yeteneğine sahip..
Birdefotomaçın manşeti 'Milangaz' çok iyi..![]()
Dün gece Galatasaray'lılar açısından güzel bir geceydi. Galatasaray, futbol ve kadro zenginliği olarak daha üst düzey bir futbol oynuyor ve yükselişteydi. Beşiktaş ise göze hoş gelmeyen bir futbol ile düşüşte ve organize olamayan bir sistemde kazanma ihtimali düşük olarak yağmurlu Ali Sami Yen'e çıktı.
Galatasaray kendi seyircisi önündeki avantajını kullanmak maksadıyla daha ofansif bir düzende çıktı 3-4-1-2. Savunma 3'lü (Hakan Balta, Servet, Meira) Orta Saha 5'li (Sağda Barış, Solda Arda, Orta Mehmet Topal, Ayhan, ofansif orta saha ve serbest oyuncu Lincoln) İleride 2'li (Baros ve Nonda)
Beşiktaş ise daha temkinli 4-1-3-2 dizilişi.. 4'lü savunma (Ekrem, Toraman, Gökhan Zan, Seric) Onların önünde Zapo, orta sahada 3'lü (Solda Tello, Orta Cisse, Sağ Kanat Holosko) İleride ofansın arkasında Delgado ve forvet Nobre..
Nitekimde yağmur altında Rüştü'nün topu elinde tutamayıp yaptığı büyük hata ile Servet'in fırsatçılığı sayesinde ilk gol erkenden geldi. Faul itirazları ve karambolde bu pozisyona faulde çalınabilirdi. Benzeri bir pozisyon Nobre tarafından İBB kalecisine yapılmıştı. Hakem bu benzeri bu pozisyonda faul çalmayarak taktir hakkını golden yana kullandı. Akabinde oyuna ortak olmak isteyen Beşiktaş gol sarhoşluğunu üzerinden atamayan ve savunmada yerleşim zaafları yaşayan Galatasaray savunmasının ofsayt çizgisinin arkasına atılan topta kale önünde Delgado'yu buluşturdu.. Ofsayt uygulayamayan savunmanın arkasına kaçan Delgado, usta bir vuruşla durumu eşitledi.
Galatasaray beraberlik sonrası öne geçtiği penaltı pozisyonunda Holosko'nun yaptığı beceriksiz bir müdehaleydi ve Baros çok usta bir vuruşla Rüştü'yü ters köşeye yatırdı. Burada hakemler ceza sahasına dalan oyunculara daha dikkat etmeleri gerekiyor.. Malesef topu Rüştü çelse arkasında 3-4 tane Beşiktaş'lı daha topa vurulmadan ceza sahasına hamle yapmıştı.
Delgado'ya sarı kart gösteren Cüneyt Çakır bana kalırsa en büyük hatayı burada Delgado'ya direk kırmızı kart göstermeyerek yaptı. Barış'ın ayak bileğine onu sakatlarcasına basan Degado sarı kartla ucuz kurtuldu. Degado iyi niyetli olabilir ama burada ki pozisyon Barış'ı sakatlayabilir derecedeydi. Neyseki Barış iyi kurtuldu.
İkinci yarı başladıktan hemen sonra zaten Delgado ikinci sarı kartını gördü. İtirazdan kart gösterdi hakem. Ben bu tip kartlara açıkçası gerek olduğunu düşünmüyorum. Çok ucuza veriliyor bu kartlar. Hakemlerin otoritesini sarsacak olarak nitelendiriliyor. Tamam hakemin kararını sorgulaması hoş birşey değil ama hakemlerimizinde oyuncularla diyolog kurması güzel olmaz mı, oyuncu eliyle kartı gösteriyor niye göstermedin diye tak al sana sarı kart! Bence bu kadar kolay olmamalı..
Bu karttan sonra Beşiktaş'ın dengesi bozuldu. İleri uca top taşıyan oyun kurucuları oyundan atıldı ve işler Galatasaray için daha kolaylaştı.
Cimbom'un 3.golüde bana kalırsa tam bir ustalıktı. Arda'nın dışarıya doğru koşusu ile arkasına 2 tane Beşiktaş'lıyı takıp ceza sahası orta koridorunu boşaltması Gökhan Zan'ın hatalı pozisyon tutuşu ve Lincoln'ün mükemmel pası ile Baros'un top kontrolü ve son vuruşu. Organize bakımdan çok hoşuma gitti.
Holosko'nun bu gole cevabıda güzeldi. Malesef kademe hataları Galatasaray'ın en büyük zaaflarından birisi. Holosko topu ayağına aldığı vakit gücü yettiğince onu durdurmak gerçekten çok zor. Al götür at mantığında etkili oyuncu, dar alanlarda çok iyi olmasada kaleyi karşısında gördüğünde çok sert vuruşla topu ağlarla buluşturdu. Burada top yanılmıyorsam Meira'nın ayağının ucuna çarptı ve De sanctis'in beklemediği noktaya gitti.. kontr-piyede bıraktı usta kaleciyi..
Ayrı bir parentez içerisinde Nonda'ya dikkat çekmek istiyorum. Çift forvet maça çıkan Galatasaray'da gizli kahramanlardan birisiydi. Çapraz koşular alan boşaltmaları topu ayağına aldığında oyunu organize etmesi için topu durdurması vb. çok yararlı işler çıkarttı. Bunun sayesinde Lincoln ve Baros'un ne kadar etkili olduğunu söylemeye bile gerek görmüyorum.
Ayhan ve Mehmet Topal'ın ortasahaya kattığı güçte görmezden gelinmez. Galatasaray Beşiktaş orta sahasından çok hızlı bir şekilde çıktı.
Kaleci de sanctis'in çevikliğide olağanüstüydü. Holosko ile karşılaştığında çalım yemesine rağmen topu takip etti ve Holosko'nun ayağından topu usta bir hamle ile yakaladı. Tabi Holosko'nun burada enerjisini tükettiğinide parantez içerisinde verelim. Güçlü bir Holosko olsaydı eminimki oradaki pozisyon daha farklı sonuçlanırdı.
Mustafa Denizli'nin dün geceki oyuncu değişikliklerine gelecek olursak Seric'i çıkarttı ve Bobo'yu aldı. Delgado'nın kırmızısı sonrası savunmayı üçlü kurdu. Bobo'yu ileri koydu.
Nobre'nin yerinede oyuna alarak orta alana Uğur İnceman'ı yerleştirdi. İleri uçta daha taze .. çok koşması için ve bana kalırsa daha teknik Bobo, orta alanda güçlü orta saha silahı İnceman değişiklikleri ile savunmada: Ekrem, Gökhan, Toraman, savunma önünde Zapo, Ortada Cisse, İnceman, Sol açık Tello, Sağ açık Holosko. İleride Bobo..
Daha sonra Ekrem Dağ yerine Serdar Özkan'ı taze kan olarak sokarak Zapo'yu geriye çekti ve Cisse savunma önüne gelerek orta alanda İnceman'ın yanına Serdar Özkan'ı yerleştirdi.. Ekrem Dağ iyi güçlü bir futbolcu fakat malesef Mustafa Denizli onu savunmada kullanıyor. Bana kalırsa Ekrem orta alanda daha etkili bir futbolcu. Bu diziliş ile gol arama çalışan Beşiktaş Galatasaray'ın yarattığı açık alanları esasta iyi yakaladı kale önünde karşılaşılan bir çok pozisyonda etkisiz kaldılar ve skora etki edecek bir son vuruş yapamadılar. Ceza sahası önünde Tello'ya Ayhan tarafından yapılan hareket sertti ve Beşiktaş bu serbest vuruşu dağlara taşlara gönderdi.
Galatasaray Beşiktaş'ın gol atacağım diye saldırması ile daha kontrollü daha topu ayağında tutan ve pas yapan bir görüntü çizdi. Ofana doğru atılan toplarda yakalanan pozisyonlarda cömertce harcandı.
Uğur İnceman'ın Lincoln tarafından ustaca çalımlanıp ceza sahasına sızması ve ardından İnceman tarafından geçmesine izin verilmeyerek yere indirilmeside çok açık penaltıydı ve hakemin gözünden kaçmadı. Bununla birlikte skor 4'e yükseldi.
Skibbe'nin Baros'u oyundan erken aldığını düşünüyorum. 79. Dakikada oyuna Sabriyi koyması tercih etmesiyle forveti tekledi ve gelebilecek Beşiktaş golünü engellemek maksadıysa savunmaya Barış'ı çekti. Galatasaray savunmada Hakan Balta, Servet, Meira, Barış.. Ayhan Mehmet Topal orta sahası sol açıkta Arda sağ açıkta Sabri orta ofans göbeğinde Lincoln ve ileri uçta Nonda tertibine döndü. Daha sonrasında alkışlatmak için Lincoln'ün yerine Mehmet Güven'i alarak son dakikalarda bu değişikliği yaptı.
Özetleyecek olursak Galatasaray usta ayaklarının becerisiyle maçı kazanmasını bilgi. Açıkçası dün gece 10 tane maç yapılsa %80'nini Galatasaray kazanırdı. Nitekim kağıt üzerinde gözüken skorada yansıdı
Last edited by Vieri : 22.Aralık.2008 at 16:55
Mustafa BudakTurksportal
"Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır.Bugün yarına dünle beslenerek yol alır"Bertolt Brecht
Abi ilk golde fırsatçılığını Servet gösterdi Baros değilYazının hepsini okudum ve hepsine de katılıyorum..
Football Manager araştırmasında gözlemlediğiniz eksiklikler ve hataları bildirebilirsiniz. Yazdıklarınız araştırma sorumluları tarafından değerlendirilecek ve veri tabanı üzerinde gerekli düzenlemeler yapılacaktır.
Futbolcu Bilgileri
Oyuncu profillerini buraya tıklayarak görebilirsiniz.
Arkadaşlar siz düşünün, hakemin yerine kendinizi koyun, kurala göre o hareket sarı kart. Şu zamana kadar 15 lig maçına çıkıyosunuz, ve bu hareketi gördüğünüz yerde sarı kart. Allah aşkına şimdi bu maçta, belki başka birşey anlatıyodur, zaten derbi maçı başımıza kalmasın diyerekten kartı esirgerse göz göre göre, bu hareketin ardı arkası kesilmez. Bu hareketi başka biri yaptığında kart gösterililrse, haksızlık olur.
...........Şemsiye Giremez Yönetici Girer
Evinden şemsiye ile çıkıp stada gelen taraftarın sağnak yağmurda şemsiyesini stada sokmasının yasak olduğu ama maç sonrasında kulüp yöneticilerinin sahanın ortasına kadar girip hakeme saydırabildikleri bir ülkede yaşıyoruz.Futbolumuzun son garipliği budur. Zirveye oynayan hiçbir takımı yenemeyen Beşiktaş karşısında favoriydi Galatasaray. 3 gündür yağan yağmur eğer zemini bozsaydı ve kozu yerden ayağa pas oynamak olan Galatasaray topu şişirmek zorunda kalsaydı Beşiktaş'ın boy avantajı devre girer miydi? Derbi öncesi bilinmeyen buydu. Sami Yen'in zemini gerçekten iyi, oyuna etki etmedi. İlk derbisinde savunma ağırlık kadro yüzünden eleştirilen Denizli gereğinden fazla cesur olmak zorunda hissetti kendini. Kadro tercihi bana mantıklı gelmedi. Sırf Arda'yı durdurabilmek için sol kanattaki en formda adamı Ekrem'i sağ beke mahkum etti. Üstelik Galatasaray maça sağ kanatta tek adamla başlamış ve ilk 20'de o kanatta bas bas açık verirken... Devşirme adamlara bakalım. Gerçek mevkiisinde olmayanlar. Ekrem, Toroman, Seric ve hatta Holosko.
Skibbe de kaydırmalı defansla Nonda'ya yer açtı onbirde. Beşiktaş tandemini üstüne çeken Nonda'nın kaleye şutu yok ama o bölgede rakibin ayarını bozduğu da bir gerçek. Servet'in golünde faul yok gördüm. Tello'nun pası muhteşemdi, Galatasaray da yediği ilk golde, kaydırmalı defansta Arda tandeme kaçan Balta'nın kademesine gireceğim derken ofsaytı bozdu. Penaltıdan golün; yenilenin hemen arkasına gelmesi büyük şans. Olmasa Beşiktaş sol kanattan sağlam geliyordu. Barış da bol bol fırça yedi Meira'dan. Delgado'nun ilk sarısında kırmızı da çıkabilirdi. Hareket direk rakibin bileğine. İkinci sarıda; evet ne anlatmaya çalıştığını hepimiz biliyoruz ama; o saçma sapan kural yüzünden çok adam sarı kart gördü bu sezon. Eliyle kart göster jesti yapmanın yanında söylenen cümle, hafifletici sebep olmamalı. Denizli de kenarda farklı düşünmüyordu, Delgado'ya bunu anlattı. Bu kuralı bir an önce değiştirmeleri lazım. Ardından durdurulamayan Lincoln'un asisti ve 3. gol. Holosko yine erken cevap vermese tabelada 5 de yazabilirdi. Denizli'nin önce Cisse ardından Delgado ile 10 kişi kaldığı derbilerde bu bahaneye sığınıp paçayı kurtarması mümkün değil. Seric tercihi saçmaydı. Sağ bekte Ali Tandoğan ya da Toroman, ortada Uğur oynasa, Ekrem sola geçse ilk onbirde daha makul olurdu. Skibbe'nin sorunu istikrardı.
3 Ankara takımından aldığı galibiyetlerle seriyi yakalamıştı. Bunu 4 maça çıkardı. Kulübü de, Florya'nın felsefesini de, elindeki kadronun ne yapıp yapamayacağını da özellikle son 2 ayda ilk dönemine göre daha fazla mesai harcayarak öğrendi. Gençlerbirliği ve Beşiktaş'ı oynamadan önce tribüne gidip seyretmesi ufak bir ayrıntısıdır bunun. 2. devre hazırlıklarının startını yılbaşı öncesine çeken Denizli, takıma büyük bir ceza verdi. Muhtemelen takımda kelleler kopacaktır. Galatasaray, Sabri de dönünce daha rahatlayacak. Mecburiyetten kaydırmalı defans da klasik olması gereken dörtlüye dönecektir. Pembe kramponlarıyla 10 gol atan Baros da, geldiğinde kariyerinden önde giden şöhretini artık istatistiklerle (ligde 14 gol) perçinledi...
Aceto güzel yazmış yine: http://acetobalsamico.blogspot.com/2...ici-girer.html
Bu arada YD nin şeref tribününde ettiği küfürler birçok yayın organında yer aldı.
ultrAslan UNI ! ultrAslan UNI ! ultrAslan UNI !
Bir forum aktifliğini kaybettiği zaman üyeler gider, adamlar kalır. | Pavel Nedved
herseyden once rakıbımızı ve sız Galatasaraylı kardeslerımı tebrık edıyorum bir Beşiktaşlı olarak .. bugun okulda arkadaslarla yeterınce geyiği döndü tartısmaya gerek yok yani penaltıydı kırmızı karttı vs vs =) .. bu saatten sonra yapılması gereken Beşiktaş camiasındaki sorumluluk sahibi herkesin şapkasını önüne alıp düşünmesidir .. özellikle yönetimin şapkasınıda alıp defolup giitmesi gerekir o ayrı tabi..
futbolcularımızın da artık kendilerine çekidüzen vermeleri gerektiği kanaatindeyim özellikle defans oyuncularımızın mağlubiyetlerde ziyadesiyle faydaları var .. son söz de hocaya ...
'Ne zaman şampiyonuz diye bağırsakk.. Kursağımızda kalıyor ...
'Söyleseneee bize hocaaa ... Takım niye oynamıyorr ??!!!'
(oynatmayanlar utansın)....
Galatasaraya Tebrikler Her Türlü Üstün Olduğu BJKdan Maçı 4-2 Gibi Bir Güzel Skorla Aldı Attığımız Penaltılar Temiz Goller Temiz Delgado Diyorsunuz Barışa Yaptığı Hareket Kırmızı Kartlıktı Sarı Aldı 2.sinde Hakemin Otoritesini Sarstı Aldı Kırmızıyı İtiraz Etmeseler Şu Hakemlere Hakemlerde Bu Kadar Eleştirilmeyecek BJKnın Golleri Temiz Gerçekten Hakemin Hatasının Olmadığı Maçtı BJK Holosko Ve Uğurun İki Basit Penaltı Yaptırması Sonucu GALATASARAY Takımına Yenildi Tebrikler Galatasaraya
Başka platformlarda yeterince tartıştım,sıkıldım...
Galatasaray'ın attığı ilk gol fauldü bence...Zaten hatırlayan Beşiktaş'ın Belediye ile oynadığı maçı da hatırlar.
Delgado ikinci sarısında kart istemiyor,adalet istiyor.
Galatasaray'ın attığı 3. gol gerçekten iyiydi...Tebrikler...
Zaten Delgado'nun istegide komikti ben bikere yaptım kart gördüm diyor adamın direk ayagına sakatlamak için daldı,ve kırmızı kartta çıkabilirdi birde ben bi kee yapıorum bana kart ama Ona yok komik bi isyan.Hakettigini düşünüyorum.Hakem orda sonucta hakeme ögretemessin futbolu.
Nush İle Uslanmayanı Etmeli TekdirTekdir İle Uslanmayanın Hakkı Kötektir
6Pas'da tartışılmıştı bu. Bence de fauldu fakat herşeyden önce hakemlerde insan, insan demek hata demek bir yer de. Hatalardan ders alınıp en aza indirgenmesi lazım. Fakat klasikleşti, klişeleşti artık bu cümleler, hatta müfredattan kalkmalıBaşka platformlarda yeterince tartıştım,sıkıldım...
Galatasaray'ın attığı ilk gol fauldü bence...Zaten hatırlayan Beşiktaş'ın Belediye ile oynadığı maçı da hatırlar.
Dün diğer bir konuda hakemlik meslek haline gelsin tartışılması da yapılmıştı, bu durum 6pas programında da tartışıldı. Bence de hakemler, hakemliği artı bir gelir olarak düşünüyorlar. Hani olsa da olur olmasa da. Hatta çoğunun bu işi keyf-i yaptığına da eminim. O yüzden rahatlar ve hakemlik meslek haline gelmedikçe de kafaları rahat olacak, çünkü bizlere muhtaçlar zihniyeti var kafalarında bana göre.
(/s)
İnsan elbette hata yapar hocam haklısın.
Ama aynı iki pozisyonda iki kararında Beşiktaş alehine olması artık dur orda dedirtiyor-en azından bana-...
Hakemliğin meslek olması zor,çünkü hakemler 34 hafta maç yönetmiyorlar.En iyi hakem bile ortalama en fazla 20-22 civarı yönetiyor diye aklımda kalmış.
Ne kadar aldıklarını bilmiyorum ama yazında çalışmadıklarını düşünürsek,pek olmaz bence...
Madem konu açıldı,hakemlerin temel sorunu ''güvensizlik'' kendine ve karşında kine güvenmeyen hakem iyi maç yönetemiyor,eyyam peşinde koşuyor.
Bu hakemleri baskı altına almaktan vazgeçmek lazım...Mesela en son TS başkanının ve taraftarlarının yaptığı gibi sonucu ne olduğu da ortada...
Dun gecenin renkleri siyah ile beyazdi...
Yani Galatasaray ile Besiktas arasindaki fark siyah ile beyaz kadar buyuktu...
Teknik direktor ve kadrosu daha uyum icinde olan, oyun stiline daha uygun bir kadroya sahip olan takim Galatasaray'di...
Teknik direktoru esasinda defansta kontrollu ve hizli kontra hucum yapmaya uygun bir kadro kurmus Besiktas'in basinda ise bu oyun prensibinden hoslanmayan Mustafa Denizli vardi...
Siyah ile beyaz dedim ya zaten...
Besiktas'in son haftalardaki dususu kadar, Galatasaray'in son haftalardaki cikisi da bu nedenle supriz degil... Bu sezon Besiktas'in 4 buyuklerin diger ucune karsi tek bir avantaji vardi. Bu da basinda takimi cok iyi taniyan bir teknik direktore sahip olmasyidi. Besiktas yonetimi de sag olsun gidip kendi kendini imha etti... Belki de yillar sonra kazanacaklari sampiyonlugu elleri ile teslim etmek icin gerekli her seyi yaptilar...
Sezon baslamadan once bir sohbette sirasiyla sunlari dusundugumu soylemistim. Trabzon'un iyi kadro yarattigini ve sakatlik olmadigi surece iyi bir sezon gecirecegini. Fenerbahce'nin kadro derinligi az oldugu icin cok sorun yasayacagini ve en gec sezon sonunda yeni kadro kurmasi gerekecegini. Galatasaray'in 10. haftaya kadar Skibbe'nin sistemine alisana kadar sorun yasayacagini (defansif orta sahada olacak sakatliklari hesap etmemistim, beklentim Kewell/Lincoln/Baros uclusunun yasayacagi sakatliklardi). Besiktas'in ise iyi oyunculari oldugunu ancak bir yol bulup kendi kendini sabote edecegini dusundugumu soylemistim. En buyuk yanilgim Sivas oldu. Bu yanilgida da en buyuk hatam Bulent Uygun'un kendisini gelistirme yetenegi konusunda kendisine yeterince saygi duymamamdi. Ama ilk devre sonuna kadar Bulent Uygun bize sadece takimi yukariya cikartacak kadar yetenekli degil, orada tutacak kadar da yetenekli bir teknik direktor oldugunu gosterdi.
Neyse siyah ve beyaz'a geri donelim...
Macta verilen penaltilar beyazdi.. gayet dogru kararlardi. Keske butun hakemler bu tip pozisyonlari atlamasa, takimlarin kendi ceza sahalarina kumelenip sille tokat defans yapmasini da engellese.
Macta verilen kirmizi kart ise siyahti, ama bu konuda sucluyu hakem gostermek icin bence son 4-5 yildir olup bitenden haberdar olmamak gerek. Evet karar agir. Evet bu tip kartlarin verilmemesi gerek. Ama bu tip kartlari yillardir isteyen bu medya, bu taraftarlar (her takim icin gecerli) degilmiydi? Simdi verilmeye baslandi, cani yanan, oyuncusunu bu konuda kontrol edemeyen olmaz boyle kart deyiveriyor. Hadi son 2 yili Ingiltere'de gecirmis, Turkiye'de olup bitenden haberdar olmayan bir oyuncu Turkiye'de 10. macina cikiyor olur, bu hatayi yapar ve oyundan atilir. Bilmiyor, haberi yok, Turkiye'yi Ingiltere gibi saniyor deyip cikarsin isin icinden. Ama bu hakemlerin ve ozellikle bu hakeim bu kadar kolay kart verdiginden hic mi haberdar degil futbolcular?
Neyse...
Besiktas'i boyle gordukce ben uzuluyorum.. ama aklima Kayserispor, Sivasspor gibi takimlarin son yillarda yaptigi cikis aklima geliyor ve moralim biraz duzeliyor.
Dedim ya.. siyah ve beyaz...
Hakemi baskı altına almak ne kadar stratejik bir olaysa bir o kadar da etik değildir bence. Güvensizlik konusuna gelince, karakterinde veya özünde kendine güven yoksa bir insanda, bu ve buna benzer ağır sorumluluk içeren dalları seçmemeliler bana göre, kendi menfaatinden önce Türk futbolu düşünülmelidir,hakemlerce. Mesela her sezon başı hakem seminerleri yapılıyor. O seminerlerde hakemlerin karakterlerini birçok testlerle ne olduğunu öğrenebilirler; kendine güvensiz, aşırı güveni var, gibilerinden. Sonuçta ağır işler, o işin erbabı insanlarca yapılır.
(/s)
Dün Servet'in golünü net göremediğimden o gol ile ilgili bir yorum yapmamıştım.Ama gol bariz faul.Aynen Nobre'nin İBB'ye attığı gibi.Hani herkesin çok önceden biliyormuşcasına o anda bildiği ve söylediği bir kural vardı.Kaleci elini topa koymuşsa ve top kalecini eli ve zemin arasındaysa topa dokunursan faul.Bakın ve siz karar verin...!
Buda belki örnek teşkil eder...
![]()
Dikkat edersen birinde atan taraf Beşiktaş birinde yiyen kurallar herzaman aynı işlemiyor.
Bahane olamaz dünkü kötü futbola ama...
Tamam 3-2.Orda kaleciyi biçmişti Nobre kaleci beyin travnması geçirmişti yanlıs hatırlamıyorsam.O kalabalık arasında aniden pozisyon gelişicek ve faul vericek bi hakem tanımıyorum ben
.Defalarca izlediniz ve konusuyorsunuz ama hakemin aniden 1 kere görme şansı var.
Nush İle Uslanmayanı Etmeli TekdirTekdir İle Uslanmayanın Hakkı Kötektir
O kadar hızlı geliştiki pozisyon ve kalabalık arasında hangi hakem verirdi komik olmuyalım görse çalmaz mıydı ?
Nush İle Uslanmayanı Etmeli TekdirTekdir İle Uslanmayanın Hakkı Kötektir
Rüştü işi bilmiyor yerde 2 tur atsaydı![]()