Anket Sonuçlarını Görüntüle: Kupayı Kim Alır?
- Voters
- 61. You may not vote on this poll
-
03.Ağustos.2009, 16:33
#40
Mevlut Tezel'in Ocak ayındaki bir yazısını paylaşmak istiyorum.
Güzel bir yazıydı , arşivinden tekrar buldum.
Hakem hataları futbolu güzelleştirir
Süper Lig'de devre arası tatilinin bitmesi için kar yağmasını bekliyoruz!
Fikstürle ilgili tartışmaya hiç girmeyeceğim, onun yerine futbolsuz günlerde oyalanmanız için nefis bir kitap önereceğim: “Futbolun Ölümü”. Agorakitaplığı'ndan çıkan Thomas Brussig imzalı kitabın kahramanı; eşi ölüm döşeğindeyken deplasmanda maç yönetmeye gidecek kadar meslek manyağı Fertig adında bir Alman hakem. Brussig'in anlattıkları ise futbola ve hakemlere dair birçok doğrunuzu çöpe atacak derecede sarsıcı.
Hemen başlığa çıkardığım çarpıcı tespit için yazarımıza kulak verelim:
“Hakem hataları ciddi olarak ayıklanmak istenseydi, hatalı kararların yüzde 80'i gerçekleşmezdi. Teknoloji mevcut. Ancak yanılgı, tereddüt, insan faktörü olsun isteniyor. Hatalı karar isteniyor. Zira hatalar gerginliği yaratıyor. Futbol sinirlenmek için seyredilir ve hatalı kararlar onlarca yıl sonra da sizi sinirlendirebilir. Bundan dolayı bir hakem en çok hatalı kararlarıyla futbola hizmet eder. Hatalı kararlar bir hakemin futbola katabileceği en kıymetli şeydir. Evet, futbolda her zaman daha iyi olan kazanacak olsaydı, hakem kararları futbolu tahrip ederdi, mahvederdi.”
Doğru, futbolu adil bir oyun olmadığı için sevmiyor muyuz?
Peki, bir hakem ölümsüzlüğe nasıl ulaşır, yıllar geçse de adı nasıl unutulmaz?
Brussig'in bu soruya yanıtı da hayli ilginç: “Hiçbir hakem performansıyla ölümsüzleşemez. Hakem sadece hatalarıyla ölümsüzleşir. 1966'da henüz doğmamış Almanlar bile Wembley'deki 3-2'lik maçta topu çizginin arkasında gördüğüne inanan yan hakemin ismini bilir.” Bugün Erman Toroğlu hakem yorumcusu olmasaydı, Okan Buruk'un kırılan ayağı için (tribünden bile duyulmuştu) faul düdüğü bile çalmamasıyla hatırlanırdı herhalde.
Brussig, televizyon karşısında hakemleri çarmıha gererek köşeyi dönen eski meslektaşlarını da eleştirmeyi ihmal etmiyor.
Yanlış bir neşter hareketiyle bir insanı ölüme gönderecek cerrahların bile gözlemcisi yokken, bir hakemi 20 kamerayla mercek altına almanın vicdansızlığından bahseden yazarımız, öldürücü darbeyi şu satırlara saklıyor:
“Maç sonunda 10-12 defa yavaş çekimde gösterilen bir enstantanenin önceden kestirilmeyeceğini, bir görünmez ses tarafından uyarılmadığını, ‘dikkat et hakem, şimdi cereyan edecek' denmediğini kimse düşünmez.”
Brussig'in en acı açıklamaları ise futbolun spor olarak çoktan öldüğünü, sahada yaşanan tüm koşuşturmanın ise yalanlar tiyatrosu olduğunu “Bir hakem olarak faulün hakikaten faul olduğu zamanları bile özlüyorum” diyerek özetliyor.
Bunca alıntıdan sonra kıssadan hisse de çıkaralım: Futbolu seviyorsanız tartışmalı pozisyonları, ağır çekim görüntülerle ekrana taşımaktan vazgeçin. Futbol dünyanın en basit ve en güzel oyunu. Onu güzel yapan da insan faktörü. Bırakın hakemler yanılsın.
Mesaj Yetkileri
- You may not post new threads
- You may not post replies
- You may not post attachments
- You may not edit your posts
-
Forum Rules