Lille'e karşı iyi savunma yapamadığımız için elendik bence, Lugano'nun o dönede sakatlığı takım savunmasını çok etkilemişti, zaten o kötü geçen dönemlerden sonra Daum, ki o dönemde 7 maç kazanamamıştı Fenerbahçe ve oynanan oyun çok iyi olmasına rağmen galibiyet gelmiyordu, 1-0 kazanıp devam ederiz, çok iyi oyunla 3 puanı dengelemek gerekir gibi bir şeyler demişti ve o açıklamasından sonra gol yemedi Fenerbahçe.

Gördük ki Bilica'ya hiç gerek yok, Bekir bugün defansta hatasız oynadı, gerçi Kasımpaşa çok zorlayamadı ama yine de bazı atakları yerinde müdahaleler yaparak başarılı şekilde kesti.

İlk devre pek etkili oyun olmasa da kaçan 3 net pozisyon vardı. 2. devrede de gördük ki bu takım şampiyonluğu istiyor. Kurulan baskının ardından golün geleceği belliydi, Kasımpaşa daha fazla dayanamazdı o baskıya. O 20 dakikalık istek bile yetti.

Bekir'in golü hakkında Rıdvan şöyle bir yorum yaptı, Güiza topun yanındaydı, top kaleye giderken tüm Fenerbahçelilerin yüreği zıplamıştır aman Güiza dokunur da top dışarı çıkar diye. Çok güldüğüm bir yorum oldu.

Haftalardır diyorum ve hala aynısını düşünüyorum, gol atmaya devam ettikten sonra kazanmaa da devam ederiz. Kalan 3 maçta da gol yemeyiz, Ankaragücü maçındaki istek ise şampiyonluğu belirler, bugün 20 dakika sergilenen oyun, orada da sergilenirse kazanırız ama bu oyunu göremezsek maç 0-0 sona erebilir.

Mehmet belki de son dönemde en iyi oyununu oynarken aldı Daum kenara. Özer'in sürekli dikine oynama isteği çok hoşuma gidiyor, hatalı paslar verse de zaman zaman. Ve son olarak;

Fenerbahçe gol gol gol, şampiyonluk geliyor...