Beklenen buydu... Aksi bir durum şaşkınlık yaratırdı...

NBA Playoffları normal sezon bittiği andan itibaren başlar... Bizim ligimizin playoffları ise malesef -özellikle bu sezon- ancak final gelip çattığında başlayacak...

Doğrusunu isterseniz bu sezon playoff maçı gibi maç olmadı... Daha doğrusu birkaç maç oldu ama seri olmadı... sadece Banvit bize karşı playoff direnci gösterdi ama biz sadece 2.maçın son periyodunu playoff maçı gibi oynayarak finale yürüdük... Playoff demek KEMİK SESİ demektir...

Şimdi TBL'nin gerçek playoffu... Kimse bu tarihe kadar olan performanslara aldanmasın...

Kim havasını yakalar; form grafiğini seride maksimum olarak ortaya koyarsa vurup geçer... Benim favorim belli... Kenardan olumlu anlamda hiç koç desteği almadığı halde, bırakın desteği koçu tarafından el freni çekilen ve bütün bu olumsuzluklara rağmen yıllardır buralarda oynamayı başaran takım kimse o... FENERBAHÇE...

Bu takım havasını yakalarsa normal sezondaki bütün iniş çıkışına rağmen buralarda kimse duramaz karşısında... Türkiye Kupasını nasıl kazandığını hatırlayın...

TBL finallerine hoş geldiniz... Haydi Fenerbahçe... Şampiyonluk için...

Hedef takım sporlarında beş şubede birden şampiyonluk...

Üçünde (bayan ve erkek voleybolu+bayan basketbolu) ŞAMPİYON olduk...

Futbolda şu dakika itibariyle ŞAMPİ...'yiz... Son üç harfi inşallah bu akşam ekleyeceğiz...

Geriye Fenerbahçe Ülker kalıyor... Umarım bu sene şampiyon olmayı başaramayan tek şube olmak gibi bir lekeyi taşımak istemezler...

Neyse... Bunu akşamdan sonra konuşmalı... Daha futbol takımı şimdilik sadece ŞAMPİ... Henüz ŞAMPİ-YON değil...

Hedef BEŞTE BEŞ...

Çok iddialıyım... En fazla bir maç veririz... YETER ki TAKIM ŞAMPİYONLUK MODUNA GİRSİN...

Sezon başlamadan önce güvendiğimiz dağlardan üç tanesine kar yağdı... Enes Kanter, Ömer Aşık ve Griçek artık yok... Buna rağmen yine iddia ediyorum: BİZ EFES'ten DAHA İYİ, DAHA KOMPLE BİR TAKIMIZ...

Koçumuzun taktiği ile bir maç bile kazanamadık... Mahmut Uslu takıma her al atıp burnunu soktuğunda ortalık karışıyor... Menejer Nedim yönetim ne derse başını sallamakla meşgul... Ama bu oyuncular o kadar iyi niyetli, işine o kadar düşkün ve bir o kadar çok yetenekli ki... Şu cadı kazanında başkası olsa tasını tarağını toplar ve ardına bakmadan giderdi...

Tanjeviç ve onun zihniyeti gölge etmesin yeter... Bu takım geçen yıl seriyi süpürmek üzereydi... Son iki dakikasına 10 sayı önde girdiğimiz 3.maçı kaybettiğimiz dakika finali kaybettik... Bu tür trajik mağlubiyetlerin altından kolay kolay kalkılmaz... 2006 NBA finallerinde aynısı Dallas'ın başına geldi... 2-0 öndelerdi... Seri 3-0'a gelmek üzereydi... Maçın bitimine beş dakika kalmış ve Dallas 10-15 sayı önde... Bir anlık gaflet ve Wade devreye girdi, maç bir anda eşitlendi ve uzatmada Miami aldı... Onun şokuyla Dallas 4-2 kaybetti... Bu dünyanın her yerinde böyledir... Kimse geçen yılı kriter almasın... Bu takım 4-0 süpüreceği seriyi olmayacak saçmalıklar iki dakikada üst üste ve yine üst üste gelince oradan seriyi kaybetti... 40 yılda bir olacak cinsten... Sonrasını biliyorsunuz zaten... Dopingidir, Fatih Söylemezoğlu'dur, Tanjeviç'idir, Marcus Green'idir derken elimizdeki seri kaydı gitti... Ama 3.maçın son iki dakikası... Herşey orada bitmişti zaten...

BİZ EFES'ten DAHA İYİ TAKIMIZ... OYUNCU BAZINDA... ONLARI 4-1 GEÇECEĞİMİZE İNANIYORUM... Haydi ayıp olmasın; nihayetinde koskocaman Efes var karşımıda... 4-2 Fenerbahçe...