Mirsad oyuna girdikten sonra iki kolay penetre yedik... Oğuz-Semih ikilisi dengeleri bizim lehimize çevirmişti... Son periyoda 51-50 önde başlayacağız ama top Efes'te olacak...
Mirsad oyuna girdikten sonra iki kolay penetre yedik... Oğuz-Semih ikilisi dengeleri bizim lehimize çevirmişti... Son periyoda 51-50 önde başlayacağız ama top Efes'te olacak...
Oğuz-Semih ikilisi maçı dengeye getirmiş ve bizi öne geçirmişti... Sonra oyuna Mirsad girdi... Mirsad'ın üzerinden üç tane kolay penetre yedik... Mirsad diğer maçlarda yaptığı iyi işleri de yapmadı bugün... Koç niye dört kısalı bir kumara dönüp Efes'in ekmeğine yağ sürdü anlamadım...
Maçı kaybettik... Seriyi değil... Buradan alacağımızı aldık ve Abdi İpekçi'ye 1-1'le dönüyoruz... Beni üzen ; kazanabileceğimiz bir maçı basit hatalarla kaybetmek oldu... Kimse 9 sayılık farka aldanmasın... Maç sonu taktik faullerle böyle oldu...
Maç sonu kenardan çok kötü idare edildik... Bu süreçte iki kırılma anı oldu:
1-Oğuz-Semih ikilisine yeniden dönülmemesi...
2-Kinsey ve Emir Preldziç'in oyun başa başken "VATAN KURTARAN ŞABAN" rolüne soyunup acele atışlar kullanmaları ve dönen topların çemberimizde sayıyla neticelenmesi...
Biz inanıyorum ki, oyuncuları tek tek teraziye koyduğumuzda Efes'ten daha iyi takımız... Şampiyon olmamak için hiçbir neden yok... Yeter ki; bu kadar çılgınca üçlüğe dayalı oynamayalım... Sabırlı ve akıllı oynayalım... Şampiyonluğun çember altında saklı olduğunu unutmayalım... Üçlükle kazanan üçlükle yıkılır... İç-dış kordinasyonudur aslolan...
sadece bir maç kazanmıştık... Sadece bir maç kaybettik... Şampiyon olmamak için hiçbir neden yok... Bu maçtan ders almak şart...
Kendi evimizdeki 2 maçı kazanmamız lazım.Ondan sonra kolay şampiyonluk...
Yaa bu maçı sunan spikerin yanında bi adam vardı bilmiyorum kimdi ama ayar oldum ona felaket bi biçimde yaa
iyi oldu iyi. şimdi abdi ipekçide maç izlemek daha zevkli olacak. 2 maçada gideceğim.
Efes baştan sona üstün götürdüğü maçı galip geldi.Tebrikler Efes.
Evimizde iki maçı kazanıp avantajı yakalamamız gerekiyor.
Evet; A.İpekçi'nin atmosferinde iki maçı da kazanmak elbette çok önemli ama önce 3.maça odaklanmak lazım... İki maça birden değil... Biz onları Ayhan şahenk'te nasıl yendiysek, onlar da bizi İpekçi'de yenebilir... Paniklemediğimiz sürece şampiyonluğa onlardan daha yakın olan taraf biziz... Ki inşallah böyle birşey olmaz ve kendi evimizde iki maçı da kazanırız... Ama deplasmanda veya kendi evimizde farketmez; aslolan seri sona erdiğinde dört galibiyete ulaşan takımın FENERBAHÇE olması... İnşallah olur; olmaması için bir sebep yok... Sabırlı, akıllı ve sert oynadığımız müddetçe...
Yarın ki maça sınavlar yüzünden gidemiyorum. Cumartesi umarım takımıma destek vereceğim.
Geçen sezon Kerem Gönlüm’de çıkan doping yüzünden kapışan Fenerbahçe Ülker ile Efes Pilsen yine bir birine girdi. Skorborda F.Bahçe’ye futbolda şok yaşatan Trabzon (61) ve Bursa’nın (16) plakalarını simgeleyen rakamların maç skoruymuş gibi yazılması yeni bir gerginliğe yol açtı.
Efes Pilsen ile Fenerbahçe Ülker arasında oynanan Beko Basketbol Ligi play-off final serisinin ikinci maçından ortalık karıştı. Geçen sezon Efes Pilsen’in milli oyunusu Kerem Gönlüm’ün dopingli çıkması sonrası iki kulüp arasında yaşanan gerginlik, bu sezonki finale de sıçradı. İşte F.Bahçe’nin tepkisini çeken olaylar...
Karşılaşma öncesi skorborda Fenerbahçe’nin kupa finalini kaybettiği Trabzon (61) ve lig şampiyonluğunu kaptırdığı Bursa’nın (16) plakaları bilinçli olarak yan yana getirilerek 61-16 şeklinde yansıtıldı. Efes Pilsen, 4-5 otobüs dolusu taraftarı Bursa ve Kocaeli’nden getirerek onlara bedava bilet ve kumanya dağıttı.
Kaynak:Türkbasket.com
Bu haber "POTADA SAVAŞ ÇIKTI" başlığı ile verilmiş... Meselenin aslı şu: Birileri Fenerbahçe taraftarını çıldırtmak, provake etmek istiyor... Umarım altında kalmazlar...
Maç sırasında da Bursa diye tezahurat tutuyorlardı. Ben Efes'i bu seride başka kulüp taraftarlarının desteklediğini düşünüyorum. Tabii ki maça gelip Efes Pilsen'i destekleyebilirler, bende Avrupa maçlarına gidip destekliyorum. Ama oraya gelenlerin düşüncesi Fenerbahçe şampiyon olmasın düşüncesi buda spora en büyük ihanet oluyor.
Keske GS ile final oynasaydik. Daha zevkli olurdu sanirim bu seri. Efes seyircisi olmayinca zevki olmuyor. Banvit ile final oyanasaydik gene iyiydi. Final oynayan takimin seyircisi olmamasi cok tuhaf, bu futbolda IBB nin sampiyon olmasi gibi. Efes in mazisi tabi ki cok anli sanli, hatta ben de bi efes taraftariyim ama FB once geliyor. Ama bi gercek var ki taraftar olmayinca isin tadi kaciyor.
22.05.2010 tarihinde Efes Pilsen - Fenerbahçe Ülker takımları arasında oynanan Play-off müsabakası öncesinde skorbordda basketbol ile ilgisi olmayan bazı rakamların yer aldığını bugün basın yoluyla öğrenmiş bulunuyoruz.
Söz konusu olayla ilgili olarak yaptığımız araştırmada Efes Pilsen - Fenerbahçe Ülker takımları arasında oynanan Play-off maçından saatler önce skorborda çeşitli deneme yazılımları yapıldığı öğrenilmiştir. Ancak söz konusu deneme yazılımlarının en sonuncusu skorborda “61-16” olarak yansıyan rakamlar olmuştur. Maçın başlamasından yaklaşık bir saat öncesinde açılan skorbordda yukarıda belirttiğimiz rakamlar görülmüş, ancak bunun farkedilmesinin ardından kısa süre içerisinde kaldırılmıştır. Öte yandan, söz konusu rakamların skorbordda görülmesinden dolayı hiçbir tatsız olay yaşanmamıştır.
Kulübümüz çalışanlarının ve yöneticilerinin bilgisi ve kontrolü dışında gerçekleşen bu olaydan ötürü büyük üzüntü duyduğumuzu ifade etmek isteriz. Böyle olayların tekrar edilmemesi için gerekli özen gösterilecektir.
Saygılarımızla,
Efes Pilsen Spor Kulübü
Efes Pilsen'in yukarıdaki hiç inandırıcı olmayan açıklamasına dair şahsi yorumum:
-Çocuk mu kandırıyorsunuz siz?
Evet; Tuncay Özilhan ve Efes'in üst yöneticileri bundan habersizdir; ama Efes organizasyonunun içinde birtakım işgüzarlar var ve geçen yıl olduğu gibi bu iki camiayı birbirine kırdırmak için böyle iğrenç ve tahrik edici provakasyonları tetikliyorlar...
İnanalım mı? 12 oyuncunun kurayla iki tanesinden kan örneği alınıyor; aaa!.. Ne tesadüf... Nedense iki oyuncunun ikisinde de aynı madde... Birinde az, birinde çok... Tesadüfmüş canım... Haydi ona inandık... 12 oyuncunun sadece ikisinde vardı ve tesadüfen(!) kurada o ikisi çıkmıştı...
Şimdi bir başka tesadüf... Skorbord ayarlanıyormuş... tesadüfe bak... Ben oldum olası basketbolu futbolun kirli ve provakatif ortamından, düşmanca demeçlerinden ayırmaya, sadece basketbolun güzelliğini konuşacağımız seçkin bir dal olarak görmeye çalışıyorum... Eğer basketbola futbolu karıştıracak, futbolun dilini karıştıracaksak bizim için farketmez... Salonları futbol trübününe çevirmesini de biliriz... Hem de alâsını yaparız... Efes'in istediği buysa... Sonra ağlayıp sızlamak yok..
Ayrıca şunu da eklemeden geçemeyeceğim... Kimse beni skorbordun tesadüfen o şekilde ayarlandığına ikna edemez... Merak ettiğim şu:
Efes Pilsen ne yapmaya çalışıyor; niye bu tür provakatif hareketlere öncülük ediyor; anlamak mümkün değil... Tuncay beyin bu tür "cin"liklerden habersiz olduğunu sanıyorum; bunları kim organize ediyor, merak ediyorum...
Efes bu tür olaylara girerek kendi eliyle kendi saygınlığına zarar veriyor... Onlar milli takımdan sonra bu ülkenin en sevilen basketbol takımıydı... Ama kendilerini futbol tartışmalarının içine atıp saygınlıklarını ve "takımlar üstü takım" konumlarını zedelemesinler...
Bu kadar söylüyorum... Aklıma bir atasözü geliyor ama... Gerdeğe neyle girilmeyeceğine dair... Yani Efes'e n'oluyor? Çok meraklıysa kursun bir futbol takımı ve çıksın Fenerbahçe'nin karşısına..
Ayrıca o tesadüfen rastlanan maddenin de Türkiye'ye sokulmasının yasak olduğu gibi birşeyler söylenmişti bir zamanlar. Nedense üzerinde durulmadı. En çok durması gerekenler, daha sonra aynı takımın ismini taşıyan marka ile sponsorluk anlaşması imzaladılar. Midem bulanmaya başladı.
daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya...
İşte Efes kulübünün provakatif ve Fenerbahçe taraftarını çıldırtan davranışı:
Efes saygınlığını korumak istiyorsa sorumluları bulacak ve açıklayacak... Yahut futboldaki kin, kutuplaşma ve nefret ortamı malesef basketbol salonlarına da taşınacak ve bunun asıl mümessili yukarıdaki tahriklere çanak tutan ve sorumluları koruyan Efes idarecileri olacak... Bizden söylemesi... Böyle çocukça beyanatlarla kendilerini mesuliyetten sıyıramaz...
Dopingcilerden baska ne beklenirki zaten..Her yerde belli ediyorlar ne olduklarini..
Efes Pilsen, kapatılmayı gerçekten hakediyor.
Efes Türk sporunun yüz karası klüplerinden biri olmak üzere.
Malesef kendi ev sahipliğimizdeki maçlar hafta içine denk geldi ve şu durumda İstanbul'a gelme imkanım yok... Abdi İpekçi'deki maçlardan birisi Cumartesi'ye denk gelseydi küçük oğlumla beraber bir İstanbul yapıp dönecektik... Kısmet değilmiş...
Maça gidecek arkadaşlardan özellikle rica ediyorum: Etkili, ateşli bir basketbol taraftarı nasıl olması gerekirse öyle olmanız... Maçı 40 dakika yaşamanız... Bazen aleyhimize saçma düdükler çalınıyor; Ergin Ataman çok konuşuyor diye her iki tarafa da çalınsa yanlış sayılmayacak ortada düdükler Efes lehine çıkıyor; böyle durumlarda salonu sesinizle, ıslıklarınızla, çıkaracağınız gürültüyle inletmeniz... Öyle maçlar bilirim ki; hakemler bizi ince ince doğrarken bizim trübünler şarkı söylemekle, "Fenerbahçem benim, biricik sevgilim" ninnileriyle meşguldür.
Top rakipteyken ıslık; bizdeyken alkış... Aleyhimize çıkan haklı düdüklerde sessizlik, ortada düdüklerde salonu yıkacak derecede gürültü... Lehimize çalınmayan ve "devam" denilen ortada kararlarda yine aynı şekilde... Basketbolu bildiğimizi, oyunu takip ettiğimizi mutlaka sahadakilere hissettireceğiz... Sırtımızı salona dönüp "Fener gol, gol gol" diyerek saha avantajını kullanamayız... Gerçek basketbol izleyicisine bugün çok iş düşecek...
Bu skorbord olayi uzerinde amma durdunuz, zaten sevimsiz bi konu. Bunu yillarin takimi Efes ile iliskilendirmeniz de gereksiz. Dikkatlerinizi sahada oynanan oyuna verin, bunlarla bi yere varamayiz. Gercekten cok gereksiz polemikler. O olayi gerceklestirenler kadar antipatik oluyoruz uzerinde durdukca. Biraz sukunet, hem kendi evleri degil mi istediklerini yazarlar size ne. Serinin tadini kacirmayalim. EfesPilsen klubune sonsuz guvenim var, tansiyonu arttirmayalim.
Bugünki maçı kaçırdım fakat, Perşembe günü abdi ipekçi'deyim![]()
Bugün maçın bizim adımıza kritik ismi Emir Preldziç olur... İyi oynamasından bahsetmiyorum; ikinci maçta olduğu gibi yine "vatan kurtaran şaban" olmak ister ve saçma şut tercihlerinde ısrar ederse; koç ise buna rağmen yine onu sahada tutmak için inat ederse bu bizim bütün ritmimizi bozacaktır... Özellikle baskılı savunmaya karşı kesinlikle topu rakip yarı sahaya Emir'in taşımasına izin vermemeli... Burada mesuliyet Emir'den fazla koça aittir... Geçen maçta oyuncusuna hakim olamadı... Üstüne üstlük buna rağmen onda ısrar etti...
Niye bu Emir'den bi guard yapma sevdasıdır anlamıyorum bende Hakan Abi. Tanjeviçten bunlara kalmış bi alışkanlık olsa gerek.
Tanjeviç'in small-forwetlerden bir gard çıkarma sevdası yeni değil... Hatırlar mısın; 2005 Avrupa şampiyonasında da Hidayet'i oyun kurucu yapmaya niyetlenmiş ama işler baştan felaket gidince ve takım birbirine girince ısrar edememişti... Ersan'ı da ısrarla 3 numarada oynatmak istiyor... Tanjeviç bu... Çılgın dahi diyeceğim ama ifadenin ikinci kısmı gerçekçi olmaz...
Bi ara İtalya milli takımında denemişti ve tutmuştu (ismini hatırlayamadım).Hala Tanjeviç eskide yaşadığı için aynı sevda devam ediyo.
Hayatımda bu kadar aciz, bu kadar şaşkın koç görmedim... Tanjeviçin yardımcısı; n'olacak?
Şu takıma kenardan bir tek olumlu taktik katkısı, bir tek yerinde müdahale gelmiyor ya... Ona yanıyorum...
Maçı Ergin Ataman yönetseydi ancak bu kadar rezil yönetirdi.