Ortada nankörlük felan yok. Şayet nankörlük yapan birisi varsa oda Rıza Çalımbay'ın tak kendisidir. Transfer dönemi başında; " Bu sene amacımızı daha yüksek tutmalıyız. Daha iyi transferler yapmalıyız." diyen ve Erkan Zengin, Rodrigo Tello, Pelé, Batuhan Karadeniz, Burhan Eşer gibi ligin bir çok takımında banko oynayacak oyuncuları transfer ettirdi. Stoperde stoper istiyorum dedi. Diego Angelo gibi Portekiz ligini takip edenlerin yakından tanıdığı ve Ocak ayında Genoa ile sözleşme imzalanmış bir oyuncu getirildi. Ama Rıza Çalımbay bu oyuncuyu 6 haftada hazırlayamadı. Her hafta hazır değil diyor. Ama idmanlara gittiğimiz zaman bakıyoruz ki Angelo fit durumda. Eee niye oynamıyor bu adam? Niye oynatmıyor çünkü kendisi izlemediği oyuncuyu oynatmazmış. Bi dene kardeşim. Sezgin, Vucko oynuyoda Angelo'mu oynamayacak? Kendi izlediği oyuncularıda gördük. Lovrek, Poljak, Abdullah Halman, Selçuk Alibaz. Neredeler şimdi? Bi Adem tuttu o kadar. Kadrodaki stoperler o zaman şöyleydi; Vucko, Nadarevic, Angelo, Veysel Sarı, Sezgin Coşkun. Ee bu adamlar geçen sene ki kadroda olan oyuncular Angelo hariç. Bi tek El Saka gitmiş. Onun yerinede aynı tipte daha genç bi oyuncu alınmış. Şimdi siz söyleyin bana bu kadro geçen sene nasıl gol yememeyi başarıyordu o zaman? Bu kendinle çelişmek değil midir?
Rıza Hoca hiç bir zaman sorumluluğu üzerine almadı. Hep suçlu birilerini buldu. Ya hatalı gol yiyen kaleciler suçlu oldu, ya hatalı gol yiyen savunma oyuncuları, ya beceriksiz forvet oyuncuları, ya stoper almayan yönetim ya da onu istifaya davet eden taraftar. Rıza Çalımbay hep haklıydı. Hep zeytinyağı gibi üste çıktı. Ama sonunda ona güvenen yönetimi bile inandıramadı.
Ligde tutmasına başarı demişsiniz. Tabii ki bir başarı yadırgamıyorum bunu ancak biz o sene gidip deplasmanda Konyaspor'u yenemesek çoktan düşmüştük. Attığımız gollerden birindede top rakibe çarpıp kalecinin üzerinde aşmıştı. Yani bir nevi şans golü ile lige tutunmuştuk. Geçen sezon ligi 7. bitirdik. Ama inanın bunu inanarak söylüyorum biz ligi ilk 5te rahat bitirirdik. Deplasmanda Kayserispor'u 2-1 yenmiştik ve sonraki hafta maçımız fikstüre göre Ankaraspor ileydi yani 3 puan garantiydi. Yani ilk 5'in en büyük adaylarından biriydik. Sonraki iki hafta ise Denizlispor ve Ankaragücü ile deplasmanlarda oynuyorduk. Biri düşmüş diğeri düşmemek için oynayan iki takımla. Hoca'nın Denizlispor maçından önceki açıklaması; " Hedefimiz 7.lik." Bu nasıl bir açıklamadır? Sen zaten ilk 5'in en büyük adaylarından birisin. Bu hedef küçültmek değilde nedir? Kaldı ki zaten bu açıklamanın ardından büyük tepki aldı Rıza Çalımbay. Zaten Denizlispor ve Ankaragücü'de nerdeyse top göstermeyerek almışlardı o maçları. Sonra zaten 8.liğe kadar düşerek hedefimiz (!) olan 7.lik yarışına katıldık.
Bu sezonun maçları için şöyle bir yorum yapayım. Gençlerbirliği ve Konyaspor maçlarında, Allah için, iyi oynadık. İnkar edemem. Ancak diğer maçlarda biz futbol felan oynamadık. En yakın şu örneği vereyim. Muhakkak kazanmamız gereken olan G.Antepspor maçına çift önlibero ve sağbek Sezgin Coşkun, sağaçık Koray Arslan ile başladık. Yani baştan 1 puana razı olan bir kadro ile.
Ümit Karan olayını tam bilmiyorum. Ama eğer böyle bir olay varsa Rıza Hoca yine oturup düşünmeli. Eğer Ümit Karan'ın söylemesiyle futbolcular oynamıyorsa zaten Hoca'larını sevmiyor demektir ki bu en büyük problem. Zaten yabancı oyuncuların çoğu sevmiyordu hocayı geçinemiyordu.
En sorunlu bölgemiz kale. Ordada sorun Ivesa'nın iyi bir alternatifi olmamasından kaynaklanıyor. Yoksa diğer bölgelerdeki oyuncuları alın birde bundan önceki haftalarda oynadığımız takımlarla karşılaştırın. Sadece Galatasaray'dan kötüyüzdür belki. Ama 6 haftada sadece 2 puan. Zaten istenilmiyorsun büyük kesim tarafından. Hedefim Avrupa, olursa Şampiyonluk diyorsun ama 6 haftada 2 puan alıyorsun.Şöyle kadromuza bir bakalım;
Kaleciler; Vanja Ivesa, Atilla Koca, Kayacan Erdoğan, Sinan Ören (Kiralık Bandırmaspor'da)
Defans; Sezgin Coşkun, Volkan Yaman, Koray Arslan, Diego Angelo, Safet Nadarevic, Raşhad Sadıqov, Luka Vucko, Veysel Sarı
Orta Saha; Pelé, Bülent Ertuğrul, Bülent Kocabey, Rodrigo Tello, Erkan Zengin, Sezer Öztürk, Doğa Kaya, Caner Celep, Burhan Eşer, Agim İbraimi, Alper Potuk
Forvet; Jaycee, Batuhan, Emre Aygün, Serdar Özbayraktar, Adem Sarı, Ümit Karan
Siz ne kadar küçümserseniz küçümseyin Eskişehirspor'un azımsanmayacak kadar güçlü, büyük bir camiası var. Öyle kolay bir yer değil burası. Bundan önceki 2,5 yıl boyunca bunu Rıza Çalımbay anlayamadıysa onda sıkıntı vardır. Burası bir futbol kenti. İnsanlar hayatlarını Eskişehirspor'a endeksler. Eskişehirspor kötü sonuç aldı ise şehirde büyük çoğunluk gergin olur. Yine iyi dayandı Rıza Hoca. Kendisine bu zamana kadar verdiği emekler, döktüğü alın teri için teşekkür ederim ama yukarıdaki noktalarıda söylemeden geçemem. Aylık 130.000 Lira'yı hakettiğini düşünüyorsanız o zaman Rıza Çalımbay'ın iyi bir hoca olduğunu düşünmeniz gerek.Ben ilk sene boyunca Rıza Hoca'yı eğrisiyle doğrusuyla hep destekledim. Hatta ikinci sezonda çoğu zaman desteklemeye çalıştım. İstikrardan yana oldum. Aaa baktım olmuyo Rıza Hoca'ya en çok karşı çıkanlardan biri oldum.
Bundan sonraki gelecek hocalar taraftarı tatmin etmeli. Taraftarın içinde her gelecek olan teknik direktöre kulp takacak bir kesim var. Ama o kesim hep böyle. Biz nerelerden geldiğimiz, neler çektiğimizi asla unutmadık, unutmayızda. O yüzden Eskişehirspor Taraftarı gelen kim olursa olsun desteğini hiç bir şekilde esirgemez. Beğenmese bile. Ancak olaylara yönetim konusundan bakarsak öyle bir hoca getirmeliler ki üzerlerindeki baskıyı atabilsinler....
Olaylar bundan ibaret. Artık yorum sizin. Gecenin bu saatinde kafanızı şişirdiğim için kusruma bakmayın. İyi geceler...


Ben ilk sene boyunca Rıza Hoca'yı eğrisiyle doğrusuyla hep destekledim. Hatta ikinci sezonda çoğu zaman desteklemeye çalıştım. İstikrardan yana oldum. Aaa baktım olmuyo Rıza Hoca'ya en çok karşı çıkanlardan biri oldum.
Alıntılı Yanıtla