Quote Originally Posted by yaman76hakanFB View Post
Çok teşekkür ederim kardeşim.

Aslında umutsuzluğumun nedeni, oynanan futbol değil... Kabullenemediğim çok şeyler var. Oyuncunun birisi çıkıyor, hocasının ağzına yüzüne pisliyor, ara yerde başkanı pohpohluyor ve o pohpoh sayesinde ilk resmi maçta kadroya giriyor.

Bir diğeri kaçırdığı gollerle geçen yıl kaçan şampiyonluğun başrolünde... Orası bile mühim değil... Yavuz hırsız ev sahibini bastırır hesabı birde restleşmeye giriyor, oynamak istemiyorum, gideceğim diyor, gidemeyince sakatım diyor, sanki sömürge valisi gibi oynuyor bizimle, ülkesinde güya tedavi oluyor, hiçe sayıyor koskoca kulübü... Ama transfer kokusu alınca oynamaya koşuyor, hemen kapılar ardına kadar açılıyor, bonservisi biraz arttırabilir miyiz hesabı... Zaten başımıza ne geldiyse şu adam beleşe gitmesin inadından gelmemiş gibi... Taraftarın hisleri, tepkileri, yaşanan düşkırıklıkları kimsenin umrunda değil... Herkes tüccarlık peşinde...

Bunları ve daha nice şeyi midem kaldırmıyor. Bazı prensipler, tutarlı olmak, kararlı olmak gibi saha içi başarıdan daha mühim... Guiza bu saatten sonra yarım sezonda 20 gol atsa bile umrumda değil... Bu olanları, para uğruna bu kadar aşağılanmanın görmezden gelinişini benim midem kaldırmıyor. Dünyası resmi site ve Fenerbahçe tv (Alaattin Metin'i de unutmayalım) ile sınırlı olanlar ve belli yaşam prensiplerini oradan tanıyanlar böyle bir başarıyı sindirebilir ama benim midem çekmiyor. Hoş, başarı da yok ya... Aykut Kocaman nasıl bu çarkın bir parçası oldu, birden düzene kapılıverdi, onu da çözemedim.

Ben de bu zamana kadar otoritesiyle tanıdığımız Aziz Yıldırım'ın bu kadar aciz durumlara düşmesine anlam veremiyorum açıkçası. Sözde otoriteymiş ve dişinin geçtiğineymiş demekki o otorite , akla başka şey gelmiyor. Başka açıklaması yok bence bunun. Türkiye'nin en zengin kulübüyüz açıklamasını her fırsatta dile getirebilen ama aynı zamanda senin de dediğin gibi geçen seneki şampiyonluğun baş kaçırıcılarından olan Güiza'yı sırf para için bu takımdan göndermeyen bir Aziz Yıldırım ne derece tutarlıdır? Bu tutarlılıkla bu saatten sonra Fenerbahçe'yi ne kadar ileri taşıyabilir? Bu zamana kadar hep 12. adam , en büyük taraftar diye nitelediği Fenerbahçe seyircisini niye bu kadar kulak ardı eder? 2006 yılında her ne kadar gündemi değiştirmek adına verilen bir istifa olsa da taraftarların 'Büyük başkan bizi bırakma' çağrılarıyla birlikte 'Sırf sizin için göreve devam ediyorum' diyerek geri alınmamış mıdır o istifa? Fenerbahçe taraftarı aynı taraftar peki Aziz Yıldırım'ı bu kadar değiştiren ne? Son 5 yılda alınan tek kupa mı? Dünyanın her yerinde ve şu sıralarda da burnumuzun dibinde Trabzonspor örneğinde olduğu gibi disiplinin başarıyı getirdiği bilinirken , zamanla başarısızlık Fenerbahçe'ye disiplinsizlik mi getirdi? Tüm bunları bir Beşiktaşlı olarak çok merak ediyorum doğrusu..

Maç konusunda yazılacak şeyler değildi belki biraz konu dışına çıkmış olabilirim ama maç için yazımı yazmıştım daha önce o açıdan..